Burcu Purtul Uçar

Elsa’nın son arzusu yerine getirildi

25 Nisan 2024

İSTANBUL İstiklal Caddesi’nde 1944 yılında kurulan İnci Pastanesi’nde Lucas Zgoridis’in ürettiği profiterol, Türkiye’de çok sevildi. Lucas Zgoridis’in 2005’te vefatının ardından yerine kızı Elsa Zgoridis geçti. İspanya’nın Marbella şehrinde iki çocuğuyla yaşayan Elsa Zgoridis, Türkiye-İspanya arasında yıllarca mekik dokudu. Bir süredir solunum yetmezliği çeken Zgoridis, 18 Nisan’da, 84 yaşında vefat etti. Cenazesi 23 Nisan akşamı İstanbul’a getirilen profiterol kraliçesi için 24 Nisan’da Şişli’deki Rum Ortodoks Mezarlığı içinde bulunan Metamorfosis Rum Ortodoks Kilise’nde cenaze töreni düzenlendi. Elsa Zgoridis, törenin ardından babası Lucas Zgoridis’in yanına defnedildi.

‘TÜRKİYE SEVDALISIYDI’

Kızı Paola Loor, annesinin Türkiye sevdalısı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Annem yıllarca İspanya’da yaşadı. Ölmeden önce cenazesinin Türkiye’ye getirilmesini ve İstanbul’da babasının mezarında toprağa verilmesini vasiyet etti. Prosedürler nedeniyle annemin cenazesini bir hafta sonra getirebildik. Vasiyet ettiği gibi babasının mezarına defnedip, son isteğini yerine getirdik. O Türkiye hayranıydı. Onun son isteğini yerine getirmekten dolayı hem mutlu hem de huzurluyum. Benim için yeri dolmayacak bir kayıp.”

‘TÜRK USULÜ TATLI İCAT ETTİ’

İstanbul’daki tarihi İnci Pastanesi’ni yıllarca yöneten işletme müdürü Musa Ateş ise şunları söyledi: “Lucas Zgoridis’in kızı ve varisi Elsa Zgoridis pastaneye büyük emek verdi. Marka yarattı. Türk usulü tatlı icat etti. İspanya’ya gittikten sonra pastaneyi kızına devretti. Son 2 yıldır da kalp rahatsızlığı nedeniyle Türkiye’ye gelemiyordu. Şimdi vasiyeti üzerine cenazesi geldi. Babasının üç katlı olan mezarında toprağa verdik.”

KIZI DEVAM ETTİRECEK

- AİLENİN avukatı Cem Türkoğlu, “Marka İnci pastanesi olarak devam edecek. Mis Sokak’taki yeni açmış olduğu yerinde yine faaliyet göstermeye devam edecek. Tek şubesi var. Varis olan Paola Hanım zaten işleri yürütüyordu. Markayı yönetmeye devam edecek. Annesi gibi sürekli Türkiye’ye gelip gidecek.” Paola Loor’un arkadaşı olan araştırmacı yazar Selçuk Eracun, Elsa Zgoridis’e İstanbul’dan son isteğinin profiterol olduğunu söyledi.

Yazının Devamını Oku

TGC’den Hürriyet’e büyük ödül

23 Nisan 2024

TGC Burhan Felek Salonu’nda düzenlenen tören öncesi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, haber peşinde koşarken ölen, öldürülen gazeteciler, depremde ölen gazeteciler ve vatandaşlar adına saygı duruşunda bulunuldu. Açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Vahap Munyar, TGC’nin kurulduğu günden bu yana bağımsız ve bağlantısız gazetecilik yapılabilmesi için çabalarını sürdüklerini belirterek “Gazetecilerin engellenmemesi, haberlerin, yazıların suç sayılmaması gerekiyor” dedi.

Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Arif Dizdaroğlu da ödülünü aldıktan sonra şunları söyledi: “Önce Milletler Kupası, arkasından Avrupa ve Dünya Şampiyonu olan milli kadın voleybolcularımız geçen yıl alınmadık kupa bırakmadı. Atatürk’ün kızları manşet hatta kapak olmayı fazlasıyla hak etti. Başarıları o kadar büyük ki bana bile ödül kazandırdılar. Seçici kurula teşekkür ediyorum. Ödülü gazetemdeki arkadaşlarım, yazı işlerindeki arkadaşlarım adına alıyorum” dedi. 

 

Yazının Devamını Oku

Acılı baba tahliye kararına isyan etti: Madem suçluydu niye bıraktınız

20 Nisan 2024

İSTANBUL Kemerburgaz’da 1 Mart 2024’de ehliyetsiz kullandığı lüks otomobille Oğuz Murat Aci’nin (29) ölümüne 4 kişinin de yaralanmasına neden olan 17 yaşındaki Timur Cihantimur olaydan birkaç saat sonra annesi Eylem Tok tarafından Mısır’a kaçırıldı. Anne - oğul daha sonra Amerika’ya geçti.

Soruşturma kapsamında Timur Cihantimur’un babası ünlü estetisyen Bülent Cihantimur’un da şüpheli olarak ifadesi alındı. Cihantimur’a ifade sonrası yurtdışı çıkış yasağı ve karakola imza verme yükümlülüğü getirildi.

Eylem Tok ve oğlunun New York sokaklarında çekilen gülümsedikleri fotoğraflar büyük tepkilere neden olmuştu.Soruşturmanın tek tutuklu şüphelisi Ayşe Ceren Saltoğlu, tahliye edildi. Böylece davada tutuklu kimse kalmadı.

Cihantimur’un işyerinde çalışan kurumsal iletişim uzmanı Ayşe Ceren Saltoğlu, o gece anne ve oğlu havalimanına götüren kişiydi. Saltoğlu, 12 Mart 2024’de “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan tutuklandı. Sataoğlu’nun aylık tutukluluk incelemesini yapan İstanbul nöbetçi sulh ceza hâkimliği, tahliyesine karar verdi.

 Oğlunun ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma dosyasındaki tek tutuklunun da tahliye edilmesine tepki gösteren acılı baba Özer Aci, Hürriyet’e şunları söyledi:

‘BAYRAM YAŞAYAMADIK’

“Ne yazık ki tahliye kararı almışlar. Tahliye eden hâkime sormak lazım, ‘Madem suçluydu içeri aldınız, şimdi niye bıraktınız?’ Bu kişi emir kuluydu tamam. Ona emredildi, o da gitti, geldi, götürdü onları. Havaalanında el salladı arkalarından. Delilleri kararttı, yanlış ifade verdi. Ama suçlu bulundu, içeri alındı. Yani cezası mı kesilmişti de bir ay yatıp çıktı, onu anlayamadım. Eşim halen ağlıyor. Nasıl iyi olabiliriz ki. Dişimi sıktım, bayramda oğlumu ziyarete gittim mezarına. Bizim içimizde bir yara var, mum yanmaya devam ediyor. O sönmeyecek. Öldüğümüz zaman sönecek. Bizim bayramımız mübarek olmadı. Bizim bayramımız karalara döndü. Onlara sormak isterim ‘Bayramları nasıl geçti’ diye.

‘GELİP TESLİM OLSUNLAR’

Yazının Devamını Oku

Uğur Dündar'dan babalık davasına DNA'lı yanıt.. İşte aranan anne Suphiye Orancı!

17 Nisan 2024

METİN Akpınar’ın kızı olduğu ortaya çıkan Duygu Nebioğlu, Sabah gazetesine verdiği röportajda “Ablamın babası da ünlü bir gazeteci” dedi. Nebioğlu’nun iddiasının ardından İstanbul dışındaki bir şehirde birkaç yıl önce açılan davanın taraflarından birinin Uğur Dündar olduğu ortaya çıktı. Nebioğlu’nun ablası Dilara G. tarafından açılan davada, mahkeme DNA testi istedi. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen DNA raporunun sonuç kısmı şöyleydi: “Elde edilen sonuçlara göre baba olduğu iddia edilen İsmail Uğur Dündar adlı şahsın Dilara G. adlı şahıs için biyolojik babalığı reddedildi.”

BENİM İÇİN KONU KAPANMIŞTIR

Uğur Dündar, dün sosyal medya hesabından şu açıklamada bulundu:

“Bugünkü bir gazetede hakkımda babalık davası açıldığı ve haziran ayında karara bağlanacağı açıklanmış. Bugüne kadar mahkemenin aldığı gizlilik kararına titizlikle uyduk ve hep sustuk. Ama mademki karşı taraftan biri konuştu, kısaca net bir cevap vereyim. Mahkemenin her iki tarafı sevk ettiği ve son sözü söyleyecek kurum olan Adli Tıp Kurumu, DNA incelemesini bitirdi ve biyolojik babalık iddiasını reddetti. Benim ve avukatım Murat Ergün için konu kapanmıştır.”

Avukat: Uğur Dündar’dan özür dilesin

Yazının Devamını Oku

Dükkâna ateş edip yakanlara müebbet hapis

6 Nisan 2024

İstanbul Esenyurt’ta 2017 yılında Yüksek Çelik’in açtığı şarküteride kuzeni Ercan Gönülkırmaz (28) çalışmaya başladı. Gönülkırmaz dükkânı kapatması için bazı kişilerden tehdit almaya başladı. Olay yerine araçlarla gelen 8 saldırgan, dükkânı kurşunlayıp yaktıktan sonra etrafa ateş ederek olay yerinden uzaklaştı. Karnına mermi isabet eden Ercan Gönülkırmaz hayatını kaybetti. Şarkıcı Tarkan’ın kuzeni Servet Tevetoğlu’nun da aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında “kan gütme saikiyle öldürme”, “mala zarar verme” ve “ruhsatsız silah taşıma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 9 yıla kadar hapis cezası istendi.

Bakırköy 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, firari sanık Turgay Tokur hakkındaki kırmızı bülten ve yakalama emrinin bugüne kadar infaz edilmemesi nedeniyle sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi. Heyet, sanıklar Servet Tevetoğlu, Akın Özagin, Arif Rasim Topçu, Nihat Budak ve Murat Budak’ın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme Akın Özagin, Arif Rasim Topçu, Nihat Budak ve Murat Budak hakkında yakalama kararı çıkarılmasını hükmetti.

Yazının Devamını Oku

Beş yılda 650 bin konut seferberliği

30 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti İBB Başkan adayı Murat Kurum’un da katıldığı mitinglerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yüklendi, kentsel dönüşüm seferberliği mesajı verdi. Erdoğan özetle şunları söyledi:

VAATLERİNİ UNUTACAK OLANLARI DEĞİL

“İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetmesi gerekenler İstanbul’dan başka her işle uğraştıkları için bırakınız yeni projeyi, devraldıkları yatırımları bile sürdürememişlerdir. İşte şu anda İstanbul’u yöneten büyükşehir belediye başkanı acaba Sultanbeyli’ye en ufak bir yatırımı oldu mu? Göreve gelince vaatlerini unutacak değil, verdiği sözü yerine getirecek belediye başkanlarını seçeceğiz.

YARI ZAMANLI MESAİYLE OLMAZ

Ne diyor ‘Tam yol ileri’ ne tam ileri, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi bir defa hiçbir zaman kalkıp da sahiplenmedi ki. Ulaşımıyla, çevresiyle, depreme hazırlığıyla, sosyal belediyeciliğiyle İstanbul içler acısı bir hale gelmiştir. Lazım olduklarında, hava bozuk olduğunda, ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde. Ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. Bu şehrin sorunlarını bunlar çözebilir mi? İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı mesaiyle olacak bir iş değildir. İstanbul kendine ortak kabul etmez. Ya İstanbul’a hizmet ediyorsunuz ya da bu şehri ihmal ediyorsunuz. Ya İstanbul’a aşkla, tutkuyla bağlısınız ya da gönlünüzde başka hesaplar var.


Yazının Devamını Oku

Kedi Eros’un katilinin cezasına itiraz

30 Mart 2024

İSTANBUL Başakşehir’deki evinin asansöründe sıkıştırdığı ‘Eros’ isimli kediyi 6 dakika boyunca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan’ın “evcil hayvanı kasten öldürme” suçundan 2 yıl 6 hapse çarptırılmasına ilişkin mahkeme kararına Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı cezanın az olduğu gerekçesiyle itiraz etti. Savcılık tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan itiraz dilekçesinde, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı kediyi tekmelemekten ısrarla vazgeçmediği ve sürekli olarak öldürmeye yönelik eylemine devam ettiği anlatıldı.

İbrahim Keloğlan, asansörde kedi Eros’u sıkıştırmış, tekme atmaya başlamıştı. Kapısı açılan asansörden kaçan Eros’u sıkıştıran Keloğlan, 6 dakika boyunca işkence ederek Eros’un ölümüne sebep olmuştu.

‘İNDİRİM YASAYA AYKIRI’

Savcılık dilekçesinde, “canavarca hisle”, “hunharca eziyet çektirerek”, “yoğun kast altında işlenen” eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadiseye bu miktar ceza verileceğinin de anlaşılamadığına dikkat çekti. Dilekçede mahkemenin kararında, kastın yoğunluğu, canavarca his, eziyet çektirerek evcil hayvanın öldürülmesinin kamusal ve toplumsal vicdanları yaralamasına karşın maddenin öngördüğü ölçülere göre temel cezanın belirlenmediği belirtildi. Cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü ifade edilen dilekçede sanığa indirim yapıldığı ancak sanığın duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik tutum ve davranışlarının takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmayacağı anlatıldı. Dilekçede, sanığın canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi ve güttüğü amaç dikkate alındığında takdiri indirim yapılmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi.

TUTUKLANMASI İSTENDİ

Savcılık dilekçenin sonunda mahkeme tarafından üst hadden ceza verilmemesi, sanık hakkında TCK 62’nci (takdiri indirim) maddesinin uygulanması, mahkûmiyet hükmüyle birlikte sanığın tutuklanmaması sebepleriyle, usul ve esas yönünden kararın kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle hükmün bozularak sanığın tutuklanmasına karar verilmesini talep etti.

 

Yazının Devamını Oku

Dedektif gibi iz süren acılı baba: Aracı çocuğa tahsis etmişler

27 Mart 2024

İSTANBUL Kemerburgaz’da 1 Mart günü ehliyetsiz kullandığı Porsche marka otomobille, yol kenarında ATV’leri bozulan 5 kişiyi ezip Oğuz Murat Aci’nin (29) ölümüne neden olan 17 yaşındaki Timur Cihantimur olaydan birkaç saat sonra annesi Eylem Tok tarafından Mısır’a oradan da ABD’ye kaçırılmıştı. Timur’un babası Bülent Cihantimur hakkında yurtdışına çıkış yasağı ile karakola imza atma yükümlülüğü getirilmişti. Timur ile annesini kaçtıkları sırada havalimanına götüren çalışanları Ayşe Ceren Saltoğlu ise tutuklanmıştı.

‘TESLİM OLMASINI İSTİYORUZ’

Oğuz Murat Aci’nin babası Özer Aci olayın ardından adeta dedektif gibi iz sürdü. Özer Aci aldıkları bazı duyumları şöyle anlattı: “Timur Cihantimur’la aynı okulda okuyan bir kızımızın annesi, bir aile dostumuzun arkadaşı. Kız, Timur Cihantimur’un her gün okula arabayla geldiğini söylüyor annesine. Biz de yaptığımız araştırmalarda, oğlumun ölümüne neden olan olaydan birkaç ay önce aynı lüks araç yine aynı bölgede 5 sefer ceza yemiş. Büyük olasılıkla çocuk yiyor bunları. Cezaların detayına ulaşamadık ama hız cezası olduğu belli, yüksek miktarlarda ceza yazılmış. Ödeme tarihlerini de gördük, 8’inci ya da 10’uncu aydı. Yani görülüyor ki bu araç bu çocuğa tahsis edilmiş. Oğlumuz hiçbir zaman geri gelmeyecek. Ancak onu hayattan koparan, onu bizden, eşinden, çocuğundan koparan 17 yaşındaki Timur Cihantimur’un adalete teslim olmasını istiyoruz.”

<iframe src='//www.hurriyet.com.tr/video/embed/?vid=42430168&resizable=1&autostart=true&playsinline=true&v_utm_source=haber_detay' width='580' height='326' frameborder='0' scrolling='no' allow='autoplay; fullscreen' allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

Sapık 2009’da böyle kurtulmuş

23 Mart 2024

İstanbul Bağcılar’daki cinsel istismar davasının sanığı Metin Şenay, nasıl oldu da 2009’da yargılandığı davadan beraat etmişti? Herkes gibi ben de bunun cevabını merak ediyordum. Sır, Metin Şenay’ın son suçları nedeniyle yargılanacağı Bakırköy Adliyesi’ndeki dosyalardaydı. Çünkü Metin Şenay 2009 yılında da o adliyede yargılanmıştı.

Metin Şenay 2009 yılında Gaziosmanpaşa’da yaşıyordu. Burada yine çocuklarla yakından ilgiliydi. Bir kız çocuğu kendisine dokunan Metin Şenay’ı ailesine şikâyet etti. Ailesi de karakola giderek şikâyetçi oldu. Gözaltına alınan Metin Şenay, kız çocuğu tanıdığını ancak herhangi bir cinsel temasta bulunmadığını öne sürdü. Polisteki işlemlerinin ardından 28 Nisan 2009 günü Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilen Metin Şenay nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı mağdur ifadelerini, Adli Tıp Kurumu raporlarını da hazırlayarak Metin Şenay’a Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.

‘BİR ŞEY YAPMADIM’ SAVUNMASI

Metin Şenay, davada kız çocuğa bir şey yapmadığını iddia etti. Mahkeme hem kız çocuğun hem de ailesinin ifadelerine başvurdu. Yeniden raporlar istedi. Dava sonunda da Metin Şenay’ı küçük yaşta çocuğa istismar suçundan 12.5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ancak Metin Şenay bu kararı temyiz etti, dosya Yargıtay’a gönderildi.

Metin Şenay Yargıtay’ın vereceği kararı Silivri Cezaevi’nde tutuklu olarak bekledi. Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi, mağdurun soyut beyanları dışında başka delil olmadığı gerekçesiyle Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını bozdu. Yargıtay’ın kararına uyan mahkeme 8 Mart 2011 günü gördüğü duruşmada Metin Şenay’a beraat kararı verdi ve cezaevinden tahliye etti. Metin Şenay aynı gün cezaevinden salıverildi.

KIRMIZI ALARM VERİLDİ

Bütün olayların ortaya çıktığı 24 Mayıs 2023 günü, Metin Şenay’ın sucu dükkânının olduğu sokakta oturan 11 yaşındaki M.Y. eve gelmemiş ve ailesi kayıp başvurusunda bulunmuştu. Polisler kamera kayıtlarından M.Y.’nin Metin Şenay’ın minibüsüne bindiğini tespit etti. Daha önce yargılandığı davanın bilgileri ortaya çıkınca polis hemen kırmızı alarm verdi. Dükkâna adeta operasyon yapıldı.

Metin Şenay, polisleri görünce paniğe kapıldı. Polisler M.Y.’nin içeriden gelen cılız çığlıklarını duyduğunda Şenay’ı yere yatırarak etkisiz hale getirdi ve hemen içeri koştu. M.Y. ses yalıtımlı odada, üstü başı kan içerisinde ağlıyordu.

Yazının Devamını Oku

Bu dehşete bu körlük isyan ettirdi

22 Mart 2024

İSTANBUL Bağcılar’da, süngerle kaplayarak ses izolasyonu sağladığı dükkânındaki bir odada çocuklara cinsel istismarda bulunduğu ve sapıklığı kayıt altına aldığı gerekçesiyle tutuklanan 60 yaşındaki sucu Metin Şenay’a 196 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, korku dükkânında yaşananlar tüm detaylarıyla yer aldı.

Metin Şenay kendisini tanıyanlara göre agresif ve kavgacı biriydi. Ancak çocuklara çok ilgiliydi. Gaziosmanpaşa’da yaşadığı 2008 yılında bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiaları ortaya atıldı. Çocuğun ailesi şikâyetçi olunca gözaltına alındı, hakkında dava açıldı. Ancak yeterli delil bulunamadığı için yargılandığı bu davadan beraat etti. Metin Şenay 2009 yılında Bağcılar’a taşındı, Metin Su isminde bir işyeri açtı.

Metin Şenay’ın dükkânın arka kısmında bulunan odayı ‘korku odası’na çevirmeden önceki hali.

DİLDEN DİLE KONUŞULUYORDU

Metin Şenay sokaktaki çocuklarla çok ilgileniyordu. Bedava su dağıttığı çocuklar hep onun dükkânındaydı. Aslında bu mahallede çeşitli söylentilere sebep oldu ancak devamı gelmedi. Hatta, olayların ortaya çıkmasının ardından bazı mahalleli çocukların çığlık seslerini duyduklarını iddia etti. 24 Mayıs 2023 günü su dükkânının olduğu sokakta oturan 11 yaşındaki M.Y. o gün okuldan eve gelmedi. Polis dükkânı bastı ve korku odasını buldu. M.Y. dükkânın arkasındaki bir odada yarı baygın halde bulundu. Odanın duvarları çığlık seslerinin dışarıdan duyulmaması için süngerle kaplanmıştı. Zifiri karanlık olan odanın duvarlarında kan lekeleri vardı ve “Kesinlikle bağırma” gibi yazılı küçük kâğıtlar yapıştırılmıştı.

‘KİMSEYE YÜZÜNÜ GÖSTERMEDİ’

Gözaltına alınan Metin Şenay’ın telefonundan yüzlerce video çıktı. Videolarda başka mağdur çocuklar da vardı. O çocuklardan biri olan R.Ş. şimdilerde 19 yaşındaydı. R.Ş. 10 yıl boyunca Metin Şenay’ın istismarına maruz kalmıştı. R.Ş.’nin annesi S.Ş. ifadesinde, “Öyle bir şeytanmış ki, hiç kimseye yüzünü göstermemiş. Öyle sucumuzdu, gidip geliyordu. Fark etmedim” dedi.

Metin Şenay’ın telefonunda videoları bulunan 13 yaşındaki M.Ö. ile 14 yaşındaki E.Ö. ise baldızının çocuklarıydı. İki çocuğa ait videolar 2019 ile 2023 tarihleri arasında kayıt altına alınmıştı. M.Ö. ile E.Ö.’nün ailesinin yaşananlardan haberinin olmadığı belirlendi. İki çocuk pedagog eşliğinde verdikleri ifadelerinde yaşadıklarını anlattı ve şikâyetçi oldu.

Yazının Devamını Oku

Adalet yerini buldu

22 Mart 2024

İSTANBUL Bağcılar’da Pınar Damar (32), satış elamanı olarak çalışıyordu. 18 Temmuz 2022 gecesi iş çıkışı eve gelmeyince ailesi kayıp ihbarında bulundu. Pınar’ın cesedi ertesi gün Bağcılar’daki bir parktaki ağaçların arasında bulundu. İç çamaşırı çıkarılmıştı. Polis ekipleri Pınar’la son görüşen kişinin kuzeninin sevgilisi Metin Aydın olduğunu belirledi.

ARAYANLARIN ARASINA KATILMIŞTI

Pınar’ı tüm gece arayanlar arasında olan Metin Aydın, gözaltına alınınca cinayeti itiraf etti. Pınar’la 5 yıldır ilişkisi olduğunu, bir erkekle yemeğe çıktığını görünce kıskandığını ve sinirlerine hâkim olamayarak boğazını sıktığını ileri sürdü. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside, Pınar’ın eteğinde Metin Aydın’a ait sperm örnekleri bulundu. Pınar ölmeden önce cinsel saldırıya uğramıştı.

Pınar Damar’ın acılı babası Mustafa Damar.

Bakırköy 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşmasında savunma yapan Metin Aydın, “Cinsel saldırıda bulunmadım. Tartıştık, kaza sonucundan böyle bir olay gerçekleşti. Pınar’ı çok seviyordum. Çok pişmanım” dedi.

MAHKEME İNDİRİM YAPMADI

Mahkeme heyeti Metin Aydın’a kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve nitelikli cinsel saldırı suçundan 15 yıl hapis cezası verdi ve hiç indirim uygulamadı. Cezayı duyan Pınar Damar’ın kız kardeşleri gözyaşlarına boğuldu. Pınar Damar’ın babası Mustafa Damar ise “Adalet yerini buldu” dedi.

 

Yazının Devamını Oku

Korku odasındaki sapığa 196 yıl istendi! İstismara uğrayan çocuğun annesi: Öyle bir şeytanmış ki...

21 Mart 2024

Metin Şenay (60) İstanbul Bağcılar’da sucu dükkânı işletiyordu. 2009 yılında Gaziosmanpaşa’da bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle Bakırköy Adliyesi’nde yargılanmış ama delil yetersizliğinden beraat etmişti. Bu olayın ardından Gaziosmanpaşa’daki dükkânını Bağcılar’a taşıdı ve adeta kendisine yeni bir hayat kurdu.

24 Mayıs 2023 günü, 11 yaşındaki M.Y.’yi okuldan alarak dükkânına götürdüğü belirlenince polis baskın düzenledi. M.Y. dükkânın arkasındaki bir odada yarı baygın halde bulundu. Odanın duvarları çığlık seslerinin dışarıdan duyulmaması için süngerle kaplanmıştı. Zifiri karanlık olan odanın duvarlarında kan lekeleri vardı ve küçük kağıtlar yapıştırılmıştı. Kağıtlara “Söz dinle”, “Kesinlikle bağırma”, “Ağlama”, “Sus”, “Konuşurken fısıltıyla konuş”, “Dükkâna biri gelirse kesinlikle konuşma”, “Ben ne dersem yap”, “Sözümü dinlemezsen çok acı veririm ve çok döverim” ve “Gerekirse seni öldürürüm” notları yazılmıştı.

FELÇ GEÇİRENE KADAR İSTİSMAR ETMİŞ

Gözaltına alınan Metin Şenay’ın telefonundan yüzlerce video çıktı. Videolarda başka mağdur çocuklar da vardı. O çocuklardan biri olan R.Ş. şimdilerde 19 yaşındaydı. R.Ş. 10 yıl boyunca Metin Şenay’ın istismarına maruz kalmış ve felç geçirmişti. R.Ş. poliste verdiği ifadesinde yaşadıklarını, “Korkumdan aileme söyleyemedim. Metin Şenay’ı 4-5 yaşımdan beri tanırım. Beni dükkânına çağırıyordu. Gitmeyince kızıyordu. Öldürürüm diyerek tehdit ediyordu. Bana, ‘Ben seninle evleneceğim. Çocuğumuz olsun’ diyordu. İlk olay 5 yaşında yaşandı. Son olay ise ben 9’uncu sınıftayken. Cinsel ilişkiye girerken videoya çekiyordu. Felç geçirene kadar bu devam etti” diye anlattı.

Metin Şenay’ın telefonunda videoları bulunan 13 yaşındaki M.Ö. ile 14 yaşındaki E.Ö. ise baldızının çocuklarıydı. Metin Şenay bu çocukların ailesiyle altlı üstlü dairelerde oturuyordu. İki çocuğa ait videolar 2019 ile 2023 tarihleri arasında kayıt altına alınmıştı. M.Ö. ile E.Ö.’nün ailesinin yaşananlardan haberinin olmadığı belirlendi. İki çocuk pedagog eşliğinde verdikleri ifadelerinde yaşadıklarını anlattı ve şikâyetçi oldu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede, Metin Şenay’ın 4 çocuğa yönelik eylemleri nedeniyle 196 yıl hapisle cezalandırılması istendi.

BAKANLIKTAN AÇIKLAMA: YARGI SÜRECİNİN YAKIN TAKİPÇİSİ OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan gelen açıklama şöyle:

Dün bazı basın yayın organlarında "Gizli Bölmede Nefessiz Bırakılan Çocuklar" başlığıyla yer alan haberlere ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılması uygun görülmüştür.

Yazının Devamını Oku

Kayıp formalara af yok... 2443 tanesini internetten satmışlardı

20 Mart 2024

Kıyafetlerin internet üzerinden satıldığı ortaya çıkınca, kulübün şoförü Ahmet Kör, akademi malzeme sorumlusu Gürsel Polat, çamaşırhane sorumlusu Turgut Uygun, kuaför Yılmaz Yanık, masör Sedat Peker ve formaları internetten satın alan Buğra Fatih Ünsal’a dava açıldı.

