İsmail Sarı

Vaka sayısı giderek artıyor! Kardashian’ın oğlu da yakalandı… ‘İlk kez duydum, sedefe benziyor’ | ‘Ülkemizde görülme sıklığı yüzde 11,5’

26 Temmuz 2024

Son dönemde vitiligo hastalığının artışı dikkat çekiyor. Cilt üzerinde pigment kaybına yol açan ve beyaz lekelere neden olan bu kronik deri hastalığıyla ilgili uzmanlar araştırmalarını sürdürüyor ve tedavi yöntemleri üzerinde çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerde de Kim Kardashian, oğullarından birinin vitiligo hastası olduğunu açıkladı. Katıldığı podcast yayınında sedef hastalığıyla mücadelesini anlatan Kardashian, vitiligonun kalıtsal olabileceğini belirtti.

‘ANNEMDEN BANA SEDEF HASTALIĞI GEÇTİ, BENDEN DE OĞLUMA VİTİLİGO HASTALIĞI’

Kardashian, "Sedef hastalığı önce annemi yıprattı, sonra bana geçti. Zor günler yaşadım. Şimdi ise oğluma farklı bir formda, vitiligo olarak geçti. Vitiligo hastalığını ilk kez duyuyorum, hakkında daha önce hiçbir bilgim yoktu. Kalıtsal olduğunu düşünüyorum" dedi.

Yazının Devamını Oku

Bunaltıcı sıcaklar yerini yağmura bırakıyor! Ne kadar sürecek? Ağustosta hava nasıl olacak? ‘Eylül sonuna kadar uzayabilir’

23 Temmuz 2024

Sıcak hava dalgaları ve nem oranlarının yüzde 90’ı geçmesi, adeta bir sauna ortamında yaşıyormuşuz gibi hissettiriyor. Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre sıcaklıklar gün geçtikçe artıyor. Servise göre 2024 Haziran’ı, bugüne kadar en sıcak haziran ayı olarak kaydedilen 13’üncü ay oldu.

Copernicus’un önemli iklim bilimcilerinden Nicolas Julien, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu yaşananlar Paris Anlaşması tarafından belirlenen kritik sınıra yaklaştığımızın en net göstergesi. Korkutucu olan ise küresel sıcaklık artmaya devam ediyor. Hem de çok hızlı bir tempoda…” dedi.

Haziranın bu kadar sıcak geçmesinin ardından temmuz ayında da serinlik bulmak neredeyse imkânsız oldu. Son bir haftadır yüksek nemle birleşen aşırı sıcaklar, sağlık açısından da risk oluşturmaya başladı. Şu aralar beklenen yağmur biraz olsun rahatlama sağlayacak olsa da ne kadar süreceği ise belirsiz…



BAZI ŞEHİRLER SICAKLIĞI AFET BOYUTUNDA HİSSEDİYOR

Konuyu İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir’e danıştığımda,

Yazının Devamını Oku

Bilim dünyasını heyecanlandıran gelişme: Otizmde hızlı teşhis umudu! ‘1-2 yaş arası her çocukta rutin hale getirilebilir’

19 Temmuz 2024

Otizm, sözel ya da sözel olmayan iletişimde zorluk yaşanmasıyla karakterize nörolojik ve gelişimsel bir bozukluk. Belirtileri ise genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkıyor. Çocuklar sosyal becerilerde, dil gelişiminde ve tekrarlayan davranışlarda güçlük çekiyor.

Otizmin tanısının konması ise çoğunlukla ebeveynlerin aktardığı davranışlar ve uzmanlarının gözlemleri üzerinden yapılıyor. Fakat bu süreçte hata yapma olasılığı oldukça yüksek… Çünkü ebeveynler endişeli oldukları için soruları doğru yanıtlayamayabilir veya psikolog ile psikiyatrların da gözden kaçırabileceği noktalar olabilir.

Geçtiğimiz günlerde ise Nature Microbiology adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni bir araştırma objektif bir şekilde otizm tanısı koymak için bir yol olduğunu ortaya koydu: Bağırsak mikrobiyomu (insan bağırsaklarında bulunan bakteriler, virüsler, mantarlar ve diğer mikroplar topluluğu).

Yaşları 1- 13 arasında değişen çocuklardan toplanan 1600'ü aşkın dışkı örneğini inceleyen bilim insanları, otizmlilerden alınan örneklerde belli başlı biyolojik işaretler bulunduğunu tespit etti. Çalışmada otizmli çocuklarla diğerlerinin dışkılarındaki büyük biyolojik farklılıklar kıyaslandı.

Ayrıca önceki çalışmalardan farklı olarak bakteriler dışında mantarlar ve virüsler de ilişkili metabolik süreçlerle birlikte ele alındı. Elde edilen sonuca göre otizmlilerde biyolojik açıdan 31 faktör saptandı. Sonrasında yeni bir grupta önce dışkılara bakıldı. Hangilerinin otizmlilere olduğu büyük bir başarıyla belirlendi. Özetle dışkıdan otizmi tespit etme konusunda yüzde 100’e yakın sonuç elde edildi.TANI KOYMAK GENELDE 3-4 YIL SÜRÜYORDU ARTIK BU DAHA ÇABUK OLACAK’

Yazının Devamını Oku

Araştırma sonucu şaşırttı: Midyenin içinden çıkanlar korkuttu! ‘Kilogram başına 2 bin 740 adet bulduk’ | Hangi sağlık sorunlarına neden oluyor?

17 Temmuz 2024

Midye, dolmasından tavasına, çorbasından pilavına kadar birçok farklı şekilde tüketilen popüler bir lezzet. Özellikle yaz aylarında tatil beldelerinde sıkça tüketiliyor. Ancak hijyen kurallarına uyulmazsa midyeler zararlı olabiliyor.

Son yıllarda ise denizlerdeki plastik kirliliği endişe verici bir şekilde artıyor. Bu da pek çok deniz canlısını tehlikeli hale getiriyor. İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma ise bu kirliliğin midyeleri de etkilediğini ortaya koydu. Yapılan son testlerde, deniz kabuklularında çok miktarda fiberglas tespit edildi.

Fiberglas; silisli kum, kireç taşı, asit borik, alüminyum ve magnezyum karışımıyla elde edilen cam ipliği. İnşaat ve otomotiv endüstrisinde yaygın olarak kullanılan fiberglas, birçok plastik üründe güçlendirici olarak da tercih ediliyor. Ayrıca cam takviyeli plastik, insan protezleri ve tekneler dahil olmak üzere çeşitli ürünlerde de bulunuyor.



‘KİLOGRAM BAŞINA 2 BİN 740 CAM PARÇACIĞI BULDUK’

Yazının Devamını Oku

Nem oranı yüzde 90’ı geçti! Uyutmuyor, bunaltıyor… Ne kadar sürecek? Yağmur yağacak mı?

12 Temmuz 2024

Türkiye'nin bazı bölgelerinde aşırı sıcak ve nem etkili olurken, diğer bölgelerde ise yağmur etkisini gösteriyor. İstanbul'un farklı yerlerinde de zaman zaman yağışlar görülüyor ancak sıcaklık ve nem oranı hâlâ çok yüksek. Bu durum vatandaşları da oldukça rahatsız ediyor çünkü yüksek nem geceleri uyutmuyor.

Özellikle Ümraniye, Şişli, Şile, Sarıyer ve Pendik başta olmak üzere şehrin ilçelerinde nem oranı geceleri yüzde 90’ın üzerinde seyrediyor. 

NEM ORANI NEDEN BU KADAR YÜKSEK?

Konuyu İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir’e danıştığımda, “Atmosferde çok önemli iki faktör vardır; bunlardan biri nem biri de sıcaklık. Bu ikisinin yüksek olması insanın fizyolojik yapısını ciddi şekilde etkiler. Sürekli terlememize neden olur ve geceleri de uyutmaz. Şu sıralar nemin bu kadar yüksek olması ise çeşitli meteorolojik parametrelere bağlı” dedi. Özdemir, şu bilgilerin altını çizdi:

“Nemin oluşmasındaki en büyük etken coğrafi yapıdır. Örneğin; şehirdeki ormanlık alanlar, göl, gölet ya da deniz gibi su kaynakları, şehrin rüzgâra kapalı ya da açık olması, binaların yapısı ve yüksekliği, yeşil alanların miktarı nemin oluşumunu etkiler. İstanbul ise deniz başta olmak üzere su kaynakları açısından zengin bir şehir. Ayrıca, hava sirkülasyonu da oldukça fazla çünkü yüksek binaların bulunduğu bir metropol. İnsan yoğunluğunun yüksek olması da atmosfere fazla sera gazı yayılmasına neden oluyor. Üzerine bir de sıcaklık rekorları eklenince, nem oranının yüksek olması kaçınılmaz hale geliyor.”YÜKSEK NEM BİR HAFTA SÜRECEK, BUNALTAN SICAKLAR DEVAM EDECEK

Yüksek nemin bir hafta daha sürebileceğini söyleyen Dr. Güven Özdemir, “Nemin az olabilmesi için kuvvetli rüzgârın olması lazım. Kuzeyli rüzgârlar şehre hâkim olunca nem oranı düşüyor ama uzun zamandır güneyli rüzgârların etkisindeyiz. Ayrıca rüzgâr tek başına da yeterli olmuyor. Sıcaklığın da belli oranda düşmesi gerekiyor. Fakat temmuz ayı itibariyle sıcaklık yüksek seyrediyor ve bu şekilde de devam edecek” dedi.

Aşırı sıcakların buharlaşmaya da neden olduğunu söyleyen Dr. Özdemir, “Buharlaşmadan dolayı rüzgâr hafif estiği zaman, hava sirkülasyonu da olmadığı için nem oranı yine yükseliyor. Böyle bir durumda nem oranı sabah saatlerinde yüzde 72’lerdeyken öğle saatlerinde 80-85’leri görüp, gece saatlerinde de yüzde 90’ın üzerine çıkıyor. Şu anda da bunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Ev sahiplerinin talepleri şaşırttı! Kredi notu raporu, memur kefil şartı, maaş bordrosu… | ‘Sözleşme serbestisi uyarınca bazı istekler olabilir ancak…’

11 Temmuz 2024

Kira fiyatlarındaki artış, son iki-üç yıldır milyonlarca vatandaşın ortak sorunu haline geldi. Yeni bir ev arayanlar bütçelerine uygun seçenekler bulmakta zorlanırken, ev sahiplerinin talepleri de şaşırtıcı boyutlara ulaşmış durumda.

Çoğu ev sahibi, kiraya verecekleri evi bekârlara ya da öğrencilere vermek istemediklerini açıkça ifade ediyor. Bu durum, emlakçılar tarafından da dile getiriliyor. Son zamanlarda bazı mülk sahipleri ise kiracı adaylarından sabıka kaydı ve maaş bordrosu talep ediyor. Ayrıca, kiracının memur olmasını isteyen ev sahiplerinin sayısı da bir hayli fazla…

EV SAHİPLERİNİN KEFİL ŞARTI GİDEREK YAYGINLAŞIYOR

Bunların dışında daha ilginç talepler de bulunuyor. Örneğin, yakın zamanda Denizli’de yaşanan bir olayda, bir ev sahibi üç oda bir salon olan 15 bin liralık kiralık dairesi için kiracı adayından kredi notu raporu talep etti.

Geçmiş yıllarda kefil şartı olarak karşılaşılan talepler de artık daha yaygın bir uygulama haline geldi. İlginç olan ise kefil olarak özel sektörden birini kabul etmeyen ev sahipleri genellikle memur kefil talep ediyor. Tüm bunların dışında emlakçılar aracılığıyla kiralık ev bakanlar sık sık, “Ev sahibi tahliye taahhütnamesi istiyor, buna imza atmanız gerekiyor” cümlesini de işitiyor.

Peki ev sahipleri böyle taleplerde bulunabilir mi? Kiracılar nasıl bir yol izlemeli?

‘SÖZLEŞME SERBESTİSİ UYARINCA BAZI ŞARTLAR GETİRİLEBİLİR ANCAK AYRIMCILIK YASAĞI DELİNEMEZ’

Konuyu Gayrimenkul Hukukçusu Ümit Yasin Kısa’ya danıştığımda

Yazının Devamını Oku

Dikkat! Silah satışının yapıldığı, dolandırıcılığın yüzde 53 arttığı adres haline geldi! 'İstemeden de olsa suça ortak oluyorsunuz'

10 Temmuz 2024

Son yıllarda mesajlaşma uygulamaları olan WhatsApp, Telegram, Discord, Slack ve Skype gibi araçlar üzerinden gerçekleştirilen siber suçlarda önemli ölçüde artış yaşanıyor. Bu uygulamaların yaygınlaşmasıyla birlikte, dolandırıcılar ve kötü niyetli kişiler, kullanıcıların hassas bilgilerine erişmek için çeşitli yöntemler geliştiriyor.

Örneğin, sahte hesaplar aracılığıyla kullanıcıları kandırarak kişisel bilgilerini ele geçirmeye çalışmak, fidye yazılımlarıyla kullanıcıları kilit altına alarak para talep etmek veya zararlı bağlantılar yoluyla cihazlara sızarak bilgi hırsızlığı yapmak gibi yöntemler sıkça kullanılıyor.

