Kurtulmuş’un, Anayasa ve TBMM İçtüzüğü’nü çiğnedikleri gerekçesiyle CHP’li Karaca ile CHP’li kâtip üye Sibel Suiçmez’e Başkanlık Divanı’nda yeni görev yazmayacağı öğrenildi.
AZİL YETKİSİ YOK
Kurtulmuş; Meclis Başkanı’nca belirlenmesi gereken gündemde yer almayan konuyu gündeme aldıran Karaca’yı yetkisini kötüye kullanmakla suçlamış ve “Karaca ve Suiçmez’i kınıyor, haklarında Anayasa ve İçtüzük’ten kaynaklanan yetkilerimi kullanacağımı beyan ediyorum” demişti. Anayasa’ya göre Genel Kurul’da seçilen Başkanlık Divanı üyeleri için Meclis Başkanı’nın azil yetkisi bulunmuyor. Ancak Divan üyeleri her hafta Meclis Başkanı’nın imzalı talimatıyla görev yapıyor. Kurtulmuş’un, iki CHP’li Divan üyesine yeniden görev vermeyeceği öğrenildi. Kurtulmuş’un Divan üyelerine “uyarı veya kınama” yazısı gönderme olasılığı da bulunuyor.
TUTANAKTA “ŞERH”
Meclis yönetimine göre, Atalay hakkındaki AYM kararı, “Başkanlık sunuşu” olmadığından tahliye sonucu doğurmayacak. Genel Kurul’daki işlem Resmi Gazete’de yayımlanmayacak, dolayısıyla “Meclis kararına” dönüşmeyecek. Tartışmalı işlemle ilgili ayrıntılar da tutanağa kaydedildi. Karaca’nın metni okuduğu bölüme yıldız işareti konularak, dipnota, “TBMM gündeminde yer almayan bir okuma işlemi TBMM İçtüzüğü’ne aykırı olarak yapılmıştır” şerhi düşüldü. Tutanakta, “Kâtip Üye Mersin Milletvekili Havva Sibel Söylemez’in (AK Parti) Başkanlık Divanı’ndaki yerini terk etmesi” de yer aldı. Bunun ardından AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta’nın “Hiçbir hükmü yoktur, Divan heyeti dağılmıştır” itirazı da tutanağa kaydedildi.
Meclis’teki tüm partiler dün Sırrı Süreyya Önder’le ilgili konuşmaların ardından Genel Kurul’un kapanması üzerinde anlaştı. Oturumu yöneten Başkanvekili Karaca ise bu konuşmaların ardından, hapisteyken Hatay’dan milletvekili seçilen Can Atalay’la ilgili “AYM kararını Milli Egemenlik Haftası’na girdiğimiz bu süreçte hatırlatmak bakımından hüküm kısmının okutulmasına karar verdim” dedi.
DİVAN’DA KÖŞE KAPMACA
Karaca’nın bu anonsu CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol gruplarınca alkışlanırken AK Parti ve MHP grupları tepki gösterdi. CHP’li Katip Üye AYM kararını okumaya başlayınca AK Partili Üye Başkanlık Divanı’nı terk etti. CHP’li diğer Katip Üye Elvan Işık Gezmiş koşarak Başkanlık Divanı’na geldi ve boşalan koltuğa oturdu. AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, “Hükmü yoktur” diye itiraz ederken karar okundu.
TUTANAKTAN ÇIKARILDI
Bazı AK Partililer Genel Kurul’u terk ederken Usta da “Bu yaptığınız darbedir” diye seslendi. Daha sonra Karaca’nın Atalay hakkındaki AYM’nin hak ihlali ve Meclis’e iade kararını okuttuğu kısım, tutanaklardan çıkarıldı. TBMM Başkanı Kurtulmuş ise Karaca’nın, İçtüzük’e ve teamüllere aykırı olarak hüküm kısmını okuttuğunu bunun yok hükmünde olduğunu söyledi.
YETİM BÜYÜDÜ
Önder, 1962’de Adıyaman’da kendi ifadesiyle kentteki birkaç sosyalist aileden birinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Türkmen baba Ziya ve Zeliha çiftinin 5 çocuğundan biriydi. Sekiz yaşındayken kaybettiği babası, TİP Adıyaman örgütünün kurucularındandı. Ailesine destek olmak için genç yaşta fotoğrafçı çıraklığı, sıtmayla mücadele teşkilatında mevsimlik işçilik ve lastik tamirciliği gibi işler yaptı.