‘HER YIL 500 BİN EURO’LUK HIRSIZLIK VAR’

Galatasaray Mağazacılık A.Ş’nin 2021-2022 yıllarında il başkan vekilliğini yapan Abdulvahap Gazi Tanrıverdi tanıklık yaptığı önceki duruşmada “Florya tesislerinde her yıl 500 bin Euro’luk ürün çalınıyor. Bunun sorumlusu Florya tesislerinde görevli olan müdür ve yardımcısıdır” demişti. Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen davada Galatasaray Sportif A.Ş. avukatı söz alarak önceki Florya tesis müdürü Fahri Yılmaz ve yardımcısı Ender Hayri Uysal hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Duruşma savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı, Yılmaz Yanık, Ahmet Kör, Gürsel Polat ve Turgut Uygun hakkında zincirleme şekilde nitelikli hırsızlık suçundan 17.5 yıl, Buğra Fatih Ünsal hakkında ise suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesi suçundan 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası verilmesini talep etti. Savcı masör Sedat Peker’in ise delil yetersizliğinden beraat etmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme, sanıklara savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi.

 

Yazının Devamını Oku

Bülent Cihantimur 14 gün sonra ifade verdi: Dönüp hesap vermeliler

16 Mart 2024

İSTANBUL Kemerburgaz’da  Oğuz Murat Aci’nin ölümüyle sonuçlanan kaza sonrası annesi Eylem Tok tarafından önce Mısır’a ardından ABD’ye kaçırılan 17 yaşındaki Timur Cihantimur’un estetik doktoru babası Bülent Cihantimur’a İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yurtdışına çıkış yasağı koyulmuş ve ifadeye davet edilmişti. Bülent Cihantimur dün, kazadan 14 gün sonra İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Sakallarını uzatmış, kalın çerçeveli bir gözlük ve şapka takmış, uzun bir pardösü giymişti. Tanınmamak için başını öne eğerek yürüyordu.

Bülent Cihantimur’un şüpheli olarak alınan ifadesi sırasında yapılan kimlik tespitinde aylık kazancının 1 milyon TL olduğunu söyledi. Eylem Tok’la 2011 yılında ayrıldıklarını anlatan Bülent Cihantimur ifadesinde özetle şunları söyledi: “Saat 00.30 sıralarında Eylem beni aradı. ‘Hemen gel, Timur kaza yapmış’ dedi. Taksi çağırdım. Eve girdiğimde Timur’u şok halinde gördüm. Eylem ise panik halde birileriyle konuşuyordu. Ben Eylem’e ‘Çocuğu bana ver, bir hastaneye götüreyim belki kafasını çarpmıştır. Ona göre bakalım’ dedim.

 
Ünlü estetik doktoru Bülent Cihantimur, sakallarını uzatmış, kalın çerçeveli bir gözlük ve şapka takmış haliyle adliyeye geldi.

‘BAVULU GÖRMEDİM’

Ayşe Ceren’in ifadesinde belirttiği şekilde ben bavul görmedim. Kliniğe gitmek üzere anlaştık. Ben de yolda Timur’a olayı anlattırmaya başlamıştım. ‘Yaralı var mı, ambulans arandı mı’ diye sordum. Kendisi bana ‘Bir-iki kişinin kafasında kan vardı ancak bir kişi yerde yatıyordu’ diye cevap verdi. Aracın şarjı bitince Timur’u diğer araca yolladım. Sonra Ayşe gelip benim aracımın arkasında Timur’un valizi olduğunu söyledi ve valizi aldı. Benim tanıdığım çalışanım Ayşe Ceren havaalanına gidileceğini bilseydi beni bu konuda uyarırdı.” 

 ‘GELDİLER, NE İSTEDİĞİMİ SORUP GİTTİLER’

- BÜLENT Cihantimur yazılı olarak yaptığı açıklamasında, “Kaza sonrasında vefat eden Oğuz Murat Aci’nin ailesi ile temasa geçtim. Olanlar için çok üzgünüm. Kazazede aile için elimden gelen ne varsa ömrümün sonuna kadar yapacağım. Oğlumun Türkiye’ye gelmesi ve adalet önünde hesap vermesi için elimden geleni yapacağım” dedi.

Yazının Devamını Oku

"Her büyük şehre bir şehir hastanesi"

15 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi:  “Ülkemizin dört bir yanındaki sağlık kuruluşlarımızda fedakarca görev yapan 1 milyon 300 bini aşkın sağlık personelimiz var. Bu sağlık ordumuzun her bir mensubuna ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Güçlü, etkin, modern ve iyi işleyen bir sağlık sisteminin kıymetini COVID-19 süreci başta olmak üzere son yıllarda pek çok kez gördük. Sizlerin de olağanüstü gayretleriyle son asrın en büyük sağlık krizini başarıyla yönettik. Salgından sonra, geçen yıl 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinde de sağlık altyapımızın gücüne şahitlik ettik.  Bugüne kadar toplamda 36 bin 300 yataklı 24 şehir hastanemizi hizmete açtık. Her büyük şehrimizi, bir şehir hastanesiyle buluşturmayı hedefliyoruz. Halihazırda 14 adet şehir hastanemizin inşaatı devam ediyor.

Ülkemizin sağlık altyapısını güçlendirirken elbette sağlık çalışanlarımızı ihmal etmedik, etmiyoruz. Özlük haklarından, çalışma şartlarına kadar her alanda sağlık kadromuza destek verdik. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kasten öldürme, silah kaçakçılığı ve işkence suçlarında olduğu gibi katalog suçlar kapsamına aldık.”  

Yazının Devamını Oku

New York’ta güle oynaya geziyorlar: Bu mu sizin vicdan azabınız?

15 Mart 2024

Ünlü estetik doktoru babası Bülent Cihantimur’un lüks otomobilini kullanan 17 yaşındaki Timur Cihantimur, 1 Mart gecesi İstanbul Kemerburgaz’da ATV’leri bozulan grubun arasına son hızla daldı. Kazada 1 çocuk babası 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetti, arkadaşları da yaralandı. Timur’u olay yerinden alan annesi Eylem Tok, o gece Mısır’a kaçırdı. Oradan ABD’ye gittiler. Timur Cihantimur’un aynı zamanda ABD pasaportu da vardı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Eylem Tok ve oğluna yakalama kararı çıkarttı, Bülent Cihantimur’a ise yurtdışına çıkış yasağı koydu. Eylem Tok ve oğlunu havalimanına götüren çalışanları ise tutuklandı.

TURİSTİK BÖLGEDE GEZİ

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki New York’un en turistik mekânlarından biri, kentin tam ortasındaki Central Park’tır. Kenti ziyarete gelen milyonlarca turistin yanı sıra, şehir sakinleri de dinlenmek için burayı tercih eder. Central Park’a çıkan caddeler ise şehrin alışveriş ve turistik mekânları arasında öne çıkar. Türk vatandaşların sayısı da bu bölgede fazladır. Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur da önceki gün New York’un 6. Cadde’si ile 57. Sokak’ın kesiştiği yerde görüntülendi. Eylem Tok yurt dışına kaçtıktan sonra yaptığı açıklamada, “Vicdanım sızlıyor” demişti. Ancak fotoğraflarda hiç de öyle görünmüyordu. Hem Eylem Tok’un hem de oğlu Timur Cihantimur’un keyifleri oldukça yerindeydi. Yüzlerinde hallerinden memnun olduklarını gösteren bir gülüş vardı. Eylem Tok ve oğlu, fotoğraflarının çekildiğini anladıktan sonra bir taksiye binerek oradan uzaklaştı.

ACILI ANNE HÜRRİYET’E KONUŞTU: O GÜLÜŞ BENİ KALBİMDEN BIÇAKLADI

New York’ta çekilen fotoğraflar, kazada oğulları Oğuz Murat’ı kaybeden Aci ailesinin evinde bomba etkisi yarattı. Anne Pervin Aci, “Aklı olan böyle güler mi? O sırıtışları görünce içim cız etti. Kalbimden bir daha bıçaklanmış gibi oldum, bir daha yaralandım. Yazıklar olsun onlara” dedi.


New York’ta çekilen fotoğraflar Aci ailesinin acısını katladı.

Aci ailesinin Sarıyer’deki evlerinde günlerdir yas var. Oğullarının ölümüne neden olan 17 yaşındaki Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok tarafından önce Mısır’a, ardından da ABD’ye kaçırılması Aci ailesinin kederini her geçen gün daha da katlıyor. Ancak Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur’un New York’ta adeta turist gibi gezerken çekilen gülümseyen fotoğrafları yüreklerine hançer gibi saplanmış. Anne Pervin Aci ve baba Özer Aci’yi evlerinde ziyaret ettik. Hem hal hatır sormak, hem de Eylem Tok ve oğlunun son fotoğraflarıyla ilgili düşüncelerini öğrenmek istedik. İkisinin de ilk günkü gibi olan acıları, son fotoğraflarla birlikte katlanmış durumda.

Yazının Devamını Oku

Falçatalı dehşette ceza değişmedi

13 Mart 2024

Türkiye’ye geldiğinde, Öztürkmen’in kendisine söylediği her şeyin yalan olduğunu anlayan Hanna, 2.5 yıl sonra evi terk ederek boşanma davası açtı.

İYİ HAL İNDİRİMİ ALMIŞTI

Öztürkmen internetten izini sürdüğü Hanna’yı, 15 Ocak 2021 günü İstanbul Florya’daki bir AVM’de buldu. Hanna’nın yüzünü falçatayla paramparça eden Öztürkmen polis tarafından etkisiz hale getirildi. Hakkında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Mahkemede “Hanna paramı alıp benden habersiz memleketine gitti. AVM’de başka bir erkekle görünce kıskandım. Eğer öldürmek isteseydim direkt boğaz bölgesine vururdum” diye savunma yapan Mesut Öztürkmen, iyi hal indirimiyle 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, davayı eksik rapor nedeniyle bozdu. Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde silbaştan görülmeye başlayan davanın aralık ayındaki duruşmasında sanık tahliye edildi.

Bakırköy 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşmada Öztürkmen “Takdiri mahkemeye bırakıyorum” dedi. Mahkeme, sanığı eşini öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Kararında sanığın suçu haksız tahrik altında işlediğine ve tasarlayarak işlediğine ilişkin delil elde edilemediğini de belirtti.

Yazının Devamını Oku

‘Barışa destek vermeye hazırız’

9 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Zelenski görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı.

UKRAYNA’NIN BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLİYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında özetle şunları söyledi; “Zelenski’yi yeniden misafir etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Çarşamba günü Zelenski ve Miçotakis’in olduğu yere yakın bölgede düzenlenen saldırı nedeniyle her iki lidere de geçmiş olsun diyorum. Savaşla ilgili gelişmeleri ele aldık. Tespitlerimizi kendisine ifade ettim. Maalesef savaşın başta Ukrayna olmak üzere küresel plandaki menfi yansımaları giderek artıyor. İstanbul’da kurduğumuz müzakere masasının yanından geçebilecek bir diplomatik adım atılmadı. Savaşın sonlandırılması için elimizden gelen katkıyı veriyoruz. Rusya’nın da dahil olacağı bir barış zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırız. İstişarelerimizde tahıl koridorları ve emniyeti gibi Karadeniz’in istikrarını ilgilendiren meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Biliyorsunuz Karadeniz girişimi 33 milyon tona yakın tahılın ihtiyaç sahiplerine ulaşmasına imkan vererek küresel bir gıda krizinin önüne geçmiştir. O anlaşma da yine bu salonda yapılmıştır. Taraftar arasında yeni bir mutabakat sağlanması için bir niyet ortaya konulduğu takdirde daha önce olduğu gibi elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Bugünkü görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi de etraflıca ele aldık. Serbest ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle ilişkilerimiz daha da iyiye gidecektir. Kırım Tatarları’nın Ukrayna’daki varlığı iki ülke arasındaki dostluğun vazgeçilmez parçasıdır. Soydaşlarımızın özerklik statülerinin güçlendirilmesi noktasında destekleri için Zelenski’ye teşekkür ederim. Ukrayna ile müzakerelerimizi sürdürürken savaşın sona erdirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

‘TÜRK HALKINA TEŞEKKÜRLER’

Volodimir Zelenski ise, “Türk halkına Ukrayna’nın egemenliğini desteği için teşekkür ediyorum. Liderler düzeyindeki küresel zirveyle ilgili Cumhurbaşkanı’na bilgi verdim. Rus tarafını orada görmüyoruz. İlgili ülkeler bir plan gerçekleştirecek sonra Rusya dahil edilebilir. İkili ilişkilerimize de zaman ayırdık. Belli anlaşmalar konusunda mutabık kaldık. Savunma sanayi şirketleriyle bir araya geldim. Türk iş dünyasıyla görüşmekten de memnun olduk. Ortak silah ve mühimmat üretimi için çalışıyoruz” dedi. Öte yandan Zelenski İstanbul’da Ukrayna donanması için inşa edilen korvetlerin olduğu tersaneyi ziyaret etti.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan Kadınlar Günü mesajı: Bir güne hapsedilemez

9 Mart 2024

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye ile Güçlenen, Türkiye’ye Güç Veren Kadınlar programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan törendeki konuşmasında özetle şunları söyledi: “Burada bir hususu vurgulamayı özellikle görev addediyorum. Sadece 8 Mart değil, yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır. Kadınların şahsi hayatımızın yanı sıra devletimiz, milletimiz ve insanlığa yaptığı katkılar yılda sadece bir güne hapsedilemeyecek kadar büyüktür, önemlidir, kıymetlidir. Kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda daha aktif rol almaları, hak, fırsat ve imkanlardan adil bir şekilde faydalanmaları için ne gerekiyorsa yaptık ve yapacağız. Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını, güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ekseninde yürütüyoruz. Bizim inancımızda ve kültürümüzde aile toplumun temel direğidir. Aile ile kadını ayıran, kadını ailenin karşısına yerleştiren, kadın ve aile arasında duvarlar ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz, farklı ambalajlar içinde toplumumuza sunulan bu tür bakış açılarını sadece milletimizin değil tüm insanlığın istikbali adına tehlikeli buluyoruz.

KİMSENİN HAYAT TARZINA KARIŞMADIK

Ülkemizde aile kavramına karşı alerjisi olan bir kesim eskiden beri var. Değerli hanım kardeşlerim, iktidarımız boyunca bir sürü asılsız ithamla, iftirayla, saldırıyla karşılaştık. Kadınlar arasında ayrımcılığa son veren reformlarımız bile hedef oldu. Bizi itham edenlerin aslında kendilerinin yasakçı ve baskıcı olduğunu geride bıraktığımız 21 yıllık dönemde defalarca tecrübe ettik. Kadınlar konusunda aleyhimizde yürütülen onca propagandaya rağmen siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık.”

12 KADINA ONUR ÖDÜLÜ

- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aralarında depremde canını düşünmeyip çocukları kurtaran hemşire Şeyma Alakuş, Türkiye’nin ilk kadın generali Özlem Yılmaz, uzay yolculuğunda imzası olan Prof. Dr. Didem Balkanlı Özçimen ve paralimpik olimpiyatlarda başarılara imza atan omurilik felci Hamide Doğangün’ün de olduğu başarı hikâyeleriyle topluma örnek olan kadınlara ‘onur’ ödülü verdi.

‘BU SEÇİM BENİM İÇİN BİR FİNAL’

Yazının Devamını Oku

Başkana rağmen kadın katiline en ağır ceza

8 Mart 2024

İstanbul Bağcılar’da lojistik işi yapan Faruk Karabülak (39), 12 yıl önce Kudret Karabülak’la (32) evlenmişti. 8 yaşında bir kızları vardı. Faruk Karabülak, 2 Kasım 2022’de yaşadıkları evde sabah 06.30’da uyandı. Bir süre uyuyan eşinin başında bekledi, daha sonra ruhsatsız silahını aldı ve eşinin başına yastık kapattıktan sonra iki el ateş etti. Kudret Karabülak olay yerinde hayatını kaybederken, Faruk Karabülak kızını yanına alıp kayınvalidesine bıraktıktan sonra polise teslim oldu.

YİNE BİLDİK SAVUNMA

Faruk Karabülak polisteki ifadesinde, “İşlerim kötüye gittiği için çok borçlanmıştım. Eşimle bu yüzden kavga ediyorduk. Onu öldürüp intihar edecektim. Ancak kızım uyandığı için intihar edemedim” dedi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tutuklanan Faruk Karabülak’a ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açtı.

Bakırköy 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülen karar duruşmasında son savunmasını yapan Faruk Karabülak, “Eşimle hiçbir sorunum yoktu. Ne karakolluk olduk şimdiye kadar ne hastanelik. Ben eşimin ailesini de sahiplendim. Tek suçum eşimi aşırı sevmemdi. Çocuğumdan bile çok seviyordum. Bu kaderdi, hiçbir suçum yok. Kazaydı” dedi.

KARARA ŞERH KOYDU

Kararını açıklayan mahkeme heyeti Faruk Karabülak’ı ‘eşe ve kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da sanığa 1 yıl hapis ile 500 TL adli para cezası verdi. Heyet, oyçokluğuyla cezalarda indirim yapılmasına gerek olmadığına hükmetti. Mahkeme başkanı ise eşe ve kadına karşı öldürme suçunun toplumsal olarak kınanırlığının diğer suçlara göre daha fazla olmasının tek başına iyi hal indirimi uygulanmasını gerektirmeyen bir neden olmadığını belirtti. Sabıkası olmayan, kolluğa kendi teslim olan, duruşmalardaki tutum ve davranışlarında herhangi bir olumsuzluk gözlenmeyen sanık hakkında iyi hal indirimi uygulanması gerektiğini belirterek karara muhalefet şerhi koydu.

 

Yazının Devamını Oku

Hukukçular olayı Hürriyet’e değerlendirdi: O çocuk ailesinden alınmalı

8 Mart 2024

YÜKÜMLÜLÜK İHLAL EDİLDİ

- Akademisyen avukat Esra Pınar Bilgin: Olay açık ve net ‘kasten adam öldürme’ suçunu oluşturmaktadır. Annenin hukuki durumu noktasında ise bakım tedbiri hükümlerinin uygulanması gerekir. Bakım tedbiri çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine ilişkin bir tedbirdir. Annenin çocuğun Mısır’a kaçmasında yardımı olduğundan şüphe yoktur. Suça sürüklenen çocuk hakkında da tutuklama şartlarının gerçekleşmesi halinde tutuklama kararı verilebilir. Somut olayda ağır cezayı ilgilendiren bir durum olması ve sanığın Mısır’a kaçmış olması nedenleri ile derhal tutuklama kararı verilmeli ve aileden bakım gözetimi alınarak tedbir uygulanmalıdır. Ek iddianame ile anne de yargılanmalıdır.


Saat 01.50 sıralarında anne ve oğlu ülkeden kaçmak için havalimanı yolunda giderken.

CEZASI ERTELENEBİLİR

- İstanbul Barosu’ndan avukat Dilek Yüksel: Çocuk hakkında yurtdışı yasağı yok. Dolayısıyla olayda annesinin herhangi bir suçu yok. Çocuk hakkında yurtdışı yasağı olsa ya da çocuk hükümlü ya da tutuklu olsa dahi Türk Ceza Kanunu 283. Maddesi’nin 3. Fıkrası gereğince annenin cezai sorumluluğu söz konusu olmaz. Çocuk ise Türk Ceza Kanunu 85. Madde’nin 2. Fıkrası’na göre ‘taksirle öldürme’ suçundan yargılanır. Alacağı ceza yaklaşık olarak 2 yıl ila 15 yıl arasındadır. Bir ölü olması, yaralı sayısının fazla olması nedeniyle ve tabii somut olayda çocuğun tam kusurlu, ölen ve yaralıların ise kusursuz olduğunu düşünürsek mahkeme alt sınırdan uzaklaşır, cezası 5 veya 6 yıldan başlar. Bu cezadan Türk Ceza Kanunu 31/3 fıkrası gereğince 1/3 oranında yaş indirimi olur. Yine T.C.K 61/1 gereğince cezasından 1/6 oranında indirim olur. Bu ceza taksirli bir suç olduğu için adli para cezasına çevrilebilir. Ayrıca sonuç ceza 3 yıl altı olursa cezası ertelenebilir.


Yazının Devamını Oku

‘Profesör Kabus’un mağdurları konuştu... Hakkında 972 yıl isteniyor

3 Mart 2024

İstanbul Bakırköy’deki psikiyatri kliniğinde 21 çocuğa ketamin isimli uyuşturucu madde vererek, ailelerinin onlara cinsel istismarda bulunduğuna dair inandırdığı ve bu yönde raporlar hazırladığı tespit edilen Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu, 14 Ekim 2023 günü psikolog çalışanı Ahmet Aktaş’la birlikte tutuklandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatristi eski Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakkında 972 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

Mahkeme, önceki gün başlayan davanın ilk duruşmasını 3 güne yaydı. Duruşmada dün görülen oturumda mağdurların ifadelerine geçildi. Kızının 11 yaşındayken anneannesi ve ağabeyini kaybettiği için depresyona girdiğini, sonrasında Süleyman Zoroğlu’na tedaviye başladıklarını anlatan anne İ.K. herkesten şikâyetçi olduğunu belirterek, “Zoroğlu çocuğuma sabaha kadar ketamin verip baban sana tecavüz etti demiş. Kızım şikâyette bulununca da çalışanlar profesörle pasta kesmişler, klinikte kutlamışlar. Ben de kendisine ‘Sen bunu ispatla, ben eşimin bütün organlarını keserim’ dedim. Zoroğlu da ‘Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek’ dedi. ‘Zenginse mal varlığı varsa tehditle alırız kızının üzerine’ dedi. ‘Benim çocuğumun namusu satılık değil’ dedim. Ben şimdi bu adama inanıp eşimi öldürseydim şimdi o mezarda ben de hapiste olacaktım. Ona göre herkes tacizci, tecavüzcü” dedi.

‘KETAMİN ÇALDIRACAKTI KABUL ETMEDİM’

Pedagog eşliğinde ifade veren E.K. ise “Ben Salih Zoroğlu’nun evinde kalıyorken ketamin bulmakta zorlanıyordu. Bu nedenle Çapa Tıp Fakültesi’nde çalışan kızının yardımıyla gizlice hastaneye girerek ameliyathaneden ketamin çalmamı istediler. Ancak kabul etmedim. Profesör, babamın bana tecavüz ettiğine inandırdı. Bize ketamin verdiğini ailelerimize asla söylemememizi istedi. Bana kapanmamı söyledi. Saçlarımı kestirtti. Beni örnek hasta olarak diğer hastaların seanslarına sokuyordu. Bir ölüm listesi vardı. Bu listede anne ve babamın da isimleri vardı. Profesör Zoroğlu her yerimden ketamin vuruyordu. Sürekli halüsinasyon görüyordum” diye konuştu.

Yazının Devamını Oku

‘Profesör kabus’tan tuhaf savunma

1 Mart 2024

İstanbul Bakırköy’deki psikiyatri kliniğinde 21 çocuğa ketamin isimli uyuşturucu madde vererek, ailelerinin onlara cinsel istismarda bulunduğuna dair inandırdığı ve bu yönde raporlar hazırladığı tespit edilen Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu, 14 Ekim 2023 günü psikolog çalışanı Ahmet Aktaş’la birlikte tutuklandı. Zoroğlu hakkında “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, “eziyet”, “iftira”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “şantaj”, “uyuşturucu madde kullanımını özendirme”, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme”, “özel hayatın gizliliğini ihlal etme” suçlarından 96 yıldan 972 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

‘ATOM BOMBASI’ ÖRNEĞİ

Bakırköy 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu, ergenlerin aile içi istismar iddialarını eskiden doktorların ciddiye almadığını, kendisi ve çalıştığı birkaç doktorun bu konuyu araştırıp gerçeği söyleyen gençlere yardım ettiklerini anlattı. Aile içi cinsel istismara uğrayan gençlerdeki travmanın Çoklu Kişilik Bozukluğuna (ÇKB) neden olduğunu anlatan Zoroğlu, savunmasında dissosiyatif (ÇKB) bozukluğunu atom bombasına benzetti. Zoroğlu bunu örneklendirerek bir kapıcının asansörde sıkıştırmasını o genç için bir el bombası patlamasına, babasının istismarına uğrayan bir genç kızın yaşadığını ise atom bombası patlamasına benzetti.

‘‘TOPLUMUN SORUNU’

Zoroğlu savunmasına şöyle devam etti: “30 bine yakın hastam oldu. Bunların 300-400 tanesinde dissosiyatif bozukluğu vardı. 2020’de Bakırköy’de muayenehane açtım. 27 ay çalıştım. 3 bin hastamın 100 tanesinde ÇKB vardı. Bize gelen insanlar gelmeden önce muhakkak cincilere gitmişlerdir. Sonra bize başvurmuşlardır. Savcı iddianamede benimle dalga geçmiş, deli, megaloman, akıl hastası olduğumu söylemiş. Bana gelen ve teşhis koyduğum çocukların 11 tanesi başka doktorlardan ÇKB teşhisiyle geldi zaten. Devlette doktor çocuklarla 8 dakika görüşür, ben 90 dakika konuşurum. Çoğu zaman da seansı uzatırım. Çocuk cinsel tacizi toplumum sorunudur ve çözümü de toplum bulacaktır.

‘BEN TORBACI DEĞİLİM’

Ketamin konusunda sanki uyuşturucu satıcıymışım gibi anlatılmış. Biz ketamini sınırlı bir alanda kullandık. Benim kliniğimin çevresinde en az 10 adet ketamin infizyon seansı yapan doktor var. Ketamini 4 kişide kullandık. Ketamin depresyonda mucize bir ilaçtır. Ben torbacı değilim, profesörüm. Benim tek görevim cesur olup bildirmekti. 5 tanesini bildirdik, başımıza gelmeyen kalmadı. Herkes kınadı. Susup arkamı mı dönseydim? Ben seanstan seansa nasıl çocukların kafasına bir şey ekebilirim.”

 

Yazının Devamını Oku

Sirkeci-Kazlıçeşme Yeni Nesil Ulaşım Hattı açıldı... Ekonomiye katkısı 785 milyon Euro olacak

27 Şubat 2024

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi’nin açılışına katıldı. Erdoğan, açılışın olduğu alana Sirkeci İstasyonu’ndan hareket etti. Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi: “Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistemi, ülkemizin en eski demiryollarından biridir. Bir kısmı bundan 153 yıl önce hizmete giren hat özellikle Bakırköy ve Yeşilköy’ün gelişmesine, büyümesine, önemli katkılar sağlamıştır. Yaklaşık 141 yıl boyunca İstanbul ulaşımının omurgalarından biri olan hattımız, Marmaray’ın açılışıyla birlikte hizmetini tamamlamıştır.

MODERNİZE ETTİK

İstanbul’un ihtiyaçlarını da gözeterek Sirkeci-Kazlıçeşme arasında atıl vaziyette duran 8.3 kilometrelik bu hattı modernize etmeye karar verdik. Hattın üzerindeki gerekli iyileştirme ve değişimleri yaparak yepyeni bir tasarımla tekrar İstanbul’a kazandırmayı amaçladık. Böylece hem demiryolu hem de yaya odaklı çevreci bir projeyi İstanbullu kardeşlerimizin istifadesine sunmayı istedik.

Gelirken, Murat kardeşime onu söyledim. İnşallah Sirkeci Garı’ndan tüm bu istikamette, istasyonlar başta olmak üzere tarihi eserler başta olmak üzere buraları sıfır kilometre yenilemeye ve buralardan inşallah sadece İstanbul’a değil tüm dünyaya mesajımızı vermeye kararlı mıyız? İşte 5 yıl boşa geçti. Niye bir şey yapılmadı? Yapamazlar, yapmazlar. Bunların böyle bir derdi yok.

BİNALAR YIKIK DÖKÜK

Sirkeci’den şu geldiğimiz noktaya kadar bütün binalar yıkık, dökük. Surlar, yıkık dökük. Bunları da yine inşallah biz yapacağız. Projemiz kapsamında 7.3 kilometre yaya yolu, 7.3 kilometre bisiklet yolu, 122 bin 550 metrekare meydan ve rekreasyon alanları, 6 bin metrekare kapalı sosyal kültürel alan, 74 bin metrekare yeni yeşil alan ile 14 adet yaya geçidi ve 13 adet karayolu geçidi yer alıyor. Yani, şehrimize raylı sistem hattından öte sosyokültürel turizm, spor, gezinti, bisiklet ve diğer imkânların da olduğu son derece modern bir oluşum projesini inşallah kazandırmış olacağız. Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla birlikte İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağlarının toplam uzunluğu 340 kilometreye çıkmaktadır.