En son Kaspersky'nin Digital Footprint Intelligence verileri de oldukça kaygı verici bir trendi daha ortaya koydu; siber suçlular, Telegram'ı yeraltı pazar faaliyetleri için daha da sık kullanmaya başladı. Açıklanan verilere göre bu tür faaliyetlerin hacmi Mayıs-Haziran 2024 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53 oranında arttı.SANILANIN AKSİNE TELEGRAM OLDUKÇA POPÜLER VE AYLIK 900 MİLYON KULLANICIYA ULAŞTI

Kaspersky Digital Footprint Intelligence Analisti Alexey Bannikov, bu eğilimle ilgili yaptığı açıklamada “Telegram sanılanın aksine çok popüler ve kullanıcısı sayısı artıyor. Uygulamanın kitlesi aylık 900 milyon kullanıcıya ulaşmış durumda… Siber suç topluluğunun Telegram’a artan ilgisi ise birkaç temel faktörden kaynaklanıyor” dedi ve ekledi:

“Herhangi bir kullanıcı verisi toplamayan en güvenli ve bağımsız mesajlaşma programı olarak tanıtılıyor ve bu da tehdit aktörlerine güvenlik ve cezasızlık hissi veriyor. Dahası, Telegram’da bir topluluk bulmak veya oluşturmak nispeten kolay. Bu da diğer faktörlerle birleştiğinde, siber suçlular da dahil olmak üzere çeşitli kanalların hızlı bir şekilde izleyici toplamasına olanak tanıyor.”‘BU DİKKATE DEĞER BİR ARTIŞ VE BAZI ÖNEMLİ NOKTALARIN VURGULAMASI GEREKİYOR’

Konuyu Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık’a danıştığımda ise açıklanan verinin dikkate değer bir artış olduğunu, bazı önemli noktaların da vurgulanması gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Kırık,

Yazının Devamını Oku

Dikkat: ‘Yaz ishali’ vaka sayısı artıyor! Mevsim sonuna kadar devam edecek… ‘Belli yaşlarda ölümcül olabiliyor’ | Nelere dikkat etmeli?

9 Temmuz 2024

Yaz ayları, sıcak hava koşulları ve nemin artmasıyla birlikte bazı sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle şu sıralar ‘yaz ishalinin’ en çok görülen hastalık olduğunu söyleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “Her yaz döneminde ishal tablosu artar. Bu tıpkı kışın solunum yolu enfeksiyonlarının artması gibi bir durum. Özellikle de çocuklarda daha çok görülüyor” dedi.

Yaz ishalinin çoğunlukla bol sulu, ateşin çok eşlik etmediği ve karın ağrısının çok olmadığı flora değişimi tablolarıyla görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Şener, “Eğer ateş varsa ve düşmüyorsa özellikle bir bakteri ya da virüs vücutta kendine yer etmiş demektir” ifadelerini kullandı.

‘VAKA ARTIŞLARININ GÖZLEMLENMESİ GEREKİYOR’

“Şu an için bir salgının varlığından söz etmek doğru olmaz” diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Bilal Dinç ise “Vaka artışlarının gözlemlenmesi önemli bir gösterge ancak salgının doğrulanabilmesi için epidemiyolojik ve istatistiksel analizlerin yapılması gerekir. Bu süreçle ilgili daha ayrıntılı bir değerlendirme şart. Şimdilik durumun dikkatle izlenmesi, laboratuvar ve sahadan gelecek raporların değerlendirilmesi ve halk sağlığı müdahalelerinin hızla uygulanması kritik öneme sahip" ifadelerini kullandı.


Yazının Devamını Oku

Depresyonun soğuk algınlığı ve grip gibi bulaşıcı olduğu ortaya çıktı! ‘Tıpkı bir kişinin esnemesiyle karşısındaki kişinin esnemesi gibi...’ | Bu nasıl oluyor, nelere dikkat etmeli?

7 Temmuz 2024

Dünya genelinde depresyon vakalarında artış gözlemleniyor. Bu artış, modern yaşamın getirdiği stres, teknolojinin yaygınlaşması ve sosyal ilişkilerdeki değişimler gibi çeşitli faktörlere bağlanıyor. Ayrıca çoğu kişide pek çok iz bırakan pandemi süreci, belirsizlikler ve ekonomik zorluk gibi yeni stres kaynakları da sorunu giderek artırıyor.

İngiltere merkezli Ulusal İstatistik Ofisi’nin son anket rakamları, her beş kişiden birinin orta veya şiddetli depresif semptomlar bildirdiğini ortaya koydu. Üstelik bu rakam, önceki üç yıla kıyasla yüzde 60 daha yüksek. Peki depresyon oranlarının çığ gibi artmasının başka bir nedeni var mı? Örneğin, depresyon soğuk algınlığı ya da grip gibi bulaşıcı olabilir mi?
Bu sorudan yola çıkan Finlandiya’daki Helsinki Üniversitesi’nde psikoloji doçenti olan Christian Hakulinen liderliğindeki ekip, 16 yaşından itibaren 11 yıl boyunca 700 binden fazla çocuğun sağlık kayıtlarını inceledi.

JAMA Psychiatry dergisinde yayımlanan çalışmanın sonucuna göre sınıftaki bir öğrencide belirgin depresyon belirtileri görülmesi durumunda, sınıf arkadaşlarının da aynı hastalığa yakalanma ihtimalinin en az yüzde 9 daha fazla olduğu görüldü.

Yazının Devamını Oku

Sıcak hava yerini sağanak, fırtına ve gök gürültüsüne bırakıyor! Sıcaklık kaç derece düşecek? Yağmur kaç gün sürecek?

4 Temmuz 2024

İstanbul’da mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcak hava yerini sağanak yağışa bırakıyor. Afet Koordinasyon Merkezi'nce Megakent genelinde sağanak yağışın etkili olacağı ifade edilirken Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün ‘Türkiye için Uyarı Durumu’ haritasında Balıkesir, Çanakkale, İzmir ve Manisa için sarı kodlu uyarı (Tahmin edilen meteorolojik hadise olağandışı olmamakla birlikte, meteorolojik şartlardan etkilenebilecek faaliyetler konusunda dikkatli olunmalı) yapıldı.

Yetkililer sel, su baskını, yıldırım, ulaşımda aksamalar, yağış anında kuvvetli rüzgâr gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması konusunda vatandaşları uyardı.

<iframe src='//www.hurriyet.com.tr/video/embed/?vid=42485010&resizable=1&autostart=true&playsinline=true&v_utm_source=haber_detay' width='580' height='326' loading='lazy' frameborder='0' scrolling='no' allow='autoplay; fullscreen' allowfullscreen></iframe>

Peki bir anda beklenen yağmurun nedeni ne? Sıcaklık kaç derece düşecek?
Bugün yurdun bir bölümünde merkezi Doğu Karadeniz ve Ukrayna'ya uzanan bir taraftan da Sivas ile Ankara'yı içine alan alçak basınç merkezli sistemin etkili olduğunu söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, “Bu sistemin rüzgârları kuzeyli olarak İstanbul’un üzerinde bulunuyor. Ayrıca bu sistemin bir kısmı Akdeniz'den yukarı doğru çıkıyor. Örneğin Antalya ve Konya çevresinde güneyli rüzgârlar görülüyor. Özetle karayel ile güneyli rüzgârlar Marmara Bölgesi üzerinden buluştu ya da birleşti diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Doktorları bile şaşırttı: Sigara boğazında kıllanma yaptı! 14 yıl boyunca devam etti... ‘Kıllı dil sorunuyla başvuran hastalar da var’

4 Temmuz 2024

Sigara içmenin sağlık üzerindeki ciddi riskleri artık yaygın olarak biliniyor. Bu zararlar arasında kanser, kalp hastalığı, felç, akciğer hastalıkları ve diyabet gibi önemli sağlık sorunları öne çıkıyor. Ancak Avusturyalı bir tiryakide nadir görülen bir komplikasyon doktorları bile şaşırttı.

American Journal of Case Reports’ta yer alan vaka raporunda kimliği açıklanmayan 52 yaşındaki Avusturyalının boğazında, sigara bağımlılığının beklenmedik bir sonucu olarak kıl oluşumu meydana geldi.

17 YIL BOYUNCA GÜNDE BİR PAKET SİGARA İÇİYORDU

17 yıl boyunca günde bir paket sigara içtikten sonra doktora başvuran hasta; ses kısıklığı, nefes almada güçlük ve kronik öksürük gibi şikâyetler yaşadı. Uzmanlar tarafından yapılan bronkoskopi (Solunum sistemi içindeki hava yollarını ve akciğerleri incelemek için kullanılan tıbbi bir prosedür) sonucunda ise boğazında iltihap ve kıl oluşumu tespit edildi. Doktorlar kılları temizlediler ancak bu geçici bir rahatlama sağladı.ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ UYGULANDI AMA KILLAR ÇIKMAYA DEVAM ETTİHasta, uzun süre devam eden semptomlar nedeniyle yine hastaneye gitmek zorunda kaldı. Bu sefer kılların bakterilerle kaplı olması nedeniyle antibiyotik tedavisi de uygulandı. Fakat kılların tekrar çıkması devam etti.

Yazının Devamını Oku

Yeni araştırma korkuttu! Sağlıklı yetişkinleri hedef alıyor… Sinsice ilerliyor çoğu kişi farkında bile değil

2 Temmuz 2024

Son yıllarda yapılan araştırmalar, kalp sorunlarının giderek arttığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre özellikle obezite, yüksek tansiyon ve diyabet gibi sağlık sorunlarının yaygınlaşması, kalp hastalıklarının prevalansını artırıyor. 

Geçtiğimiz günlerde İngiltere’deki East Anglia Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma ise ‘sağlıklı’ yetişkinlerin dörtte birinden fazlasında teşhis edilmemiş kalp kapakçık hastalığı bulunduğunu ortaya çıkardı.

4 bin 237 sağlıklı ve semptomsuz İngiltere vatandaşının incelendiği araştırmada, katılımcıların yüzde 28’inde bir tür kalp kapakçık hastalığı tespit edildi.

ORTAYA ÇIKAN SONUÇLAR ŞAŞIRTTI

Yazının Devamını Oku

Hepsi birbirinden özel: Türkiye’nin mutlaka görülmesi gereken ‘Dünya Mirası’ adresleri | 10 ŞEHİR 10 ÖNERİ

29 Haziran 2024

UNESCO, dünya çapında önem taşıyan kültürel veya doğal alanları korumayı ve tanıtmayı amaçlayan bir girişim. Dünya Mirası Listesi ise uluslararası toplumun ortak mirasının korunması için önemli bir araç kabul ediliyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan alanlar, belirli kriterlere göre seçiliyor. Bu kriterler arasında tarihî önem, kültürel değer, estetik önem, ekolojik bütünlük gibi faktörler bulunuyor. Listede yer alan yerler, insanlığın ortak mirası olarak kabul edilip dünya çapında korunmaları gereken önemli değerler olarak görülüyor. Ülkemiz de bu prestijli listeye pek çok eser ve alanla katkı sağlamış durumda…

Ben de bu hafta gezgin ve seyahat yazarları İpek Evci, Özlem Köseoğlu, Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu ve Erdoğan Gümüş’e ‘Ülkemizde mutlaka ziyaret edilmesi gereken UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki yerler hangileri?' diye sordum. Birbirinden harika 10 adresi önerdiler.

Mimarisiyle hayran bırakıyor: Selimiye Camii ve Külliyesi / EDİRNE
Selimiye Camii ve Külliyesi, Sultan II. Selim’in emriyle Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş muhteşem bir külliye kompleksi. 1568-1574 yılları arasında tamamlanan bu yapılar, Osmanlı mimarisinin en önemli ve estetik açıdan en başarılı örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Selimiye Külliyesi, Edirne’nin merkezinde bulunuyor ve şehrin siluetinde önemli bir yer tutuyor.

Yazının Devamını Oku

Siber korsanların yeni yöntemi korkuttu! Nelere dikkat etmeli? Kamera ve mikrofonu etkinleştiriyorlar hatta…

28 Haziran 2024

Hızla yayılan ve kullanımı artan telefon şarj istasyonları, kullanıcıların pratik bir şekilde cihazlarını şarj etmelerini sağlıyor. Ancak bu kolaylık, güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyor. Birçok kullanıcı, bu istasyonların güvenli olup olmadığı konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığı için potansiyel risklere maruz kalabiliyor.

CİHAZLARA ÖZEL DÜZENEK KURUYORLAR!

Konuyu Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık’a danıştığımda son zamanlarda siber korsanların halka açık şarj istasyonlarına yönelik saldırılarının arttığını belirtti.

Kırık, “Telefonları halka açık şarj istasyonlarında şarj etmek ciddi güvenlik riskleri taşıyor. Bu risklere ‘juice jacking’ deniyor. Juice jacking, kötü niyetli kişilerin halka açık USB şarj istasyonlarına yerleştirdiği özel düzenekler veya yazılımlar aracılığıyla cihazlara zararlı yazılım yüklemeleri veya cihazlardan veri çalmaları anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

Bu durumun birkaç nedeni olduğuna değinen Prof. Dr. Kırık, “USB kabloları hem şarj hem de veri transferi için kullanılır. Halka açık bir şarj istasyonunda kullanılan USB bağlantısı, veri transferine izin verebilir ve bu, kötü niyetli kişilerin cihazınıza erişim sağlamasına neden olabilir. Halka açık şarj istasyonlarına kötü amaçlı yazılım yüklenmiş olabilir. Cihazınızı bu tür bir istasyona bağladığınızda, bu yazılım telefonunuza bulaşabilir ve kişisel bilgilerinizi çalabilir” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Sağlık trendi mi tehlike mi? Sosyal medyada popüler oldu... Zayıflamak uğruna şimdi de bunu içiyorlar!

