İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin seyahat ettiği ABD yapımı iki kanatlı Bell 212'nin onlarca yıllık olduğuna inanılıyor.
İran'a yönelik, 1979 devriminden bu yana devam eden ve ardından nükleer programı ve Ortadoğu'daki 'direniş eksenini' desteklemesi nedeniyle uygulanan dış yaptırımlar, ülkenin uçak parçaları veya yeni uçak edinmesini zorlaştırdı.
ABD'nin 45 yıl önce İran'a uyguladığı ilk yaptırımlardan bu yana İran ekonomisi darbe almaya devam etti ve özellikle havayolları bundan etkilendi.
YAPTIRIMLAR İRAN HAVACILIK SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLEDİ?
Şah döneminin kapanması ile Tahran - Washington ilişkileri de bambaşka bir döneme girdi.
1979'da yaptırımların uygulanmasından kısa bir süre sonra, hükümetin yeni uçak ithal edememesi nedeniyle İran'ın havacılık sektörü ağır darbe aldı.
Bu yaptırımların bir sonucu olarak İran, 1980'ler, 1990'lar ve 2000'lerin başlarında ölümcül uçak kazalarında ani bir artış yaşadı.
Bu yaptırımların merkezinde, İran'ın yüzde 10'dan fazla ABD parçası kullanılarak inşa edilen her türlü uçak veya uçak ekipmanı ithalatına yönelik yasak yer alıyor.
Bu hamle İsrail kamuoyunda 'Yasal deprem' şeklinde yorumlandı.
Jeremy Sharon 'Yasal deprem: UCM'nin Netanyahu'ya yönelik suçlamaları mahkeme tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir olay olacak' başlıklı yazısında Khan'ın hamlesi için 'Bu İsrail tarihindeki en şok edici hukuki bomba olabilir' değerlendirmesinde bulundu.
Bir başka İsrail gazetesi Haaretz 'Netanyahu sayesinde UCM'nin İsrail ile Hamas arasındaki denkliği küreselleşecek' başlıklı analizinde bu sonucun tek sorumlusunun Netanyahu olduğunun altı çizildi.
Peki bundan sonra Netanyahu'yu neler bekliyor?
Merkezi Lahey'de bulunan UCM son dönemde İsrail'in işgal altındaki topraklarda gerçekleştirdiği eylemleri ve Hamas'ın eylemlerini soruşturuyor... (Fotoğraf: AFP)
NETANYAHU İÇİN TUTUKLAMA EMRİ ÇIKARILABİLİR Mİ?
Khan, İsrailli yetkililer ile Hamas liderleri hakkındaki tutuklama talebi için UCM'nin Ön Yargılama Dairesi’ne resmen başvuruda bulundu.
Üç yargıçtan oluşan Ön Yargılama Dairesi, savcılık tarafından sunulan kanıtları inceleyecek ve bu isimlerin tutuklanıp tutuklanmayacağına karar verecek.
İsrail savaş kabinesi bakanı Benny Gantz, Başbakan Benjamin Netanyahu'nun Gazze Şeridi için savaş sonrası bir plan hazırlamaması halinde istifa edeceğini duyurdu.
Gantz, Gazze'deki Hamas yönetiminin sona erdirilmesi ve bölgede çok uluslu bir sivil idarenin kurulması da dahil olmak üzere altı "stratejik hedefe" ulaşma planı için 8 Haziran'a kadar süre belirledi.
Gantz gazetecilere verdiği demeçte şu ifadelere yer verdi;
'Kişisel ve siyasi mülahazalar İsrail savunmasının en kutsal kısımlarına girmeye başladı. Başbakan Netanyahu, bu gece gözlerinizin içine bakıp şunu söylüyorum: Seçim sizin elinizde. On yıl önceki Netanyahu doğru olanı yapardı. Bugün doğru ve vatansever olanı yapmaya istekli misiniz? İsrail halkı sizi izliyor'
Netanyahu, Gantz ve Gallant'tan oluşan üç üyeli savaş kabinesinde siyasi nüfuz mücadelesi yaşanıyor... (Fotoğraf: AFP)
Gantz'ın televizyonda yayınlanan konuşması, başbakanın Likud partisinin üyesi olan Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Netanyahu'nun yönetimine veya yönetim eksikliğine yönelik benzer bir kınamada bulunmasından yalnızca üç gün sonra geldi.