RESTORE ETTİK

Yazının Devamını Oku

Erdoğan Balıkesir’de muhalefete yüklendi: Bunların diyetleri bitmiyor

24 Şubat 2024

Dün Balıkesir’de yerel seçim mitingi yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Özgür Özel’in Balıkesir için İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e yaptığı “Meral ablamdan jest bekliyorum, Balıkesir’e geçen yerel seçimden olan borcunu ödeme zamanı” çağrısını eleştirdi ve özetle şunları söyledi:

- BALIKESİR’İN KİMSEYE MİNNET BORCU YOK: “Balıkesir’in kimseye minnet borcu yok. Birileri Balıkesir üzerinden birbirlerine borçlanmışlar. Şimdi de bunu televizyonlarda uluorta dillendirmiş, hatta ödenmesini istemişler. Diyet borçları bitmiyor, bitmeyecek. Kimin kimle yürüdüğü, kimin kime borçlandığı muamma. Siyasetin kabzımal hesabına dönüştürülmesi utanç verici. Kaybettirmek üzerine kurulu siyasetin bu şehre hiçbir katkısı olmayacağını en iyi Balıkesirli kardeşlerim bilir.

- İSTANBUL’DA KAYBEDECEKLERİNİ ANLADILAR: İstanbul’daki komediyi görüyorsunuz, takip ediyorsunuz. Kaybedeceklerini görünce sağa sola saldırmaya başladılar. Birileri listeyi yetiştiremedik numarası ile milleti kandırmaya çalışıyor. Kandırmaya çalışırken bile doğru düzgün yapamıyorlar. Muhalefetteki iç çekişme ayrı facia. Biz adaylarımızı belirlerken Türkiye Yüzyılı profiline ayak uyduracak olmasına dikkat ettik. Onların verdiği her sözün arkasında biz varız. Hükümetimiz var, Cumhur İttifakı var. Muhalefet cephesinde herhangi bir ölçü yok. Kim nereyi kaparsa elinde kalıyor havasında bir süreç yaşanıyor.

- KENT DEĞİL KANDİL UZLAŞISI: CHP’nin içler acıcısı haline bakınca bu partiye gönül verenler adına üzülüyoruz. Hiçbir vizyonu, programı bulunmadığını biliyoruz. Daha önceki seçimlerde örtülü ittifak tezgâhını bu seçimde iyice eline yüzüne bulaştırdı. Kent uzlaşısı diyerek Kandil ile uzlaşı arayışına girmesi, CHP’nin bu milletle ortak noktası kalmadığına işaret ediyor. Her kafadan ayrı ses çıkan CHP, artık oyun kurucu olmaktan çıkıp oyun kuranların piyonu haline geldi. Biz işimizi lafta bırakmayacağız. Biliyoruz ki Balıkesir sadece lafa bakmaz, lafı söyleyenin kim olduğuna, nerede ne yaptığına, ne yapabileceğine bakar.

- GÜNÜMÜZDE ZÜBÜK SİYASETİ İŞLEMEZ:Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz atılımlarla sayesinde ülkemizde siyasetin işleyişi değişti. Eskinin korku ve laf cambazlığı ile kifayetsizliği saklama siyasetini eser ve hizmet siyaseti aldı. Günümüz Türkiye’sinde eskinin zübük siyaseti işlemez. Siyasetin çıtasını biraz daha yükseltmiştik. Şimdi bu vizyonu şehirlerimiz ile buluşturmayı hedefliyoruz.”

BU NE GÜZELLİK

- Balıkesir’de kalabalığa hitap eden Erdoğan, “Resmi rakamları istedim; şu anda bu alanda 85 bin kişi var. Yolda Balıkesirli kardeşlerimle birlikte olduk. Bu ne güzellik böyle. Son 21 yılda Balıkesir’e 238 milyar lira tutarında yatırım yaptık” dedi.


Yazının Devamını Oku

Babaya veda

23 Şubat 2024

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, Vali Davut Gül, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, TBMM eski Başkanları Mustafa Şentop ve İsmail Kahraman, eski Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, eski İçişleri Bakanı ve milletvekili Süleyman Soylu, eski İstanbul Valisi Muammer Güler, eski bakan ve milletvekili Nureddin Nebati, BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar’ın katıldığı cenaze namazını İstanbul Müftüsü Safi Arpaguş kıldırdı.

Şevki Bolat’ın cenazesi Topkapı Çamlık Mezarlığı’na defnedildi. Bakan Bolat, “Acımızı paylaştınız. Allah sizlerin bizlerin ölmüşlerine gani gani rahmet eylesin” dedi. 


Şevki Bolat - Ömer Bolat

Yazının Devamını Oku

Durağa dalıp 2 kişinin ölümüne neden olmuştu... Savcı uyuyan şoförün cezasını az buldu

17 Şubat 2024

Duraktakilerden Hikmet Kaya (51) ve Ahmad Rzyaev (52) hayatlarını kaybetti, iki kişi de yaralandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı kamera görüntülerinden uyuduğu tespit edilen Sefer Baldan’a 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi olaydaki tüm kusurun şoförde olduğunu belirledi. Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, şoföre taksirli suçtan 15 yıl ceza istendiğini ancak cezanın bilinçli taksirle işlendiğini ve 22.5 yıl ceza verilmesi gerektiğini belirtti.

‘SUÇUM YOK’

Mütalaaya karşı beyanda bulunan Sefer Baldan, “Suçum yoktur. Tansiyon ilacımı almamam nedeniyle uyku halinde olduğum görülecektir. Bile isteye bu kazaya sebep vermedim” dedi. Mahkeme, sanık avukatına son savunmasını hazırlaması için süre vererek duruşmayı erteledi.

Yazının Devamını Oku

Mehmet Ali ‘Aslan’a yağma suçlaması

14 Şubat 2024

Bayrampaşa sebze halinde komisyonculuk yapan Gökhan Soylu, Mehmet Ali Ağca ve 4 isimden şikâyetçi oldu.

ÇOCUKLARIYLA TEHDİT ETTİ

Soylu şikâyetinde ticaret yaptığı Muhittin Erdal’ın kendisine borcu olduğunu, elden para vererek Erdal’dan yengesi üzerine olan İstanbul Bahçelievler’deki bir evi satın aldığını, ancak daha sonra evi kendisini tehdit eden Mehmet Ali Ağca’ya devrettiğini söyledi. Soyadını ‘Aslan’ olarak değiştiren Mehmet Ali Ağca ve 4 kişi hakkında ‘yağma’ suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bakırköy 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dünkü duruşmada tanık olarak dinlenen Ahmet Gülmedi, Gökhan Soylu’nun yanında çalıştığını belirterek şunları anlattı: “Bizi Bakırköy’de Mehmet Ali Ağca’nın ofisine çağırdılar. Mehmet Ali Ağca elini masaya vurarak Gökhan Soylu’ya ‘Sen zenginsin, altında BMW aracın var, bunlar gariban, bu adamların dairesini vereceksin, vermezsen sen bilirsin. Çocuğun var, evini biliyoruz, işe gidip gelme saatlerini biliyoruz’ dedi. Üzerimize yürüdü. Gökhan korkmuştu. Birkaç gün sonra evin tapusunu Ağca’nın üzerine devrettik. Bize ‘Hiç kimseye bir şey söylemeyin. Kaybolun’ dedi. Elimizdeki 1 milyon 300 bin TL’lik çeki de aldılar.”

Mahkeme, firari sanık Ahmet Çetin hakkında yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

 

Yazının Devamını Oku

800 kez satılan rezidans davasında sanıklar birbirini suçladı

10 Şubat 2024

Esenyurt’ta kurdukları suç örgütü ile Fly Butik Rezidans projesindeki daireleri birden fazla kişiye satarak dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla 81 kişi hakkında dava açıldı. İddianamede suç örgütünün 211 konuttan oluşan sitedeki dairelerin gerçek satışını müştekilere vermediği, örgüt elebaşı Çetin Başkan Şimşek’in kontrolündeki kişileri müştekilere göndererek silahla tehdit ettikleri, dairelerine sokmadıkları, dairelerin kapı kilitlerini değiştirdikleri ve evlere zorla girdikleri anlatıldı. 164 mağdurun yer aldığı, 26 sanığın tutuklu olduğu dosyada, örgüt lideri olmakla suçlanan Çetin Başkan Şahin’in 2 bin 50, Nihat Akyüz’ün 1683 yıla kadar hapsi istendi. Bakırköy 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşma 5 gün sürdü. Örgüt lideri suçlamasıyla tutuklu yargılanan Nihat Akyüz savunmasında müteahhit olduğunu ve Metin Uçar’dan 32 daire aldığını belirtti.

SATAN METİN ALAN METİN

Proje ortağı Özçelik İnşaat firmasının sahibi sanık Mehmet Özçelik ise, “Metin Uçar arsayı bölmeyelim rezidans yapalım dedi. Ortak protokol yaptık. Satan Metin, alan Metin. Benim tek hatam ortak proje yapmak oldu” diyerek kendisini savundu. Örgütün silahlı yapısının lideri olduğu iddia edilen Çetin Başkan Şimşek ise suçlamaları reddetti.

Müşteki sanık Metin Uçar ise kendisini şöyle savundu: “Uçarlar Yapı’nın yönetim kurulu başkanıyım. 2012 yılında bir kısım arsanın sahibi olan Kızılkaya Ailesi, Özçelik İnşaat şirketiyle anlaşınca mecburi ortak olduk. Projeyi bitirmek için 47 milyon TL harcadık. Özçelik İnşaat 520 bin TL verdi. Devreye başka başka taşeronları girdi. F Plus’ın sahipleri Nihat Akyüz ve Fatih Dere benim imzamı ve kaşemi taklit ederek 12 daireyi yavrulata yavrulata bitiremediler. Sahte satışlar yaptılar. Burada 500 milyon para götürüldü. Ben bu projeye 22 milyon dolar para harcadım. Benim binamda şu an 160 işgalci var. En mağdur benim burada.” Mahkeme, 4 sanığın tutukluluk halinin devamına, aralarında polislerin de olduğu 22 sanığın tahliye edilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, tahliye edilen sanıkların bir kısmına ise adli kontrol şartı koydu.

Yazının Devamını Oku

Mafya gibi ev sahibi... Kiracısını vurmak için adam tutmuş

10 Şubat 2024

Rusya vatandaşı Gülcihan Kritchkaia, Ataköy 9’uncu Kısım’da Mehmet Cengiz Bilik’in evinde kiracı olarak oturuyordu. Kiraya 3 kat zam yapmak ve başka bir kiracı daha almak isteyen Mehmet Cengiz Bilik, 2 Temmuz 2022 günü eve zorla girdi. Gülcihan Kritchkaia’ya hakaretler yağdırdıktan sonra çatalla yaralayan ve evdeki misafir Nadir Övünç’e saldıran zorba ev sahibi, kapağını açtığı buzdolabındaki reçel kavanozlarını yere atarak parçaladı, kahve makinesini ve yatak odasının kapısını kırdı. Gülcihan Kritchkaia’nın şikâyeti üzerine gözaltına alınan Bilik, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma sonunda Mehmet Cengiz Bilik’e hakaret, silahla yaralama, silahla tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal ve nitelikli hırsızlık suçlarından 24 yıl hapis istemiyle dava açtı.


Kiracısının evini basan Bilik, reçel kavanozlarını yere attı. Eşyaları parçalayıp kapıyı kırdı.

20 BİN DOLAR TEKLİF ETTİ

Bilik’in azmettirmesiyle Gülcihan Kritchkaia’yı tehdit eden Nizam Şimşek ve Serdar Ok’un da tehdit suçundan 2 yıl hapisleri istendi. Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülen duruşmaya katılan Nizam Şimşek, etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirterek şunları söyledi: “Samimi bir itirafta bulunmak istiyorum. Biz o dönemde Serdar Ok ile bodyguardlık yapıyorduk. Mehmet Cengiz Bilik bize ‘Ataköy’de 400 dairem var. Kiraları toplarken yanımda bulunun’ dedi. İşi kabul ettik. Konuşmanın sonunda bize, ‘Bir daireme çöktüler. Kiracıyı çıkarmama yardımcı olun. İşi bitirin, karşılığında 20 bin dolarınızı alın’ dedi. Kiracının bulunduğu dairenin ve Nadir Övünç’ün adreslerini bize verdi. ‘Gerekirse ayaklarına silahla sıkın’ dedi. Asgari ücretle çalıştığım için işi kabul ettim. Bir gün sonra hanımefendinin evine gittik. Ona, ‘Bir an önce bu evden çıkarsanız sizin için en hayırlısı olur’ dedik. Sonra ayrıldık. Daha sonra evin bize kiralandığına dair geçmişe dönük bir belge, avukat beyin ofisinde hazırlandı.”

5 SUÇTAN 7 YIL HAPİS 

Mahkeme, Mehmet Cengiz Bilik’i iki kişiye karşı yaralama suçundan 1 yıl 8 ay, zincirleme olarak silahla tehdit suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün, mala zarar verme suçundan 3 ay 10 gün, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan 1 yıl 8 ay, hakaret suçundan 4 ay hapis olmak üzere toplam 7 yıl 1 ay hapis cezasına mahkûm etti. Nizam Şimşek ve Serdar Ok ise tehdit suçundan 2 yıl 1’er  ay hapis cezası aldı.

Yazının Devamını Oku

Dilfiraz Hanım’ın umutlarını da öldürdüler

8 Şubat 2024

50 yaşındaki Dilfiraz Karataş iki çocuk annesiydi. Bağcılar’da yaşıyordu. Teyzesinin kızı 40 gün önce kanserden hayatını kaybetti. Okunacak mevlitte yemekleri yapmak için metrobüsle Çağlayan’a gitti. Bu sırada peş peşe silahlar patlamaya başladı. İlk vurulanlardan biri oldu. Hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

GERİDE HAYALLERİ KALDI

Karataş sosyal medya hesabından 2024 için sağlık ve iyi bir hayat dilemişti. Terör kurşunu güzel dileklerini ve umutlarını da öldürdü. Karataş için dün Bağcılar Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Taziyeleri Dilfiraz Karataş’ın eşi Kamer Karataş, oğlu Okan Karataş ve kızı Seda Karataş kabul etti. Vali Davut Gül’ün koluna girerek destek verdiği kimya öğretmeni Seda Karataş “Annem yaşlanacaktı. Ben ona bakacaktım” diyerek gözyaşı döktü.

2 YARALI TABURCU OLDU

- Cenaze törenine katılan İstanbul Valisi Davut Gül ise terör saldırısında yaralanan diğer 6 kişiden 2’sinin taburcu olduğunu, tedavisi devam eden 2’si polis 4 kişinin durumlarının iyi olduğunu belirterek, “Polislerimizi tebrik ediyorum. Terörle mücadele biliyorsunuz uzun bir süreç. Önceki dönemlerde olduğu gibi şimdi de bundan sonra da inşallah bu devam edecek” dedi.

 

Yazının Devamını Oku

Tüm belediyelere paylarını tam gönderiyoruz

7 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün ‘asrın felaketi’nin yıldönümünde, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yunus Emre Kongre Merkezi’nde Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Erdoğan şunları söyledi:

“6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 53 bin 537 kardeşimize Allah’tan rahmet diliyor, kendilerini tekbirlerle, fatihalarla, salavatlarla bir kez daha yad ediyoruz. Yaralanan 107 binin üzerindeki insanımız başta olmak üzere depreme maruz kalan vatandaşlarımızın tamamına bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Asrın felaketinin altından, asrın dayanışmasıyla kalkmayı başardık.

ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUM

Facianın ilk anından itibaren 85 milyonu yek vücut olarak depremzedelerimizin etrafında kenetlenen her bir kardeşimize buradan şükranlarımı sunuyorum. Bilhassa çok ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü ilk saatlerde ve günlerde insanüstü bir gayretle deprem bölgesine ulaşan gönüllü veya görevli kahramanlarımızı asla unutmayacağız. Devlet olarak afetin ilk anından itibaren personelimizle, aracımız ve gerecimizle milli ve uluslararası tüm imkânları seferber ederek afet bölgesindeydik. Milli bir seferberlikle ülke içi ve dışından 35 bini aşkın profesyonel personelle tarihin en büyük arama kurtarma operasyonunu yürüttük.

107 MİLYAR LİRA KAYNAK

 Sevk ettiğimiz 1 milyon çadırla kırsaldakilerle birlikte yaklaşık 3 milyon kişinin acil barınma ihtiyacını çözdük. Ardından bölge genelinde kurduğumuz 215 bin konteynerle depremzedelerimize daha iyi şartlarda barınma imkanı sunduk. Kamu kurumlarımıza ait tesislerde 1.2 milyon vatandaşımızı misafir ettik. Yaklaşık 350 bin haneye kira desteği ödemesi yaptık. Deprem bölgesine acil ihtiyaçlar için 107 milyar lira kaynak aktardık.

Şimdi birileri çıkmış Hatay’da söylediğimiz hükümetle yerel yönetimlerin işbirliğinin önemine işaret ettiğimiz ifadelerin üzerinde tepiniyor. Halbuki yıllardır şu hakikati sürekli kamuoyunun dikkatine getiriyoruz. Hükümet olarak biz hangi partiden olduğuna bakmaksızın tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz.

İSTİSMAR EDİYORLAR

Yazının Devamını Oku

"Kim bizden daha iyisini yapacağını iddia ediyorsa hodri meydan"

3 Şubat 2024

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, dün Bursa’da ‘İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Nilüfer ilçesi TOFAŞ Spor Salonu’nda gerçekleşen programda konuşan Erdoğan özetle şunları söyledi:

“Ülkemizin ve şehirlerimizin önüne koyacakları hiçbir vizyonları, programları, projeleri olmayanların sırf AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na kaybettirmek için gösterdikleri çabayı üzüntüyle izliyoruz. Halbuki bizim için siyaset hayırda yarış vesilesidir. Biz rakiplerimizle eser, hizmet ve icraat konusunda yarışmak istiyoruz. Açık konuşmak gerekirse konu eser ve hizmet olduğunda üstümüze kimseyi tanımayız. AK Parti belediyeciliği, AK Parti eser ve hizmet siyaseti rüştünü ispat etmiş bir müktesebata sahiptir.

BUYURSUN ÇIKSIN

Her kim bu hususta bizden daha iyisini yapabileceğini iddia ediyorsa hodri meydan buyursun çıksın ortaya. Ama şehri için hiçbir hayali, şehrinin insanlarına verecek hiçbir hizmeti olmayanların sırf komşunun iki gözü çıksın mantığıyla, sırf nefislerini okşamak için yaptıkları cinlikleri de asla tasvip etmiyoruz.

MİLLETİMİZ BİZİ YALNIZ BIRAKMAYACAK

Bu seçimlerde partimizi ve Cumhur İttifakımızı temsilen milletimizin huzuruna çıkardığımız adaylarımızın her biri de birer yol arkadaşımızdır. Milletimiz nasıl bizi vesayetle mücadelemizde yalnız bırakmadıysa, terörle ve darbecilerle mücadelemizde yalnız bırakmadıysa, siyasi ve sosyal kaos peşinde koşanlarla mücadelemizde yalnız bırakmadıysa, ekonomik tetikçilerle mücadelemizde yalnız bırakmadıysa inşallah Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzde de yalnız bırakmayacaktır.

SONRAKİ SANDIK 2028 MAYIS’INDA

31 Mart’tan sonraki sandık buluşmamız 2028 Mayıs’ında olacak. Dolayısıyla önümüzde ülkemize ve şehirlerimize ilişkin orta ve uzun vadeli programlarımızı hayata geçirebileceğimiz uzunca bir süre var. Rüzgârın önünde savrulan kuru yapraklar misali kendi iradeleri dışında sürekli rota değiştirenlerin başlarına neler geldiğini bölgemizdeki çok sayıda örneğinde görüyoruz, biliyoruz. Birileri güven ve istikrar iklimini zehirleyerek Türkiye’yi de bu hale getirmek istiyor ama hamdolsun başaramadılar. İşte CHP’nin halini görüyorsunuz. Herkes bir köşe başına yapışmanın derdinde. Ne ülkenin hali, ne şehirlerimizin durumu umurlarında değil. Daha düne kadar ittifak içinde oldukları partileri bile gözleri görmüyor, çiğneyip geçiyorlar. Kendi arkadaşlarına ve müttefiklerine bu derece hoyratça davrananların şehirlerimize ve oralarda yaşayanlara şefkat göstermesi mümkün mü?”

Yazının Devamını Oku

Töre cinayetine savcı acımadı

1 Şubat 2024

Cezaevinden 3 yıl önce tahliye olan Mahmut Bike, kendisinden ayrılmak isteyen eşi Adalet Bike’nin bir başkasıyla ilişkisi olduğunu öğrendi. Eşine daha önce hediye ettiği akıllı saatten 21 Haziran 2021 günü konumunu buldu. Eşinin ağabeyi Selahattin Erbek ve kendi kardeşi Fırat Bike ve arkadaşı Furkan Özcan’ı da yanına alıp konumun gösterdiği İstanbul Büyükçekmece’deki parka gitti. Adalet Bike yanında amcasının kızı Öznur Erbek ve Gökhan Denli ile birlikte bankta oturuyordu. Mahmut Bike, Gökhan Denli’nin üzerine saldırıp önce bıçakladı. Bike, yaralı halde kendisinden kaçmaya çalışan Denli’yi arkasından silahla vurarak öldürdü. Adalet Bike’yi ise zorla otomobiline bindirdi. Otomobildekilerin iddiasına göre, Adalet Bike D-100 Karayolu’nda Mahmut Bike’nin otomobilinden düştü, arkadan gelen Fırat Bike de Jaguar marka otomobiliyle Adalet’i yanlışlıkla ezdi. Adalet Bike hayatını kaybederken airbagleri açılan otomobil kullanılamaz hale geldi. Mahmut Bike, Fırat Bike, Furkan Özcan ve olayla ilgili çelişkili beyan veren Öznur Erbek tutuklandı. Selahattin Erbek ise yakalanamadı. 5 kişiye töre cinayeti suçlamasıyla ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

SAVCI: ADALET ARAÇTAN ATILDI

Bakırköy 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Mütalaada olay günü sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde önce Gökhan Denli’nin öldürüldüğü ardından Adalet Bike ile sanıkların araca bindiği, Jaguar marka aracın şoför koltuğuna Fırat Bike, yolcu koltuğuna ise Furkan Özcan’ın oturduğu anlatıldı. Mütalaanın devamında Büyükçekmece D-100 Karayolu üzerindeyken Adalet Bike’nin araçtan atıldığı, sanıklar her ne kadar atılı suçu kabul etmeseler de Adalet Bike’nin aracın sol arka koltuğuna oturtulması ve olayın gerçekleştiği saat ve yol durumu göz önüne alındığında iki aracın arka arkaya gitmesi gerektiği bir durum bulunmadığı belirtilerek sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde atılı suçu işledikleri ifade edildi. Mütalaada suçun iki maktulün arasındaki gönül ilişkisi nedeniyle “töre saikiyle” işlendiği belirtilerek sanıklar Mahmut Bike, Öznur Erbek, Furkan Özcan ve Fırat Bike’nin ‘töre saikiyle kasten öldürme’ suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi. Savcı, firari sanık Selahattin Erbek’in dosyasının ayrılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti savunmalarını hazırlamaları için sanıklara süre vererek duruşmayı erteledi.

Yazının Devamını Oku

Taksim-İstanbul Havalimanı 41 dakika

30 Ocak 2024

İstanbul’un kuzey hattında yer alan Hasdal, Kemerburgaz ve Göktürk’ü geçerek İstanbul Havalimanı’na ulaşan metro hattının son halkası olan Gayrettepe-Kâğıthane arası dün hizmete girdi. Tamamlanan proje ile Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arası seyahat süresi 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arası seyahat süresi 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası seyahat süresi 45 dakikaya, Taksim -İstanbul Havalimanı arası seyahat süresi 41 dakikaya, Taksim – Göktürk arası seyahat süresi  26 dakikaya ve 4. Levent - İstanbul Havalimanı arası ise 35 dakikaya indi. 

10 KÖSTEBEK BİRDEN ÇALIŞTI

İstanbul Havalimanı’nı metroyla buluşturmak için  Türkiye’de ilk kez bir metro projesinde 10 adet tünel delme makinası aynı anda kullanıldı. Tünel delme makineleri günde 64.5 metre, haftada 333 metre, ayda 1233 metre ile kazı rekoru kırdı. Saatte 120 kilometre hız ile Türkiye’nin en hızlı metro araçları da bu hatta kullanıldı. Hattın sinyalizasyon sistemi ise ilk defa yerli ve milli imkânlarla ASELSAN ve işbirliği içinde bulunduğu TÜBİTAK tarafından geliştirildi.

5.15 MİLYON YOLCU TAŞINDI

Toplam 37.5 kilometre uzunluğundaki ‘Gayrettepe- İstanbul Havalimanı Metrosu’nun 34 kilometre uzunluğundaki ‘Kâğıthane-İstanbul Havalimanı bölümü geçtiğimiz yıl açılmıştı. Günde 112 sefer ile 8 istasyonda hizmet veren hat toplamda 5.15 milyon yolcu taşıdı. Hattın en yoğun kullanılan istasyonları toplam yolcunun yüzde 43 ile Kâğıthane ve yüzde 30’la İstanbul Havalimanı istasyonları oldu.

HALKALI METROSU YAKINDA

Yazının Devamını Oku

Kilisede maskeli saldırıda DEAŞ izleri... Hayatını kaybeden Tuncer Cihan’ın ablası Hürriyet'e konuştu

29 Ocak 2024

SARIYER Büyükdere Caddesi’ndeki Santa Maria İtalyan Kilisesi’ndeki pazar ayini sırasında saat 11.40’ta içeriye kar maskeli 2 kişi girdi. İki saldırgan tabancalarını çıkararak önce duvarlara ateş etmeye başladı. Ayindekiler kendilerini yere atarken Tuncer Cihan peş peşe kurşunlarla yere yığıldı. Saldırganlar olayın ardından kaçtı. Sarıyer Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen Tuncer Cihan’ın hayatını kaybettiği anlaşıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, saldırganların yakalanması için kilise ve bölgedeki kamera görüntülerini topladı.  İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de devreye girdi. Saldırganların kilisenin bulunduğu caddeye bir araçla geldiği, aynı araçla kaçtığı belirlendi. Kilise içinde 5 adet mermi kovanı bulundu.

Olay yerine gelerek incelemelerde bulunan İstanbul Valisi Davut Gül, “Bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz. İki maskeli şahıs saldırıda bulundu.  Tek bir kişiye saldırı olmuş” dedi.

SALDIRIYI DEAŞ ÜSTLENDİ

Saldırıyı DEAŞ terör örgütü üstlenirken İstanbul Emniyeti tarafından 30 ayrı adrese düzenlenen baskında olayı gerçekleştiren 2 katil zanlısının da aralarında bulunduğu 47 kişi gözaltına alındı. Katil zanlılarından birinin Tacik diğerinin ise Rus uyruklu olduğu öğrenildi.

ABLA HÜRRİYET’E KONUŞTU

Hayatını kaybeden Cihan’ın ablası Özlem Cihan Hürriyet’e şöyle konuştu: “Tuncer yüzde 80 zihinsel engelliydi, doktor bile rapor verirken melek o demişti. 5 yaşındaki bir çocuk aklına sahipti. Müslüman, emekli, bekârdı. Annemle kalıyordu. Bugün de 2 aydır gittiği bu kiliseye gelmiş. Cemaat de çok seviyormuş onu. Kilisede vakit geçiriyor, yemek yiyormuş. Melek gibi birini öldürdüler. Henüz anneme söyleyemedik, kadıncağız çocuğunu ayağından ameliyat olacak sanıyor.”

TEPKİ GÖSTERDİ İDDİASI

Olay yerindeki bir esnaf ise kilise çalışanlarıyla konuştuğunu belirterek “Saldırganların önce duvarlara ateş ettiklerini, ölen kişinin de saldırganlara tepki göstermesi üzerine vurulduğunu söylediler” bilgisini aktardı.

Yazının Devamını Oku

Savcı cezayı fazla buldu

25 Ocak 2024

Mahkeme ayrıca müebbet hapis cezalarına ek olarak çeşitli suçlardan Kadir Yasak’a 15 yıl 11 ay, Ali Yasak’a 6 yıl 11 ay, Seccad Yeşil’e 13 yıl 5 ay, Serkan Dakman’a ise 4 yıl 11 ay hapis cezası vermişti. Diğer sanıklar Abdülkadir Kara 13 yıl 11 ay 15 gün, Kerem Öztürk 7 yıl 11 ay, Gökhan Karakan da 7 yıl 11 ay hapisle cezalandırılmıştı.