26 Haziran 2024

Hint yağı genellikle aromaterapi ve sağlık alanında kullanılan doğal bir yağ olarak biliniyor. Bitkisel kaynaklardan elde edilen bu yağ; bitkilerin çiçekleri, yaprakları, sapları veya kökleri gibi çeşitli kısımlarından damıtma veya soğuk sıkım yöntemleriyle elde ediliyor. 

Özellikle stresi azaltıcı, rahatlatıcı ve zihinsel odaklanmayı artırıcı etkileri bulunması nedeniyle, masaj yağlarından kişisel bakım ürünlerine kadar geniş bir alanda kullanılıyor.
Fakat son zamanlarda başta TikTok olmak üzere diğer sosyal medya platformlarında popüler olan Hint yağı içme trendi, sağlık uzmanları tarafından ciddi bir uyarıyla karşılanıyor.

Hint yağı, bağırsak hareketlerini uyararak geçici kabızlığı giderdiği iddiasıyla tanınıyor ancak uzmanlar, bu uygulamanın potansiyel risklerine dikkat çekiyor.
‘DİKKAT! CİDDİ SAĞLIK RİSKLERİNE NEDEN OLABİLİR’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Akbeyaz, “Hint yağı genellikle ricinus communis veya kastor yağı olarak bilinen bir bitkidir ve onun tohumlarından elde edilen yağı çeşitli amaçlarla kullanılır. Genelde de cilt bakımı, saç bakımı, kozmetik ürünler ve endüstriyel sanayi alanında kullanılıyor. Ancak bu yağı içmek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir” dedi ve ekledi:

Yazının Devamını Oku

Orman yangınları geçen yıla göre beş kat arttı! Hangi önlemler alınmalı? ‘Muğla, Aydın ve Antalya’daki maki bulunan ormanlara dikkat!’

25 Haziran 2024

Avrupa Birliği’nin (AB) Copernicus uydu izleme sistemi verilerine göre, 2024 ilkbaharı yakın tarihin en sıcak ilkbaharlarından biri olarak kayıtlara geçti. Mart, nisan ve mayıs aylarında dünya genelinde rekor sıcaklıklar yaşanırken Türkiye’de de ekstrem düzeyde sıcaklar yaşandı. Haziran ayında ise pek çok şehirde termometreler 40 dereceyi aşarak rekor sıcaklık seviyelerine ulaştı.

Yaşanan yüksek sıcaklıklar, yangın riskini de ciddi şekilde artırdı. Özellikle 1 Haziran’dan bu yana birçok şehrimizde çok sayıda orman yangını meydana geldi. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yılın aynı döneminde 84 orman yangını kaydedilirken, bu yıl sayı yaklaşık beş kat artarak 399’a ulaştı. Yangınlar nedeniyle geçen yıl 41 hektar ormanlık alan zarar görmüşken, bu yıl bu alan 2 bin 548 hektar olarak kayıtlara geçti.

En önemlisi de 1-21 Haziran arasında geçen yıl 155 orman dışı noktada yangın olduğu açıklanırken bu yıl sayı 551’e yükseldi.

‘YANGINLARIN YÜZDE 90’NI İNSAN ETKİSİYLE ÇIKAR, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ YANGIN ÇIKMASINA NEDEN OLMAZ’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum İstanbul Üniversitesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Yangınların yüzde 90’nının insan etkisiyle çıktığını hatırlatalım. İklim değişikliği yangın çıkmasına neden olmaz. Ancak aşırı sıcak ve kurak şartlarda normal şartlarda büyümeyecek yangınlar dakikalar içinde çok geniş alanlara yayılabiliyor” dedi.

Yazının Devamını Oku

Zararsız sandığı elektronik sigara hayatını mahvetti… Uçuk sandığı yaralar tehlikeli bir hastalık çıktı

20 Haziran 2024

Son yıllarda popülerliği artan elektronik sigaraların sağlık üzerindeki olası zararları konusunda endişeler giderek artıyor. Elektronik sigaraların içerdiği kimyasal maddelerin uzun vadeli etkileri hakkında yapılan araştırmalar, bu cihazların kullanıcıları için ciddi sağlık riskleri taşıdığını ortaya koyuyor. 

Amerikan Kalp Derneği’nin yayımladığı yeni rapora göre ise elektronik sigaraların solunum yolu hastalıklarına ve kalp problemlerine yol açabileceği açıklandı. Özellikle gençler arasında yaygınlaşan bu alışkanlık, nikotin bağımlılığı ve beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilme potansiyeli de taşıyor. 

Uzmanlar elektronik sigaraların pazarlanan ‘zararsız’ imajına rağmen, içerdikleri kimyasalların potansiyel sağlık tehditlerini göz ardı etmemek gerektiğini vurguluyor. 

UÇUK ZANNETTİ TEHLİKELİ BİR HASTALIK ÇIKTI

Geçtiğimiz günlerde Daily Mail’de yer alan bir habere göre 22 yaşındaki Endonezyalı genç bir kadın, ağzının içinde ve çevresinde yemek yerken acı veren yaralardan şikâyet ederek ‘Endonezya Üniversitesi Ağız Hastalıkları Bölümü’ne gitti. Genç kadın; dudağı, ağzının içi ve çevresinde oluşan sivilcelerden rahatsızdı.

Doktorlar hastanın yanaklarının iç kısmında, dilinde ve ağız tabanında yara, kabuklanma ve kanayan bir alan gözlemledi. Hastaya ilk önce uçuk testi yapıldı ancak sonuçlar negatif çıktı.

Yazının Devamını Oku

Aşırı terleyenler dikkat! Önemli bir hastalığın habercisi olabilir… Yaz aylarında artıyor, dünya genelinde 220 milyon insanı etkiliyor

17 Haziran 2024

Ter, vücut sıcaklığını sabit tutmaya yarayan fizyolojik bir fonksiyon olarak biliniyor. Yüksek ateşte vücut sıcaklığının azaltılmaya çalışılmasında olduğu gibi vücut belli bir sıcaklıkta kalabilmek için de terleme fonksiyonunu kullanıyor. Özellikle şu sıralar ekstrem sıcakların etkisiyle ter, pek çok insan için rahatsız edici bir sorun olmaya başladı.

Fakat bazı insanlar var ki yaz-kış demeden sürekli terliyor. Bu durum da hiperhidrozi hastalığından kaynaklanıyor. Hiperhidrozi, çevre koşulları ve vücudun ısı kontrolünden bağımsız olarak fazla miktarda terleme durumuna deniyor. Öyle ki, hiperhidrozi olan hastaların terlemesi için hareket etmelerine bile gerek yok. Oturdukları yerde ellerinden ter damlayabiliyor.

ABD’de Denver bölgesinde kurul onaylı bir dermatolog olan Dr. Scott Walter, New York Post’a yaptığı açıklamada, aşırı terleme sorununun dünya genelinde 220 milyon insanı etkilediğini ancak çoğu hastanın utanç duyduğu için semptomlarını doktorlarıyla paylaşmadığını ifade etti. HİPERHİDROZİ İLE NORMAL TERLEME ARASINDAKİ FARKLAR NELER?
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Dermatoloji Uzmanı Dr. Baran Cayhan, “Hiperhidrozi, kişinin normalden çok daha fazla terlemesine neden olan bir sağlık durumu. Vücudun soğuması ve sıcaklığını dengelemesi için terleme doğaldır ancak hiperhidrozi olan kişilerde terleme miktarı fizyolojik ihtiyacın ötesine geçer. Günlük hayatı olumsuz etkilemeye başlar” dedi.

Yazının Devamını Oku

İstanbul ve Ankara'ya yakın denize girilecek adresler | 5 ŞEHİR 8 ÖNERİ

15 Haziran 2024

İstanbul ve Ankara'ya yakın günübirlik denize girilecek yerler oldukça fazla. Hatta söz konusu adreslerin bazılarında konaklamak ya da kamp yapmak da mümkün. Doğal güzellikleriyle ünlü bu noktalarda hem denizin keyfini çıkarabilir hem de çevredeki doğa harikalarını keşfedebilirsiniz. Peki nerelere gitmeli? İşte size 5 şehirden birbirinden harika 8 adres…Pek çok aktiviteye sahip: Kilimli Koyu / İSTANBUL

Ağva, İstanbul'un yoğun yaşamından kaçmak isteyenler için favori bir kaçış noktası. Özellikle hafta sonları sıkça tercih ediliyor. Kilimli Koyu ise Ağva'da denize girebileceğiniz en güzel yerlerden biri. Temiz suyu, kumsalı ve çevresindeki yeşilliklerle sakin bir manzara sunuyor.

Plajın hemen arkasındaki kayalıklar ve dalgalı deniz ise farklı bir atmosfer yaratıyor. Buraya ayak bastığınızda İstanbul'dan uzaklaşmış gibi hissedeceksiniz. Ayrıca Kilimli Koyu, trekkingden pikniğe çadır kampından karavan kampına kadar çeşitli aktivitelere olanak sağlıyor. Koyun üst tarafındaki restoranda ise tuvalet ve yemek ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.



Yazının Devamını Oku

Kurban Bayramı'nda hava nasıl olacak? Yağışlar hangi gün başlayacak? 'Sıcaklık 7-8 derece düşecek'

14 Haziran 2024

İlkbaharı sonlandırıp yaz aylarına adım attığımız bu günlerde, hava mevsim normallerinin üzerinde ısınmaya başladı. Özellikle son bir haftadır, "cehennem çöl sıcakları" olarak adlandırılan yüksek sıcaklıklar, etkisini belirgin bir şekilde gösteriyor. Bazı illerde termometreler 40 derecenin üzerine çıkmış durumda… Vatandaşlar da Kurban Bayramı tatili için planlarını yaparken Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün hava tahminlerini yakından takip ediyor. Ülke genelinde, yüksek sıcaklara rağmen bayramın nasıl geçeceği, yağmurun olup olmayacağı gibi sorular gündemde önemli bir yer tutuyor. Peki bayramda bizi nasıl bir hava bekliyor?‘SICAK HAVALAR PERŞEMBE GÜNÜ SON BULACAKTI AMA BİR GÜN DAHA UZADI’“Sıcaklıkların dün son bulup yerini yağışa bırakacağını düşünüyorduk ama bu durum bir gün daha uzadı ve bugüne sarktı” diyen İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, “Bugün de hava sıcaklığı yüksek derecelerde seyrediyor. Çünkü güneyli rüzgârlar hâkim ve hava bizi bunaltmaya devam ediyor. Fakat akşam saatlerinden itibaren hava biraz soğuyacak” dedi.

‘BALKANLAR’DAN GELEN YAĞIŞLI HAVA CUMARTESİ GÜNÜ YURDA GİRİŞ YAPACAK’

Arife gününden itibaren Balkanlar üzerinde hâkim olan gök gürültülü sağanak yağışın yurda giriş yapacağının altını çizen Dr. Özdemir, “Bu yağışlı hava Trakya ve Marmara Bölgesi’nin bir kısmını etkisi altına alacak. Ancak bu yağışları ne kadar sert görürüz şu an için bir şey söylemek zor. Çünkü rüzgârlar farklı esmeye başlıyor ve İstanbul büyük metropol olduğu için üzerindeki ısı adalarından dolayı kaymalar gözükebiliyor. Ya da yağışları daha yerel olarak görebiliriz yani şehrin tamamı almayabilir. Sıcaklık da genel olarak 7-8 derece düşecek” ifadelerini kullandı.



Yazının Devamını Oku

Yosun zannedilerek toplanıyor! Akdeniz’de yüzde 90’ı tahrip olmuş durumda... ‘Dalgaların ve akıntıların enerjisini azaltıyorlardı ama…’

12 Haziran 2024

Deniz çayırları, deniz ekosisteminin önemli bir parçası olarak, sualtı yaşamının çeşitliliğini ve sağlığını koruyan kritik bir rol oynuyor. Ancak son yıllarda, ekosistemin bu önemli unsurları endişe verici bir hızla yok oluyor.

Başta iklim değişikliği olmak üzere kirlilik ve insan müdahalesi gibi faktörler, deniz çayırlarının hızla azalmasına neden olurken, bu durum deniz ekosistemindeki dengesizlikleri artırarak, deniz yaşamının sağlığını ve çeşitliliğini olumsuz etkilemeye başladı.

YOSUN ZANNEDİLEREK TOPLANIYOR!

Uzmanlar, sıklıkla deniz çayırlarının korunması ve restorasyonunun önemini vurgulasa da özellikle yaz sezonunun açılmasıyla birlikte, sahillerde veya kıyıya yakın bölgelerde deniz çayırlarının yosun zannedilerek toplandığına dair paylaşımlar sosyal medyada dikkat çekiyor.

Yazının Devamını Oku

‘Cehennem çöl sıcakları’ afet boyutuna ulaştı… Sıcaklıklar ne zaman mevsim normallerine dönecek? ‘Omega blokajının yüksek basıncının etkisindeyiz’

11 Haziran 2024

İlkbaharı sonlandırıp yaz aylarına adım attığımız bu günlerde, hava mevsim normallerinin üzerinde ısınmaya başladı. Son bir haftadır, yüksek sıcaklık ekstrem düzeyde etkisini gösterirken; bazı illerde termometreler 40 derecenin üzerine çıktı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre, yurdun iç bölgelerinde yağışlar beklense de uzmanlar; Ege, Batı Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu sıcaklıkların ortalamanın üzerinde seyredeceğini belirtiyor. Ayrıca Trakya, İç Ege ve Güneydoğu Anadolu'da sıcaklıkların 40 derecenin üzerine çıkacağı, diğer yerlerde ise 35-40 arasında olacağı tahmin ediliyor.