AÇLIK GREVİNDE İĞNE FOBİSİ
1978 yılında Adıyaman Lisesi’nde öğrenciyken Maraş Katliamı’nı protesto için düzenlenen gösteriye katıldığı için ilk kez tutuklandı. Liseyi bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandı. 12 Eylül 1980 darbesi olduğunda 18 yaşındaydı. Ertesi yıl siyasi çalışmalarından dolayı tutuklanarak Mamak Cezaevine gönderildi. O dönem yedi yıl hapis yattı. Cezaevi yıllarında açlık grevi gibi protestolara katılırken, yazmaya da devam etti. İğne fobisi burada hayatını zorlaştırdı. Açlık grevinin bitirildiği gün yatağının başında enjektör tutan bir jandarma görünce, “Açlık grevini bitirmiyorum” dedi. İğne fobisi nedeniyle eylemini iki gün daha uzattı ve sonrasında zorunlu müdahale yapıldı.
SİNEMA KARİYERİ
2013-2015 arasında Çözüm Sürecinde rol almasının ardından yargılandığı dönemle birlikte ömrünün 10 yılını cezaevinde geçirdi. Gençlik yıllarında Mamak Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a giderek, kamyon şoförlüğü dahil çeşitli işlerde çalıştı. Çok yönlü kariyeri boyunca sinema, medya ve siyaset alanlarında önemli çalışmalara imza attı. 2003’te Yılmaz Güney’in Duvar filmini izledikten sonra Barış Pirhasan’ın senaryo atölyesine katılmasıyla sinema kariyeri başladı. İlk yönetmenlik deneyimi, senaryosunu yazdığı ve yönettiği Beynelmilel (2006) filmiydi. 12 Eylül sonrası sıkıyönetim dönemini trajikomik ele alan film ödüller kazandı. “O... Çocukları (2008), F Tipi Film (2012) ve İtirazım Var” gibi yapımlarda senarist, yönetmen veya oyuncu oldu. Ayrıca Sis ve Gece, Yeraltı gibi filmlerde oyunculuk yaptı.
NÜKTEDAN AMA İNCİTİCİ DEĞİL
Siyasi kariyeri 2011 seçimiyle başladı. Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) işbirliği yaptığı sol bileşenlerin temsilcisi olarak İstanbul Milletvekili seçildi. 24. Dönem İstanbul, 25. ve 26. Dönem Ankara Milletvekilliği yaptı. 2023 seçiminde DEM Parti’den 28. Dönem İstanbul milletvekili oldu ve bu partinin kontenjanıyla Meclis Bakanvekili görevine geldi. Farklılıkları eşitlik ve adalet temelinde uzlaştırma çabasını hep nüktedan bir üslüpla besledi. Yönettiği Meclis oturumları ve katıldığı toplantılarda bazen iğneleyici, bazen öğretici olan mizahi yaklaşımında hiçbir zaman incitici bir tavır göstermedi.
Yeni düzenlemede kamu kurumları, şirketler ve kişilere getirilen kurallarla şehirlerin “iklim direncinin” sağlanması planlanıyor. Teklifte bunun için öngörülen bazı düzenlemeler şöyle:
- Her ilde vali başkanlığında İl İklim Değişikliği Kurulu oluşturulacak.
- Sera gazı emisyonları; Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ile İklim Değişikliği Başkanlığı’nın strateji ve eylem planları doğrultusunda azaltılacak.
- Başkanlık; ulusal, sektörel ve tematik raporlar hazırlayacak, teşvik mekanizmaları geliştirecek, ‘Türkiye Yeşil Taksonomisi’ni kuracak.
- İthal malların gömülü sera gazı emisyonlarını ele almak için Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması oluşturulacak ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulacak.
- Karbon Piyasası Kurulu, ulusal tahsisat planını onaylayacak, ETS piyasasında ücretsiz tahsisatların dağılımına karar verecek.
- Doğrudan sera gazı emisyonlarına neden olan faaliyetleri yürüten işletmelerin sera gazı emisyon izni alması zorunlu olacak.
- Doğrulanmış emisyon raporunu süresi içerisinde sunmayanlara, 500 bin liradan 5 milyon liraya kadar para cezası verilecek.
TAM adıyla görevi, “Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh Ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi” olan Meclis Araştırma Komisyonu, 4 aylık çalışmanın sonucunda devlet kurumları ve toplum kesimlerine yönelik önlemler raporu hazırlıyor. Komisyon, raporunu gelecek ay Meclis Başkanlığı’na sunacak. Meclis komisyonları, Anayasa ile TBMM İçtüzüğü’nde çizilen çerçeve ve kuvvetler ayrılığı nedeniyle yargıdaki dosyalarla ilgili görüş belirtemiyor. Bu nedenle taslak raporda, Narin Güran ile Sıla bebek olaylarına değinilmekle birlikte özellikle katiller ve yargı kararlarıyla ilgili özel bir değerlendirme yapılmadı.