‘İNDİRİM YAPILMALIYDI’

Bakırköy 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görevli cumhuriyet savcısı kararın açıklanmasının ardından bölge adliye mahkemesine başvurarak karara itiraz etti. Savcı itirazında, Ali ve Kadir Yasak’ın ‘haksız tahrik altında kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmaları gerekirken tahrik indirimi yapılmadan ceza verildiğini ve böylece fazla ceza tayin edildiğini belirtti. Savcı, Seccad Yeşil ve Serkan Dakman’ın ‘kasten öldürmeye yardım etme’ suçundan cezalandırılması gerekirken ‘kasten öldürme’ suçundan cezalandırıldıklarını ve haklarında haksız tahrik indirimi yapılmadığını bildirdi. Savcı, Kadir Yasak ve Seccad Yeşil hakkında yağma suçundan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerekirken her iki sanık hakkında da ‘nitelikli yağma’ suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, ancak eylemin yağmaya yönelik işlendiğine dair delil bulunmadığını belirtti.

Yazının Devamını Oku

Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun katillerine müebbet hapis

23 Ocak 2024

Suphi Malgaz ile Gökhan Karakan arasında bir dairenin satışından kalan 65 bin TL için anlaşmazlık vardı. Malgaz’ın avukatı olan Şafak Mahmutyazıcıoğlu herhangi bir belge almadan para ödemesini istemiyordu. Karakan da bunun üzerine ‘Drej Ali’ lakabıyla tanınan Ali Yasak’ın yeğenleri Ali ve Kadir Yasak’tan yardım istedi. Mahmutyazıcıoğlu’nu arayan Yasak kardeşlerin adamı Seccad Yeşil parayı isteyince aralarında tartışma çıktı. 27 Ocak 2022 gecesi Ali Yasak, Kadir Yasak, Seccad Yeşil ve Serkan Dakman, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun sahibi olduğu İstanbul Yeşilköy’deki restorana gitti. Çıkan tartışmada iki çocuk babası ve sunucu Ece Erken’in eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu (42) öldürüldü, şoförü Murat Bilmez ise saldırıda yaralandı.

3 KİŞİ TAHLİYE OLDU

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada son savunması sorulan Ali Yasak, “Üzerimde silah yoktu. İstesem kül tablası veya başka bir şeyle de zarar verebilirdim. Ben o insanı alıp uzaklaştırdım, kendimi siper ettim ama yine de mahkemeyi inandıramadım. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi. Kadir Yasak ise “Ben olay anında yere doğru ateş ettim. Olayın aslı bu” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, Kadir Yasak, Ali Yasak, Seccad Yeşil ve Serkan Dakman’ı Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu ‘kasten öldürme’ suçundan indirimsiz müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca mahkeme müebbet hapis cezalarına ek olarak çeşitli suçlardan Kadir Yasak’a 15 yıl 11 ay, Ali Yasak’a 6 yıl 11 ay, Seccad Yeşil’e 13 yıl 5 ay, Serkan Dakman’a ise 4 yıl 11 ay hapis cezası verdi. Mahkeme Abdülkadir Kara’ya 13 yıl 11 ay 15 gün, Kerem Öztürk’e 7 yıl 11 ay, Gökhan Karakan’a da 7 yıl 11 ay hapis cezaları vererek tahliyesine karar verdi. Heyet, diğer 3 sanığın ise tüm suçlardan beraatlarına hükmetti.

Yazının Devamını Oku

MİT sergisi... Lawrence’ın motorundan kravattaki mikrofona

20 Ocak 2024

AKM’de 11 Şubat’a kadar gezilebilecek sergide “Vatan”, “Gelenek”, “Gelecek” ve “Gurur” başlıklı dört bölüm bulunuyor. Sergide Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’ın hologramı da yer alıyor. Kalın, hologramında teşkilat yapısı ve sergisi hakkında bilgiler veriyor.

Serginin küratörü Zihni Tümer, Temas İstanbul’la ilgili şunları söyledi: “2018 yılında Ankara’da ‘Temas’ adıyla bir sergi yapıldı. On binlerce ziyaretçi tarafından izlendi. Çok büyük bir başarıydı. Orada 90 nesnenin tanımı ve birçok film, popüler kültür içerisinde de yer alan bir bütünlük içerisinde kendisini çok güzel ifade etmişti. Burada ise bunu biraz dönüştürdük ve bir metafor kullandık.”


GİZLİ KULAK

Sergilenen objelerin bir dama odasının içerisine konduğunu söyleyen Tümer, film ve dizilerde yer alan objelere dikkat çekti. Tümer “Arabistanlı Lawrence’ın, İngiliz istihbarat ajanının kullandığı motoru görebileceğiz. Ve aynı zamanda onun Anadolu topraklarından geçişi noktasındaki takip evraklarını görebileceğiz. Yine burada kuş ayakları, taşlar, tuğlalar ve türlü göze batmayan kravatlar ve ses kayıt gibi şifreli şeyler, telsiz basküller görülebilecek” dedi.

Saatlerin içine gizlenmiş dinleme cihazları da sergide.

Yazının Devamını Oku

Acılı anne mahkemeye seslendi: Kızımın kemiklerini sızlatmayın

19 Ocak 2024

Lojistik işi yapan Faruk Karabülak (39), 12 yıl önce Kudret Karabülak’la (32) evlenmişti. Bağcılar’da yaşayan çiftin 8 yaşında bir kızları vardı. Faruk Karabülak 2 Kasım 2022 sabahı uyuyan eşinin başına yastık dayayarak ruhsatsız tabancayla iki el ateş etti. Silah sesini duyan komşular polise ihbarda bulundu. Faruk Karabulak bu sırada yanına kızını da alarak evden çıktı. Sağlık ekipleri geldiğinde Kudret Karabülak çoktan hayatını kaybetmişti. Faruk Karabülak kızını annesine bıraktıktan sonra kaçmaya çalışsa da polis ekiplerince yakalandı.

SAVCI: CEZADA İNDİRİM YAPMAYIN

Faruk Karabülak polisteki ifadesinde, “İşlerim kötüye gitti ve çok borçlandım. Eşimle bu nedenle sürekli tartışıyorduk. Eşimi öldürüp intihar edecektim ama kızım silah sesine uyandı. Onu anneme bıraktım ve intihardan vazgeçtim” dedi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Faruk Karabülak’a ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan ise 3 yıl hapis istemiyle dava açtı. Bakırköy 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülen duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Faruk Karabülak’ın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını ve bu cezada haksız tahrik ve takdir indirimi uygulanmamasını talep etti. Mahkeme heyeti Faruk Karabülak’a savunması için süre vererek duruşmayı erteledi.

‘TEK İSTEĞİ ÇOCUĞUNU OKUTMAKTI’

- Kudret Karabülak’ın annesi Fecire Küpeli duruşma sonrası yaptığı açıklamada mahkeme heyetine şöyle seslendi: “Adalete güveniyorum. Kim bir insanı uyurken öldürebilir ki. Ailesi bundan iki gün önce beni arayıp ‘Şikâyetini geri çek’ dedi. Asla affetmeyeceğim onu. Torunum silah sesini duymuş ve odaya gitmiş. Babası izin vermemiş içeri girmesine, annesinin inlemelerini duymuş. Katil, kızımı öldürdükten sonra ağabeyini aramış. ‘Kendimi de kızımı da öldüreceğim’ demiş. Hâlâ kızını görmek istiyor. Annesinin tek istediği kızının okumasıydı. Torunumu okutacağım. Ben ev temizleyerek torunuma bakıyorum. Gerekirse dilenirim de. En ağır cezayı alsın ki kızımın kemikleri sızlamasın.” 

Yazının Devamını Oku

Alkollü araç sürdü çarptı öldürdü kaçtı... 5 yılla kurtuldu

18 Ocak 2024

İSTANBUL Esenler’de Ferdi Ağdaş 1 Şubat 2023 günü otomobiliyle bariyerlere çarptı. Kazanın hemen ardından bir polis ekibi yardım için olay yerine gitti. Ferdi Ağdaş’ın sağlık durumu iyiydi. Polis memuru Muhammet Bektaş kazayla ilgili evrakları doldurmaya başladı. Bu sırada arkadan hızla gelen Berivan Yıldırım otomobiliyle emniyet şeridindeki polis aracına çarptı. Kazada Ferdi Ağdaş hayatını kaybetti, polis memuru Muhammet Bektaş ise yaralandı. Berivan Yıldırım ise durmayarak kaçtı.

ASLİ KUSURLU BULUNDU

Berivan Yıldırım’a kaza yerinden firar etmesi nedeniyle alkol kontrolü yapılamadı ancak tanık beyanları ve Yıldırım’ın olay öncesi alkol aldığına ilişkin kamera kayıtları nedeniyle alkollü olduğuna karar verildi. Bilirkişi raporunda da Berivan Yıldırım asli kusurlu bulundu ve tutuklandı. Berivan Yıldırım mahkemede verdiği ifadede, “Alkol almamıştım. O gün kar yağıyordu ve 110 kilometre hızla giderken bu olay yaşandı” dedi. Bakırköy 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Sanığın aday sürücü olduğu halde alkollü olarak, hava ve yol şartlarına göre sürüşünü uydurmaksızın, hız sınırlarını aşmak suretiyle öngördüğü neticeyi istememesine rağmen neticenin gerçekleşmesine neden olduğu ifade edilen mütalaada, Yıldırım’ın ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22.5 yıl hapsi istendi. Berivan Yıldırım son sözünde “Olay tamamıyla kazadır. Beraatimi istiyorum” dedi.

KARARA ŞERH KOYDU

Mahkeme, Berivan Yıldırım’ı ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 6 yıl hapis cezasına mahkûm etti. Mahkeme, takdiri indirim uygulayarak cezayı 5 yıla indirdi. Sanığın 2 yıl süre ile sürücü belgesinin geri alınmasına karar veren mahkeme, cezanın niteliği ve süresini dikkate alarak sanığın tahliyesine karar verdi. Üye hâkim karara muhalefet şerhi koyarak, müştekiyi yaralı halde bırakması ve olay yerinden kaçması nedeniyle takdiri indirim nedeninin bulunmadığını, bu nedenle de karara şerh koyduğunu açıkladı.

 

Yazının Devamını Oku

Mahkeme o caniye acımadı

16 Ocak 2024

İstanbul’dan Antalya’ya taşınma kararı alarak tüm evini kolileyen Yasemin Uzunçelebi, 5 Ekim 2021 gecesi uyuduğu sırada evine giren Mehmet Yıldız tarafından başından aşağı yakıcı kimyasal madde döküldü. Başı ve vücudunun üst kısmı yanarak eriyen kadın hastaneye kaldırıldı. Aylarca yoğun bakımda yatan Uzunçelebi birçok organını kaybetti. Ölümden dönen kadının belden yukarısı kas ve kemiklere kadar eridi. Bir gözünü kaybetti. 100’e yakın operasyon geçirdi. Yüzde 95 engelli kaldı. Tutuklanan ve 16 suçtan sabıkası bulunan Mehmet Yıldız’ın ifadesinde tartıştıklarını ve içinde sıvı bulunan bir kaseyi kız arkadaşına fırlattığını söyledi. 

Küçükçekmece 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşmasında son savunmasını yapan Mehmet Yıldız, “Yasemin pavyonlarda çalışıyordu. Onu o bataklıktan çıkardım. Maddi manevi yardımcı olmak istedim. Ali Rıza Kurum tarafından tehdit mesajları aldım. Birlikte çektirdikleri uygunsuz fotoğrafları gördüm. Sorduğumda benimle artık işi kalmadığını, artık o adamla olduğunu söyledi. Bana çakmak fırlattı. Peşimden gelip bana saldırdı. Ben de kombinin altında uzun süredir duran tası ona fırlattım. Tas 3.5 yıldır kombinin altında duruyordu. İçinde ne olduğunu bilmiyordum. Böyle olacağını bilmiyordum. Peçeteyle elini yüzünü sildim, banyoda yıkamaya çalıştım. Polis ve ambulansa haber verdim. Pişmanım” dedi.

Mahkeme, Mehmet Yıldız’a ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs’ suçundan 20 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, sanığın pişman olduğuna dair bir kanaat oluşmadığından cezada hiçbir indirim yapmadı.

HÜRRİYET OLAYI BAŞINDAN BERİ TAKİP ETTİ

‘ESKİ HALİME DÖNMEK İSTİYORUM’

Başına gelen korkunç olaydan sonra tedavi gördüğü hastanede ilk kez Hürriyet’e konuşan Yasemin Uzunçelebi “Ben tedavi olmak, eski halime dönmek istiyorum. Aynaya bakmak istiyorum doya doya... Rahat rahat hareket etmek, yemek yemek istiyorum. Aynaya bakıp saçımı taramak istiyorum, saçım yok. Bir de o kişinin çok büyük ceza almasını istiyorum” demişti.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan Yemen yorumu: Orantısız bir güç kullanımı

13 Ocak 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Hz. Ali Camisi’nde kıldığı cuma namazının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken özetle şöyle dedi:

(Yemen’e yönelik saldırılar): “Orantılı bir eylem söz konusu değil. Bu yapılanların hepsi de orantısız güç kullanımıdır. Bu orantısız güç kullanımını şu anda Amerika, aynı şekilde İsrail Filistin’de de yapmakta. İran bütün bunların karşısında kendini nasıl korur, ona bakmakta. İngiltere zaten Amerika’yla beraber bu süreç içerisinde adımını atmıştır, atmaya devam ediyor. Şu anda Kızıldeniz’i bunlar adeta kan gölüne çevirme hevesindeler ve Yemen Husilerle şu anda bütün güçlerini kullanmak suretiyle, bölgede ister Amerika olsun ister İngiltere olsun onlara karşı gereken cevabı verdiğini ve vereceğini söylüyor. Bu konuda en ufak bir rehavete yer olmadığını da ifade ediyorlar. Şu anda çok değişik kanallardan değişik haberler alıyoruz. Husilerin gerek Amerika’ya karşı gerek İngiltere’ye karşı çok başarılı savunmalar yaptığını, başarılı cevaplar verdiğini farklı kanallardan alıyoruz.

NETANYAHU’NUN ARTIK KAÇACAK DELİĞİ YOK

(İsrail’e açılan soykırım davası): Şu an itibarıyla savunmalarını yapmaya başladılar. Bizim vermiş olduğumuz bütün belgeler ciddi manada Lahey’de iş görüyor ve bu belgeleri artırarak vermeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki bu belgelerle İsrail orada mahkûm olacaktır. Bunu bekliyoruz. Çünkü Lahey Adalet Divanı’nın adaletine de inanıyoruz. Bugün itibariyle İsrail kendini savunuyor. Savunurken de tabii savunmadan falan bahsediyor, nasıl bir savunmaysa. İsrail burada savunma değil taarruzla bir defa açık hava hapishanesi durumunda olan Filistin’e karşı bölgeyi kan gölüne çevirdi. Orada 22-23 bin Filistinliyi öldürdüler, şehit ettiler. Biz de alabildiğimiz kadarını çocuklardan, kadınlardan yaşlılardan alıp şu anda hastanelerimizde tedavi ettiriyoruz. 

TAYYİP ERDOĞAN’I BİTİREMEZLER

İsrail kimi aldatacak ya? Bir defa, Netanyahu’nun artık kaçacak deliği yok, savunacak hiçbir imkânı yok. Ben Cumhurbaşkanı Herzog’u bu noktada çok daha samimi bir havada görüyordum. Son zamanlarda o da Netanyahu’ya özendi, çok farklı açıklamalar yapmaya başladı. Tayyip Erdoğan’a sözlü saldırılarla ellerine bir şey geçmez. Çünkü Tayyip Erdoğan’ı sözlü saldırıyla bitiremezler, çünkü biz hakikatin peşindeyiz. Hakkın yanındayız, mazlumların yanındayız ama onlar zalimliklerinin gereğini yapıyorlar. Sonucun da ben iyi olacağına inanıyorum. Hiçbir zaman mazlumlar kaybetmedi, hep zalimler kaybetti.”

PAZAR GÜNÜ TÜM İLLER AÇIKLANACAK

- Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti’nin belediye başkan adayları ve seçim çalışmalarına ilişkin de şöyle konuştu:

Yazının Devamını Oku

O caniye ‘çifte ağırlaştırılmış müebbet’ istendi

12 Ocak 2024

Damar’ın iç çamaşırı çıkarılmıştı. Gözaltına alınan ve kuzeniyle ilişkisi olan Metin Aydın, sevgilisi olduğunu iddia ettiği Pınar’ı boğarak öldürdüğünü ancak cinsel saldırıda bulunmadığını söyledi. Şüpheli tutuklandı. Kriminal Laboratuvar, Damar’ın eteğinde bulunan spermin ve tırnak aralarında bulunan DNA örneklerinin Metin Aydın’a ait olduğunu tespit etti.

MÜTALAADAKİ KORKUNÇ DETAY

Bakırköy 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Mütalaada, cinsel saldırıda bulunan sanığın, bunu kolaylaştırmak ve yakalanmamak için maktulün boğazını sıkarak öldürdüğü anlatıldı. Mütalaada, sanık Metin Aydın’ın ‘bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kadını kasten öldürme’ ve ‘cinsel saldırı sonucunda ölüm’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile ‘cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 3 yıldan 10 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Mütalaanın sonunda sanığın yararına takdiri indirim uygulanmaması talep edildi. Mahkeme, sanığa ve avukatına mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.

 

Yazının Devamını Oku

Hava durumu ‘kavgalı’

9 Ocak 2024

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Mikdat Kadıoğlu, sosyal medya hesabından, hava durumu üzerine yaptığı yorumlarla tanınan ve kendisini ‘İTÜ Meteoroloji Mühendisliği’ mezunu olarak tanıtan Kerem Ökten hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Kadıoğlu açıklamasında, “İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı olarak böyle bir mezunumuzun olmadığını kamuoyuna saygı ile duyururum. Bu sahte diploma olayı için suç duyurusunda bulunuyoruz” dedi. Prof. Dr. Kadıoğlu, Hürriyet’e yaptığı açıklamada da şunları söyledi:

DEZENFORMASYON SUÇTUR

“Basında İTÜ Meteoroloji Mühendisliği’nden mezun olduğuna dair haberler var. Bizim mezunumuz değil ‘Türkiye’nin başı dertte’ vb abartılı tüm beyanları bize basın mensupları tarafından soruluyor. Bizi üniversite ve meteoroloji camiası olarak çok meşgul ediyor. Türkiye’de hava tahmini ve meteorolojik uyarı yapmak Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün görevi. Bu konuda hiçbir eğitimi ve sorumluluğu olmayan birinin üstüne vazife gibi abartılı tahmin ve uyarılar vermesi pek çok kişiye zarar veriyor. Tiyatrolar 3-5 kişiye perde açıyor, kafelere müşteri gitmiyor, uçak biletleri iptal ediliyor. Sonuçta abartılan tahminler tutmayınca da ‘meteoroloji bilemedi’ olup fatura yine bizim camiaya kesiliyor. Bu bir dezenformasyondur, bu da bir suçtur. Ben sosyal medya mesajımla zaten İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nı etiketleyerek suç duyurusunda bulundum. Bundan sonra Meteoroloji Mühendisleri Odası yasal işlemleri yürütecek.”


Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu - Kerem Ökten

AMATÖR TAHMİNCİYİM

- Kerem Ökten de Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı: “Meteoroloji mezunu olmadığımı daha önce dürüstçe açıklamıştım. Ben hiçbir yerde İTÜ mezunu olduğumu yazmadım. 36 yaşımdayım. Ben işletme fakültesinden muhasebe ve denetim bölümü mezunuyum. Ancak şu an turizm işinde çalışıyorum, vardiyalı olarak. Benim meteorolojiden bir gelirim yok. Sadece Twitter’da 18 günde bir 500 TL yatıyor. Ben amatör hava tahmincisiyim.

BENİM KADAR SEVİLENİ YOK

Yazının Devamını Oku

Yasemin’in davasında dayak rötarı

9 Ocak 2024

İstanbul’dan Antalya’ya taşınma kararı alan Yasemin Uzunçelebi, 5 Ekim 2021 gecesi eşyalarını toplarken, evlilik teklifini reddettiği ve evine gizlice giren Mehmet Yıldız’ın saldırısına uğradı. Yasemin Uzunçelebi’nin başından aşağı kimyasal madde döken Mehmet Yıldız daha sonra kaçtı. Halen ne olduğu tespit edilemeyen kimyasal nedeniyle Yasemin Uzunçelebi’nın tüm yüzü ve vücudunun büyük bir kısmı eridi. Adli Tpı Kurumu yüzde 95 engellilik hali tespit etti. Mehmet Yıldız’ın 16 suçtan sabıkası vardı. Polis tarafından yakalandı, sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hakkında ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs’ suçundan 20 yıl hapis istemiyle dava açıldı.


Mehmet Yıldız

KOĞUŞTA KEMİKLERİNİ KIRDILAR

Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dün görülen duruşmada karara bağlanacaktı. Ancak Mehmet Yıldız’ın cezaevinde dayak yediği ve Adli Tıp Kurumu’nda olduğu ortaya çıktı. Duruşmada söz alan Mehmet Yıldız’ın avukatı Alaaddin Balcı, “Basında çıkan haberler nedeniyle müvekkilim kaldığı koğuşta bir süre önce darp edildi. Kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandı. Şu an Adli Tıp Kurumu’nda bulunuyor” dedi.

Mahkeme, sanığın son savunmasının alınması için duruşmayı erteledi.

Geçen pazar Hürriyet’e konuşan Yasemin Uzunçelebi, “Toplum içine karışmayı özledim. Eski halime dönmek istiyorum. Doya doya aynaya bakmak istiyorum” demişti.

Yazının Devamını Oku

Masada 3 madde vardı: Gazze F-16 ve İsveç

7 Ocak 2024

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türkiye ziyareti için 5 Ocak akşamı İstanbul’a geldi. Blinken, Vahdettin Köşkü’nde dün önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la, ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüştü. Basına kapalı kabulde Bakan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake de hazır bulundu.

İNSANİ YARDIM VE TAKAS

Görüşmelerde Gazze’ye insani yardım ve rehine takası ele alınırken, F-16’lar ve İsveç’in NATO’ya katılım süreci ile bölgesel konular da masaya yatırıldı. Türkiye, ABD’den F-16 satış sürecinde ilerleme, ABD ise aslında iki süreç birbiriyle ilgili değil mesajı verse de Türkiye’nin, İsveç’in NATO’ya katılım protokolüne onay vermesini bekliyor. F-16 satışı Kongre’ye iletilecek, 15 gün içinde ABD Kongre üyeleri itiraz etmezse sürecin önünde engel kalmayacak. ABD yönetiminden Türkiye’ye iletilen mesaj, İsveç’in üyeliği onaylanmazsa Kongre’nin itiraz edeceği yönünde.

‘EŞZAMANLILIK’ VURGUSU

Hürriyet’e bilgi veren kaynaklar, önceki görüşmelerde iki Dışişleri Bakanı arasında İsveç ve F-16 süreçleri konusunda mutabakata varıldığını belirtti. “İyi niyet süreci” olarak da anılan bu mutabakat her iki başlıkta koordineli olarak atılacak adımları içeriyor. Buna göre TBMM, İsveç’in katılım protokolünü onay verdikten sonra uluslararası anlaşma niteliğindeki protokol Cumhurbaşkanı onayına gidecek. İki ülke arasındaki mutabakat gereği bu aşamada ABD Başkanı Biden da Kongre’ye F-16 satış yetkisi için ilgili düzenlemeyi gönderecek. Gündemde bu adımların eşzamanlı atılması tartışması var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralık ayı başında Katar dönüşü “ABD’nin Kongresi varsa bizim de kongremiz yani Meclisimiz var. ‘Beraberce eşzamanlı olarak bu adımları atalım’ diyorum” açıklamasını yapmıştı. İki lider arasındaki son telefon görüşmesinde ABD Başkanı’nın da eşzamanlılık konusunu gündeme getirdiği belirtiliyor. Türkiye ziyaretinin ardından Yunanistan’a geçen Blinken, X hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinden fotoğraf ile, Gazze’deki çatışmayı, NATO müttefikleri olarak ortak güvenlik önceliklerimizi ve karşılıklı yatırım ve ticareti genişletme arzularımızı görüştük” dedi.

FİDAN’DAN ‘DERHAL ATEŞKES’ ÇAĞRISI

Yazının Devamını Oku

Enflasyona ezdirmedik

6 Ocak 2024

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, dün İstanbul’da Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından Çırağan Sarayı’nda düzenlenen 5’inci Ortak Paylaşım Forumu’na katıldı. Türkiye’nin 100’üncü Yılında Çalışma Hayatı temalı programda konuşan Erdoğan, TİSK üyelerine ait işyerlerinde 2 milyon kişinin çalıştığını belirterek özetle şunları söyledi:

“Yaklaşık 256 milyar dolara ulaşarak rekor kırdığımız 2023 yılı ihracatımıza katkı veren TİSK mensuplarına teşekkürlerimi borç biliyorum. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonumuzun asgari ücret müzakerelerinde de son derece yapıcı bir tavır sergiledi. Yüzde 49 artışla 17 bin 2 lira olarak belirlenen 2024 asgari ücretinin çalışanlarımızla birlikte tüm işverenlerimize de hayırlı olmasını diliyorum. Yeni asgari ücretle çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü bir kez daha yerine getirmiş olduk.

İHRACATTA REKOR KIRDIK

Kısa, orta ve uzun vadeli planlarla hedefimize adım adım yürüyoruz. Son 6 aylık dönemde uluslararası sermaye girişi hızlandı. Rezervlerimiz güçlendi. Ani kur hareketleri azaldı, finansman koşulları iyileşti. Merkez Bankamızın toplam rezervi tarihinin en yüksek seviyesine çıkarak toplamda 145.5 milyar doları buldu. İhracatta Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. 2023 enflasyonumuz yüzde 64,8 olarak gerçekleşti. Hem çekirdek hem manşet enflasyonun son aylardaki düşüş eylemi Orta Vadeli Programımızla uyumludur. Enflasyondaki ivme kaybının etkileri özellikle yılın ikinci yarısında daha net hissedilecektir. 

YATIRIMA DESTEK

Geçtiğimiz yıl milli gelirimizin yüzde 5.4’ü düzeyinde gerçekleşen cari açığı bu yıl yüzde 4’e önümüzdeki yıl yüzde 3’lü ve sonraki yıl yüzde 2’li seviyelere kadar geriletmekte kararlıyız. Hükümetlerimizin alameti farikası olan mali disiplinden taviz vermeyecek dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, yapısal reformlar gibi alanları inşallah daha da güçlendireceğiz. İş dünyamıza yardımcı olmak için yatırımı ve ihracatı destekleyici daha düşük maliyetli finans imkanları oluşturmanın gayretindeyiz.

Törende işçiler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a el işlemeli vagon figürlerinin bulunduğu bir hediye verdi.

TÜRK İŞ KANUNU

Yazının Devamını Oku

Seçil’in ponzisindeki en mutlu kişi Mahmut amca

5 Ocak 2024

Mahmut Yılmaz, Seçil Erzan’la akrabaydı. 16 Kasım 2011’de Erzan’a miktarı belli olmayan bir para verdi ve faiziyle birlikte geri aldı. Erzan, 5 Ocak 2023’te yine Mahmut Yılmaz’a başvurdu. Yılmaz’dan 1 milyon TL aldı ve 52 bin 700 dolar olarak sisteme koyacağını söyledi. 6 Ocak 2023’te sözde sisteme konulan 52 bin 700 dolar 31 Ocak 2023’te 63 bin 240 dolar olacaktı. Seçil Erzan o sırada diğer para aldıklarına ödeme yapmıyordu ama sözde vadenin bittiği 31 Ocak 2023 günü saat tam 09.06’da Yılmaz’a haber verdi. Vadenin 15 Şubat’a kadar uzatılması durumunda yüzde 12.5 daha faiz vereceğini söyledi.

ÇOK KAZANÇLI OLDU

Mahmut Yılmaz, 15 Şubat 2023’te sözde vadesi dolan parayı bir kez daha Seçil Erzan’da bıraktı. Bu kez vade 1 Mart 2023’te doluyordu. Ancak Erzan iyice sıkışmıştı. Futbolcular sürekli arıyor, tefeciler tehdit ediyordu. Üstelik Çorlu’daki evleri de satmıştı. Mahmut Yılmaz, 7 Mart 2023’te Seçil Erzan’a “Yarın parayı bekliyorum. Ödemelerim var” diyerek mesaj attı. Erzan parayı 9 Mart 2023 akşam üstü 100 bin dolar olarak yatırdı. Mahmut Yılmaz 10 Mart 2023 günü saat 08.16’da Seçil Erzan’a “Çok teşekkür ederim benim için çok kazançlı oldu” diye mesaj attı. Seçil Erzan da Mahmut Yılmaz’a, “Hayırlı işler Mahmut Amca” diye yanıt verdi.