Peki neden bir anda ekstrem sıcakların etkisi altına girdik?‘OMEGA BLOKAJININ YÜKSEK BASINÇ SIRTI ÜLKEMİZ ÜZERİNDE YER ALIYOR’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, “Artık eski bahar ayları, kış ve yaz mevsimlerini görmemiz hayal oldu. Dünya iklimi gün geçtikçe değişiyor. Atmosferde meteorolojik olaylarda farklılıklar görülüyor. Bu farklılıklar dünya insanının yaşantısını olumsuz etkiliyor. Özellikle küresel ısınma, hava basınç sistemlerini etkileyerek mevsime göre farklı sonuçlar ortaya çıkarıyor" dedi.

Son zamanlarda yaşanan ekstrem sıcaklık için Omega blokajı vurgusu yapan Dr. Özdemir, “Bugünlerde Omega blokajının yüksek basınç sırtı ülkemiz üzerinde yer alıyor. Bu da havanın aşırı sıcak ve kurak geçmesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.

‘CEHENNEM ÇÖL SICAKLARI’ HAVA SICAKLIĞINI AFET BOYUTUNA ULAŞTIRDI’

Yazının Devamını Oku

Bağırsakları sürekli alkol üretiyor! İçki içmediğine doktorları inandıramıyor... 'Beyaz ekmek, un, beyaz pirinç ve hamur işlerine dikkat'

10 Haziran 2024

Son yıllarda dikkat çeken bir sağlık sorunu olan Bağırsak Fermantasyonu Sendromu, yaygın olarak “Auto-Brewery Sendromu” olarak biliniyor. Bu sendrom, sindirim sisteminde meydana gelen anormal bir durum sonucunda ortaya çıkıyor.

Normalde sindirim sistemi, gıdaları parçalayarak emerken, bu sendromda bu işlevde bir bozukluk yaşanıyor ve tuhaf semptomlar meydana geliyor. Bu semptomlar arasında yemek yedikten sonra sarhoş olma veya alkol tüketmemişken sarhoş hissetme gibi durumlar bulunuyor.

CNN'de geçtiğimiz günlerde yer alan bir haberde, Toronto Üniversitesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Rahel Zewude, ismi açıklanmayan 50 yaşındaki bir kadının yaşadığı durumu aktardı. Kadının defalarca aile doktoruna gittiği ve iki yıl içinde yedi kez acil servise başvurmak zorunda kaldığı belirtildi.

'HASTALARIN ÇOĞUNA ‘GİZLİ İÇİCİ’ YA DA DAVRANIŞ SORUNLARI OLAN BİREYLER OLARAK BAKILIYOR'

Acil servisteki doktorlar, kadının alkol alışkanlıklarını sorguladı ancak üç farklı psikiyatristin muayenesinden geçtikten sonra alkol kullanım bozukluğu tanısının konulamadığı ifade edildi. Şaşırtıcı olan ise kadının alkol tüketmediğini söylemesine rağmen vücudundaki alkol seviyesinin normalin çok üzerinde olduğunun tespit edilmesiydi. Normal kabul edilen alkol seviyesi 9 mg iken, kadının ölçümlerinde 138 mg ile 285 mg arasında değerler bulundu.

Yazının Devamını Oku

Kavurucu sıcakların serinleten adresleri: Mavi Bayraklı plajlar | 6 ŞEHİR 10 ÖNERİ

8 Haziran 2024

Ülkemiz, üç tarafı denizlerle çevrili bir cennet. Her bir köşesinde berrak denizlere açılan masmavi plajlar bulunuyor. Aralarında Mavi Bayraklı olanlar ise çok daha özel.

Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2024 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Türkiye bu yıl da İspanya ve Yunanistan'ın ardından dünyanın en çok Mavi Bayraklı üçüncü ülkesi konumunu korumayı başardı. Geçen yılki listeye 16 plaj daha eklemeyi başararak sayıyı 567’ye çıkaran Türkiye’de; Antalya 233 plaj, 5 marina, 15 turizm teknesi ile en çok Mavi Bayrak getiren şehir oldu.
Ben de bu güzel gelişme sonrası gezgin ve seyahat yazarları Özlem Köseoğlu, Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Bahar Gündoğdu ve Erdoğan Gümüş'e ‘Kavurucu sıcaklarda serinletecek en güzel Mavi Bayraklı plajlar hangileri?’ diye sordum. Girişlerin ücretsiz olduğu en özel 10 plajı önerdiler.

Kıyıları kumluk ve sığ: CEBECİ HALK PLAJI / KOCAELİ

Kocaeli’nin yaz aylarında en çok ziyaretçi çeken ilçelerinden olan Kandıra, hem sahil kesimindeki plajları hem de doğal güzellikleriyle ön plana çıkıyor. Özellikle Cebeci Halk Plajı, deniz sezonunda çevre illerden gelen pek çok yerli turisti ağırlıyor. Cebeci Mahallesi'nde bulunan ve Karadeniz kıyısında yer alan plaj, geniş bir kumsala ve çok temiz bir denize sahip.

Yazının Devamını Oku

Viktorya dönemi hastalığı dirildi! Vaka sayısı 41 milyona ulaştı… ‘Hızla artış gösteriyor, bir ‘salgın’ gibi davrandığından söz edebiliriz’

6 Haziran 2024

Viktorya Dönemi (1837-1901) boyunca, ölümcül hastalıklar ve salgınlar insanlığı sık sık tehdit etti. Ancak, bu hastalıkların tarihe karıştığı düşünülürken, uzmanlar bugün çocukluk aşılarının düşen oranları, değişen beslenme alışkanlıkları ve iklim değişikliğinin, bu hastalıkların geri dönmesi için uygun bir zemin oluşturduğunu belirtiyor.

Özellikle gut hastalığında son dönemlerde ciddi bir artış kaydediliyor. “Kralların hastalığı” olarak bilinen gut, vücuttaki hücrelerde ve yiyeceklerde bulunan pürin adı verilen kimyasalların vücutta parçalanması sonucunda oluşan ürik asit birikimiyle ilişkilendiriliyor. Bu birikim genellikle el ve ayaklarda meydana geliyor. Kişilerin eklemlerinde ödem ve ağrı oluşuyor. 
Hastalık son yıllarda İngiltere’de şaşırtıcı bir şekilde artmaya devam ediyor. Özellikle Liverpool, uzmanlar tarafından “İngiltere'nin gut başkenti” olarak adlandırılıyor. Liverpool Üniversite Hastaneleri tarafından paylaşılan verilere göre, 2023 yılında 5 bin 864 gut vakası kaydedildiği açıklandı. Bu sayı 2019'da kaydedilen rakamlara göre yüzde 960 artış anlamına geliyor.


Yüzyıllar boyunca gut "kralların hastalığı" olarak biliniyordu ve Kral VIII. Henry ve Kraliçe Victoria gibi hükümdarlar da bu hastalıktan muzdaripti.

Yazının Devamını Oku

Baş döndüren sorun! Pandemide arttı hâlâ devam ediyor… 'Dikkat edilmezse ölümcül olabiliyor’

5 Haziran 2024

Vertigo, iç kulaktaki denge organlarının uyarılması veya beyindeki denge merkezlerinin anormal bir şekilde çalışması sonucu ortaya çıkan bir hastalık.

Son zamanlarda ise vertigo vakalarında artış gözlemleniyor. Uzmanlar, bu ani artışın arkasındaki nedenleri araştırırken stres, kötü beslenme alışkanlıkları ve modern yaşamın getirdiği diğer faktörlerin rol oynadığını öne sürüyor.

PANDEMİDE ARTTI HÂLÂ DEVAM EDİYOR

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Serkan Orhan, “Bazı vertigo tiplerinin Covid-19 pandemisi döneminde sıklığının arttığı yönünde çalışmalar bulunuyor. Özellikle pandemi döneminde eve kapanmalar hastalığın iyileşme sürelerinin uzamasına, bazı hastalarda da beyindeki mekanizmanın gelişmemesine neden oldu. Son zamanlarda da çok belirgin olmamakla birlikte kliniklerde artış olduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Ekstrem sıcaklar yerini yağışa bırakıyor! Meteoroloji uzmanı gün ve saat verdi

4 Haziran 2024

Yaz mevsimiyle hava sıcaklıkları yükselmeye başladı. Özellikle son üç gündür yüksek sıcaklıklar ekstrem düzeyde etkisini gösterirken bazı illerde termometreler 40 derecenin üzerine çıktı. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Meteoroloji Genel Müdürlüğü hava tahmin raporuna göre Türkiye genelinde bugünden itibaren sıcaklıklarda artış beklendiğini belirtti.

“Bazı illerimizde sıcaklıkların 40 derece ve üzerinde olması öngörülüyor" diyen Özhaseki, "Sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün verileri uyarınca yaşlı ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmalarını istirham ediyorum. Ülkemizin akciğeri olan ormanlarımızda herhangi bir yangın meydana gelmemesi için vatandaşlarımızın duyarlı hareket etmelerini bekliyorum” ifadelerini kullandı.


Yazının Devamını Oku

Şimdi tam zamanı: Manzarasıyla büyüleyen şelaleler | 7 ŞEHİR 7 ADRES

1 Haziran 2024

Ülkemizin dört bir yanında birbirinden harika onlarca şelale bulunuyor. Sularının gürül gürül akışı ve huzur veren atmosferleriyle ön plana çıkan bu şelaleler, yerli-yabancı doğa severlerin ilgisini çekiyor. Özellikle şu sıralar yoğun iş temposundan ve şehrin karmaşasından uzaklaşmak istiyorsanız şelalelerin izinde yola çıkmanın tam zamanı… İşte size birbirinden güzel 7 adres… Buz gibi suda yürüyüş: SUTÜVEN ŞELALESİ / BALIKESİR
Kaz Dağları oksijen yoğunluğu açısından Alpler’den hemen sonra gelen ülkemizin en değerli yeşil alanlarından biri… 850 yaşındaki anıt ağaçların, göl ve birbirinden güzel şelalelerin bulunduğu bu yeşil adreste, hafta sonu keyifli vakit geçirmeniz garanti. Bölgede mutlaka görülmesi gereken şelale ise Sutüven…

Şelale, Edremit Akçay karayolundan 2 kilometre içeride bulunan Zeytinli Beldesi sınırları içinde yer alıyor. Sarıkız Yaylası’ndan doğan ve Kızılkeçeli Çayı üzerinde yer alan Sutüven, ‘Sıçrayan Su’ demek. Büyüleyici bir görüntüye sahip. Patika yollardan geçerek şelalenin döküldüğü yere vardığınızda buz gibi suda yürümenin hazzı çok başka...Bölgede ateş yakmak ve balık tutmak yasak. Eğer yeşilliklerin içinde piknik yapacaksanız pek çok masa bulunuyor. Şelale sonrası yine aynı çay üzerindeki Hasanboğuldu Gölü’nü de görmenizi öneririm. Suyun berraklığı, turkuaz rengi, kayaların üstünden akıp giden dere ve yeşilin maviyle karışımı harika… Göl dönüşü ise köy pazarından organik ürünlerden satın alabilirsiniz. Doğal sızma yağlar, zeytinler, ballar ve peynirler... En güzeli ise dağ çilekleri... Tadına mutlaka bakmalısınız.Bol aktiviteli: GÜZELDERE ŞELALESİ / DÜZCE

Şehir merkezine yaklaşık olarak 15-16 kilometre uzaklıkta bulunan Güzeldere, yeşilliklerle çevrili serin suyu ve etkileyici manzarasıyla ziyaretçilerine huzurlu bir hafta sonu ortamı sunuyor. Güzeldere köyünden geçen Bıçkı Deresi üzerinde bulunan şelale, 120 metre yüksekliğe sahip.

Yazının Devamını Oku

Plaj ve piknikte tüketilen gıdalara dikkat! Her yıl 600 milyonda fazla insanı etkiliyor… ‘Çiğ etler ve mayonezli yiyecekler…’

31 Mayıs 2024

Gıda zehirlenmesi, çeşitli organizmalar veya toksinlerle kontamine (Enfeksiyon etkeninin vücut yüzeyi, eşyalar veya su, gıda gibi maddeler üzerinde bulunması) olmuş gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Bu organizmalar arasında bakteriler, virüsler ve parazitler bulunuyor.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), ABD'de her yıl 48 milyon kişinin gıda kaynaklı sağlık sorunu yaşadığını, 128 bin kişinin hastaneye kaldırıldığını ve 3 bin kişinin de hayatını kaybettiğini tahmin ediyor.

Bakteriler sıcak ve nemli ortamlarda çoğalabildiği için gıda zehirlenmesi yaz aylarında daha sık ortaya çıkıyor. Özellikle piknikte tüketilen ya da plajlara götürülen yiyecekler sayının artmasına neden oluyor.

Acil servis uzmanı Dr. John Torres, Daily Mail’e yaptığı açıklamada “Yaz ayları yaklaştığında insanların açık alanda ve plajlarda geçirdiği zaman artıyor. Ne yazık ki açık alanda tüketilen yiyecekler, gıda zehirlenmelerine davetiye çıkarıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl 600 milyondan fazla insan gıda zehirlenmesine maruz kalıyor. Bu sayının çok büyük bölümü de plaj ya da piknikte tüketilen besinlerden kaynaklanıyor. Özellikle dört yiyecek tehlikeli oluyor. Bunlar; soğuk etler, salatalar, mayonezli herhangi bir şey ve çiğ et” ifadelerini kullandı.