RİSK ANALİZİ YAPILACAK
Taslaktaki tavsiyelere göre komisyon, halkın vicdanını yaralayan bu tür dramatik olaylar meydana gelmeden önlem alınmasına yönelik “risk analizleri” yapılmasını istiyor. Çocuklara yönelik ihmal, istismar ve olası saldırıları henüz gerçekleşmeden önleyecek “risk algoritması oluşturulması” ve erken uyarı sistemiyle “aile, bakanlık, eğitimciler ve kolluk güçlerini” kapsayan multidisipliner yaklaşımların uygulanmasını isteyecek. Bununla risk altındaki çocukların erken dönemde tespit edilmesi ve koruyucu hizmetlerin harekete geçirilmesi amacıyla veri tabanı oluşturulması hedefleniyor.
İNTERNETE GÜVENLİK DUVARI
Taslak raporda, ilk ve ortaöğretim müfredatının çocuklarla ilgili hassasiyetler açısından sürekli güncellenmesi; okullar, yurt, kreş, park, oyun bahçesi, internet ve oyun salonu, çocukların yoğun bulunduğu yerlerde cinsel suçlardan, uyuşturucu, müstehcenlik ve fuhuş suçlarından sicilli kişilerin çalıştırılmaması önerildi. Taslak raporda ayrıca, “Dijital dünyadaki şiddet, ihmal ve istismarın önlenebilmesi amacıyla dijital medya okuryazarlığı, siber şiddet, bilinçli internet kullanımı, siber zorbalığa karşı eğitimler; TV ve dijital platformlarda güvenlik duvarlarının zorunlu hale getirilmesi” gibi önerilere de yer verildi.
5 ÇOCUKTAN 1’İ TANIK
- KOMİSYONDA konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Ulukol, “Aile içi şiddet çok ciddi bir sorun Türkiye’de. Çocukların yaklaşık yüzde 20’si aile içi şiddete tanık oluyor ve en az kendisine uygulanan şiddet gibi etkileniyor. Dünyada hiçbir coğrafya, hiçbir grup, hiçbir din ya da dini yapı, birbirinden daha korunaklı, daha güvenilir değil. Çünkü insanın olduğu yerde şiddet var” dedi.
Ramazan Bayramı tatilinin ardından Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek uluslararası sözleşmeler arasında, Milli Savunma Bakanlığı ile Irak Savunma Bakanlığı Arasında Askeri Eğitim İş Birliği Muhtırası; Irak Hükümetiyle Ortak İş Birliği İçin Stratejik Çerçeve Anlaşması ve Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması öne çıkıyor. Irak hükümeti, geçtiğimiz aylarda PKK’yı “yasaklı örgüt” listesine almıştı. Ankara, ilişkilerin karşılıklı geliştirilmesiyle birlikte PKK’nın Irak’ta da “terör örgütü” kabul edilmesini istiyor. Türkiye, Irak’ın güvenliğine de katkı sağlayacak adımlar sonucunda Kandil’den terör örgütünü yöneten PKK elebaşılarının hareket alanının sınırlanmasını bekliyor.
BAĞDAT ONAYLADI
Irak hükümetince başbakanlık onayıyla yürürlüğe giren Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildiğinde Türkiye’deki onay süreci de tamamlanmış olacak. Anlaşmaya göre, Türkiye ile Irak askeri alanda işbirliğini geliştirecek. İki ülke arasında güvenlik, terörle mücadele alanında sağlanan anlayış birliğinin bu anlaşmayla güçlendirilmesi hedefleniyor. Anlaşmada, Irak güvenlik güçlerinin kabiliyetlerinin artırılması, ortak tehditlere karşı mücadelede diyaloğun sağlanması ve bölgesel güvenliğe katkı sağlayacak ortak operasyonlar öngörülüyor. Anlaşma, iki ülke silahlı kuvvetlerinin ortak tatbikat yapmasına da olanak sağlıyor.
ORTAK PLANLAMA GRUBU
Stratejik ortaklık anlaşmasına göre de iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması kapsamında, tarafların dışişleri bakanlarının eşbaşkanlığında üst düzey yetkililerinin katılımıyla Ortak Planlama Grubu (OPG) kurulacak. OPG aracılığıyla, güvenlik/terörle mücadele, ekonomi, ticaret, ulaştırma, çevre, sınır aşan sular, sağlık, eğitim alanlarında teknik müzakereler yürütülecek. Bu alanlarda toplam 12 Ortak Daimi Komite kurulacak.