KARAKUTUDAN SON MESAJ: HEPİMİZ BİTTİK

- Topladığı paraları ödeyemeyen Seçil Erzan, tutuklanmadan bir ay önce en yakın arkadaşı ve paraları taşıyan çantacısı Nazlı Can’a “Ben bittim” diye mesaj atıyor. Nazlı Can ise “Hepimiz bittik” diye yanıt veriyor. Erzan bir süre sonra artık mesajlarına da cevap vermeyen arkadaşına 9 Mart günü yeniden bir mesaj atarak “Neden telefonu açmıyorsun Nazlı? Sen de mi açmayacaksın? Ben gidiyorum hoşçakal” diyor. Nazlı Can buna karşılık “Nereye, bizi böyle bırakıp mı?” diye yazıyor. Bunun üzerine Erzan, “Bu şekilde herkes bana düşmanken ben çözemem. İlk önce kapıma yakınlarım geldi. Kimsenin suçu günahı yok” diye cevap veriyor. Ardından yazışma şöyle devam ediyor:

ÖYLE BİR BATAĞA SOKTUN Kİ

Nazlı Can: Sen herkesi öyle bir batağa soktun ki. Ne yapacaksın? Söyle lütfen. Nereye gidiyorsun?

Seçil Erzan:

Yazının Devamını Oku

İstanbul ‘Sibirya’ olacak

5 Ocak 2024

Hafta başından itibaren Türkiye’ye gelecek soğuk hava nedeniyle İstanbul’un yüksek kesimlerinde ve Anadolu’da kar yağışı görülecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezi’nden (AKOM) yapılan yazılı açıklamada, İstanbul’un pazartesi akşamından itibaren Sibirya kökenli soğuk havanın etkisi altına gireceği bildirildi. 

SALI VE ÇARŞAMBA KAR VAR

Sıcaklıkların 5 ila 8 derece düşeceği kaydedilen açıklamada, 9 Ocak Salı günü kentin yüksek kesimlerinde, 10 Ocak Çarşamba günü ise kent genelinde kar yağışının beklendiği vurgulandı. Açıklamada, İBB’nin kışa hazırlık çalışmalarının tamamlandığı, kış şartlarıyla mücadele çalışmalarında 12 bine yakın personelin ve 3 binden fazla iş makinesinin görev yapacağı duyuruldu.

10 DERECE SOĞUYACAK

CNN Türk Meteoroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen hafta başında yurda girecek olan soğuk havanın etkilerini Hürriyet’e şöyle anlattı: “Sıcaklıklar ayın 9’undan itibaren 10 derece kadar düşecek. İstanbul’da hava sıcaklığı salı günü 4-5 dereceye inecek. 9’unda İstanbul’un yüksek kesimlerine kar yağışı olacak ama 2-3 cm kadar yağar. İstanbullular karı havada görecek ama yerde zor. 10’unda da kar yağışı var ama kuvvetli değil. Cumartesi de kar yağışı var.”

Meteoroloji Mühendisleri Odası Yayın Kurulu Başkanı Ahmet Köse ise  “İstanbul’da deniz suyu hâlâ sıcak. Şu anki verilere göre çocukların kardan adam yapacağı, kar topu oynayacağı bir kar yağışı değil” diye bilgi verdi.

ANADOLU’DA YOLLAR KAPANIR

Yazının Devamını Oku

Hanna’nın kâbusu tahliye oldu... Falçatayla saldırmıştı, yüzü tanınmaz hale gelmişti

16 Aralık 2023

Ukraynalı Hanna Butym (28) internetten tanıştığı Mesut Öztürkmen’le (45) 2018 yılında evlenerek Türkiye’ye yerleşti. Türkiye’ye geldiğinde, Öztürkmen’in kendisine söylediği her şeyin yalan olduğunu anlayan Hanna, 2.5 yıl sonra boşanma davası açtı. Öztürkmen internetten izini sürdüğü Hanna’yı, kız kardeşinin sosyal medya paylaşımlarından yola çıkarak 15 Ocak 2021 günü İstanbul Florya’daki bir AVM’de buldu. Hanna’nın yüzünü falçatayla paramparça eden Öztürkmen polis tarafından etkisiz hale getirildi. Hakkında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

SALDIRGAN PİŞKİNCE KENDİNİ SAVUNMUŞTU

Mahkemede “Hanna paramı alıp benden habersiz memleketine gitti. AVM’de başka bir erkekle görünce kıskandım. Eğer öldürmek isteseydim direkt boğaz bölgesine vururdum” diye savunma yapan Mesut Öztürkmen, iyi hal indirimiyle 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, kararı bozdu. Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde silbaştan görülmeye başlayan davanın son duruşması dün yapıldı. Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Öztürkmen’in 3 yıldır tutuklu olduğunu ve suç vasfının değişme ihtimali olduğunu belirterek tahliye edilmesini talep etti. Mütalaanın ardından söz alan Mesut Öztürkmen “Cezaevindeyken zaten boşandım. Söz veriyorum, ona yaklaşmayacağım” ifadelerini kullandı. Mahkeme, Mesut Öztürkmen’e yurtdışına çıkış yasağı ve her hafta evine en yakın karakola giderek imza atması şartıyla tahliyesine karar verdi.

‘ÖLÜM FERMANINI İMZALAMAKLA AYNI’

Hanna Butym’in avukatı Tuba Özel tahliye kararına ilişkin, “Biz bu tahliyeyi kabul etmiyoruz. Sanığın eylemi ödüllendiriliyor. Hanna’ya tahliyeyi haber verdik, dondu kaldı. Korku içinde. Bu karar Hanna’nın ölüm fermanını imzalamakla aynı şey. Ha sanığı tahliye etmişsiniz, ha Hanna’nın ölüm fermanını hazırlamışsınız” dedi.

Yazının Devamını Oku

Zorba ev sahibine hapis cezası istendi Zorba ev sahibine hapis cezası istendi 

15 Aralık 2023

Evden çıkmasını istediği kadına hakaret edip çatalla yaraladıktan sonra evde bulunan misafiri Nadir Övünç’e de saldırdı.

Gözaltına alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Mehmet Cengiz Bilik hakkında hakaret, silahla yaralama, silahla tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve nitelikli hırsızlık suçlarından toplam 24 yıl hapis istendi.

Bakırköy 39’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, Mehmet Cengiz Bilik’in 17 yıl 9 ay hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, taraf avukatlarına süre vererek duruşmayı erteledi.

Yazının Devamını Oku

Bunun adı savunma değil... Asiyenur’u silahla katletmişti

14 Aralık 2023

İstanbul Esenler’de Asiyenur Atalay (19) bir süre arkadaşlık ettiği Ümit Karakoyun tarafından 4 Mayıs 2022’de başından silahla vurularak öldürüldü. Arnavutköy’de yakalanan Ümit Karakoyun’un hırsızlık, yağma, uyuşturucu ticareti ve kasten yaralama suçlarından 16 suç kaydı vardı. Tutuklanan Ümit Karakoyun hakkında ‘kasten kadın öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, silahı verdiği iddia edilen Mesut Gezer içinse ‘kasten öldürmeye azmettirme’ suçundan müebbet hapis cezası istendi.

HEM TAHRİK HEM İYİ HAL İNDİRİMİ İSTEDİ

Bakırköy 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülen duruşmada savunma yapan Ümit Karakoyun, “Çok pişmanım. Mesut bana silahı vermese ve Asiye bana tükürmeseydi olay olmayacaktı” dedi. Mesut Gezer ise olayla hiçbir bağlantısı olmadığını ve sanığa silah vermediğini öne sürdü. Duruşmaya Mersin Asliye Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS’le bağlanan Ümit Karakoyun’un avukatı Mustafa Kemal Kısacık, “Müvekilim olaydan kısa bir süre önce cezaevinden çıkmıştır. Sosyal yaşam biçimi, doğu kökenli biri olması ve maktul ile yaşadığı duygusal ilişki nedeniyle olayı gerçekleştirdiğini samimi bir şekilde anlatmıştır. Pişmanlığını dile getirmiştir. Bizce haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekmektedir ayrıca yargılama sürecinde mahkemeye yardımcı olmuş olması nedeniyle takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Tahliye konusunda takdir mahkemenindir” dedi.

MAHKEME İFADELERE İTİBAR ETMEDİ

Mahkemenin karar öncesi verdiği arada ise adliye koridoruna çıkan müşteki avukatları sanık avukatının savunmasındaki ‘doğu kökenli’ detayına tepki gösterdi. Kendi aralarında tartışan avukatlar “Bu ne demek! O zaman doğuda işlenen cinayetler normal mi sayılsın, bunu mu kastediyor, bunu mu istiyorlar” diye yorumda bulundu. Mahkeme heyeti Ümit Karakoyun’u müebbet hapis cezasına,  Mesut Gezer’i ise 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Tutuksuz yargılanan Mesut Gezer duruşmada tutuklanarak cezaevine gönderildi.

NE YANİ ORADA İŞLENEN CİNAYETLER NORMAL Mİ SAYILSIN

SANIK: Mesut bana silahı vermese ve Asiye bana tükürmeseydi olay olmayacaktı. Çok pişmanım.

AVUKAT: Müvekilimin sosyal yaşam biçimi, doğu kökenli biri olması ve maktul ile yaşadığı duygusal ilişki nedeniyle olayı gerçekleştirdiğini samimi bir şekilde anlatmıştır. Yargılama sürecinde mahkemeye yardımcı olmuş olması nedeniyle indirim hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan ‘Dünya İnsan Hakları’ için seslendi: Adil bir dünya mümkün ama ABD ile değil

10 Aralık 2023

AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı, Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle ‘İnsanlığın Yüzü’ Programı düzenledi. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

İNSAN HAKLARI AYAKLAR ALTINDA

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi bundan 75 sene evvel gerçekten büyük umutlarla kabul edildi. Daha adil, daha özgür, daha insan odaklı bir dünya idealiyle kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 75 yıldır uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlatmayı sürdürüyor. Buna rağmen 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü, dünyanın pek çok yerinde insan hakları ayaklar altına alınırken karşıladığımız da bir gerçektir. Batı toplumlarını zehirli bir sarmaşık gibi saran İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı insan haklarına yönelik tehditlerin en başında yer alıyor. 

GEORGE FLOYD, AYLAN BEBEK...

‘Nefes alamıyorum, nefes alamıyorum’ diyerek can veren George Floyd’un dramını asla unutamayız. Benzer olaylarla daha sonra da karşılaştık. Aylan bebeğin nasıl dalgalarla kıyıya vurduğunu izledik. Aylan bebeğin ölümü Batı’yı insafa getirmedi. Filistin kefhiyesiyle gezen 3 genç ABD’de sokak ortasında silahlı saldırıya uğradı.

BÖYLE ADALET OLUR MU

Bugün Gazze’de sadece çocuklar, kadınlar, yaşlılar, gazeteciler değil aynı zamanda insanlığa dair tüm değerler de katledilmektedir. Bu vahşet karşısında uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri hiçbir somut adım atmıyor. BM Güvenlik Konseyi’nde sadece Amerika’nın ret oyuyla ateşkes reddedildi. Böyle adalet olur mu? Adil bir dünya mümkün ama Amerika’yla değil. Çünkü Amerika, İsrail’in yanında parasıyla, silah mühimmatıyla yer alıyor. Ey Amerika bunun hesabını nasıl vereceksin? Kimse artık ‘Amerika BM Evrensel Beyannamesi’ne destek veren ülkedir’ demeyecek.”

Yazının Devamını Oku

Pandora’nın Kutusu açıldı

9 Aralık 2023

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, bu yıl 7’ncisi düzenlenen TRT World Forum’a katıldı. Erdoğan İstanbul’da düzenlenen programda özetle şunları söyledi: “Gazze’de devam eden katliam başta olmak üzere küresel ölçekte son derece sancılı bir dönemden geçiyoruz. Rusya- Ukrayna arasındaki savaş gündemde geri plana düşmüş olsa da halen tüm yakıcılığıyla devam ediyor. Savaşın ilk aylarında ülkemizin çabalarıyla ortaya konan barış planının değeri gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor. O dönem, ateşi büyümeden söndürmek yerine körükleyenlerin, bölgemizle birlikte tüm dünyaya nasıl büyük bir kötülük yaptıkları artık net bir şekilde görülüyor. Kalıcı barışı tesiste kaybedilen her günün her anın bedelini ateşe benzin döken Batılılar değil maalesef masumlar ödemektedir. Komşularımızın içine düştükleri bu ‘kaybet kaybet’ denkleminden çıkarmayı komşuluk hukuku-muzun bir gereği olarak görüyoruz.

ÖZGÜR BASIN İHTİYAÇ

Basın, bilhassa da kalemini ve ekranını küresel güçlere kiralamayan özgür basın demokrasiler açısından yeri doldurulamaz bir ihtiyaçtır. Güdümlü basın ise halkın haber alma hakkı yanında demokrasi içinde açık bir tehdit oluşturur. Ülke olarak 70 yılı aşan çok partili demokrasi mücadelemizde bu hakikati tüm boyutlarıyla pek çok kez tecrübe ettik. Her zaman söylediğim gibi bugünlere manşetlerle çarpışa çarpışa geldik. Gerektiğinde ağır bedeller ödemeyi göze alarak ülkemizde tüm kurum ve kurallarıyla hakiki demokrasiyi tesis ettik. Türkiye ekonomisiyle, demokrasisiyle, basınıyla gerçekleştirdiği sessiz devrimleriyle 21 yıl öncesine nazaran çok daha ileri bir noktadadır.

İSRAİL GAZETECİLERİ ÖLDÜRÜYOR

Şu anda Gazze’de 70’i aşkın medya mensubu öldü. Nerede dünya? Dünyanın o meşhur basın yayın organları nerede? Niye sesleri çıkmıyor? Niçin öldürülen bu basın mensuplarına yönelik manşetlerini atmıyorlar. Amerika’nın o meşhur gazeteleri nerede? İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın o meşhur gazeteleri, dergileri nerede? Hiçbirinin sesi çıkmıyor. Gazze’de 7 Ekim’den bu yana devam eden katliamlar bize sadece özgür değil aynı zamanda adaletli ve vicdanlı basının da önemini hatırlatmıştır. Çoğu kadın ve çocuk 18 bine yakın masumun katledilmesinin kâğıt kesiği kadar yer bulamadığı bir medya karartmasıyla karşı karşıyayız. İsrail, Gazze’de sadece kadın ve çocukları değil çok zor şartlar altında görevini yapmaya çalışan basın mensuplarını öldürmeye devam ediyor.

Çocuklar, Türkiye’nin gösterdiği barış çabalarını temsilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘barışın anahtarı’nı armağan etti.

AA’DAN BİR ŞEHİDİMİZ VAR

Her türlü riski göze alarak, Gazze’den dünyaya hayati bir iletişim koridoru açan TRT’mizi, Anadolu Ajansımızı ve diğer basın kuruluşlarımızı canıgönülden tebrik ediyorum. İsrail’in yalanlarla örülü propaganda makinesine karşı yürütülen dezenformasyonla mücadele çalışmalarını takdir-le karşılıyorum. Şu anda bizim Anadolu Ajansı’ndan şehidimiz var. Merkezimizin çalışmalarıyla 130’un üzerinde İsrail yalanını ifşa etmesi bu çabaların ne kadar kıymetli olduğunu göstermiştir. İsrail güçleri basın mensuplarımızın hakikate ayarlı kameralarını kırmış olsa da hakikatlerin ortaya çıkmasına engel olamamıştır. Bir kameramız gider, bin kameramız gelir. Olağanüstü bir gayret ve fedakârlık sergileyerek Gazze’deki insani dramı dünyaya duyuran medya mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden gazetecileri rahmetle yâd ediyorum.

Yazının Devamını Oku

Seçil Erzan’ın avukatından ilk açıklama: O paralar birilerinin kasasında

8 Aralık 2023

Futbolcular ve işinsanlarının da arasında olduğu onlarca kişiyi dolandıran Seçil Erzan’ın avukatı Nazlı Nadide Karaaslan’la görüştük. Böylece ilk kez Seçil Erzan tarafından iddialara yanıt aldık.

SEÇİL’İN 5 KURUŞU YOK

Seçil Erzan 8 Aralık 2022’de annesi için Tekirdağ Çorlu’da bir daire satın almış, 21 gün sonra da satmıştı. Avukat Karaaslan bu daireye tefecilerin el koyduğunu iddia ederek, şunları söyledi: “Seçil paraları ödemek istese 5 kuruşu yok. Tutuklandıktan 3 gün sonra tefeciler el koydu annesinin evine, kadını sokağa attılar. Annesi iki kez beyin ameliyatı geçirdi. Altı bezleniyor. Köydeki teyzesi bakıyor kendisine.

BİR İŞ ÇEVİRMİŞ OLMAMIŞ

İnşallah mağdurlar paralarını alır. Banka öder bir şekilde, ödemeyi düşünür. Seçil de alabileceği en az cezayı alır. Şu an çok kötü. Ne özel hayatı kaldı ne bir şeyi... Paraları almadım demiyor ki; daha ne yapacaksınız kıza, zaten cezaevinde. Para alanlar da biraz konuşsun, ‘Biz de faiz aldık, bu kadar para aldık’ desin. 12 senedir bunu yapıyorsa, hiç para kazandırmıyor olsa siz bu kızı yaşatır mısınız? Bir şeyi çevirmiş, olmamış. Kötü niyetliler kullanmış kızı. Art niyetliler de cezalarını bulsun. Seçil daha ne yapsın, ölsün mü?

HİÇ Mİ KAZANDIRMADI

Para Seçil Erzan’da değil. Hiç mi kimseye para kazandırmadı? Bu para bir yerlerde gömülü değil, bu ismi geçen kişilerin faizinde, evlerinde, arabalarında, kasalarında, çocuklarının üniversite tahsillerinde. Seçil’in bir ifadesi var: ‘Para, herkesin karısının taktığı saatlerde’ diyor. Bu para Seçil’de değil. MASAK raporunda adı geçen ve olağandışı zenginleşen kişiler tespit edilebilir. Böylece paranın nerede olduğu ortaya çıkar.

BU İŞE NASIL GİRMİŞ

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan İsrail’e mesaj: Gazze Filistin’e ait ve öyle kalacak

5 Aralık 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Gazze temasları kapsamında Katar’a gitmeden önce, başkanlığını da yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) İstanbul’da düzenlenen toplantısına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıdaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

“İsrail’in 7 Ekim’de başlayan katliamları, esir takasları sebebiyle 6 gün süren fasılanın ardından 1 Aralık tarihi itibarıyla yeniden hızlandı. Sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan İsrail saldırılarında 16 binin üzerinde şehit ve 36 binin üzerinde yaralı verildi. Gazze’de şehit edilen her üç kişiden ikisini çocuklar, bebekler ve kadınlar oluşturuyor. Kendilerinden haber alınamayan Gazzeli sayısı 6 bin 500’ü geçti. İsrail zulmünün kurbanları arasında 73 gazeteci ve 100’ün üzerinde Birleşmiş Milletler görevlisi de var. Öyle bir tablo ki, küresel güvenlik ve barışı korumak için kurulan Birleşmiş Milletler kendi çalışanlarını dahi İsrail’in barbarlığından koruyamıyor.

BİZE DEMOKRASİ DERSİ VERDİLER

Avrupa’sından Amerika’sına kadar insan hak ve hürriyetlerinin savunuculuğunu yapan güçlerin içine düştükleri acziyet ise daha vahimdir. Bu ülkeler adeta İsrail’e daha fazla çocuk öldürmesi, hastane, okul, ev vurması daha fazla masum kanı dökmesi için şartsız destek veriyor. Uluslararası basın kuruluşları, Gazze’de öldürülen meslektaşları için tek bir cümle kuramıyor. İsrail’e karşı tek bir eleştiri getiremiyor. Oysa bunlar bize, hepimize yıllarca demokrasi ve hukuk dersi vermişlerdir. Fail Müslüman olunca ortalığı ayağa kaldıranların hepsi bugün İsrail’in hoyratça sergilediği katliamlara kör ve sağır kesilmiş durumdalar.

MÜSLÜMAN ALEMİ CENDERE İÇİNDE

Birleşmiş Milletler kurumsal olarak Gazze imtihanından başarısız çıktı. Genel Sekreter Sayın Guterres’in samimi gayretleri maalesef bizzat Güvenlik Konseyi üyeleri tarafından sabote edildi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 121 ‘evet’ oyuyla kabul edilen karar insanlığın vicdanına tercüman olması bakımından kıymetli bir adımdı. Ancak bu karar Birleşmiş Milletler’in mevcut yapısı nedeniyle kadük kaldı. Akan kanın durması noktasında tesirli olamadı. Maalesef 40 çekimser oyla birlikte 161 ülkenin iradesi yok sayıldı. Sadece bu tablo bile 2 milyarlık Müslüman alemi olarak nasıl bir cendereye sıkıştırıldığımızı göstermeye kafidir.

GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN HAZIRLIK

Gazze’nin yeniden imarıyla ilgili hazırlıkları da şimdiden başlamalıyız. İsrail’in Gazze’yi insansızlaştırma politikalarına karşı da çok net bir duruş sergilemeliyiz. Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Gazze bir Filistin toprağıdır. Gazze, Filistinlilerindir. Ebediyen de öyle kalacaktır. İslam dünyası olarak Gazze’nin tek bir karış toprağını dahi işgalci İsrail’e bırakmamak hepimizin boynunun borcudur. Bunu sadece Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz için değil aynı zamanda kendi güvenliğimiz, kendi toprak bütünlüğümüz için de yapmalıyız.

Yazının Devamını Oku

Kedi düşmanına 5 ay hapis cezası

2 Aralık 2023

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltına alınan Aytuğ Koyuncu serbest kaldı. Başsavcılık karara itiraz edince nöbetçi sulh ceza hâkimliği kararıyla gözaltına alınan Koyuncu, tutuklandı. Ancak ilk duruşmada tahliye edildi.

İYİ HÂL İNDİRİMİ UYGULANDI

Küçükçekmece 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında mahkeme, sanığa “ev hayvanına işkence etmek veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak” suçundan 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, sanığın yargılama sürecindeki saygılı tutumu nedeniyle  cezayı 5 ay hapse indirdi.

Yazının Devamını Oku

Kabus fısfısla gelmiş

1 Aralık 2023

Eski Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu, 2010-2016 yılları arasında Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Kurulu’nda görev yaptı. Cinsel taciz ve istismar konusunda rapor hazırlıyordu. 2016 yılında FETÖ üyeliği gerekçesiyle ihraç edildi ve 15 ay cezaevinde kaldı. 2017 yılında tahliye olduktan sonra İstanbul Bakırköy’de klinik açtı. Çocuk hastalarına uyuşturucu vererek ailelerini cinsel istismarla suçlamalarını sağlaması iddialarıyla gündeme gelmesinin ardından da psikolog olan asistanı Ahmet Aktaş’la birlikte 14 Ekim 2023’te tutuklandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma sonunda Süleyman Salih Zoroğlu’na 8 ayrı suçtan 972 yıl hapis istemiyle iddianame düzenledi.

ONUN YÜZÜNDEN BOŞANDILAR

İddianamede yer alan detaylara göre, Süleyman Salih Zoroğlu’nun kurbanlarından biri 15 yaşındaki M.Ö.’ydü. Zoroğlu uyuşturucu verdiği çocuğu annesi tarafından istismara uğradığına inandırdı. Çocuğun babası ile annesi boşandılar. Ancak baba, Zoroğlu’nun çocuğa attığı mesajları bulunca eşi S.Ö.’yü boşuna suçladığını anladı ve doktor hakkında savcılığa şikâyette bulundu. Doktor Zoroğlu çocuğa attığı ses kayıtlarından birinde, “Hep Fetö’cüler mi yatacak, biraz da siz yatın” diyordu. Ancak asıl korkunç olan, Zoroğlu’nun 19 ayrı kişiliğe sahip olduğunu iddia ettiği M.Ö.’nün Adli Tıp’taki muayenesi sırasında herhangi bir rahatsızlığının tespit edilememesi oldu.

İddianamede çocukların ifadelerine de yer verildi. T.Ş. doktorun kendisine uyuşturucu verdiğini anlatarak, “Annemle ilgili ne anlattığımı tam hatırlamıyorum. O zaman ilaç yüzünden kafam kötüydü. Mesela beni bir eve kapatmıştı, orada 2 tane kız vardı 18 ve 19 yaşlarında. Birinin adı B. diğerinin adı ise N.’ydi. Bu kızlar doktorun babasının evindeydi” dedi.

Kliniğe anne ve babasıyla birlikte gittiğini anlatan M.Ç. ise “Doktor üçüncü seansta benim burnuma dört kez fısfıs şeklindeki ketamin maddesini sıkmaya başladı. Burnuma bahsettiğim fısfısı sıktığında artık ışığa karşı ileri derecede hassasiyetim oluşuyordu. Zaten Salih Hoca fısfıstan sonra ışıkları kapatıyordu. Kendimi her şeyden korkan, korumasız ve yarı baygın birisi olarak hissediyordum.

‘EMİN MİSİN... İYİ DÜŞÜN...’

Ben bu haldeyken Salih Hoca benimle konuşmaya devam ediyordu. Devam eden süreçte ben yine yoğun ketamin etkisi altındayken ‘Babanın sana bir şey yapmadığından emin misin?’ dedi. Ben her seferinde babamı çok sevdiğimi söylesem de Salih Hoca aşırı derecede ısrarlı bir şekilde ‘İyi düşün, böyle bir şey yaşanmış olabilir, bana anlat’ diyordu. Sürekli olarak babam hakkında konuşmak istemesi beni çıldırtmıştı” diye konuştu.

 

Yazının Devamını Oku

Seçil Erzan ile birlikte tutuklanmıştı... Fondaki paralar 'Çantacı Ali'de toplanmış

29 Kasım 2023

Saadet zincirinin halkaları bir bir koparken, gözlerin çevrildiği isimlerden biri de ‘çantacı’ olarak anılan Ali Yörük.

Seçil Erzan, 2023 mart ayında kendisine para veren isimlerden İnci Çeviker ve eşi Bülent Çeviker’e “Bankanın para toplama aracı firmasından Ali Bey gelecek, parayı ona teslim edin” demiş, Çeviker çifti de 1 milyon 920 bin doları bankadaki hesaplarından çektikten sonra Erzen’in gönderdiği Ali Yörük’e elden teslim etmişti. Erzan’la birlikte tutuklanan isimlerden olan ve hakkında “Nitelikli Dolandırıcılık” suçundan 10 yıla kadar hapis istenen Ali Yörük de ifadesinde Seçil Erzan tarafından dolandırıldığını iddia etti.

Çorlu’da bir otomotiv bayisinin satış müdürü olan Ali Yörük tutuklandığı gün verdiği ifadesinde Seçil Erzan’la olan bağlantısını şöyle anlattı:

- TANIŞTIĞIMIZDA SEÇİL GİŞE MEMURUYDU: “17 yıl önce Çorlu’daki Denizbank şubesine kredi çekmek için gittiğinde Seçil Erzan’ı gişe memuru olarak tanıdım. O dönem işten ayrıldım. Bana ne iş yapacağımı ve ne kadar param olduğunu sordu. Tazminatımı aldığımı ve borsada bir miktar paramın olduğunu söyledim. Bu paraları kendisine vermemi ve bana fazla para kazandıracağını şöyledi. ‘Araba işi gibi düşün, kâr edeceğiz’ dedi. İki bankadan kredi çektim. Tanıdıklarımdan borç aldım. Toplamda 5 milyon TL parayı 1.5 yıl önce Florya’da Erzan’a elden teslim ettim.

- FONDA FATİH TERİM’İN OLDUĞUNU SÖYLEDİ: Aradan 3-4 ay kadar süre geçti. Paramı istiyordum. Kendisi bana ‘Bu öyle hemen paranı çekebileceğin bir fon değil, çekersen zarar edersin’ diyerek oyaladı. Aradan bir yıl kadar süre geçti. Bana 5 milyon TL olarak teslim ettiğim paranın 100 milyon TL olduğunu söyledi. Fonda Fatih Terim’in olduğunu söyledi. Bana 5 milyon TL bedelli senet verdi. Senedi alınca paramın gelmesini bekledim. Daha sonra tutuklandı. Senetle paramı tahsil edebileceğimi düşündüğüm için suç duyurusunda bulunmadım. Hatta avukatım da senedi icraya koydu.