Peki bu yiyecekler nasıl bir tehlikeye dönüşüyor? Nelere dikkat etmek gerekiyor?‘SOĞUK ETLER BİR SAAT İÇİNDE TÜKETİLMEZSE TOKSİN ÜRETME RİSKİ ARTIYOR’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir Şenateş, “Ülkemizde de yaz aylarında besin zehirlenmeleri daha sık görülüyor. Bunun en temel nedeni sıcaklığın artması nedeniyle değişik patojenlerin kolaylıkla çoğalma ve besinleri enfekte etme potansiyeli” dedi ve ekledi:

“Bakteriler sıcak ve nemli ortamlarda, özellikle de en çok 4-60 derece arasında çoğalır. Açıkta satılan yiyecekler, doğru ortamda muhafaza edilmeyen et ve et ürünleri, şarküteri ürünleri, belli bir süreden sonra bakterilerin üremesi için uygun bir ortam oluşturur. Bu nedenle soğuk et ya da şarküteri içeren yiyeceklerle sandviçlerin buzdolabından çıkarıldıktan sonra en geç iki saat içinde tüketilmesi gerekiyor. Eğer ortam sıcaklığı 32 derece ve üzerindeyse de en geç bir saatte tüketilmeli. Çünkü bu süreden sonra bu yiyeceklerde besin zehirlenmesi yapan patojenlerin çoğalması, toksin üretme riskini artırıyor.”‘GIDA ZEHİRLENMELERİNİN YÜZDE 10’U YEŞİL YAPRAKLI SEBZE KAYNAKLI MEYDANA GELİYOR’

“Yine yaz aylarında, oldukça bol miktarda tüketilen yeşil yapraklı sebzeler de gıda zehirlenmesinde önemli bir kaynak teşkil ediyor” diyen Prof. Dr. Ebubekir Şenateş,

Yazının Devamını Oku

Kimlik hırsızlığı vakaları artıyor! Bu beş işarete dikkat… ‘Önemsiz posta ve mesaj alıyorsanız risk altındasınız’

29 Mayıs 2024

Teknoloji ve internetin gelişmesiyle birlikte siber güvenlik tehditleri de hızla artıyor. Son yıllarda dolandırıcıların en çok başvurduğu yöntemlerden biri dijital kimlik hırsızlığı oldu.

Siber korsanlar, şifreler, kimlik numaraları, kredi kartı bilgileri ve sosyal güvenlik numaraları gibi kişisel verileri ele geçirerek bu bilgileri kurbanlarının adına hileli şekilde kullanıyor. Özellikle ABD'de son iki yılda kimlik hırsızlığı vakaları korkutucu boyutlara ulaştı.

15 MİLYONDAN FAZLA KİŞİNİN KİMLİĞİ ÇALINDI

Yakın zamanda siber güvenlik şirketi Javelin tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2023'te ABD’de 15 milyondan fazla kişi kimliğinin çalındığını bildirdi. Javelin’in dolandırıcılık ve güvenlik alanındaki kıdemli analisti olan Suzanne Sando, Daily Mail’e yaptığı açıklamada “Bu oldukça büyük bir artış. Elde ettiğimiz verilere göre, kimlik dolandırıcılığı geçen yıl Amerikalılara 43 milyar dolarlık bir mali yük çıkardı” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE'DE DE KİMLİK HIRSIZLIĞI VE KİMLİK DOLANDIRICILIĞI CİDDİ BİR SORUN’

Bu sorun sadece ABD’de artmıyor. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, Türkiye'de de kimlik hırsızlığı ve kimlik dolandırıcılığının ciddi bir sorun olduğunun altını çizerek, “Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türkiye Bankalar Birliği gibi kurumların raporlarına bakıldığında internet bankacılığı ve çevrimiçi alışverişlerde kimlik hırsızlığı vakalarının arttığı görülüyor” dedi ve ekledi:

Yazının Devamını Oku

Mutlaka görülmesi gereken 6 Yunan adası... Kapıda vize uygulamasıyla keşfedilmeyi bekliyorlar

25 Mayıs 2024

Yunanistan'ın 30 Mart itibarıyla ilk etapta Rodos, Kos, Midilli, Sakız ve Samos adalarında başlattığı ekspres vize uygulamasının üç hafta önce 10 Ege adası için geçerli olduğu duyuruldu.

Türkiye'den gelen ziyaretçiler Kos, Midilli, Rodos, Samos ve Sakız adalarına ilaveten artık İleryoz, Limni, Kelemez, Meis ve Simi adalarında da vize uygulamasından faydalanabilecek.
Rodos için Marmaris ve Fethiye, Kos, Kalymnos ve Leros için Bodrum, Sakız için Çeşme, Samos için Kuşadası, Midilli için İzmir ve Ayvalık, Limni için Çanakkale, Simi için Datça ve Marmaris, Meis için de Kaş limanlarından kalkan feribotlarla ulaşım sağlanıyor.

Kurban Bayramı tatilinde ise 20 binden fazla turistin adalara gitmesi beklenirken yaz aylarında sayının daha da artacağı düşünülüyor. Peki ilk etapta hangi adalarda keşfe çıkılmalı?

Bu soruyu gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Özlem Köseoğlu ve Bahar Gündoğdu’na sordum. Meis, Samos, Kos, Sakız, Simi ve Rodos’a dair harika önerilerde bulundular.

12 ada grubunun en küçüğü: MEİS

Yazının Devamını Oku

‘Beşinci hastalık’ vakaları artmaya başladı! 5-15 yaş arası çocukları hedef alıyor…Çeşitli bulaşıcı hastalıklarla karıştırılıyor

23 Mayıs 2024

Çocukluk çağında kızamık, kızamıkçık, kızıl, suçiçeği gibi pek çok bulaşıcı hastalıkla karşılaşılıyor. Döküntülü bir şekilde ortaya çıkabilen bu bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmenin en yaygın ve etkili yöntemi ise aşı.

Fakat çocukluk çağında görülen her hastalığın aşısı bulunmuyor. Onlardan biri de yanakta tokat izine benzer kızarıklara neden olan beşinci hastalık.
Virüs hastalığı olan beşinci hastalık, parvovirüs ailesinden B-19 alt tipinin neden olduğu bir çocukluk çağı döküntü hastalığı. Çoğu zaman çok hafif geçirildiği için farkında bile olunmuyor. Genellikle okul çağı çocukları arasında yaygın olan virüs, 5 ile 15 yaş arası çocukları hedef alıyor.

‘SON ZAMANLARDA BÜYÜK BİR PANİKLE POLİKLİNİĞE BAŞVURAN AİLELER VAR’

“Son zamanlarda büyük bir panikle polikliniğe başvuran ailelerimiz var. Sayı her geçen gün artıyor. Çocukların yüzleri tokat yemiş gibi kıpkırmızı bir görünümde oluyor” diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Anıl Doğan, “Genelde kış ve bahar ayalarında görülen bu hastalık, ağız ve burundan yayılan sekresyonların (hücrelerin veya dokuların ürettiği ve vücut dışına atılması gereken sıvılar) damlacık yoluyla solunması sonucunda bulaşıyor” dedi.

Yazının Devamını Oku

Plajlardaki zararlı mikroorganizma tehdidine dikkat! 'Ayağıma batan deniz kabuğundan, ölümcül vibrio bakterisi bulaştı'

22 Mayıs 2024

Bütün bir yıl boyunca heyecanla beklenen yaz tatili; hijyen ve dikkat eksikliği gibi nedenlerle hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Özellikle enfeksiyonlar, yaz aylarında havuz ve deniz nedeniyle daha da artıyor.

Örneğin havuzlar, uygun şekilde klorlama işlemi yapılmıyorsa hastalıklara neden olabiliyor. Havuz suyu ile kıyaslandığında deniz suyu daha temiz olsa da mikroorganizmalar tuzlu suda hemen yok olmuyor. Atık sularının denize karıştığı ve şiddetli yağmur sonrası suların denize ulaştığı yerlerde yüzülmesi pek çok rahatsızlıklara da neden olabiliyor.

Ancak tüm bunların dışında deniz sezonunda ortak kullanılan eşyalar, plaja serilen havlu ve plaj kumundaki kabuklar da bakteri ve parazitlere zemin hazırlıyor. Geçtiğimiz günlerde Güney Carolinalı’da yaşayan ABD'li Brent Norman bu sorunu yaşayanlardan biri...

'AYAĞIMA BATAN DENİZ KABUĞUNDAN, VİBRİO BAKTERİSİ BULAŞTI'

Norman, ABC News4'e yaptığı açıklamada “Tüm hayatımı deniz kenarında kumsalda geçirdim. Muhtemelen 10 binden fazla kez plaj kumundaki kabuklara basmışımdır. Sağlık açısından her gün 15 ila 20 bin adım atmaya çalışıyorum. Yürüyüş yaptığım bölgede gelgitler oldukça yüksek olduğundan çok fazla deniz kabuğu olur. Yine birkaç deniz kabuğunu bastım. Fakat bu sefer işler pek yolunda gitmedi” dedi.

Yazının Devamını Oku

Göz alıcı güzellikler ve huzur... Doğal dokusuyla büyüleyen kasabalar | 8 ŞEHİR 8 ADRES

18 Mayıs 2024

Ülkemizde kendine has zenginliklere sahip pek çok kasaba bulunuyor. Büyülü manzaralarıyla kendilerine âşık eden bu adresler; renkli sokakları, mimari harikası evleri ve tarihi atmosferleriyle huzurlu bir hafta sonu için çok ideal.

Peki hangi kasabalarda keşfe çıkmalı? İşte 8 şehirden birbirinden güzel 8 kasaba...

Zeytiniyle meşhur: TRİLYE / BURSA

Trilye, Bursa’ya bağlı Mudanya sahilinin keşfedilmemiş cennet köşelerinden biri… Bir tarafında Marmara Denizi’nin maviliği diğer tarafta zeytin ağaçlarıyla tam bir hafta sonu kaçış adresi…

Zeytiniyle meşhur olan bu şirin sahil kasabasında yüzyıllar boyunca zeytin üretimi yapılmış. Hâlâ yerel halk, geçim kaynağının büyük bir kısmını zeytin üretiminden sağlıyor.

Yazının Devamını Oku

Miyop ‘salgın’ gibi artıyor! Nelere dikkat edilmeli? ‘Bu ciddi bir tehdit, 4 milyar insanı etkileyecek’

17 Mayıs 2024

Miyop/miyopi, görüntülerin göz retinası yerine, retinanın önünde odaklanması nedeniyle yakındaki nesnelerin net, uzaktaki nesneleri bulanık görüldüğü yaygın görme kusuru olarak biliniyor.

Pandemi döneminde özellikle çocuklarda sıklığı artan bu hastalık için göz cerrahları, üç yaşındaki çocukların bile özel kontakt lensler taktığına dikkat çekiyor. Endişe verici artış sadece çocuklarda değil yetişkinler de giderek artıyor. Bu nedenle bu yıl 13-19 Mayıs tarihleri arası 'miyopi farkındalık haftası' olarak hastalığa dikkat çekiliyor.

Yapılan araştırmalara göre ABD başta olmak üzere birçok ülkede miyop oranının neredeyse yüzde 25 arttığı üzerinde duruluyor. Hatta Dünya Sağlık Örgütü, 2050 yılına kadar dünyanın yarısının gözlüğe ihtiyaç duyacağı ve bunun küresel bir görme salgınına yol açacağı konusunda uyarıyor.

Kuzey Londra'da özel bir göz kliniğinin yöneticisi olan Dr. John Bolger, Daily Mail’e yaptığı açıklamada “Çocuklarda miyop olarak bilinen uzağı görememe hastalığının artmasından derin endişe duyuyoruz. Bu durumu bir ‘pandemi’ olarak da tanımlayabiliriz” dedi ve ekledi:

“Kliniğe giderek daha fazla miyop çocuk geliyor. Oran yükseliyor. Görebildiğim kadarıyla yavaşlama yok. Miyop sadece gözlük takmak zorunda olmak değildir, insanlar miyop nedeniyle kör olabilirler. Bu önemsiz bir olay değil, ciddi bir tehdit.”

‘YAKIN ZAMANDA 4 MİLYAR İNSAN, DÜZELTİCİ MERCEKLERE İHTİYAÇ DUYACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR’

Yazının Devamını Oku

Araştırma sonuçları şaşırttı: Hızlı yemek yiyenler dikkat! Hangi sağlık sorunlarına neden oluyor? ‘20 dakikadan kısa sürüyorsa…’

16 Mayıs 2024

Hızlı yemek tüketimi farkında olmadan birçok insanın yaptığı ama aslında sağlık açısından sakıncalı bir durum. Uzmanların kötü bir beslenme alışkanlığı olarak nitelendirdiği hızlı yemek tüketmek, başta sindirim sağlığı olmak üzere genel sağlığa çeşitli zararlara neden oluyor.

Örneğin BMJ Open'da yayımlanan bir çalışmada, Japonya'daki Kyushu Üniversitesi Tıp Bilimleri Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, beş yıllık süre boyunca düzenli sağlık kontrolü yaptıran yaklaşık 60 bin kişinin sağlık kayıtlarına inceledi.

Bilim insanları bu kişilerden kilo, bel ölçüsü ve kan testlerinin yanı sıra, yemeklerini genellikle ‘hızlı mı, normal mi yoksa yavaş mı?’ yediklerini içeren ayrıntılı bir anket doldurmalarını da istedi. 