Başka bir deyişle Netanyahu'nun üç kişilik kilit savaş kabinesindeki bakanlıktaki meslektaşları artık kamuoyuna başbakanı açık açık şikayet ediyor.
Ülke basını bu açıklamayı 'Netanyahu'ya tehdit' ve 'Netanyahu'ya ültimatom' olarak yorumladı.
Rus siyaseti Putin'in atama kararları ile yeniden şekillendi.
Geçtiğimiz günlerde 2030’a kadar sürecek beşinci dönemi için yemin ederek göreve başlayan Rus lider, Sergey Şoygu’yu Savunma Bakanlığı’nın başından aldı, yerine ekonomist Andrey Belousov’u atadı.
İngiliz Profesör Mark Galeotti Putin'in bu hamlesinin teknokratların yükselişine işaret ettiği görüşünde.
'We Need To Talk About Putin How The West Gets Him Wrong' isimli kitabın yazarı olan Galeotti son atama ile ilgili şu değerlendirmede bulunuyor;
'Savunma bakanlığını bir ekonomistin devralması ve eski bakanın politika ve danışmanlık rolünü üstlenmesiyle teknokratlar yükselişte. Amaç barış değil, daha etkili bir savaştır'
Belousov'un atanması, Putin'in Rusya'yı Ukrayna'da uzun bir savaş için yeniden şekillendirdiğini gösteriyor... (Fotoğraf: AP)
Belousov'un Savunma Bakanı olarak atanmasını 'beklenmedik ama mantıklı bir seçim' eklinde yorumlayan İngiliz uzman, bu adımın Ukrayna savaşından da önemli bir rolü olacağı görüşünde.
Belousov'un hükümette derin bir deneyime sahip olduğu biliniyor. Rus basını onu 'işkolik ve yetenekli bir ekonomist' olarak tanınıyor. Aşırı milliyetçi bir figür olmasa da uzun süredir devletin ekonomide daha büyük bir rol oynamasını savunuyor.
İrlanda’nın resmi yayıncısı olan RTE, aralarında İrlanda, İspanya'nın da bulunduğu bazı AB üyesi ülkelerin 21 Mayıs’ta Filistin Devleti’ni tanımaya hazırlandığını yazdı.
İrlanda radyo ve televizyon ağı, 'Dublin ile Madrid arasındaki ve ayrıca Slovenya ile Malta arasındaki temaslar, ülkelerin Filistin devletini ortaklaşa tanıması amacıyla yoğunlaşıyor' diye ekledi.
İRLANDA HABERLERİ DOĞRULADI
İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı Michael Martin'in sözcüsü bu görüşmelerin devam ettiğini doğruladı.
İspanya liderliğindeki Filistin devletinin tanınması girişimine İrlanda, Slovenya, Malta ve Norveç'in destek verdiği biliniyor. Peki bu hamle ile neler değişecek?
'ULUSLARARASI KAMUOYU DESTEĞİ FİLİSTİN'İN EN BÜYÜK KAZANIMI OLDU'
Meselenin temelinde Gazze'de yaşanan 'soykırım hadisesi olduğunu' belirten Türk Alman Üniversitesi Göç Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Doçent Doktor Enes Bayraklı Hürriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada 'Son 7 ayda Gazze'de olup bitenler Filistin'de son 70 yılda yaşananların doğasını çok açık bir şekilde dünyaya gösterdi. Dolaysıyla uluslararası kamuoyu ezici çoğunlukla Filistin'in yanında' ifadelerine yer verdi.
Filistinlilerin en büyük başarısının bu kamuyu desteğini sağlamak olduğunun altını çizen Bayraklı 'Filistin açısından bakacak olursak çok ağır bir insani bedel ödediler, ödemeye devam ediyorlar hala ama bunun sonucunda en önemli kazanımları bu oldu' dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için 2024 zorlu bir başlangıçtı.