- EN FAZLA ÇANTASINI ARABAYA KOYMUŞUMDUR: Seçil Erzan’a yardımcı olmadım. Kendisine en fazla çantamı arabaya koy dediğinde yardımcı olmuşumdur. Onun dışında Erzan’la ortak hiçbir fiilim olmadı.”

KARA PARA SORUŞTURMASI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ali Yörük, ağabeyi Atilla Yörük ve Aslı Yörük hakkında kara para aklamaktan başlattığı soruşturma sürüyor. Soruşturmada Ali Yörük’ün çok sıkça Bulgaristan’a gidip geldiği tespit edildi. Bulgaristan seyahatlerinin Seçil Erzan’ın parasını yurtdışına kaçırmak için mi yapıldığı araştırılıyor.

Yazının Devamını Oku

Çalışan emekli de ikramiye alacak

25 Kasım 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin düzenlediği Haliç Kongre Merkezi’ndeki İnovaLİG Şampiyonları Ödül Töreni ile İstanbul Kongre Merkezi’ndeki Öğretmenler Günü Buluşması’na katıldı. Erdoğan Öğretmenler Günü programında, Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla çalışmayan emeklilere verilen 5 bin TL’lik ikramiyeyle ilgili önemli bir açıklama yaptı. Erdoğan “İlk düzenlemeden yararlanamayan, çiftçi ve BAĞKUR’lu esnaf emeklimiz başta olmak üzere 4 milyon 689 bin emeklimiz de 5 bin TL ödeme imkânından faydalanacak” dedi. Erdoğan “Emeklilerimizin bir kısmının dışarıda bırakılması bizim de hakkaniyetli bulmadığımız bir durumdu. Kabine toplantımızda bakanlarımıza talimatı verdim. Hazırlıklarını tamamladılar. Gerekli kanun teklifini önümüzdeki hafta Meclis’e sunacağız. Böylece 15 milyon 120 bin emeklimizin tamamına ödeme gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu.

İHRACATTA TARİHİ BAŞARI

Erdoğan ihracat toplantısında da Türkiye’nin tarihi bir başarı hikayesi yazdığını söyledi. Erdoğan özetle şöyle konuştu: “Türkiye’nin üretimine, istihdamına ve ihracatına katkı yapan tüm şirketlerimizle gurur duyuyoruz. Yeter ki siz çalışın, üretin, istihdam oluşturun. Yeter ki siz bu ülkenin ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştırın. Yeter ki siz Türkiye’nin potansiyeline güvenmeye, inanmaya devam edin. Allah’ın izniyle sizi asla yalnız bırakmayız.

YÜKSELİŞ TRENDİ SÜRÜYOR

İhracat hacminde hep birlikte tarihi bir başarı hikayesi yazdık. Göreve geldiğimizde yılda sadece 36.1 milyar dolar ihracatı olan ülkemiz geçen sene 254.2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Türkiye bu artış oranıyla OECD ülkeleri arasında ihracatını en hızlı arttıran üçüncü ülke oldu. Küresel ölçekte yaşanan tüm zorluklara ve sorunlara rağmen ihracatımız yükseliş trendini hâlâ devam ettiriyor. Son olarak ekim ayında yeni bir rekora daha imza attık. Ekim ayı itibarıyla son 12 aylık ihracatımız 254.8 milyar doları buldu. Ayrıca yıllık cari dengede son iki ayda 7.3 milyar dolar iyileşme sağlandı. Bittik, battık, mahvolduk diyenlere aldırmadan çalıştık, ter döktük, gayret ettik, hamdolsun çabalarımızın meyvesini de rekor ihracat rakamlarına ulaşarak topladık.”

O EV SAHİBİNE SORMAK LAZIM...

- Erdoğan, konuşmasında enflasyona da değindi: “Hayat pahalılığı ve fahiş kira artışlarının ücretlilerde oluşturduğu baskının farkındayız. Fakat ev sahiplerinin insaf dışı uygulamalarını bir kenara koyamayız. Dün bir vatandaşım bana dedi ki ‘Ev sahibi beni sıkıştırıyor. 2 bin 500 lira veriyorum. Kiramı 7 bin 500 liraya çıkardı. Ya verirsin ya çıkarsın diyor’.  İnsaf, 2 bin  500 liradan 7 bin 500’e çıkarmak. Mecburen o ilçedeki belediye başkanımızı aradım. Ondan ricada bulundum. Dedim ki ya uygun bir kiralık bulun ya da TOKİ’nin evleri varsa imkân sağlayın. Şimdi o ev sahibine ‘Sende vicdan var mı’ diye sormak durumundayız. Fahiş fiyat balonunu söndürecek tedbirleri  hayata geçiriyoruz.”

FAŞİZM ENGELİ

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan Cezayir’de Gazze mesajları: Önceliğimiz kalıcı ateşkes

22 Kasım 2023

Resmi ziyaret için dün Cezayir’e giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye-Cezayir Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin İkinci Toplantısı sonrası Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’la ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda özetle şunları söyledi:

HALKI GÖÇE ZORLAMAK BARBARLIKTIR

“Kardeşimle Filistin’de yaşanan insani dramı da konuştuk. Cezayir, Filistin davasına en güçlü, en samimi desteği veren ülkeler arasında yer alıyor. Her iki ülkenin de vicdan aynasında makes bulan Filistin meselesinde Cezayir’in kararlı duruşunu takdir ediyoruz. Toplu cezalandırmaya dönüşen ve savaş suçu teşkil eden İsrail saldırılarını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Hastane, ibadethane, okul, her koşulda koruma altında olması gereken mekanların hedef alınması, halkın göçe zorlanması vicdansızlıktır, barbarlıktır. Önceliğimiz Gazze’de kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz şekilde bölgeye intikalidir. Bu yönde basına yansıyan haberleri biz de takip ediyoruz. Biz de sürece gereken katkıyı sunuyoruz.

FİLİSTİN DEVLETİ ARTIK KAÇINILMAZ

Filistin meselesi adil bir siyasi çözüme kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı barış ve istikrarın tesisi mümkün değildir. 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin tesisi artık kaçınılmazdır. Bu doğrultuda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. İsrail ve Filistin’in, üzerinde mutabık kalacağı adil bir barışın uygulanmasında bölge ülkeleriyle birlikte garantör olarak elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu açıkladık.


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Cezayir ziyaretinde Şehitler Anıtı’nı ziyaret edip abideye çelenk bıraktı.

13 ANLAŞMAYA İMZA ATILDI

Yazının Devamını Oku

İtirafçı da sevk edildi

18 Kasım 2023

18 şüpheliden 6 kişi serbest kalırken Polat çiftinin aralarında bulunduğu 12 şüpheli tutuklanarak Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilmişti. Soruşturma kapsamında sonradan adliyeye sevk edilen Mustafa Özalp ve Uğurcan Ayyıldız da tutuklanarak Maltepe Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilmişti.

Önceki gün etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istediğini belirterek ek ifade veren ve itirafçı olan Polat çiftinin avukatları ve mali müşavirleri Ahmet Gün yine güvenlik gerekçesiyle dün Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildi. Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na 2 gün önce Engin Polat’ın kuzeni Can Polat, amcası Halit Polat, dayısı Metin Yılmaz ile Dilan Polat’ın kardeşi Can Doğu da Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na nakledilmişti.

Etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen Ahmet Gün, 3 saat süren ifadesinde, savcıya sahte faturalar hakkında bilgi verdi.

Yazının Devamını Oku

Polatlar farklı cezaevlerine dağıtıldı

17 Kasım 2023

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında, “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet” suçlarından soruşturma başlatılan Engin ve Dilan Polat çifti, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonla gözaltına alınmıştı.

Operasyon kapsamında toplam 24 şüpheli yakalanırken, 18 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlanarak Anadolu Adliyesine sevk edilmişti. Toplam 19 saat süren işlemlerin ardından 18 şüpheliden aralarında Engin Polat, Dilan Polat, Sıla Doğu, Sezgin Polat, Ahmet Gün, Can Doğu ve Can Polat’ın olduğu 12 kişi tutuklanırken, 6 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soruşturma kapsamında adliye sevk edilen 2 şüpheli daha tutuklanmıştı. Böylece soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 14 olmuş, 9 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 5 Kasım günü tutuklanan şüpheliler Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konulmuşlardı.

BABA OĞUL BİR ARADA

Soruşturma kapsamında tutuklanan erkek şüphelilerden Engin Polat ile babası Sezgin Polat, Çorlu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilirken Engin Polat’ın kardeşi Alper Kürşat Polat ile avukat ve mali müşavir Ahmet Gün’ün akrabası Zekayi Tepe, Kocaeli Cezaevi’ne sevk edildi. Engin Polat’ın kuzeni Can Polat, amcası Halit Polat, dayısı Metin Yılmaz ile Dilan Polat’ın kardeşi Can Doğu Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na nakil edildi. Önceki akşam ‘asayiş’ ve ‘güvenlik’ nedeniyle yapıldığı belirtilen nakillerle Ahmet Gün’ün dışındaki erkek tutuklular 11 gün sonra farklı cezaevlerine nakil edilmiş oldu.

Dilan Polat, kız kardeşi Sıla Doğu ve akrabaları Nilgül Yılmaz ve Ahmet Gün’le ilgili herhangi bir değişiklik yapılmayarak Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kaldı.

Öte yandan dün etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen Ahmet Gün savcıya ifade verdi. Gün’ün 3 saat süren ifadesinde, savcıya sahte faturalar hakkında bilgi verdiği, Dilan Polat, Engin Polat, Sıla Doğu ve Sezgin Polat’ın örgüt içindeki yerlerinden bahsettiği öğrenildi.

İTİRAZLARINA İKİNCİ RET

Polat çiftinin avukatı Sevinç Horoz, 10 Kasım’da Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurarak, çiftin tutukluluklarına itiraz etmişti. Sulh Ceza Hâkimliği de tutukluluk itirazını değerlendirerek reddedilmesine karar vermişti. İtirazın reddedilmesinin ardından dosya tekrar değerlendirilmek üzere Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilirken, Asliye Ceza Mahkemesi de tutukluluğa yapılan itirazı reddetti.

Yazının Devamını Oku

Para kaynakları sorulan Candan kardeşlerin savunması: Ailemiz zengin

17 Kasım 2023

Meslekten ihraç edilen eski polis Onur Apaydın’ın kurduğu çete, devlet kurumlarından ihale yoluyla ucuz araç aldıklarını iddia ederek vatandaşları dolandırdı. Yaklaşık 13 kişiden 10 milyon TL topladıkları tespit edilen çeteye yönelik ilk operasyon 2020 yılında yapılırken ikinci dalga operasyon da 3 Mayıs 2023 günü gerçekleşti. Operasyonda 6 kişi gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden, Onur Apaydın’ın da arasında olduğu 5’i tutuklandı, biri ise adli kontrolle serbest kaldı.

4’ER SAAT SORGULANDILAR

Polis ekipleri bu operasyonun ardından Onur Apaydın’ın dolandırıcılıkla elde ettiği paranın izini sürmeye başladı. Soruşturma, Onur Apaydın’ın kız arkadaşı Nihal Candan ve kardeşi Bahar Candan’a kadar uzandı. Polis ekipleri Nihal Candan’ın ismini Gülnihal olarak değiştirdiğini belirledi. İki fenomen isim, paraların aktarıldığı diğer isim olduğu ileri sürülen Hacı İsrafil Sağlam’la birlikte gözaltına alındı. Bahar ve Nihal Candan kardeşler Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği’nde yaklaşık 4’er saat sorgulandı. Kendilerine 20’şer soru yöneltildi. Her biri 10’ar sayfa ifade veren Candan kardeşler, lüks restoranlarda yaptıkları yemekli tanıtımlar, çete ve elebaşı eski polis Onur Apaydın ile bağlantıları soruldu. Nihal Candan, Onur Apaydın’ın eski sevgilisi olduğunu söyledi. Nihal Candan, “Ben eski sevgilimin adını Kaan Hamzaoğlu olarak biliyordum. Uzun süre önce ayrıldık. Hakkında bir süre uzaklaştırma kararı da aldırmıştım” dediği iddia edildi.

Çetenin kurbanlarını ağlarına düşürmek için lüks restoranlarda verdiği yemeklere katılmasıyla ilgili Nihal Candan, “O dönem eski sevgilim ile gece kulübü ve restoranlara gittim. Ben herhangi bir dolandırıcılık organizasyonun içinde bulunmadım” dedi. Bahar Candan da ifadesinde, “O restoranlara birçok ünlü gidiyor zaten” diye yanıtladı. Candan kardeşlere, çete üyelerinden bazılarının isimleri sorulunca bu kişileri tanımadıklarını öne sürdüler. Bahar Candan’a sosyal medya hesabından yaptığı “Hesabıma 12 milyon geldi” paylaşımı da soruldu. Bahar Candan bu paylaşımla ilgili, “2 yerine yanlışlıkla 12 yazmışım amacım espriydi. O paylaşımlarımın geneli sahte, şov içindir. Abartılı paylaşımlarla şov yapıyorum” dedi. Candan kardeşler para kaynakları ile ilgili sorulan soruya da “Ailemiz zaten zengin ayrıca reklam gelirlerimiz var” yanıtını verdi.

İddialara göre, Nihal ve Bahar Candan kardeşler Onur Apaydın ve adamlarının dolandıracağı kişilerle yaptığı yemekli toplantılara da katılmış, çete iki kız kardeşi adeta vitrin gibi kullanarak mağdurların güvenini kazanmıştı.

TUTUKLANDILAR

Emniyetteki sorguları ardından Küçükçekmece 1’inci Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Bahar Candan, kardeşi Nihal Candan ve Hacı İsrafil Sağlam  ‘kara para aklama’ ve ‘suç örgütüne üye olma’ suçlarından tutuklandı. Nihal Candan, kararın ardından koridora çıkarıldığında, ağlamaya başladı ve  “Neden, neden, neden neye dayanarak, neden?” diye bağırarak sinir krizi geçirdi. Bahar Candan da ablası için avukatlara “Bir şey yapamaz mısınız?” diye sordu. Bahar Candan, cezaevine götürülmek üzere adliyeden çıkarılırken, kendilerini görüntüleyen gazetecilere “Asıl suçlular dışarda, beni çekiyorsunuz. Ünlü olduğum için cezaevine gidiyorum.” diye bağırdı. Tutuklanan 3 kişi, Silivri’de bulunan Marmara Cezaevi’ne gönderildi.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan Coşan’ın cenazesinde

15 Kasım 2023

İstanbul’da 82 yaşında vefat eden Coşan için Eyüpsultan Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Yeniden Refah Partisi Lideri Fatih Erbakan da katıldı.

Hacer Coşan, Eyüpsultan Mezarlığı’na defnedildi. Erdoğan, Coşan’ın cenazesi öncesinde ise Karacaahmet  Mezarlığı’nda annesi Tenzile ve babası Ahmet Erdoğan’ın kabrini ziyaret ederek dua etti. 

Yazının Devamını Oku

Polat çiftine ikinci tutuklama

15 Kasım 2023

Ancak Polat çiftinin isminin karıştığı tek soruşturma bu değildi. Şarkıca Banu Parlak’ın Bahçeşehir’deki güzellik merkezi 1 Ekim’de kurşunlanmıştı. İşyerine 5 kurşun isabet eden Banu Parlak bu olaydan Dilan ve Engin Polat’ı sorumlu tutarak şikâyetçi olmuştu. 5 Ekim’de 5 kişi tutuklanmıştı.

İFADEYE ÇAĞRILDILAR

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Dilan ve Engin Polat ile babası Sezgin Polat’ı dün sabah ifadeye çağırdı. Sezgin Polat, Engin Polat ve Dilan Polat sırasıyla ifade verdi. Banu Parlak’ı tanıdığını, aralarında sorun olduğunu söyleyen Dilan Polat, “Kurşunlama olayıyla ilgimiz yok” dedi. Dilan, Engin ve Sezgin Polat savcılıktaki işlemlerinin ardından ‘silahlı saldırıya azmettirme’ suçundan tutuklandı.

Dilan ve Engin Polat’ın avukatları da dün Anadolu Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurarak tutukluluğa itiraz etti ve çiftin tutuksuz yargılanmalarını istedi. Ancak bu soruşturmada tutuksuz yargılanma kararı çıksa bile, Dilan ve Engin Polat saldırıya azmettirme suçundan da tutuklandıkları için salıverilmeyecek.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan Netanyahu’ya: Gidicisin

13 Kasım 2023

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan temeli geçen yıl mayıs ayında atılan Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri’nin açılış törenine katılırken özetle şunları söyledi: “Türkiye olarak nasıl kendi vatandaşlarımıza sahip çıkıyorsak, komşularımızdan başlayarak, bölgemizdeki ve tüm dünyadaki mazlumlara da kol kanat geriyoruz. Bundan 5 asır önce engizisyondan kaçan Museviler gibi, daha sonra Avrupa’daki mezhep savaşlarından kaçan Hıristiyanlara da kapımızı açtık. Şimdi, okuyorum Netanyahu kalkmış yanına iki bakanını alıyor, dün bir basın açıklaması yapıyor.

O BEBELER, YAVRULAR...

Çok rahatsız olmuş. Fransa Devlet Başkanı Macron’un açıklamaları onu çok rahatsız etmiş. Riyad Zirvesi onu çok rahatsız etmiş. Ben ne dedim geçenlerde, uçakla dönüşte... Ey Netanyahu, şu an senin iyi günlerin. Seni daha farklı günler bekliyor. Niye? Yav o bebeler, o yavrular, o 3 yaşında, 5 yaşında kefene sarılmış o anneler, o şehit yavruların cesedini koklayarak onları mezara götürüyor. Bunların ahı seni iflah ettirmez. Netanyahu, şunu bil, gidicisin, gidici. Gidicisin. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Çıkacak.

Benyamin Netanyahu

TÜM ÇABAMIZ ATEŞKES İÇİN

Riyad Zirvesi’nde de bunları açık, net gördük. Bütün mesele İslam dünyasının birliğidir, beraberliğidir, dayanışmasıdır ama hepsinden öte bir şey daha söylüyorum. Türkiye’nin birliği, beraberliği, dayanışması hepsinden ötedir. İslam dünyası Türkiye’ye bakıyor. Balkanlar’dan Kafkaslara kadar yurtlarından kovulan soydaşları nasıl geçmişte bağrımıza bastıysak, bunu herkes biliyor. Mazlumun da zalimin de kimliğine bakmadan, düşenin elinden tuttuk, zulme engel olmaya çalıştık. Bugün Gazze halkına yönelik katliamlara karşı en güçlü tepkilerden birini verirken yine meseleye sadece insani zaviyeden yaklaşıyoruz. Ekim’in 7’sinden beri tüm çabamız daha fazla kan, gözyaşı ve yıkım olmadan ateşkesin sağlanması, bölgemizde barış ikliminin hâkim kılınması içindir. Geçmişinde sömürgecilik ve soykırım dahil hiçbir utanç lekesi bulunmaya bir ülke olarak sorumluluklarımızın çok iyi farkındayız.” 

DARÜLACEZE SOSYAL HİZMET ŞEHRİ 

HEM ÇOCUKLARA HEM YAŞLILARA HEM KİMSESİZLERE

Yazının Devamını Oku

Dilan Polat-Engin Polat çiftinin lüks hayatına cezaevi limiti... Kediciklere komşu oldular

7 Kasım 2023

Dilan Polat ve Engin Polat’ın da arasında olduğu 12 kişi, tutuklanmalarının ardından yüksek güvenlikli olduğu için İstanbul Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne koyuldu. Dilan Polat’ın kaldığı kadınlar bölümünde Adnan Oktar’ın ‘kedicikleri’ ile terör örgütü üyesi kadınlar da kalıyordu.

KURALLARI ÖĞRENDİ

Üst aramasından geçirildikten sonra karantina koğuşuna alınan Dilan Polat’ın yanına kardeşi Sinem Sıla Doğu ve aynı dosyadan tutuklanan Nilgül Yılmaz da verildi. Oldukça yorgun görünen Dilan Polat, cezaevine kabul işlemlerini yapan memurlara çocuklarıyla nasıl görüşebileceğini sordu. Dilan Polat’a haftada 10 dakika telefon görüşmesi yapabileceği, ayda 3 kez kapalı görüşe çıkabileceği, bir kez ise açık görüşte ailesiyle görüşebileceği anlatıldı. Cezaevi görevlileri Dilan Polat’a isterse 6 yaşından küçük olan oğlunu da yanına alabileceğini hatırlattı. Ancak Dilan Polat bu söylenenler karşısında üzüldü ve gözyaşlarını tutamadı. Cezaevi görevlileri de Dilan Polat’a, “Çocuklarınızın iyi olduğu konusunda haberler çıkıyor. Merak etmeyin” diyerek moral vermeye çalıştı.

Günlük harcama tutarının 750 bin TL’yi bulduğunu geçen aylarda açıklayan Dilan Polat’ın cezaevinde harcayabileceği tutar da belli oldu. Dilan Polat’a en çok vurgulanan kural ise haftada sadece 2 bin 500 TL harcayabileceği oldu. Cezaevindeki mahkûmlar aileleri tarafından yatırılan paranın bir hafta boyunca sadece 2 bin 500 TL’sini kantinde harcayabiliyor. Kantinde para geçmiyor. Cezaevinde kalan kişi kantinden almak istediği şeyi bir gün önceden yazdırıyor, ertesi gün de teslim alıyor. Kantinden aldığı şeylerin ücreti, cezaevi müdürlüğündeki hesabından düşülüyor. Dilan Polat ve koğuş arkadaşı olan kardeşi Sinem Sıla Doğu ilk gecelerini kısa bir sohbetin ardından uyuyarak geçirdi.

 
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Polat çifti ve aile üyelerinden el koyulan 27 şirkete kayyım atanması talebinde bulundu. Başsavcılık gerekçe olarak şirket çalışanlarının bu süreçte mağdur edilmemesi gerektiğini belirtti.

KIYAFETLERE DE SINIR

Ancak yanlarında pijamaları olmadığı için kıyafetleriyle yatmak zorunda kaldılar. Dilan Polat, avukatları ya da yakınları tarafından getirilecek bunlar haricindeki elbiselerini cezaevine sokamayacak: “Bir adet palto, üç adet tişört, bir adet manto, iki adet pijama takımı, iki adet hırka, 1 adet spor ayakkabısı, dört adet pantolon ve etek, bir çift kışlık ayakkabı, iki adet elbise, bir adet iskarpin, bir adet eşofman, bir kol saati, dört adet gömlek ve bir adet içlik ve iki adet kazak.”

Yazının Devamını Oku

Dört müebbet alınca çıldırdı

4 Kasım 2023

İstanbul Esenyurt’ta Şinasi Gürkan’ın annesi 2000 yılında babası tarafından öldürüldü. Kardeşleri Serkan Gürkan ile Akın Gürkan ise 2004 yılında bir cinayete kurban gitti. Şinasi Gürkan iki kardeşini öldürdüğü için yargılandı ve 16 yıl hapis yattı. Diğer iki kardeşinin kendisine iftira attıklarını iddia ediyordu. 2017 yılında, tahliyesine 20 gün kala cezaevindeyken boşandığı eşi Nedime Tigis, Avcılar’da sevgilisi tarafından eşarpla boğularak öldürüldü.

Şinasi Gürkan cezaevinden çıkınca oğulları Gökmen ve Göksel’le birlikte yaşamaya başladı. Ancak oğullarıyla arası kötüydü. 6 Mart 2019 gecesi her zaman olduğu gibi evde tartışma çıktı. Şinasi Gürkan ruhsatsız tabancasıyla iki oğlunu birden öldürdü. Daha sonra Avcılar’daki evini bastığı kardeşi Mühendis Gürkan’ı ve Başakşehir’de yakaladığı bacanağı Alihan Tiz ve oğlu Erdal Tiz’i kurşunladı. Mühendis Gürkan ve Alihan Tiz de hayatlarını kaybetti. Şinasi Gürkan kendisini gözaltına alan polislere, “Yakalamasaydınız 7 kişiyi daha öldürecektim” dedi.

‘PİŞMAN DEĞİLİM’

Bakırköy 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşmasında söz alan Şinasi Gürkan, “Daha önce yapmadığım bir suçtan devlet bana 16 yıl ceza verdi. Cezaevinden çıktıktan sonra 15 ay dışarıda kaldım. Birçok ihanet gördüm. Ben ilk günden beri yaptığımı kabul ediyorum. Hak, adalet, hukuk ne ise hepsine razıyım. Adalete karşı boynum kıldan incedir” dedi.

Mahkeme heyeti, Şinasi Gürkan’ı 4 kişiyi tasarlayarak öldürdüğü gerekçesiyle 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı. Gürkan ayrıca bacanağı Alihan Tiz’i öldürmeye teşebbüs ettiği için 16 yıl, ruhsatsız silah taşıma suçundan da 1 yıl hapis cezası aldı. Kararı duyan Gürkan, mahkeme heyetine “Yazıklar olsun size” diye bağırmaya başlayınca, mahkeme SEGBİS bağlantısını kesti.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan bayrak paylaşımı... Yer gök bayrak olsun

28 Ekim 2023

Erdoğan, Türk bayrağı emojisiyle yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Cennet vatanımızın 81 vilayetindeki tüm kardeşlerimi, yurtdışında yaşayan tüm vatandaşlarımızı evlerini, dükkânlarını, arabalarını Türk bayraklarıyla süsleyerek Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını selamlamaya, bu gurur gününe ortak olmaya davet ediyorum. Yer gök bayrak olsun!”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN SOMALİ LİDERİNİ KABUL ETTİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Somali Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde görüştü. Görüşmede İsrail’in Filistin topraklarında katliama dönüşen saldırıları, Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım götürme çabaları ve insani ateşkes için atılması gereken adımlar ele alındı. Erdoğan, mazlum Filistin halkına destek için Müslüman ülkelerden gelen mesajların önemli olduğunu, bölgede kalıcı barış ve istikrara ancak birlik içinde hareket ederek ulaşılabileceğini ifade etti. Görüşmede ayrıca Türkiye-Somali ilişkileri, terörle mücadele ve ekonomik işbirliği alanlarında atılabilecek adımlar da ele alındı.

 

 

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan İsrail’e çağrı: Soykırıma varan operasyonları derhal durdurun

21 Ekim 2023

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan sosyal medya hesabından İsrail’e operasyonları durdurma çağrısı yaptı, saldırılar için “soykırıma varan” benzetmesi yaptı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:  “Gazze’ye yönelik saldırıların genişlemesi daha fazla acı, ölüm ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmeyecektir. Çocukları, kadınları, sivilleri katlederek, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri bombalayarak güvenliğin sağlanamayacağı açıktır. Zulümle âbâd olunmaz.        

BÖLGE DIŞI AKTÖRLERİN KIŞKIRTMASI

İsrail yönetimi, hatadan geri dönmek, devlet aklıyla hareket etmek yerine, bölge dışı aktörlerin de kışkırtmasıyla örgüt gibi davranmaktadır. Batılı ülkelerin teşvik ettiği, Batılı medya kuruluşlarının âdeta meşrulaştırma yarışına girdiği bu cinnet furyasından bölgemizin bir an önce kurtarılması gerekmektedir. Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere samimiyetle destek olmaya davet ediyorum. İsrail yönetimine sivillere yönelik saldırılarının kapsamını asla genişletmemesi ve soykırıma varan operasyonlarını derhâl durdurması çağrımızı yineliyorum.

HERKESİN EMNİYETİNİ GARANTİ EDECEK MEKANİZMA

Müslümanların, Yahudilerin, Hıristiyanların ve bu topraklarda yaşayan herkesin emniyetini garanti edecek yeni mekanizmaların kurulmasıyla bölgemizin kalıcı istikrara kavuşacağına inanıyoruz. Türkiye, daha fazla masum kanının akmaması, daha fazla insani trajedinin yaşanmaması ve Filistin’deki çatışmaların geri dönülmez noktaya varmadan çözümü için üzerine düşeni yapmaya devam edecektir.”

 

 

Yazının Devamını Oku

Diplomasi trafiği sürüyor

21 Ekim 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İstanbul Vahdettin Köşkü’nde Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile bir araya geldi. İki lider Gazze’de yaşanan insanlık dramını ve insani yardımları konuştu. Görüşmede Türkiye-Libya ilişkileri ve Doğu Akdeniz konusu da gündeme geldi. 