Detaylı incelemelerin sonunda hızlı yemek yiyenlerin, yavaş yiyenlere göre obez olma ihtimalinin yüzde 42 daha fazla olduğu ortaya çıktı. Aynı çalışma, akşam yemeğinden sonra atıştırmaların ve uykuya daldıktan sonraki iki saat içinde yemek yemenin de kilo almayla güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu bulundu.

Yazının Devamını Oku

Son yıllarda çok popüler: ‘Güzellik yastığı’ ile kırışıklıkları önlemek mümkün mü? ‘Sabahları daha az şişlik ve kızarıklık oluşuyor ama…’

14 Mayıs 2024

Uyku, sağlık için olduğu kadar güzellik için de oldukça önemli. Yeterince ya da düzgün uyku süresi alınmadığında ciltte ciddi kırışıklıklar oluşabilir.

Uzmanlara göre uyku kırışıklıkları gençlerde geçici ve gün geçtikçe kayboluyor. Ancak yaşlandıkça ve cilt doğal elastikiyetini kaybettikçe, uyku kırışıklıkları yüzde yerleşmeye başlıyor.

‘YAN YATMAK YÜZÜN UZAMASINA NEDEN OLABİLİR’

New York Post’ta yer alan bir habere göre, yan yatmak yüzde aşırı basıncın oluşmasına neden olabilir. Ayrıca haberde yan yatmanın ince çizgilerin, kırışıklıkların ve asimetrinin gelişimini hızlandırabileceğinin de altı çiziliyor.

Yazının Devamını Oku

Hepsi birer tablo gibi… İlkbaharın en çok yakıştığı köyler | 6 ŞEHİR 8 ADRES

11 Mayıs 2024

Ülkemizde kendine has zenginliklere sahip pek çok köy bulunuyor. Özellikle ilkbaharda büyülü manzaralarıyla kendilerine âşık eden bu köyler; renkli sokakları, mimari harikası evleri ve tarihi atmosferleriyle huzurlu bir hafta sonu tatili vadediyor.

İşte 6 şehirden keşfedilmeyi bekleyen adresler…
Şirin bir Boşnak köyü: KÜÇÜKKÖY / BALIKESİR

Balıkesir’in Ayvalık ilçesine 8-9 kilometre uzaklıkta bulunan Küçükköy, Kuzey Ege’nin en ünlü plajlarından Sarımsaklı’nın yer aldığı sahil şeridinden 3 kilometre kadar içeride yer alıyor.

Yazının Devamını Oku

Bazal hücreli karsinom tehlikesi artıyor! Basit bir sivilce olarak ortaya çıkıyor... Ülkemizde çok yaygın, sürekli kabuk bağlayan yaralara dikkat

10 Mayıs 2024

Halk arasında genellikle sivilce olarak tanımlanan akne, yaygın görülen bir tür deri hastalığı. Genç ve erişkinlerde daha sık görülen bu hastalık, genelde önemli bir sağlık problemi olarak görülmüyor. Ancak bazı durumlarda basit bir sivilce olarak görülen bir kızarıklık kanserin belirtisi olabilir.

Geçtiğimiz günlerde New York Post’a açıklamalarda bulunan Dermatoloji Uzmanı Dr. Fatima Fahs “Son zamanlarda hastalar ofisime gelip aylardır geçmeyen sivilcelerinin olduğunu söylüyor. Bu hiç normal değil. Çoğuna ise ne yazık ki ‘bazal hücreli karsinom’ teşhisi koyuyoruz. Bu durum basit bir sivilce olarak kendini gösteriyor ama aslında ciddi bir cilt kanseri türü…” ifadelerini kullandı.



ÜLKEMİZDE DE OLDUKÇA YAYGIN!

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak ise “Bazal hücreli karsinom (BHK), dünya genelinde en yaygın görülen deri kanseri türü. Güneş maruziyetinin fazla olduğu bölgelerde daha yaygın olmak üzere, yıllık milyonlarca vaka ile karşı karşıyayız” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl yaklaşık 3 milyon insana bazal hücreli karsinom teşhisi konduğunun altını çizen Doç. Dr. Tatlıparmak,

Yazının Devamını Oku

Bilim dünyası bu soruya cevap arıyor: Z kuşağı neden yaşından büyük görünüyor? ‘Kimse 26 yaşında olduğuma inanmıyor’

9 Mayıs 2024

TikTok'ta milyonlarca kez görüntülenen gönderilerde dikkat çeken bu teori, tamamı 27 yaşın altındaki genç yetişkinlerin, kendilerinden önceki nesil olan Y kuşağından daha yaşlı göründüğü yönünde... Bu teoride başı çeken kişi ise 26 yaşındaki fenomen Jordan Howlett.

‘KİMSE 27 YAŞINDA OLDUĞUMA İNANMIYOR’

Bir TikTok videosunda “Y kuşağının yaşlarına göre çok daha genç göründüğü, Z kuşağının ise daha yaşlı göründüğü bir zamanda yaşıyoruz. Ben 26 yaşındayım ve Z kuşağıyım. Fakat kimse yaşımın 26 olduğuna inanmıyor. 40-50 yaş arasında olduğumu sanıyorlar. Hatta annemi yanımda görünce abisi olduğumu düşünüyorlar. Bunun temel nedeninin stres olduğunu düşünüyorum” dedi.

ABD'li araştırmacılar da Z kuşağının daha yaşlı gözüktüğü düşüncesini destekliyor. Uzmanlar, bu durumu Z kuşağının biyolojik yaşları olarak bilinen vücutlarındaki hücrelerin yaşı, gerçek yaşlarından önemli ölçüde daha büyük şeklinde yorumluyor. Bu da yaşam tarzı, diyet, çevre ve stres gibi etkenlerin vücutta yarattığı aşınma ve yıpranmayla kendini gösteriyor.

Jordan Howlett / Fotoğraf: Instagram‘YETİŞKİNLERDE GELİŞMESİNİ BEKLEDİĞİMİZ HASTALIKLARI ARTIK GENÇLERDE GÖRÜYORUZ’

Sheffield Üniversitesi Sağlıklı Yaşam Enstitüsü'nün eş direktörü olan Prof. Dr. Ilaria Bellantuono konuyla ilgili Daily Mail’e yaptığı açıklamada, “Gözlemlerimize dayanarak yeni kuşağın oldukları yaştan daha büyük gösterdiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak genç neslin neden daha hızlı yaşlandığını henüz kesin bir şekilde söyleyecek kadar bilgi sahibi değiliz. Bu konuda araştırmalarımız devam ediyor” dedi ve ekledi:

“Ancak bunun nedeni olarak şimdilik şu açıklamayı yapabiliriz; gençlerde daha fazla hastalık görüyoruz, normalde yaşlı yetişkinlerde gelişmesini beklediğimiz türde hastalıklar. Bu da ‘hızlandırılmış yaşlanma’ etkisi yapıyor olabilir.”

Ayrıca Prof. Dr. Ilaria Bellantuono bu sorunun oluşmasında çok genç yaşta yanlış cilt bakımları ve erkenden estetik operasyon yapılmasının de etkili olabileceğinin altını çizdi.

Yazının Devamını Oku

Araştırma sonucu korkuttu: Öfke 40 dakikalığına kalp krizi riskini artırıyor! Bu nasıl oluyor? ‘Bir kez sinirlenme damar genişleme yeteneğinizi bozuyor’

6 Mayıs 2024

Hafif belirtilerle kendini gösteren rahatsızlıklardan tutun da çok şiddetli hiddete kadar görülen duygu durumu ‘öfke’ olarak adlandırılıyor. Olumlu duygular kadar normal olan öfkenin çok sık olması ise pek çok sorunları beraberinde getiriyor.

Geçtiğimiz günlerde Journal of the American Heart Association’da yayımlanan yeni bir çalışmada ABD’li bilim insanları, öfke duygusunun kan damarlarının işlevini bozarak kan akışını ciddi bir tıbbi olaya yol açabilecek şekilde kısıtlayabileceğini ortaya koydu.

Araştırmacılar, 280 katılımcı üzerinde çalıştı ve bu kişileri rastgele sekiz dakika sürecek üç çalışmaya ayırdı. Birinci gruptan kendilerini çok kızdıran bir anıyı hatırlamaları, ikinci gruptan bir endişe anını hatırlamaları ve üçüncü gruptan ise üzüntü hissine neden olacak cümle okumaları istendi.

ÖFKE 40 DAKİKA İÇİNDE DAMARLARIN İŞLEVİNİ BOZUP KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRIYOR

Bu görevlerden sonra bilim insanları, hücre sağlığını değerlendirmek için 3, 40, 70 ve 100’üncü dakikalarda kan basıncı ve kan damarı genişlemesi ölçümleri için katılımcılardan kan örnekleri aldı.

Elde edilen sonuca göre, öfkeye neden olan geçmiş olayları hatırlatılanlarda 0 ila 40 dakika arasında kan damarı genişlemesinde bir bozulma olduğu gözlendi. Bu bozulma 40’ncı dakikadan sonra mevcut değildi. Fakat bilim insanları, bu 40 dakikanın kalp krizinin oluşması için yeterli kadar güçlü olduğunun altını çizdi.

Yazının Devamını Oku

Yeni araştırma korkuttu: Atriyal fibrilasyon tehlike saçıyor… Üç kişinden birini etkiliyor! ‘Babamda hastalığı tesadüfen fark ettim’

26 Nisan 2024

Toplumda en sık gözlemlenen ve yaşın ilerlemesiyle görülme oranı artan atriyal fibrilasyon ‘ritim bozukluğu’ olarak biliniyor. Çok sayıda kişi, hastalığından habersiz yaşadığı için dünyada ‘sessiz katil’ olarak adlandırılan atriyal fibrilasyon, hastaların yaşam kalitesini düşürmekle kalmayıp bazılarında inmeye hatta ölüme bile neden olabiliyor. Son yıllarda da hastalık hem ülkemizde hem de dünyada gücünü artırıyor.

SON 20 YILDA HASTALIK KORKUTUCU ŞEKİLDE ARTTI!

Geçtiğimiz günlerde Danimarka’da The BMJ dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, yaşam boyu atriyal fibrilasyon riskinin son 20 yılda dörtte bir seviyesinden üçte bire yükseldiği ortaya çıktı.

Araştırmada 45 yaş ve üzeri 3,5 milyon Danimarkalı yetişkinin verilerini analiz eden bilim insanları, 2000'den 2022'ye kadar yeni atriyal fibrilasyon tanılarını izledi. Bu zaman aralığında 360 binden fazla atriyal fibrilasyon teşhisiyle karşılaşan bilim insanları, katılımcıların diyabet veya yüksek kolesterol gibi önceden var olan sağlık durumlarını da değerlendirerek genel bir sonuca ulaştılar.

Buna göre erkeklerin ve diyabet ya da kronik böbrek hastalığı gibi önceden var olan rahatsızlıkları olanların, atriyal fibrilasyon teşhisinin ardından komplikasyonlara karşı özellikle hassas olduğu bulundu.

Yazının Devamını Oku

Sosyal medyada popüler oldu: Kepçe kulak bantları tehlike saçıyor! ‘Öldürücü anafilaktik şok oluşabilir’

23 Nisan 2024

Kepçe kulak rahatsızlığı, erkek ve kadınlarda ortak bir sorun olarak çocukluk çağından itibaren insan psikolojisini en olumsuz etkileyen şekil bozukluklarından biri.

Son zamanlarda ise kulak deformitesine çözüm olarak, sosyal medyada ‘kepçe kulak bantları’ ya da ‘kulak düzleştiricilerine’ dair çok fazla paylaşım yapılıyor. Ayrıca bu bantlar popüler olan pek çok alışveriş sitesinde de satılıyor. Fakat uzmanlar, bu ürünlerin zararlı olduğu konusunda uyarılarda bulunuyor.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği üyesi Estetik Plastik Cerrah Op. Dr. Ebru Şen, “Sosyal medyada dudağını ya da kulağını yapıştıran, şakak ve yanak germe etkisi için bantlarla saç içine ipler takan pek çok kişi var. Akım haline gelen bu çılgınlıklara şaşırıyorum. Ne yazık ki güzellik algısı doğallık ve koruyuculuktan çok yapaylaştırmaya doğru gidiyor” ifadelerini kullandı.



‘ÖLDÜRÜCÜ ANAFİLAKTİK ŞOK OLUŞABİLİR’

Son dönemde popüler olan kulak bantlarının zararlarına değinen Op. Dr. Ebru Şen,

Yazının Devamını Oku

DSÖ’nün raporu korkuttu! ‘Sinsi hastalığın’ bulaşıcılığı arttı! 1,3 milyon kişi hayatını kaybetti… ‘Türkiye’de 3,5 milyon hasta var’

21 Nisan 2024

Hepatit, çoğunlukla viral bir enfeksiyonun neden olduğu karaciğer iltihabı olarak biliniyor. A, B, C, D ve E tipleri olarak adlandırılan beş ana hepatit virüsü bulunuyor. Bu beş tip, neden oldukları hastalıklar ve salgın potansiyeli nedeniyle son yıllarda dünya üzerinde büyük bir endişe kaynağı olmaya başladı.

Geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayımladığı ‘2024 Küresel Hepatit Raporu’nda hepatit nedeniyle yaşanan ölümlerin arttığı açıklandı. Raporda, viral hepatitten yılda 1,3 milyon kişinin hayatını kaybettiği vurgulanırken hepatitin, dünya genelinde bulaşıcı hastalıklar nedeniyle yaşanan ölümlerin ikinci en büyük sebebi olduğu aktarıldı.