SU, GÜVENLİK KÜLTÜR, TARIM
Halihazırda su, güvenlik, sanayi ve tarım alanlarındaki 4 ortak daimi komiteye ilave olarak ekonomi, ticaret, enerji, kültür turizm, sağlık, ulaştırma, gençlik spor, eğitim, çalışma ve sosyal hizmetler alanlarında 8 daimi komite oluşturulacak. Böylece iki ülke arasındaki ilişkilerin kurumsal ve sürdürülebilir olması hedefleniyor. Stratejik anlaşmaya göre Irak’la angajman, diyalog ve izleme mekanizmaları üst düzeyde ve kesintisiz olacak. Diplomasi kaynakları, onay sürecindeki bu sözleşmeyi iki ülke arasında tarihlerinde imzalanan en önemli anlaşmalardan biri olarak kabul ediyor.
AK Parti kanadından Meclis’te yapılan değerlendirmeler şöyle:
Harun Mertoğlu (AK Parti Rize Milletvekili): Meclis kapandı, muhalefetin kürsüyü işgal etmesinden dolayı. Soruşturmanın tamamı aslında -ihaleye fesat karıştırmak, yolsuzluk falan gibi suçlamaların da çoğu da hepsi de- CHP’nin kendi içindeki kişiler tarafından yapılan şikâyetler üzerine başlamış. Yani böyle savcılığın resen soruşturma başlatma yetkisi olduğu hâlde, bu soruşturmalar da benim bildiğim kadarıyla, CHP’lilerin şikâyeti üzerine başlamış. Biz Türk yargısına güveniyoruz.
Adem Çalkın (AK Parti Kars Milletvekili): Milletimiz bizden, emeklilerimiz bizden ikramiye bekliyor. Çarşıda, sokakta bu soru bize çok soruluyor. Maalesef iki gündür Genel Kurulumuzda milletin iradesi gasp edilerek milletin yararına olacak işleri de yapamıyoruz. Yine, CHP’nin kendi içerisinden yapılan şikâyetler üzerine savcıların devreye girmesi, hukukun işlemesini hep birlikte saygıyla karşılamalıyız. Elbette 16 milyon insanın hakkı, hukuku, İstanbul’un bekleyen sorunlarının çözümü için gerekli bütçenin de bir hayalperestlik uğruna kullanılmasına müsaade edilmemelidir. Hukuk bunun gereğini yapacaktır.
Nazım Elmas (AK Parti Giresun Milletvekili): Birçok hukuki süreçlerde olumlu veya olumsuz sonuçlanmalar olabiliyor ama bunun bir süreci var, bu sürecin saygıyla takip edilmesi gerekiyor. Buna başlangıçta önyargıyla yaklaşmak ve Türkiye Cumhuriyeti devletini de gerek içte gerek dışta küçük düşürücü birtakım eylemlere yönelmek, özellikle Türkiye Yüzyılı döneminde hiç de şık olmayan davranışlar.
KOLONYA GERGİNLİĞİ
TBMM Genel Kurulu’nun dünkü çalışmaları sırasında CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın AK Parti Kayseri Milletvekili Bayar Özsoy’a kolonya şişesi fırlatması nedeniyle gerginlik yaşandı. Olayın ardından AK Parti ve CHP milletvekilleri karşı karşıya geldi. Tartışma diğer milletvekillerinin araya girmesiyle kavgaya dönüşmeden önlendi. AK Parti milletvekilleri Başarır’ın fırlattığı şişeden ellerine kolonya sürerken de gülüşmeler yaşandı. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ise Başarır’a fırlattığı kolonya şişesini kavas aracılığıyla geri gönderdi.
Siber uzay alanında “kod kanun” olarak Türkiye’nin ilk temel düzenlemesini oluşturan Siber Güvenlik Yasası, önceki gece Genel Kurul’da kabul edilip Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayına sunuldu.
Yeni düzenlemeyle siber uzayda “veri sızıntısı” yalanına ceza getirildi. Buna göre siber uzayda veri sızıntısı olmadığını bildiği halde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak ya da kurumları veya şahısları hedef göstermek amacıyla siber güvenlikle ilgili veri sızıntısı olduğuna yönelik gerçeğe aykırı içerik oluşturanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Aynı amaçlarla ve aynı şartlarda bu içerikleri yayanlar da aynı cezaya çarptırılacak. Yasanın diğer maddelerine göre verilecek cezalar özetle şöyle:
SIR SAKLAMAYANA 8 YIL
◊ Sır saklama yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek.
◊ Kişisel veya kritik kamu hizmeti kapsamına giren kurumsal verileri izinsiz erişime açan, paylaşan veya satışa çıkaranlara 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
◊ Türkiye Cumhuriyeti’nin siber uzaydaki milli gücünü meydana getiren unsurlarına yönelik siber saldırı gerçekleştiren veya bu saldırılarda elde ettiği veriyi bulunduranlara 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek.
◊ Görev ve yetkilerini kötüye kullanan kamu görevlilerine 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek.
◊ Kritik altyapıların korunmasında veri ihlali yaşanmasına neden olan kamu görevlileri 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.