GAZZE’DEKİ DRAMI KONUŞTULAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Görüşmede İsrail-Filistin çatışmasında giderek daha vahim hale gelen tablo, Gazze’deki masum sivillere karşı İsrail’in sergilediği insan hakları ihlalleri ve çözüm için atılabilecek adımlar ele alındı” denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Filistin topraklarına yönelen vahşetin giderek derinleştiğini, hastanelerin, okulların ve ibadet yerlerinin bombalanmasına Batılı ülkelerin sessizliğinin Gazze’deki ateşi büyüttüğünü ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’deki Filistinlilerin yurtlarından göç etmeye zorlanmasının kabul edilemez olduğunu, Türkiye’nin hem barışın sağlanması hem de bir an önce Gazze’ye insani yardım ve sağlık hizmetlerinin ulaştırılması için her türlü gayreti ortaya koymaya devam edeceğini belirtti.

Yazının Devamını Oku

Kahramanmaraş EXPO 2023’e mesaj: ‘Deprem yaralarını hızla sarıyoruz...’

15 Ekim 2023

Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar gören şehirleri ticari, ekonomik ve sosyal hayatıyla da yeniden ayağa kaldırmayı hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

“Asrın felaketi olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını hızla sarıyoruz. Sizlere söz verdiğimiz gibi inşallah önümüzdeki aylardan itibaren deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlayacağız. Deprem bölgesinde ilk bir sene içerisinde 319 bin olmak üzere toplamda 680 bin konut ve 170 bin ticari alandan oluşan 850 bin bağımsız bölümün inşasını tamamlamayı planlıyoruz. Depremlerde ağır hasar gören şehirlerimizi sadece binalarıyla değil, ticari, ekonomik ve sosyal hayatıyla da yeniden ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Doğa Dostu Şehir ve Duyarlılık ana temasıyla tertiplenen EXPO 2023 bu çabalarımızın bir parçasını oluşturuyor. Sergi alanı içerisinde kendi şehirlerimizle birlikte 30’dan fazla uluslararası katılımcı ülke bahçesi yer alıyor. EXPO döneminde Kahramanmaraş’ta yerli yabancı binlerce misafiri ağırlama imkânı bulacağız. Dünyanın 30’u aşkın ülkesinden Türkiye’yi ve Kahramanmaraş’ı teşrif eden katılımcılara hoş geldiniz diyorum.”

Yazının Devamını Oku

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD ile aramızda güvenlik sorunu var

14 Ekim 2023

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan dün İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu’nun kapanışına katıldı. Programda Afrika Birliği Başkanı ve Komorlar Birliği Devlet Başkanı Azali Assoumanı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ve Afrika İş Konseyi Başkanı Amany Asfour da hazır bulundu. Erdoğan kapanış konuşmasında özetle şunları söyledi: “Afrikalı bazı liderlerin Ukrayna-Rusya arasındaki savaşın, barışçıl yöntemlerle sona erdirilmesi yönünde başlattığı girişime önem veriyorum. Biz de savaşın ilk gününden beri barış için çalıştık. Çalışıyoruz. Karadeniz girişimiyle, gıda krizinin daha da derinleşmesinin önüne geçtik. Girişimin uygulanma döneminde 33 milyon ton tahılın Boğazlarımızdan güvenle taşınmasını temin ettik. Ancak tüm samimi çabalarımıza rağmen Afrikalı kardeşlerimizin tahıldan arzu ettiğimiz miktarda faydalanamadığını biliyoruz. Sayın Putin’le temaslarımızda bu kaygıların giderilmesi için neler yapabileceğimizi değerlendirdik, değerlendiriyoruz. İlk etapta bir milyon ton tahılın kıtaya ulaştırılması için görüşmelerimiz sürüyor.

GAZZE’YE YAPILAN İNSAN HAKLARI İHLALİ

Gazze’deki insani durumu kötüleştiren ablukanın bölgeyi provokasyonlara açık hassas bir duruma getirdiği malumdur. Buradan sizlerin aracılığıyla tüm dünyaya sesleniyorum; 360 kilometrekareye sıkışmış 2 milyon insanın elektriğini, suyunu, yakıtını, gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir. Gazze halkının toptan cezalandırılması sadece sorunu büyütecek, daha fazla acıya, daha fazla gerilime, daha fazla gözyaşına sebep olacaktır. İsrail yönetiminin Refah Kapısı’ndan insani yardım geçişlerine izin vermesi gerekiyor.

BİZ YARDIM ONLAR UÇAK GEMİSİ YOLLUYOR

Bir insani yardım uçağımızı bu sabah gönderdik. Biz bunu yaparken, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan bu yardımları yaparken ama bir de bakıyoruz ki Amerika, İngiltere buraya uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde acaba bunlar var mı? Şu anda Gazze’de yer ile yeksan edilen kadın, çocuk, anne ne var ne yok hepsi yok ediliyor. Bundan kimse dertlenmiyor. Biz dertleniyoruz. Milyonlarca insan açlık tehlikesi ile karşı karşıyayken Filistinlilere yapılan insani yardımların kesilmesi ise yeni bir utanç lekesi olarak bu kararı alanların alnına yapışmıştır. Tüm tarafları aklı selime davet ederek, kalıcı barışı görüşmeye davet ediyoruz. Gazze şu an itibarıyla mazlumdur, mağdurdur. Ama İsrail’in böyle bir mazlum durumu söz konusu değil.

BU NASIL POLİTİKACI BU NASIL MÜTTEFİK

Amerika’nın Dışişleri Bakanı, ‘İsrail’e Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil, bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum’ diyor. Bu nasıl bir politikacı? Bu nasıl bir yaklaşım? Karşındakiler de ‘Ben de bölgeye bir Müslüman sıfatıyla yaklaşıyorum’ derse ne diyeceksin? Karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın. O şehit edilen yavruların halini görmüyor musun? Annelerinin, babalarının ne hale geldiğini görmüyor musun. Amerika Başkanı’nın, dün Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki yaklaşımı, biz de kendilerinin bölgedeki faaliyetleri için ifade ediyoruz. Yani Amerika’nın, PKK’nın Suriye’deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler Türkiye’nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdit mahiyetine sahiptir. Biz, Amerika’yla NATO’da beraber değil miyiz? Beraberiz. Peki, bizim SİHA’mızı Amerika düşürdü mü? Düşürdü. E, biz senle NATO’da nasıl beraberiz? Aramızda güvenlik sorunu var. Söz konusu açıklama müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuyla bağdaşmadığı gibi, Suriye’yi bölmeye çalışan terör örgütlerine de cesaret vermektedir.

Yazının Devamını Oku

Gezi tutuklularını ziyaret etti... Kılıçdaroğlu: Düşünceden korkulur mu

7 Ekim 2023

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi parkı olayları davasında tutuklu bulunan TİP Milletvekili Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ı Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde ziyaret etti. Daha sonra Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’nde tutuklu Çiğdem Mater ve Mine Özerden’i ziyaret eden Kılıçdaroğlu, özetle şu açıklamalarda bulundu:

“Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret ettik. Ziyaretimizin temel gerekçesi şu, açık ve net söylüyorum bu ülkede adalet yok. Halkın seçtiği bir milletvekili anayasaya aykırı olarak, hukuka aykırı olarak, demokrasiye aykırı olarak hapiste tutuluyorsa, bir sorun var demektir. Benim görevim de bu adaletsizliği daha görünür hale getirmektir.  

CHP’YE OY VERMEMİŞ OLSALAR DA

Bu arkadaşlar CHP’ye oy vermemiş olabilir ama bir kişi haksızlığa uğrar ve siz sessizliğinizi korursanız o zaman topluma da insanlığa da hizmet etmiyorsunuz demektir. Ben insana da, topluma da hizmet etmek isterim. Adaletsizlik nerede varsa o adaletsizliği gidermek için mücadele ederim. Biz bütün bu haksızlıklara karşı toplumun sesi olmak istiyoruz.”

CAN ATALAY’IN ÇIKMASI LAZIM

- Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Can Atalay hakkında sorduğu soru üzerine, “Can Atalay milletvekili olmadan önce daha sade bir vatandaşken gitti cumhuriyet savcılığına başvurdu. Temiz kağıdı aldı mı? Aldı. Sen milletvekili seçilebilir misin dediler. Evet seçilebilirsin dedi savcı da. Dosyalarını götürdü Yüksek Seçim Kurulu’na. Orada Yargıtay üyeleri var. Orada Danıştay üyeleri var. Onlar da dediler ki evet seçime girip milletvekili olabilirsin, parlamentoya girebilirsin dediler. Bu da seçime girdi. Vatandaş oyunu verdi milletvekili seçildi. Şimdi diyorlar ki hayır sen hapisten çıkamazsın. Niçin? Bir yanlışlık varsa en başta bu kararı verenlerde yanlışlık var. Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin gerçekten oturup bir karar vermesi lazım. Daha önce benzer kararlar var. Ve Can Atalay’ın da bir an önce çıkması lazım. Diğerlerinin de bir an önce çıkması lazım. Hiç kimse düşüncelerinden ötürü yargılanmamalı. Düşünceden korkulur mu, ahlaktan korkulur mu, erdemden korkulur mu? Bunlardan korkulmaması lazım.”

SİHA TEPKİSİ: BAŞKASINDAN DUYUYORUZ

Yazının Devamını Oku

Avukatın itirazı davayı uzattı

4 Ekim 2023

Eşi Esra Yıldız da Avcılar’daki evlerinde boğazı kesilerek öldürülmüştü. Kamera kayıtlarından, eve son olarak Nuri Yıldız’ın yeğenleri Aleyna Yıldız, Ferhat Yıldız ve Mühyettin Yıldız’ın girdiği tespit edildi. Tutuklanan 3 yeğene ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 9’ar yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Küçükçekmece 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava önceki gün görülen duruşmayla karara bağlanacaktı. Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli de Nuri Yıldız’ın ailesine destek olmak için adliyeye geldi. Duruşma başlar başlamaz söz alan sanık avukatlarından Mehmet Fehim Güneş, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs iddiasıyla mahkeme heyetinin çekilmesini talep etti. Bunun üzerine mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Ara sonrası kararını açıklayan mahkeme, talebin duruşmayı uzatmak amacıyla yapıldığı gerekçesiyle avukatın talebini reddetti. Avukat bu karara da itiraz etti. Mahkeme heyeti ikinci itiraz üzerine dava dosyasını üst mahkeme olan Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi ve duruşmayı erteledi.         

Yazının Devamını Oku

Çocuğa alkollü içki içirince tutuklandı

4 Ekim 2023

Çocuğa içki içiren mahalle berberi Fatih İmre gözaltına alındı. İmre, “Çocuğu ve yanındakini tanıyorum. Benden içmek için alkol istediler. Ben de kırılmaması için alkol şişesini boşaltıp soda koydum” dedi. Alkol içirilen B.C.Ç. ise ifadesinde, “Adam elinde bulunan içecek şişesinin kapağını açarak önce kendisi içti, daha sonra beni tutup ağzıma dayadı. Kaçmaya çalışınca da yakaladı. Ben hemen yere tükürdüm” diye konuştu. Çocuğun babası Bülent Ç. ise “Fatih şişenin içerisine gazoz koyduğunu söyledi. Yalan söyleyeceğini düşünmüyorum. Bu sebepten şikâyetçi değilim” dedi. Sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan Fatih İmre tutuklandı.  

Yazının Devamını Oku

Avukattan utanmaz iddia

28 Eylül 2023

İSTANBUL Bağcılar’da Metin Aydın’ın sevgilisinin kuzeni Pınar Damar’a (32) cinsel saldırıda bulunduktan sonra öldürdüğü iddia edilmişti. Aydın cinayeti itiraf etse de Damar’a cinsel saldırıda bulunmadığını öne sürmüştü. Pınar’ın üstünde Aydın’a ait DNA örnekleri bulunmuştu.Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı da rapor üzerine Aydın’a ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıl 6 ay hapis cezası istemiyle dava açmıştı.

RAPOR: CİNSEL SALDIRI ÖLMEDEN ÖNCE OLDU

Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Pınar’ın ölümünden önce mi, sonra mı cinsel saldırıya uğradığı konusunda Adli Tıp Kurumu’ndan görüş istemişti. Adli Tıp’ın raporu dün görülen duruşmada mahkemeye ulaştı. Pınar’ın ölümünden önce cinsel saldırıya maruz kaldığı ortaya çıktı.

Duruşmada söz alan sanık avukatı Servet Altundağ, “Maktul, olay yerinde yaklaşık 39 saat kalmıştır. Ölümünden sonra da istismara uğrama ihtimali vardır. Bu hususun araştırılmasını ve keşif yapılmasını istiyoruz” dedi.

Talebi reddeden mahkeme heyeti, dava dosyasını mütalaasını hazırlaması için savcıya göndererek duruşmayı erteledi.

Yazının Devamını Oku

‘Gözlerim karardı’ demişti... Öldüren uyku

23 Eylül 2023

İSTANBUL Bahçelievler’de Sefer Baldan’ın (58) kullandığı İETT otobüsü, 2 Şubat 2023 günü D-100 karayolundaki otobüs durağına daldı. Durağı parçalayan otobüs daha sonra bir minibüse çarparak durabildi. Kazada 4 çocuk annesi 51 yaşındaki Hikmet Kaya ve 52 yaşındaki Ahmad Rzayev öldü, iki kişi de yaralandı.

Kazadan sonra gözaltına alınan şoför Sefer Baldan, “Olay anında gözlerim karardı. Kesinlikle uyumadım. Tansiyon ilacı kullanıyorum. O gün ise ilacımı almamıştım” diyerek kendisini savunmuştu. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye sevk edilen şoför Sefer Baldan tutuklandı.

Önce durağa dalan otobüs, önündeki minibüse çarparak durabilmişti.

KAMERADA ORTAYA ÇIKTI

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı otobüsün frenlerinin ve kamera kayıtlarının incelenmesine karar verdi. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede otobüsün frenlerinin sağlam olduğu ortaya çıktı. Kamera kayıtlarına göreyse, şoför Sefer Baldan seyir halinde uyukluyordu. Kaza şoför uyukladığı sırada meydana gelmişti.

Başsavcılık Sefer Baldan’a ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 15 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı.

15 YIL HAPİS İSTENDİ

Yazının Devamını Oku

O zorbanın cezası 5 ay 15 gün arttı

19 Eylül 2023

Çevredekiler müdahale edince sinirlenen Görkem Sertaç Göçmen, ters yöne girerek cipini vatandaşların üzerine sürdü ve 5 kişiyi yaraladı. Ayrıca cipinden inerek 2 kişiyi de darp etti. Göçmen’e ‘kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme ve yaralama’ suçlarından 32 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi 2020 yılında Göçmen’e 9 yıl hapis cezası verdi.

Bölge Adliye Mahkemesi, Göçmen’e akıl sağlığı raporu alınmadığını ve kız arkadaşı A.A.’nın burun kırığının görülmediğini belirterek kararı bozdu. Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün yeniden görülen davaya Göçmen katılmadı. Savunmasını annesi yaptı. Aynur Göçmen, oğlunun linç edilmek istendiğini, kaçmaya çalışırken de korku ve panikle olayın meydana geldiğini iddia etti. Aynur Göçmen’e göre A.A.’nın burnu da, oğlunu dövmek için camdan içeri girmeye çalışan öfkeli kalabalık nedeniyle kırılmıştı.

Mahkeme heyeti duruşma sonunda davayı karara bağlayarak Görkem Sertaç Göçmen’e 9 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verdi.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan AB’ye ‘rapor’ resti: Gerekirse yolları ayırırız

17 Eylül 2023

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu’na katılmak üzere dün ABD’nin New York kentine gitti. Ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde basın açıklaması yapan Erdoğan özetle şunları söyledi: “19 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu’na hitap edeceğim. Konuşmamda kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attığımız adımlara dikkat çekeceğim.

TÜRKİYE’NİN KRİTİK ROLÜ

Mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir dillendirdiğimiz ‘dünya beşten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter’in, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim.

İŞ ÇEVRELERİNİN İLGİSİ ARTTI

Amerikan iş dünyasının seçkin üyeleriyle görüşecek, Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacağız. İş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisinin arttığını görüyoruz. Sadece son üç ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık bir artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösteriyoruz, göstereceğiz.”

AP 2022 TÜRKİYE RAPORU

Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen ve temel haklar, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi konularda sert eleştirilere yer verilen 2022 Türkiye Raporu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisi sert oldu: “Avrupa Birliği, Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği’yle gerekirse yolları ayırabiliriz.”

Yazının Devamını Oku

INTERPOL bu fotoğrafla arıyor! Rebecca öğretmene kırmızı bülten

17 Eylül 2023

İstanbul Büyükçekmece’deki özel bir anaokuluna giden 5 yaşındaki kız öğrenci E.K., 2019 yılında anne ve babasına Rebecca (53) isimli öğretmeninin koluna ve kafasına vurduğunu, tuvalette vücudunun çeşitli yerlerine dokunduğunu söyledi. Küçün kızın başında bir şişlik vardı ve iç çamaşırında koyu renkli bir sıvı görünüyordu. E.K.’nin ailesinin şikâyeti üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı ve Rebecca Kate Richardson’u ifadeye çağırdı. Richardson savcılıkta verdiği ifadede, öğrencilerine tuvalet ihtiyaçları sırasında kesinlikle yardımcı olmadığını, E.K.’ye vurmadığını ve küfür öğretmediğini öne sürerek, “E.K.’nin anlattıkları ve ailesinin iddiaları hayal ürünü” dedi. Richardson tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.


Rebecca Kate Richardson

SERBEST KALIR KALMAZ ÜLKESİNE KAÇTI

Richardson serbest kalır kalmaz eşyalarını toplayarak uçakla İngiltere’ye gitti. Richardson hakkındaki soruşturma sonunda iddianame hazırlayan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘basit yaralama’ ve ‘hakaret’ suçlarından 11.5 yıla kadar hapisle yargılanmasını istedi. Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesi de iddianameyi kabul ederek davayı açtı. Mahkeme Richardson hakkında kırmızı bülten çıkarttı. Adalet Bakanlığı yetkilileri mahkemenin kararını INTERPOL’e bildirdi. INTERPOL de Richardson’un Türk makamları tarafından gönderilen fotoğraflarını internet sitesinde yayımladı ve yakalama için çalışmalara başladı. 

Richardson’ın avukatı mahkemeye gönderdiği itiraz dilekçesinde, müvekkilinin şikâyet sonrası Jandarma Komutanlığı’na ifade verdiğini, COVID-19 salgını ve yaşadığı psikolojik bunalımları atlatmak amacıyla ailesinin yanına İngiltere’ye döndüğünü belirtti. Avukat, müvekkilinin yargılamadan kaçmadığını, kırmızı bültenin kaldırılması durumunda müvekkilinin Türkiye Cumhuriyeti Londra Başkonsolosluğu’na giderek ifade verebileceğini belirtti.

Yazının Devamını Oku

Muslera'nın maç formasını bile çalıp satmışlar!

16 Eylül 2023

Galatasaray Kulübü’ndeki forma hırsızlığı, sponsor firmanın 2020-2021 yıllarında A takım ve teknik heyet için gönderdiği malzemeler normalden erken tükenince ortaya çıktı. Florya Metin Oktay Tesisleri’nin deposunda yapılan sayımda 2 bin 443 adet ürünün kayıp olduğu tespit edildi. Daha sonra yapılan araştırmada, kayıp ürünleri tesislerden çıkardıkları ve internetten sattıkları iddia edilen idari işler sorumlusu Ahmet Kör, akademinin malzeme sorumlusu Gürsel Polat, çamaşırhane sorumlusu Turgut Uygun, takımın masörü Sedat Peker ve Antalya’daki evinde bu ürünlerde 44 adet ele geçirilen Buğra Fatih Ünsal’a hırsızlık suçlamasıyla 17.5’er yıl hapis istemiyle dava açıldı.

Formaların internette satıldığını görünce kulüp yönetimine bildirdim

Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, formaların internetten satıldığını yönetime şikâyet eden taraftar Murat Karabaş tanık olarak ifade verdi. Olayı kendisinin ortaya çıkardığını anlatan Karabaş, “Ben, Galatasaray sevdalısı bir insanım. Formaların internet üzerinden satıldığını görünce yönetime şikâyet ettim. Bunu kanıtlamak için de orijinal formadan satın alıp gösterdim. Hatta satan sanık Buğra’yla iletişime geçtim. Formaları nasıl temin ettiklerini sordum. Bana ‘Bizim Galatasaray ile gönül bağımız var. Hediye edilen formalara ulaşıp satıyoruz’ dedi. Kendisi koleksiyonermiş. Bu ürünler hâlâ internette satılıyor. Muslera’nın maç esnasında giydiği forma dahi satılıyor” şeklinde konuştu.

Futbolcular herkese forma, terlik ve kramponlarını hediye edebiliyordu

Florya Metin Oktay Tesisleri’nde 2018-2022 yılları arasında müdür yardımcısı olarak görev yapan Ender Hayri Uysal, tanık olarak verdiği ifadesinde, “Oyuncular herkese formasından terliğine, kramponuna kadar hediye edebiliyorlardı. Diyelim bir futbolcu o gün antrenmanda gol atamadı o ayakkabıyı hemen birine hediye ederdi. Uçakta giderken pilot ya da hostes istiyorsa futbolcular hemen malzemecilere işaret eder onlara forma hediye edilirdi. Sezon geçtikten sonra kalan önceki sezon ürünleri Florya Metin Oktay Tesisleri çalışanlarına dağıtılıyordu” diye konuştu.

Bir sonraki celsede eski yönetici Vahap Tanrıverdi dinlenecek

Duruşmada söz verilen sanık Buğra Fatih Ünsal, “Ben adliye personeliyim, bilirkişiyim. Ben güvenilir bir personelken şimdi hırsızlıkla suçlanıyorum. Ben neden gönülden bağlı olduğum takımın ürünlerini çalayım! Öyle olsa ürünleri evimde saklar mıyım. Ben hırsız değilim” dedi. Diğer sanık Ahmet Kör ise hiçbir zaman hiçbir şey çalmadığını belirterek mahkemeden beraatını talep etti. Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesi, Galatasaray Kulübü’nün mağazacılıktan sorumlu eski yöneticisi Vahap Tanrıverdi’nin tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Yazının Devamını Oku

Öğretmenlere ek ders zammı

16 Eylül 2023

EĞİTİMİN TÜM ŞEHİTLERİ

“Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi görevi başında şehit edilen camiamızın tüm şehitlerini rahmetle yad ediyorum. Aynı şekilde 6 Şubat depremlerinde yıkıntıların altında kalarak aramızdan ayrılan öğretmen ve öğrencilerimize mevlâdan rahmet diliyorum. Türkiye’nin müreffeh yarınları için mücadele ederken bizden kopartılan öğretmenlerimizin hiçbirini unutmadık, unutmayacağız. İnsanımızın gönlünü fetheden şehit Aybüke Yalçın’ın ismini, ülkemizin en büyük petrol rezervine sahip Cudi Gabar’daki petrol sahasına verdik. Günlük 100 bin varil üretim yapacak petrol sahamız Türkiye’ye değer kattıkça şehidimizin adı da nesilden nesile aktarılmaya devam edecektir.

EK DERSE YÜZDE 25 ZAM

2002 yılında göreve geldiğimizde derslik sayımız 343 bindi. Bugün bu sayı, iki kata yakın artışla 620 bine çıktı. 21 sene önce yaklaşık 500 bin öğretmenimiz varken şimdi 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var. Halihazırda görev yapan öğretmenlerin yüzde 80’ini biz atadık. Rekor sayıdaki atamalar yanında Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla öğretmenlerimize ilave mali ve ekonomik haklar tanıdık. Şimdi bakanlığımıza bağlı olarak resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız. Milli Eğitim burslusu, lisans üstü öğrencilerimizin burslarını da okudukları ülkenin şartlarına göre değişen oranlarda yükseltiyoruz. Burslarda döviz bazında ortalama yüzde 26-27 civarında bir zam yapmış oluyoruz.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atatürk Kültür Merkezi’nde öğrencilerle buluşmasında çocuklarla neşeli anlar yaşandı.

ÖNERİSİ OLAN GETİRSİN

85 milyon olarak hepimizin birinci önceliği evlatlarımızın geleceğidir. Eğitim meselesinde, siyasi görüşü ne olursa olsun tüm paydaşların yapıcı eleştirilerine açığız. Önerisi olan getirsin, fikri olan paylaşsın, tenkidi olan iletsin. Yapılan her çalışmaya kapı duvar olmak yerine eğitimde kaliteyi artıracak projeler sunulsun. Ama doğrudan istikbalimizi ilgilendiren eğitim konusu ideolojik kakafoniye mahkum edilmesin. Buradan bir kez daha akademisyeni, sendikası, derneği, gazetecisi, siyasi partisi dahil herkesi objektif bir anlayışla eğitim hamlelerimize samimi katkı vermeye davet ediyorum.”

Yazının Devamını Oku

Arabuluculuk Büroları’nda ilk gün yoğunluğu! Kirada anlaşamayanlar soluğu adliyede aldı

2 Eylül 2023

Konutlardaki kira artış oranına getirilen yüzde 25 sınırlama, ev sahibi ve kiracıları karşı karşıya getirdi.  ‘Tahliye’ ve ‘kira tespit’ konularında anlaşamayan tarafların sulh hukuk mahkemelerine başvurması mahkemelerin iş yükünü arttırdı. Sulh hukuk mahkemelerine açılan davaların yüzde 60’ını kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar oluşturdu. Yaşanan yoğunluktan kaynaklı bilirkişi bulmakta zorlanan mahkemeler 1 yıl sonraya duruşma günü vermeye başladı. Tarafların dava yoluna gitmeden aralarındaki uyuşmazlığı gidermesi, sürecin kısaltılması ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla Arabuluculuk Yasası’nda değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikle kira, kat mülkiyeti, komşu hakkı ve ortaklığın giderilmesinden kaynaklı uyuşmazlıklarda taraflar önce arabulucuya gidecek eğer anlaşamazlarsa davalık olacaklar. 

VATANDAŞLAR AKIN ETTİ

Arabuluculuk döneminin ilk gününde, sabah saat 09.00 itibariyle Arabuluculuk Büroları’na ev sahibi ve kiracılar akın etti.  Başvuru yapılan adreslerden İstanbul Adliye Sarayı, Kartal’daki İstanbul Anadolu Adalet Sarayı ve Bakırköy Adalet Sarayı’na yoğunluk oluştu. Başvuranların yüzde 75’i ev sahibi ve kiracılardan oluştu.

Kiracısıyla anlaşamayan 54 yaşındaki emekli Yılmaz Pamuk da adliyeye gelerek arabuluculuk sistemine başvuranlardandı. Pamuk, “Düzce’de yaşıyordum. Emekli olduktan sonra İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan kendi evimde oturmak istedim. Kiracıdan evi boşaltmasını istedim. Kiracımın 3’üncü senesi. Yani 2’nci kontratı bitti. Benim evim onun iş yerine yakın olduğu için evi boşaltmak istemiyormuş. Kendi evimde kalamıyorum. Oğlumun 3 kişi kaldığı apart gibi bir yerde kalıyorum. ‘Arabuluculuk sistemi başlıyor. Oraya başvurun işinizi o şekilde halledin’ dediler. Dün avukatla görüştüm dava açılırsa mahkemenin 2 sene sürme ihtimali var’ dedi. Arabuluculuk yöntemi ile 4 haftada çözülmesi çok iyi olur” diye konuştu. 

‘ANLAŞABİLSEK GÜZEL OLUR’

Emekli olduğunu ve kira geliri ile geçimini sağladığını belirten Salih Ormak (77) ise “Arabuluculuk için geldim. Kiracıyla anlaşamadık. 2’nci senesine girdi. Gayrettepe’de 2 bin 500 lira kira vererek oturuyor. Orada kiralar 20 bin-25 bin lira. İhtarname gönderdim, ‘çıkmıyorum’ dedi. Kirayı yüzde 25 arttırdı. Yine günü geldi kiraya aynısını yaptı. Geçen sene 6 bin lira istedim onu da kabul etmedi, ‘Devlet benim yanımda, kiracıların yanında’ dedi. Arabulucuya geldim. Anlaşabilsek güzel olur. Ya tahliye eder ya da bir şeyler yapar kirayı yükseltir” dedi.