Bu ölümlerin yüzde 83'üne hepatit B, yüzde 17'sine ise hepatit C neden olurken, hepatit B ve C enfeksiyonları nedeniyle dünya genelinde her gün 3 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğinin de altı çizdi. Ayrıca raporda, kronik hepatit B ve C enfeksiyonlarının yarısının 30-54 yaş arası kişiler, yüzde 12'sinin ise 18 yaş altı çocuklar arasında olduğu bildirildi.

BU TABLO ENDİŞE VERİCİ! HER GÜN 6 BİNDEN FAZLA KİŞİYE HEPATİT BULAŞIYOR

Raporda görüşlerine yer verilen Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, tablonun endişe verici olduğunu belirterek, “Hepatit enfeksiyonlarını önlemede küresel düzeyde ilerleme olmasına rağmen hepatitli çok az kişiye teşhis ve tedavi uygulandığı için ölümler artıyor. Ayrıca her gün 6 binden fazla kişiye viral hepatit bulaşıyor. DSÖ, hayat kurtarmak ve bu eğilimi tersine çevirmek için ülkelerin ellerindeki tüm araçları, erişilebilir ücretlerle kullanmalarını desteklemeye kararlı” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Yurci de tablonun korkutucu olduğunu vurgulayarak, “Viral hepatite yol açan karaciğere özgü bu virüslerin hepsi karaciğer hastalığına neden olurken bunlardan özellikle hepatit B, C ve D kronikleşerek kronik hepatit, siroz ve karaciğer kanserine ilerliyor. Ne yazık ki dünyada her yıl yaklaşık 1 milyondan fazla insan viral hepatitlere bağlı siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Maalesef sayı günden geçtikçe de artıyor” dedi.

Yazının Devamını Oku

Piknik yapılacak en güzel alanlar… İstanbul ve Ankara’ya yakın 10 adres

20 Nisan 2024

Her yer yemyeşil: GÜZELDERE ŞELALESİ TABİAT PARKI

Düzce’de Gölyaka ilçesi sınırlarında yer alan tabiat parkı; Düzce’ye 18, Gölyaka’ya 11 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Alanın en popüler güzeli ise şelale… Güzeldere köyünden geçen Bıçkı Deresi üzerinde bulunan şelale, 120 metre yükseklikten dökülen suyun doğal coşkusunu dev kayın ve gürgen ağaçlarıyla bütünleştirerek muazzam bir görüntü oluşturuyor.


Piknik alanı ise şelaleye inen yola gelmeden, büyük bir alana yayılmış ve çok güzel düzenlenmiş bir şekilde sizi bekliyor. Ancak bütün malzemelerinizi eksiksiz bir şekilde yanınıza getirmenizde fayda var. Çünkü çevrede işletme bulunmuyor.


Yazının Devamını Oku

Stresle mücadelede yardımcı olan besinler! Ne sıklıkla tüketmek gerekiyor? ‘Potasyum ve arjinin içeren gıdalar çok etkili’

19 Nisan 2024

Yoğun iş hayatı, aile bireyleriyle ilişkiler, trafik, sosyal yaşam ve diğer pek çok konu, stresin oluşmasına etki eden nedenler. Çoğu bilim insanı ise modern çağın bir parçası olan stresle başa çıkmak için en önemli şeyin sağlıklı bir beslenme programı olduğuna dikkat çekiyor.

Örneğin stresli ve mutsuz anlarda akla ilk önce çikolata ve cips gibi ürünler geliyor. Bu ürünler, yüksek şeker ve yağ içeren besinler olduğu için başlangıçta serotonin salgılatıp, kişinin daha mutlu hissetmesini sağlıyor gibi gözüküyor. Ancak devam eden süreçte stresin daha da artmasına neden oluyor.

Bu nedenle stresi azaltmak için vitamin ve mineral açısından zengin olan gıdaları tüketmek gerekiyor. Kalp atış hızımızı, kan basıncımızı ve kan akışımızı düzenlemeye yardımcı olan vitamin ve mineralleri içeren gıdalar, vücudumuz üzerindeki potansiyel sakinleştirici etkisi nedeniyle sosyal medyada ‘doğal beta blokerler’ olarak anılıyor.

Bu gıdaların hiçbiri stres hormonlarının salınımını engelleyen beta bloker ilaçların (akut kalp krizlerinin tedavisinde ve tekrarlayan kalp krizlerinin önlenmesindeki önemli ilaçlar) yerini alamasa da araştırmalar, bu besinlerin kalp sağlığına etki ettiğini ve dolayısıyla stresin fiziksel semptomlarını hafifletmeye yardımcı olacağını gösteriyor.

Yapılan çalışmalarda da strese iyi gelen en etkili gıdaların potasyum, E vitamini ve arjinin içeren besinler olduğuna dikkat çekiliyor.

Peki bu besinler tam olarak neler? Ne sıklıkla tüketmek gerekiyor? Uzman Diyetisyen Ayça Sena Yılmaz ile konuyu mercek altına aldık.

Yazının Devamını Oku

Güzel olacağım derken felç geçirmeyin! Sahte botoks hayatı tehdit ediyor... Nelere dikkat edilmeli? 'Yoğun bakıma kaldırılan bile var'

17 Nisan 2024

Botoks, dünyada en sık uygulanan estetik uygulamalardan biri… İşlemin kolay, sonuçlarının ise etkili oluşu ilgiyi gün geçtikçe artırıyor. Pek çok uzman botoksun doğru ellerde uygulandığı zaman çok güvenli ve gerçek bir anti-aging (yaşlanma karşıtı) olduğunu söylüyor.

Fakat son zamanlarda hem ülkemizde hem de dünyada sahte botoks şikayetleri artıyor. Geçtiğimiz günlerde ABD’de açıklanan verilere göre Illinois, Colorado, Kentucky, Washington ve Tennessee dahil olmak üzere ülkenin birçok eyaletinde insanların sahte botoks enjeksiyonları sonrasında hastalandıkları bildirildi.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), gelen şikayetler üzerine başlattığı bir çalışmada, “Çok kapsamlı bir soruşturmayı koordine ediyoruz” açıklamasında bulundu. CDC, bu ciddi durumu ele almak için Tennessee ve Illinois eyaletlerinin sağlık departmanlarıyla iş birliği içinde çalışıldığını belirtti.

‘TÜRKİYE’DE DE 3 BİN 481 KUTU SAHTE BOTOKS ELE GEÇİRİLDİ’

Ülkemizde de son yıllarda sahte botoks şikayetleri artmaya başladı. Geçen yıl İstanbul Emniyeti'ne bağlı Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği iki ayrı operasyonda piyasa değeri 6 milyon lira olan 3 bin 481 kutu sahte botoks ve dolgu ilaçları ele geçirildi.

Ele geçirilen ürünlerin bazılarının soğuk zincirle son kullanıcıya ulaşması gerekirken, sağlıksız ortamlarda tutulduğu ifade edildi. Gözaltına alınan şüpheliler hakkında

Yazının Devamını Oku

204 ülkeyi kapsayan araştırmanın sonucu korkuttu… İklim değişikliği yarım milyondan fazla felç ölümüne neden oldu! ‘Dünya daha büyük bir hastalık yüküyle karşı karşıya kalacak’

15 Nisan 2024

Küresel iklim değişikliği, son yıllarda artan aşırı hava olaylarıyla beraber tüm dünyanın gündeminde ilk sırada yer alıyor. Kısa bir süre önce Avrupa Birliği (AB) Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından yayımlanan rapor, ‘iklim krizi’ tehdidinin ne kadar ciddi boyutta olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Raporda Şubat 2023 ile Ocak 2024 arasında yıllık sıcaklık artışı 1,52 dereceye ulaştı. Böylelikle dünya ilk kez küresel ısınma eşiği olan 1,5 santigrat dereceyi geçerken aynı zamanda gezegenin rekor oranda su seviyesi artışı ile karşı karşıya kaldığına vurgu yapıldı.

En önemlisi de küresel iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerinde doğrudan etkisinin bulunuyor olması… Örneğin çevre ve hava kirliliği ile iklim değişikliğinin beyin damar hastalıkları üzerindeki etkileri son yıllarda daha sık ortaya çıkmaya başladı. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki; hava ve çevre kirliliği, iklim değişikliğiyle beraber inme ve beyin damar tıkanıklığı oluşumuna kalp hastalıklarından daha fazla neden oluyor.



İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÖLÜMLE DAHA ÇOK BAĞLANTILI HALE GELMEYE BAŞLADI

Geçtiğimiz günlerde Amerikan Nöroloji Akademisi'nin dergisi Neurology'de yayımlanan yeni bir araştırma ise bu durumu bir kez daha kanıtladı. Çalışmaya göre iklim değişikliğiyle bağlantılı aşırı sıcaklık dalgalanmaları, dünya çapında yarım milyondan fazla insanın felç nedeniyle hayatını kaybetmesine neden oldu.

Yazının Devamını Oku

Z kuşağının yeni trendi: Yerde yatmak! Sağlığa faydalı mı yoksa zararlı mı? ‘Alexander Tekniği’ ile her gün 15-20 dakika uzanmak gerekiyor’

14 Nisan 2024

Yapılan araştırmaların büyük bir çoğunluğu, yerde uyumanın sağlığa oldukça yararlı olduğunu savunuyor. Pek çok uzman da yerde yatmanın bel ağrılarına iyi geldiğini söylüyor.

Bel ağrıları ise toplumumuzda her 10 kişiden 8'inin hayatında en az bir kez yaşadığı ciddi sağlık sorunları arasında yer alıyor. Her ağrı ‘fıtık’ anlamına gelmiyor ancak bel ağrılarının sık nedenlerinden biri, omurlar arasındaki disklerde fıtıklaşma oluyor.

Yaşam kalitesini oldukça düşürebilen bel ağrıları, genellikle 30-50 yaş aralığında görülse de son yıllarda 15-20 yaş arasındaki gençlerin de sorunu olmaya başladı. Z kuşağı da bu sorunların üstesinden gelmek için son zamanlarda yerde yatmayı tercih ediyor.

Bugüne kadar #floortime (zemin/yer zamanı) etiketiyle işaretlenen videolar TikTok'ta şaşırtıcı bir şekilde 52,4 milyon kez görüntülendi. Bu da gösteriyor ki dünyanın pek çok ülkesindeki gençler yerde yatmayı tercih ediyor.

Yazının Devamını Oku

Kanseri önlemede etkili olan 6 besin! Nasıl bir fayda sağlıyorlar? Ne sıklıkla tüketmek gerekiyor?

14 Nisan 2024

Çağımızın hastalığı olan kanserle savaşta sağlıklı ve dengeli beslenme büyük rol oynuyor. Bu doğrultuda bazı besinler var ki vücudun bağışıklık sistemine katkılarıyla diğerlerinin arasından sıyrılıp bir değil birkaç adım öne çıkıyor. The Telegraph’a konuşan uzmanlar da bu besinlere odaklandı. Mide, bağırsak, meme, prostat ve akciğer kanserine yakalanma riskini en aza indirmeye yardımcı olan 6 besine dikkat çekti. İşte o ürünler...MEYVE VE SEBZELER (Günde en az beş porsiyon)

İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerdeki geleneksel beslenme kalıplarına dayanan bitki bazlı beslenme, günde en az beş porsiyon meyve ve sebzeyi içeriyor.

Newcastle Üniversitesi’nde beslenme alanında araştırmacı olan Dr. Fiona Malcomson ise bunun sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunun korunmasına yardımcı olduğunun ve bağırsak kanseri riskini azalttığının altını çiziyor.

Dr. Malcomson The Telegraph’a yaptığı açıklamada, “Meyve ve sebzelerle dolu sağlıklı bir beslenme aynı zamanda sağlıklı vücut ağırlığınızı korumamıza yardımcı olur. Bu durum kansere yakalanma riskinizi de ciddi oranda azaltır. Kahvaltıda çilek ve muz gibi meyvelerin yulafla birleştirilmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Dünyada 'kanser salgını' alarmı! Çok sayıda ünlü isme de teşhis kondu... En çok hangisi görülüyor? Türkiye’de durum ne?

7 Nisan 2024

Çağımızın en önde gelen sağlık sorunlarından biri kanser. Her yıl, dünya çapında yaklaşık 500 bin kişiye kanser tanısı konuyor ve bu insanların üçte biri hayatını kaybediyor.

Kanser konusunda araştırmaları gündeme getirmesiyle tanınan BMJ Oncology dergisinde 2023 yılında yayımlanan ve yaklaşık 30 tür kanseri mercek altına alan büyük bir araştırmaya göre, 1990 ile 2019 arasında dünya çapında 50 yaş grubunda kanser oranı neredeyse iki katına çıktı.