1 Ocak Pazartesi günü İsrail Yüksek Mahkemesi, Netanyahu hükümetinin 2023 yılında çıkardığı, yüksek mahkemenin bazı yetkilerini kısıtlayan ve ülke çapında yaygın protestolara yol açan tartışmalı yasayı bozdu.
Ardından Beyrut'taki bir apartmana düzenlenen saldırıda üst düzey Hamas yetkilileri öldürüldü. Son olarak İsrail Dışişleri Bakanı Katz, Hizbullah'ın Radwan komutanına düzenlenen suikastın arkasında Tel Aviv'in olduğunu doğruladı.
ABD basınında yer alan haberlere göre, Biden yönetimi Netanyahu'nun Hizbullah'la çatışmayı iktidarda kalmak için kullanmasından endişe duyuyor.
'ABD, Kontrolü Kaybeden İsrailli Bir Liderle Karşı Karşıya' başlığı ile okurlarının karşısına çıkan Politico ise 'İsrail lideri görevde kalmaya ve yolsuzluk suçlamaları nedeniyle hapisten kaçmaya çalışıyor' yorumu Netanyahu'nun mücadelesini özetler nitelikte.
Ancak İsrail'in tarihi Netanyahu'nun iktidarda kalmasının pek de kolay olmadığını gözler önüne seriyor.
Mısır ve Suriye'nin IDF'yi gafil avladığı Yom Kippur Savaşı'nın başlangıcı olan 6 Ekim 1973'te İsrail'in başına gelenler ile 7 Ekim 2023'te yaşananlar arasındaki benzerlikler oldukça dikkat çekici.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hamas'ın iki numaralı ismi Salih El Aruri'ye düzenlenen suikastın yankıları sürüyor.
İsrail merkezli Ynet El Aruri'ye düzenlenen suikastla ilgili yeni ayrıntılara ulaştı.
Ynet, Lübnanlı bir güvenlik yetkilisinin, Arouri suikastının daha önce Arap medya kuruluşlarının bildirdiği gibi insansız hava aracı (İHA) tarafından değil, İsrail savaş uçağı tarafından gerçekleştirildiğini söylediğini bildirdi.
<iframe src='//www.hurriyet.com.tr/video/embed/?vid=42385264&resizable=1&autostart=true&playsinline=true&v_utm_source=haber_detay' width='580' height='326' frameborder='0' scrolling='no' allow='autoplay; fullscreen' allowfullscreen></iframe>
LÜBNAN ORDUSU EŞLEŞEN KALINTILAR BULDU
Adı açıklanmayan yetkili 'Bu tür füzeler İsrail savaş uçakları tarafından kullanılıyor' dedi.
Ayrıca Lübnan ordusunun, İsrail'in güney Lübnan'da daha önce ateşlediği füzelerle eşleşen füzelerin kalıntılarını bulduğunu belirtti.
Gazze'de savaş sürerken Lübnan'ın başkenti Beyrut'tan gelen patlama haberi Ortadoğu'daki tansiyonu zirveye çıkardı.
Patlama, Beyrut'un güneyinde, Hizbullah'ın kalesi olarak da bilinen Dahiye Mahallesi'nde meydana geldi.
Kısa süre içinde patlamanın bir drone saldırısı neticesinde meydana geldiği ve İsrail'in bölgedeki Hamas üyelerini hedef aldığı ortaya çıktı.
Saldırıda Hamas'ın iki numaralı ismi Salih El Aruri'nin de aralarında bulunduğu 6 kişi hayatını kaybetti.
Hizbullah'ın lideri Hasan Nasrallah, hedefli suikastların Lübnan topraklarında hoş görülmeyeceğini ve bir karşılığı olacağını söyledi.
HAMAS REHİNE GÖRÜŞMELERİNİ DONDURDU
Hamas, suikastı protesto etmek için rehine görüşmelerini dondurdu.