TAŞINMA PARASINI ÖDEYECEKTİM

Yazının Devamını Oku

Tüm Türkiye’ye 100. yılda ortak payda çağrısı

1 Eylül 2023

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün önce Tuzla’da Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Komutanlığı Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde bahriyelilerin sevincine ortak oldu, ardından Hava Harp Okulu Komutanlığı törenine katıldı. Erdoğan, bu iki törendeki konuşmalarında özetle şunları söyledi: “Büyük Zafer’in 101’inci yıldönümünün hemen ertesinde bu gurur günümüzde sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle bir kez daha Türk milletinin hürriyet sevdasının timsali olan Büyük Zafer’in Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyorum.


Deniz Harp Okulu’ndaki törene Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve kuvvet komutanları da katıldı.

AYNI YÖNE BAKABİLMELİYİZ

Toplu vuran yürekleri hiçbir topun tankın, silahın sindiremeyeceğini, son olarak 15 Temmuz’da hep beraber bir kez daha gördük. Cumhuriyetimizin 100’üncü dönümünü vesile kılmak suretiyle 85 milyon olarak büyük bir kucaklaşmayı gerçekleştirelim istiyoruz. Her konuda aynı düşünmesek, aynı görüşleri paylaşmasak dahi aynı yöne bakmayı başarabilmeliyiz. Kökenimiz, hayat tarzımız, ideolojilerimiz farklı olsa da Türkiye olarak özellikle ortak paydada buluşabilmeliyiz. Ayrılıklarımızı derinleştirmek yerine müştereklerimizi çoğaltabilmeliyiz. Dün gece milletimizin takdirine sunduğumuz 100’üncü yıl marşımız bu yönde atılmış adımlardan biriydi.

DEVLETİN TEMEL KURUMLARI ARTIK SADECE KENDİ İŞİNİ YAPIYOR

Geçmişte hem demokrasimize hem de ordumuzun imajına ve disiplinine zarar veren sıkıntılı durumlarla karşılaşmıştık. Bunların bir daha yaşanmaması için her türlü tedbiri aldık, alıyoruz ve Türkiye’nin ne 27 Mayıs, ne 12 Eylül, ne 28 Şubat, ne de 15 Temmuz benzeri vakalara tahammülü yoktur. Vatana hizmet görevini en iyi şekilde yaparak olur. Bu anlayışın kök salmasıyla birlikte devlet kurumlarının artık başarılarıyla gündeme geldiğini görüyoruz. Devletin temel kurumları artık sadece işini yapıyor, belli odaklara ve yapılara değil 85 milyonun tamamına hizmet ediyor. Bu kutlu mücadelemizde savaş gemilerimizin en tepe noktasında mahfuz olan mukaddes kitabımız sizlere yol gösterecektir.”


Yazının Devamını Oku

Yaren’e kusur buldular... Nedeni: Arabada bulunmak

26 Ağustos 2023

Amerika’da yaşayan Yaren Gürbüz (25) 2021 yılı başında ailesini ziyaret etmek için memleketi Mersin’e geldi. Bu sırada pandemi patlak verdi ve uçaklar iptal oldu. Yaren yeniden Amerika’ya dönmek için gün sayarken, 12 Mart 2021 günü hayatı kökten değişti ve peri masalı bitti. O gün erkek arkadaşı Emir Kuytul’la birlikte dışarı çıkmışlardı. Emir Kuytul başka bir araçla yarışa tutuştu, bu sırada yasak olmasına rağmen U dönüşü yapan bir TIR’a çarptı. Kazada yüzü parçalanan Yaren’in burnu dişleri ve çenesiyle birlikte kalçası, dizi, femur kemiği, sağ topuğu, kaburgası ve köprücük kemiği de kırıldı. Yaklaşık 2.5 ay yoğun bakımda tedavi gören Yaren, bir gözünü de kaybetti. Burun kemikleri paramparça olduğu için göğüs kafesinden alınan kemik burnuna konuldu. Kaza nedeniyle zorunlu olarak Türkiye’de kaldığı için Amerika’daki yeşil kartı iptal edildi.

YÜZDE 85 MALULİYETİ VAR

Tedavisi ve ameliyatları devam eden ve artık çalışamayan Yaren, soruşturma sürerken avukatı aracılığıyla İstanbul 4’üncü Ticaret Mahkemesi’ne tazminat davası açtı. Yüzde 85 maluliyet raporu bulunan Yaren, 3 araç sürücüsünden ve araçların sigorta şirketlerinden bakım ve tıbbi masrafları için 1 milyon TL maddi, 150 bin TL de manevi tazminat talebinde bulundu.

İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı kusur raporu mahkemeye ulaştı. Raporda TIR şoförü İsa Ataman, yasak yerden U dönüşü yaptığı için yüzde 50 oranında asli kusurlu, Emir Kuytul ile yarıştığı Alparslan Bayundur yüzde 25’şer oranında tali kusurlu bulundu. Raporda davacı Yaren Gürbüz ise yarış yapan araçta yolculuk yaparak kendi hayatını tehlikeye attığından, yüzde 20 oranında müterafik (birlikte) kusurlu olarak yer aldı.

Yaren Gürbüz’ün avukatı Mecit Kahraman, yüzde 20’lik kusur oranını kabul etmediklerini ve yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmesini talep etti.

RAPORA İSYAN ETTİ: HAYATIMI ÇALDILAR

Yazının Devamını Oku

Bu acı dinmez

18 Ağustos 2023

TÜRKİYE, 24 yıl önce yasa büründü. 17 Ağustos’ta saat 03.02’de merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 7.4 büyüklüğündeki Marmara depremi 45 saniye sürdü. 18 binden fazla kişi yaşamını yitirdi, 49 bin kişi yaralandı. Yaklaşık 100 bin konut ve 16 bin işyeri yıkıldı. Kıyı şeridinde mahalleler denize gömüldü.

GÖZYAŞI VE DUA

Büyük acının yıldönümünde, depremin merkez üssü olan Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde anma töreni düzenlendi. Deprem sonrasında bir bölümü suyun altında kalan Gölcük Kavaklı Sahili’ndeki Deprem Anıtı önündeki törende depreminin yaşandığı saat 03.02’de saygı duruşunda bulunuldu. Gölcük Kaymakamı Yusuf Özdemir, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı ve Garnizon Komutanı Dz. Alb. Ali Tuna Baysal ile Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in anıta çelenk bırakmasının ardından depremde hayatını kaybedenler için dualar okundu. AKUT gönüllüsü 5 dalış eğitmeni Gölcük ilçesi Değirmendere Mahallesi Çınarlık Meydanı’nda yer alan otel, vapur iskelesi, ev gibi yapıları büyük depremin denize çekmesiyle oluşan batık şehre dalış gerçekleştirdi. 

SESSİZ YÜRÜYÜŞ

Yalova’daki anma programı da 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Deprem Anıtı’na kadar gerçekleştirilen ‘sessiz yürüyüşle’ başladı. Depremde hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu mermer anıta kardelen bırakan vatandaşlar, deprem günü çekilen fotoğrafların bulunduğu alanları gezdi. Sakarya’da da Büyükşehir Belediyesi’nce Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte önce Kuran’ı Kerim ardından ilahi ve kasideler okundu. Bazı vatandaşlar gözyaşlarına hâkim olamadı. Marmara depreminde yaşananların izletildiği programda, arama -kurtarma faaliyeti yürüten kurumların stantları protokol üyelerince gezildi. Etkinlik süresince katılımcılara Türk Kızılay tarafından ikramlarda bulunuldu.

MUMLAR YAKILDI

Yazının Devamını Oku

Hürriyet Esenyurt dosyasını açtı... İstanbul’un ‘Esencılıs’ı: Röportaj sırasında kapkaç

1 Ağustos 2023

İSMİ sık sık asayiş olaylarıyla gündeme gelen Esenyurt, daha önce Büyükçekmece’ye bağlı bir mahalle iken 1989 yılında ilçe oldu. Dünyanın dört bir yanından göçmenlerin İstanbul’daki ilk tercihlerinden biri olan Esenyurt’un halk arasındaki bir diğer adı da ABD’nin Los Angeles (Los Encılıs) kentine atıfla Esencılıs. İlçenin nüfusu 2022 yılındaki resmi rakamlara göre 1 milyon 127 bin 489 kişi. Toplamda 27.7 kilometrekarelik bir alanda bu kadar nüfusu barındıran Esenyurt’ta gecekondu ve lüks rezidanslarda yan yana yaşam sürülüyor.

REZİDANSLARA SIKIŞAN GECEKONDULAR

Esenyurt’un doğal sınırlarını doğusunda Küçükçekmece Gölü, batısında TEM Otoyolu, güneyinde ise eski ismi ile E-5 Karayolu belirliyor. TEM ya da E-5 güzergâhından ilerlerken Esenyurt’a bakarsanız, her biri neredeyse göğe kadar yükselen apartmanlar, birbirinden lüks binalar görürsünüz. Oysa ki o yüksek binaların arasında, ilçenin geçmişini anlatan gecekondular ve çarpık yapılaşma dikkat çeker. Esenyurt’u anlatan en güzel özet de budur. Yani bir yanda milyon dolarlık evler, diğer yanda damı yağmur suyunu tutamayan gecekondular.

BAZI DÜNYA BAŞKENTLERİNDEN DAHA KALABALIK

Eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan döneminden itibaren hızla göç alan Esenyurt’ta ilk olarak 43 mahalle kurulur. Zamanla hem mahalle sayısı hem de nüfus hızla artar, 1 milyonu aşar. Bu nüfus, ABD’nin Washington, Kanada’nın Ottowa, Hollanda’nın Amsterdam, İsrail’in Kudüs, Norveç’in Oslo, Finlandiya’nın Helsinki ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Abu Dabi kentlerinden bile daha fazla.  Çok fazla kaçak göçmenin yaşadığı Esenyurt nüfusunun kayıtlı olmayanlarla birlikte 2 milyon kişi civarında olduğu tahmin ediliyor. TÜİK verilerine göre 2022 yılında Türkiye’de en fazla konut Esenyurt’ta satıldı. İlçede toplam 36 bin 315 konutun sahibi değişti. Esenyurt’un en büyük sorunu ise, özellikle yabancı sahipleri tarafından kontrolsüz olarak kiraya verilen daireler. Günlük kiralanabilen dairelerde kimin kaldığıyla ilgili bir kayıt yok. Bu da ilçeyi fuhuşun ve gayrimeşru alemin tercihi haline getiriyor. 

EN ÇOK SUÇ İŞLENEN İLÇELER ARASINDA

- ESENYURT, İstanbul’un suç ortalamasına bakıldığında ilk sırada gelen ilçesi değil ancak en çok suç işlenen ilçeler arasında yer alıyor. 2020 yılı verilerine göre en çok suç işlenen ilçeler sırasıyla Kadıköy, Bağcılar, Küçükçekmece, Fatih, Esenyurt ve Beyoğlu. Bu altı ilçede işlenen suçlar, İstanbul’da toplam işlenen suçların 4’te 1’ini oluşturuyor. Esenyurt’ta en fazla işlenen suç evden, işyerinden ve otomobilden yapılan hırsızlıklar. Bunu uyuşturucuyla ilgili suçlar izliyor. Bunun haricinde silahlı yaralama, cinayet ve dolandırıcılık gibi nitelikli suçlar da işleniyor ancak sayıları oldukça az.

İŞTE BAZI ESENYURT OLAYLARI: REİNA SALDIRGANI DA ORADA YAKALANDI

Yazının Devamını Oku

Cumhurbaşkanı Erdoğan IDEF’23’te duyurdu: Kaan yıl sonunda havada

29 Temmuz 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nın (IDEF’23) kapanış törenine katıldı. Erdoğan burada özetle şunları söyledi:

81 ÜLKEDEN KATILIM OLDU

“Fuarımıza bu sene ilgi oldukça yüksek. Dünyanın 81 farklı ülkesiyle birlikte NATO, Afrika Birliği ve Türk Amerikan İş Konseyi’nden katılım oldu. Aynı şekilde fuara 189 heyeti temsilen 741 heyet üyesi iştirak etti. Fuarımızda 689’u yerli 772’si yabancı olmak üzere 1461 firma yer aldı. Yüzde 15’i yabancı olmak üzere yüz binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan IDEF’23 sektöre damgasını vurmayı yine başardı. 200’e yakın sistem ve alt sistemin tanıtımı yapıldı. 5 bin iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ayrıca dört gün boyunca 120 tanıtım programı işbirliği protokolü ve sözleşme imza töreni düzenlendi.

KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ

Ülkemizi takip edenler son 21 yılda Türkiye’nin, özellikle savunma sanayi alanında yazdığı başarı hikâyesinin en yakın şahididir. Son 21 yılda dünyada belki de hiçbir ülkenin karşılaşmadığı engellerle karşılaştık. Gizli açık ambargolara maruz bırakıldık. Haksız ve hukuksuz kısıtlamaların muhatabı olduk. Ama bunlar karşısında yılmadık, pes etmedik, yolumuzdan asla dönmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorunda olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Her zaman şu inançta olduk, Korkaklar, zafer anıtı dikemez. İnanmış yüreklere kimse set çekemez. Azmin ve gayretin önünde hiçbir güç duramaz.

DIŞA BAĞIMLILIK

Yazının Devamını Oku

O zorba cezaevinde

25 Temmuz 2023

İstanbul Esenyurt’ta kamuoyunda infiale neden olan görüntüler önceki gün sabah saatlerinde kaydedildi. Sokaktan gelen bağırma seslerine üzerine çıkan mahalle sakinleri, bir kadına şiddet uygulandığını gördü. Kadın baygınlık geçirmiş ve az önce dayak yediği kişi tarafından bir eşya gibi sürüklenerek minibüse bindirilmeye çalışılıyordu.

‘YARIN DA SENİN İÇİN GELECEĞİM’

O anları görüntüleyen mahalle sakini polisi arayacağını söyleyince maganda tehditler savurdu, “Yarın da senin için geleceğim” dedi. Görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından devreye İstanbul Valisi Davut Gül girdi. Magandanın kimliği kullandığı minibüsün plakasından tespit edildi. O kişi 11 suç kaydı bulunan Şeyhmus Dağ idi. O sırada yanında Elif I. da vardı. İkisi de Esenyurt’ta gözaltına alındı. Vali Davut Gül gözaltıları sosyal medya hesabından, “Hak ettiği cezayı alacağından emin olabilirsiniz” diyerek duyurdu.


Şeyhmus Dağ

Şeyhmus Dağ polise verdiği ifadede, aşırı alkollü olan D.S.’nin kendisini minibüsten aşağı attığını, kendisinin de buna sinirlendiğini iddia etti. D.S. ise hastanede verdiği ifadede, o gece tanıştıkları Şeyhmus Dağ’ın parasını almak istediğini öne sürdü. Şeyhmus Dağ ve Elif I. geceyi polis merkezinde geçirdikten sonra dün sabah saatlerinde Büyükçekmece Adliyesi’ne gönderildi. Savcılık ifadesinin ardından Elif I. adli kontrolle serbest bırakıldı. Şeyhmus Dağ ise ‘kasten yaralama’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yazının Devamını Oku

Bugün yağmur çarşamba en sıcak gün

24 Temmuz 2023

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son tahminlerine göre, ülkenin kuzeydoğu kesimleri ile zamanla Marmara’nın kuzeyinin parçalı, yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra Kırklareli, Kars ve Ardahan çevreleri ile Artvin’in iç kesimleri, Erzurum ve Ağrı’nın kuzey kesimlerinin yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Ancak sıcaklıklar Marmara ve İç Anadolu’da 40 dereceyi bulurken Ege ve Akdeniz sahillerinde 45 dereceleri göstererek yine mevsim normallerinin üzerinde seyredecek.

YILIN EN SICAK GÜNÜ

CNN TÜRK Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen çarşamba günü için aşırı sıcak uyarısında bulundu. Şen özetle şunları söyledi: “Batıda yüksek sıcaklık devam ediyor. Pazartesi günü ortalamaya dönecek ve İstanbul’un kuzey ve doğusunda gök gürültülü sağanak yağış olabilir. Çarşamba aşırı sıcak bir gün. Marmara, Ege, Akdeniz Bölgesi bu senenin en sıcak gününü yaşayacak.

BİR DE HORTUM UYARISI

Yer seviyesinde çok sıcak hava var. Yüksek seviyelere (2 bin-3 bin metre) gelecek daha soğuk hava aşırı yağış ve hortumlara neden olabilir. Bosna Hersek’te olduğu gibi. Önümüzdeki hafta perşembe, cuma Batı Karadeniz kıyısında bu şartlar sağlanabilir. Şimdiden uyaralım. Isı çarpmalarının geri dönülmez sonuçları vardır. O nedenle çarşamba günü işiniz yoksa dışarı çıkmayın. Çıkacaklarsa da şapka gözlük ve açık renk bol elbise giysinler.”

BUGÜN HAVA NASIL

Yazının Devamını Oku

Cezayir heyeti Dolmabahçe’de

23 Temmuz 2023

Erdoğan, Tebbun’u Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde kabul etti. İkili ve heyetlerarası gerçekleşen görüşmelerde güncel, bölgesel ve küresel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Türkiye ile Cezayir arasındaki ikili ilişkilerle işbirliğinin geliştirilmesi için atılabilecek adımların ele alındığı görüşmede, ekonomik konularda görüş alışverişi de yapıldı. Görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, konukları onuruna akşam yemeği verdi.

Dolmabahçe’deki görüşmeye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da katıldı.

 

Yazının Devamını Oku

Soğukkanlı caninin pişmanlık oyunu

19 Temmuz 2023

İstanbul Bahçelievler’de Rıza Beler (61), birlikte yaşadığı Umida Tulyaganova’yla (39) 23 Mart günü evdeyken çektiği kredi nedeniyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Rıza Beler kız arkadaşını kafasına taşla vurarak öldürdü. Beler, yakalanmamak için Tulyaganova’nın vücudunu parçalara ayırmıştı. Kız kardeşinin ihbarıyla yakalanan Rıza Beler hakkında ‘tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek bir kadını öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

SAVUNMA GENE AYNI

Bakırköy 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada savunma yapan Rıza Beler, cinayeti tüm detaylarıyla aşama aşama anlattı. Polisteki ifadesinin aksine bu kez pişman olduğunu söyledi. Rıza Beler nasıl tanıştıklarını ve cinayeti neden işlediğini soran mahkeme heyetine şöyle yanıt verdi: “İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi’nde işçiydim. 2011 yılında emekli oldum. Umıda ile 3 yıl önce AVM’de tanıştım. İç çamaşırı mağazasında çalışıyordu. Sevgili olduk. Özbekistan’daki arsasına 300 bin TL vererek ev yaptırdım. Birlikte orada yaşayacaktık. Son 20 günde bana karşı tavırları değişmeye başladı. Bana evden git diyordu. Olayın olduğu gün Umida’yı yatakta bir erkekle yakaladım. O adama ‘Çık git’ dedim. Adam gittikten sonra Umida’yla tartıştık. Bana ‘Sen erkek misin, ben başkasından gebeyim’ dedi. Aramızda tartışma çıktı. Cinnet geçirdim. Sonra başına taşla vurarak öldürdüm.”

Mahkeme, otopsi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

 

Yazının Devamını Oku

Termometreler alev aldı

19 Temmuz 2023

- DİYARBAKIR 48 DERECE: Dün Diyarbakır tarihinin en sıcak günlerinden birini yaşadı. Sıcaklığın 48 dereceye kadar çıktığı kentte gün boyu sokak ve meydanlar bomboş kaldı.

- ANTALYA 40 DERECE: Sıcaklığın 40 derece çıktığı, nem oranının da yüzde 12'ye düştüğü kentte, tatilciler denize koştu. Antalya’da yarın 41, cuma 40, cumartesi 41 ve pazar günü 44 derece sıcaklık bekleniyor.

- ADANA 52 DERECE: Termometrelerin 52 dereceyi gösterdiği Adana’da sadece insanlar değil hayvanlar da sıcaklardan olumsuz etkileniyor. Besiciler hayvanlarını sık sık hortumla suluyor.

DÜNYA DA KAVRULUYOR

Sıcak havalar tüm kuzey yarımküreyi sardı. Tunus’ta da sıcaktan bunalan çocuklar, kendini suya atıyor.

UZMANLARDAN TAVSİYELER: EVDE İKİ SU HATTI OLMALI

DR. DENİZ DEMİRHAN:

Yazının Devamını Oku

Seren Serengil tanıklık yaptı

18 Temmuz 2023

Ece Erken’in ‘Fatih Sipahi telefonda sanıkların Galeria’dan silah aldıklarını söyledi.

Yanımda Seren Serengil de vardı’ ifadesi üzerine mahkemeye çağrılan Serengil “Telefondaki kişi ‘Bana geldi teslim olmasını söyledim’ dedi. Sadece bunu duydum. Aralarında Galeria ya da silahla ilgili bir konuşma geçmedi” dedi.

 

Yazının Devamını Oku

‘İnsanlık koridoru’ için  temas bitmedi

18 Temmuz 2023

KAZAN-KAZAN ANLAYIŞIYLA

“Bu sene hem Katar hem de Birleşik Arap Emirlikleri’yle diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 50’nci yıl dönümünü kutluyoruz. Suudi Arabistan’la diplomatik ilişkilerimiz de malum 1929 yılında tesis edilmişti. İlişkilerimizin dayandığı sağlam temelleri geniş bir işbirliği alanına yaymayı arzu ediyoruz. Ziyaretlerimiz esnasında öncelikli gündemimiz bu ülkelerle önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz ortak yatırım ve ticari faaliyetler olacak. Kazan-kazan anlayışıyla neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz.

TİCARET HACMİ 22 MİLYAR DOLAR

Körfez ülkeleriyle ikili ticaret hacmimiz son 29 yılda bir 1,6 milyar dolardan 22 milyar dolara yükseldi. Düzenlenecek iş forumlarıyla bu rakamı çok daha ileriye taşımanın yollarını arayacağız. Özellikle İslam dünyasında yaşanan krizler Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında yakın istişare ve işbirliğini gerekli kılıyor. Ziyaretlerimiz esnasında kardeş ülkelere nasıl yardımcı olacağımızı da enine boyuna konuşma fırsatı bulacağız.

33 MİLYON TONDAN FAZLA TAHIL

Biliyorsunuz Rusya, Ukrayna arasındaki çatışmaların daha fazla yıkıma gözyaşı ve drama yol açmaması için yoğun çaba harcıyoruz. İlk günden itibaren savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz diyoruz. Birinci yılına girmek üzere olduğumuz Karadeniz girişimi, insani mülahazaların çatışma dinamiklerine galebe çaldığını ispatlayan bir projedir. Bu girişim önemli bir diplomatik başarı olarak şimdiden tarihe geçmiştir. Girişim sayesinde dünya piyasalarına 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü sevk edildi. Böylece gelir seviyesi düşük birçok ülkenin gıda krizine sürüklenmesinin önüne geçildi. Karadeniz girişiminin devam etmesine atfettiğimiz önemi farklı vesilelerle dile getirdik. Bu amaçla diplomatik gayretlerimizi son günlerde yoğunlaştırdık.

DÖNÜŞTE PUTİN’LE GÖRÜŞECEĞİM

Girişimin bu noktaya gelmesine katkıda bulunan ilgili tüm taraflara tekrar teşekkür ediyorum. Bugün yapılan açıklamaya rağmen Rusya Federasyonu Devlet Başkanı dostum Putin’in bu insani köprünün devamını istediğine inanıyorum. Ve bu arada Dışişleri Bakanım muhatabıyla görüşmelerini yapacak. Seyahatten döner dönmez Sayın Putin’le ben de görüşmelerimi yapacağım. Kendisiyle ağustos ayında ülkemizde bir araya geldiğimizde tüm bu hususları görüşme fırsatını da bulacağız. Ayrıca Rus tahıl ve gübresinin sevkini istişare edeceğiz. İstanbul’da tahıl koridoruyla ilgili çalışmaları yürüten bir heyet var. Fakat biz bugün gerek Dışişleri Bakanım muhatabıyla bir görüşme yapacak ve bu görüşmeyle birlikte temenni ediyorum ki süratle bir mesafe alırız ve aralık vermeden yolumuza devam ederiz. Belki bu arada bizler ağustosu beklemeden Sayın Putin’le de bir telefon görüşmesiyle adımlarımızı atarız.”

Yazının Devamını Oku

Kübra’nın ölümüne 6 yıl hapis

15 Temmuz 2023

İSTANBUL Beylikdüzü’nde 20 Eylül 2020’de kalça botoksu yaptıran Kübra Boyraz’ın (38) ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili biri doktor 4 kişiye dava açıldı. Doktor Öner Özsoyeri ve çalışanı Erdal Doğruya hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istendi.

DAMARA ENJEKTE EDİLMİŞ

Yargılamada, Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda Kübra Boyraz’a enjekte edilen silikon uygulamasının tıp kurallarına uygun olmadığı, yapılan dolgu maddesinin yanlışlıkla damar içine verilmesine bağlı emboli (pıhtı) sonucu ölümün meydana geldiği belirtildi. Raporda kişinin tıbbi tedavisinin yapılabilecek bir merkeze götürülmesi gerekirken şeker ve su verilerek evine götürülmesinin tıp kurallarına uygun olmadığını bildirildi.

Öner Özsoyeri

Doktor Öner Özsoyeri, 16 Mart 2021’deki ikinci duruşmada tahliye oldu. Erdal Doğruya da kalp krizinden öldü. Öner Özsoyeri’nin ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Öner Özsoyeri son savunmasında şunları söyledi: “Ben odada bile yoktum. Olaydan 6 ay önce benim doktorluk ruhsatım alınmıştı. Ben işlem yapmadım. Ben suçsuzum, beraatımı istiyorum.”

Mahkeme hâkimi, Öner Özsoyeri’nin “taksirle bir kişinin ölümüne neden olma” suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, verdiği cezada indirim yapmadı.

TEPKİ GÖSTERDİ

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’dan NATO yolunda AB hamlesi

11 Temmuz 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Litvanya’nın Vilnius şehrinde bugün başlayacak olan NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak için heyetiyle birlikte dün öğle saatlerinde Litvanya’ya gitti. Erdoğan, gitmeden önce Atatürk Havalimanı’nda basın açıklaması yaparken Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik konusunda çıkış yaptı:

‘AÇIK KAPI'YI HEP DESTEKLEDİK

“Türkiye NATO’nun açık kapı politikasını hep desteklemiş bir ülkedir. Kuzey Makedonya sadece isim meselesinden dolayı tam 16 yıl boyunca kapıda bekletilirken bu politikaya verdiğimiz desteği her fırsatta ifade ettik. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvuruları konusunda geçtiğimiz yıl Madrid’de imzaladığımız üçlü mutabakatla bir yol haritası hazırlandı. Finlandiya taahhütleri gereğince hareket ederek nisan ayında ittifaka resmen üye oldu. İsveç konusunda ise süreç devam ediyor. İlgili kurumlarımız İsveçli muhataplarıyla temaslarını şeffaf ve iyi niyetli bir yaklaşımla sürdürüyor. Ben de bu akşam Sayın Genel Sekreter ve İsveç Başbakanı’yla üçlü bir toplantı gerçekleştireceğim. İsveç’in NATO’ya üyelik sürecinin ilerleyebilmesi üçlü mutabakatta kayıtlı hususların yerine getirilmesine bağlıdır.

TÜRKİYE’NİN AB’DE ÖNÜNÜ AÇIN Kİ...

Tabii bu vesileyle bir gerçeğin de altını özellikle çizmek istiyorum. O da şudur. Şu an 50 yılı aşkın zamandır Avrupa Birliği kapısında bekletilen bir Türkiye var. Ve şu anda NATO üyesi ülkelerin hemen hemen tamamı Avrupa Birliği üyesidir. Türkiye’yi Avrupa Birliği kapısında 50 yılı aşkın zamandır bekleten bu ülkelere buradan sesleniyorum ama aynı zamanda Vilnius zirvesinde de sesleneceğim. Önce gelin Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak İsveç’in de önünü açalım.

 ÇATLADI KAPI  ÜLKESİ DEĞİLİZ

Bu konuda dün (önceki) akşam Sayın Biden’a da bu ifadeleri kullandım. Ve Vilnius’ta da bu açıklamayı yapmak durumundayım. Milletimin bizden beklentisi var. Milletimizin bizden beklentisini de artık daha kaldıramayız, 50 yılı aştı. Biz Türkiye’yiz. Biz bir çatladı kapı ülkesi değiliz. Bunun bilinmesi lazım. Zirve marjında yapacağım görüşmelerde devlet ve hükümet başkanlarıyla bu temasları yaparken bunları da ifade edeceğim."

Yazının Devamını Oku