204 ülkeden verilerin incelendiği çalışmada 2019'da 50 yaş altı arasında 3,26 milyon yeni kanser tanısı konulduğu açıklandı. Ayrıca 2019'da 50 yaşın altındaki bir milyondan fazla kişi kanserden öldü. Bu veri 1990'daki verilere göre yüzde 28 artış anlamına geliyor. Pek çok uzman yeni erken başlangıçlı kanser vakalarının 2030 yılına kadar yüzde 31 daha artacağını tahmin ediyor.Avustralyalı şarkıcı ve söz yazarı Kylie Minogue’a 2005 yılında 36 yaşındayken meme kanseri teşhisi kondu. Bir yıl boyunca zorlu bir kemoterapi gördü ve 2006 yılında kanserden kurtulduğu ilan edildi. ‘Zırtapoz’ filminin yıldızı Ben Stiller’e de doktorunun kendisine prostat spesifik antijen (PSA) testi yaptırmasının ardından 48 yaşında prostat kanseri teşhisi kondu. Stiller, 2016’da hastalığı yendikten sonra “Birdenbire ortaya çıktı. Hiçbir fikrim yoktu. Test yaptırmasaydım bu hastalığı yenmekte çok zorlanacaktım” dedi. Hugh Jackman'a da altı kez cilt kanseri teşhisi konuldu. İlk teşhisi 2013 yılında konulan Jackman, 45 yaşındaydı… Siyah Panter (Black Panther) filminin başrol oyuncusu Chadwick Boseman'ın 2020 yılında kolon kanserine yakalandıktan sonra 43 yaşında hayatını kaybetmesi ise son yıllarda kansere karşı kamuoyundaki hassasiyetin artmasına yol açtı.

‘14-49 YAŞ GRUBUNDAKİ ARTIŞ ÇOK KORKUTUCU’

İngiltere’de Kings College London Kanser Politikası Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Richard Sullivan, Metro.co.uk'ye yaptığı açıklamada “Erken başlangıçlı kanser vakalarındaki artışa ilişkin son araştırmaların çoğu bazı büyük sorunlara işaret ediyor. Özellikle 14-49 yaş grubundaki kanser vakalarındaki artış oldukça korkutucu…” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilay Şengül,

Yazının Devamını Oku

Stresten uzak huzur dolu: Bayram tatilinin yeşil adresleri… İstanbul ve Ankara’ya yakın birbirinden güzel 10 rota

6 Nisan 2024

Turizm sektöründe bayram hareketliliği yaşanıyor. Otellerdeki doluluk oranı şimdiden yüzde 90’a ulaştı. Fakat otellerde çok fazla para harcayarak zaman geçirmek yerine günübirlik ya da iki günlük nispeten ekonomik bir tatil yapabilmek de mümkün. İşte şehirden çok uzaklaşmadan yeşilliğin içinde ailecek vakit geçirilecek adresler…
Piknik için ideal: AYDOS ORMANI 

Aydos Ormanı, İstanbul’da Anadolu Yakası’nda en çok ziyaret edilen adreslerden biri… Kartal, Pendik ve Sultanbeyli ile çevrelenmiş bir bölgede yer alıyor. Bol oksijenli ve yemyeşil bir doğaya sahip. Şehrin içinde yer aldığı için ulaşımı da çok kolay.



Yazının Devamını Oku

Yunan adalarına kapıda vize dönemi başladı... İşte plan yapmadan önce bilmeniz gerekenler | 8 SORU 8 YANIT

4 Nisan 2024

Associated Press’e (AP) konuşan Yunan yetkililer 1 Nisan Pazartesi günü itibariyle kapıda vize uygulamasının başladığını duyurdu. Rodos Limanı Kurulu Başkanı Vassilis Vayiannakis, yaptığı açıklamada, “Yeni sistem hazır ve Türk ziyaretçilerden yoğun talep var. Bu haftanın sonuna doğru talep daha da artacaktır” ifadelerini kullandı. 

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi Esra Başeskioğlu da talebin oldukça yoğun olduğunun altını çizerek, “Vatandaşlar adalara bireysel olarak gitmenin dışında Yunan adaları turlarına da yoğun ilgi gösteriyor” dedi ve ekledi: 

“Havaların beklenenden önce ısınması talebi daha da artırdı. Şu an bayram turlarının tamamı dolmuş durumda… Yaz aylarına yönelik talep oldukça yüksek ve yaz satışları son hız devam ediyor. Eğer yazın adalara gitme planı yapanlar varsa şimdiden erken rezervasyon avantajını kullanmalı yoksa yer bulmakta zorluk yaşayabilirler.”

Peki vize işlemi nasıl yapılıyor? Hangi belgeler gerekiyor? En önemlisi hangi şehirlerden adalara ulaşım  sağlanıyor? Tüm merak edilenleri ve prosedürleri Esra Başeskioğlu anlattı.

Yazının Devamını Oku

Korkutan rapor! Nadir görülen bakteriyel hastalık hızla yayılıyor… ‘Bağışıklık sistemi zayıf olanlar için tehlike çanları çalıyor’

2 Nisan 2024

İnvaziv meningokok hastalığı, ‘neisseria meningitidis’ adlı bakterinin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığı. Bu bakteri, genellikle burun ve boğaz çevresinde yaşıyor. Yayılarak menenjite ya da kan zehirlenmesine neden oluyor.

Hastalık genellikle ani başlangıçlı ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, el ve ayak uyuşması gibi semptomlarla ortaya çıkıyor. Tedavi edilmediğinde ise ciddi komplikasyonlara hatta ölümcül sonuçlara yol açıyor.

Geçtiğimiz günlerde ise Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), hastalığın son yıllarda hızla arttığına dair bir uyarı yayımladı. 2023’te ABD'de 422 vaka rapor edildiğinin altını çizen CDC, bu sayının 2014'ten bu yana bir yılda kaydedilen en yüksek rakam olduğunu açıkladı. Ayrıca CDC, bu yıl şimdiden 143 vakanın bulunduğunu bunun da enfeksiyonların 2023'ü geçme yolunda olduğu anlamına geldiğini vurguladı. İlginç olan ise geçen yıl vakaların çoğunda menenjit yoktu ama en az 17 kişi hayatını kaybetti.

‘BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ DAHA ZAYIF OLANLAR İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Karadeli, “Açıklamaya bakınca belli bakteri türünden ziyade bazı bakterilerin özellikle invaziv meningokok hastalığına geçen yıla göre daha fazla yol açtığını görülüyor. Konuyu derinlemesine incelediğimizde de vakaların istatiksel olarak anlamlı düzeyde artış göstermesini korkutucu olarak yorumlayabiliriz” dedi ve ekledi:

“Bu artışı yorumlarken, hastalığın özellikle çocuklarla genç yetişkinlerde daha sık görüldüğü ve kalabalık ortamlarda, sigara içenlerde, bağışıklık sistemi zayıf olanlarda, seyahat edenlerde riskin daha yüksek olduğunu belirtmeliyim. Özellikle HIV’li (Bağışıklık sistemini hedef alan ve AIDS'e yol açabilen özel bir virüs) kişilerdeki orantısız vaka artışına da bakarsak, bağışıklık sistemi daha zayıf olanlar için tehlike çanları çalıyor.”‘HASTALIK TÜRKİYE’DE DE CİDDİ BİR SORUN’

“Türkiye'deki invaziv meningokok hastalığının durumu hakkında net verilere sahip olmak zor çünkü bu veriler genellikle Sağlık Bakanlığı tarafından toplanıp, açıklanıyor” diyen Prof. Dr. Hasan Hüseyin Karadeli,

Yazının Devamını Oku

‘Büyük taklitçi’ olarak bilinen hastalıkta umut veren gelişme! İnsan terinde bulunan protein sonu olabilir… ‘Krem, ilaç ya da aşı üretilebilir’

31 Mart 2024

Lyme; kene, sivrisinek, atsineği ve bit gibi kan emen canlılardan insanlara kan yoluyla geçen zoonotik bir hastalık. Son yıllarda daha çok yeşil alanlardaki kene ısırığıyla kendini gösteren Lyme hastalığının belirtileri çok sayıda hastalıkla karıştığı için ‘büyük taklitçi’ ya da 'sessiz katil' olarak da anılıyor.

Çünkü Lyme; kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, ALS, Alzheimer, depresyon, uykusuzluk ve romatoid artrit ve multipl skleroz gibi otoimmün bozukluklar dahil olmak üzere çok çeşitli hastalıkları taklit eden belirtiler gösterebiliyor.

Hastalığın tedavisinde ise genelde antibiyotikler kullanılıyor. Bunların yüzde 90’ı işe yarasa da hastalığa yakalananların yüzde 10’u antibiyotik kullandıktan sonra iyileşemiyor. Bu nedenle bilim insanları uzun süredir bu konuda çalışmalar yürütüyor.

Geçtiğimiz günlerde Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve Helsinki Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla bilim insanları, insan terinde bulunan ve Lyme hastalığına karşı umut verici koruyucu özellikler sergileyen bir protein tespit ettiklerini duyurdu.

Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmada, ‘SCGB1D2’ olarak bilinen proteinin, kene ısırması yoluyla Lyme hastalığının bulaşmasından sorumlu bakteri olan ‘Borrelia burgdorferi'nin büyümesini engellediği ortaya çıktı.

Yazının Devamını Oku

Araştırma sonucu şaşırttı: Yapay ışıklara maruz kalmak felce neden oluyor! 1000’den fazla kişiyi etkiledi…

27 Mart 2024

 Vücudumuzun bir saat gibi çalışmasında ne kadar süre ışığa maruz kaldığımız oldukça etkili… Bugüne kadar yapılan pek çok araştırmada, yapay ışığa maruz kalma süresi arttıkça pek çok hastalık riskinin ortaya çıktığı kanıtlandı.

Örneğin geceleri iyi aydınlatılmış bir mahallede ya da parlak neon ışıklarının olduğu rengârenk aydınlatılan bir caddede dolaşmanın diyabete davetiye çıkardığı ortaya kondu. Hatta parlak ve yapay ışığa maruz kalma süresinin artmasıyla, arterlerdeki kan akışıyla ilgili koşullar olan kardiyovasküler hastalıkların gelişimi arasında da bir bağlantı kuruldu. Şimdi de Çin’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, gece boyunca yapay ışığa maruz kalmanın felç riskini artırdığı ortaya çıktı.

ALTI YILIN SONUNDA 910’U FELÇ OLMAK ÜZERE 1278 KİŞİDE SEREBROVASKÜLER HASTALIK GELİŞTİ

Hakemli bilimsel yayın kuruluşu olan Stroke'ta yayımlanan çalışmada, 2015-2018 yılları arasında Çin’in Zhejiang eyaletinin kuzeydoğusunda yoğun nüfuslu bir liman şehri olan Ningbo’da yaşayan 28 bin 302 yetişkin incelemeye alındı.

En yüksek düzeyde gece ışığına maruz kalanların, iskemik felç (beyindeki tıkalı bir arterin neden olduğu) ve hemorajik felç (kanama) dâhil olmak üzere serebrovasküler hastalık (Beyne giden kan damarlarının ve kan akışının etkilendiği bir grup hastalığı tanımlamak için kullanılıyor) geliştirme riskinin yüzde 43 olduğunu buldular. Altı yıllık takip süresi boyunca, 910 felç geçiren kişi de dâhil olmak üzere 1278 katılımcıda serebrovasküler hastalık gelişti.

Yazının Devamını Oku

Ünlü isimlerle gündeme geldi: Sünnet derisi enjeksiyonu… Nasıl bir fayda sağlıyor? Nelere dikkat edilmeli?

25 Mart 2024
Kalkık kaşlar, pürüzsüz bir cilt, dolgunlaştırılan dudaklar ve daha fazlası… Estetik işlemlere ülkemiz başta olmak üzere dünyada giderek artan bir ilgi var. Bu ilgi nedeniyle estetik yaşı hem düşüyor hem de estetik yaptıran kişi sayısı gittikçe artıyor. Son dönemde popüler olan işlemlerden biri de sünnet derisi enjeksiyonu… Ünlü isimlerle gündeme gelen bu yöntem tam olarak ne işe yarıyor? Herhangi bir zararı bulunuyor mu? Op. Dr. Ebru Şen ile mercek altına aldık.
Yazının Devamını Oku

Bilim kurgu değil gerçek! Hastaların genleri düzenlenerek iyileştiriliyor… Genom tekniğiyle kalp yetmezliğini yendi

25 Mart 2024
Son yıllarda giderek artmaya başlayan, gen düzenleme yöntemleri genetik kaynaklı hastalıklar, kanser, şizofreni, Alzheimer, kalp-damar hastalıkları ve nörolojik hastalıkların tedavisinde umut ışığı olmaya başladı. Bu durum kulağa bilim kurgu gibi geliyor ancak düzinelerce insan kardiyovasküler hastalıklar ve diğer durumlar için deneysel bir tedavi olan gen düzenlemesini tercih etti. Wall Street Journal’a konuşan hastalardan biri ise iyileştiğini söyleyerek “Risklere rağmen değer” ifadelerini kullandı. Peki gen düzenleme nedir? Hangi yöntemler kullanılıyor? Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu ile mercek altına aldık.
Yazının Devamını Oku

Şimdi yola çıkma zamanı… Ramazanın ruhunu hissedebileceğiniz rotalar | 8 ŞEHİR 10 ADRES

23 Mart 2024

Davulcular, orta oyunları, fasıllar ve kalabalık iftar sofraları…  On bir ayın sultanı ramazan, her yıl özel etkinlikler eşliğinde heyecanla kutlanıyor. Ancak ülkemizdeki bazı şehirler, ramazana bambaşka bir anlam yüklüyor ve ramazan ruhunu her yerden daha farklı yansıtıyor.

Biz de bu hafta gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Özlem Köseoğlu, Bahar Gündoğdu ve Erdoğan Gümüş’e ‘Ramazan ruhunun en iyi hissedileceği rotalar hangileri?’ diye sorduk.

İşte 8 şehirden birbirinden özel adresler…

Ramazanda ziyaretçi akınına uğruyor: Balıklıgöl / ŞANLIURFA

Yazının Devamını Oku

Yeni rapor şaşırttı: Cildi güzelleştiren mucize besinler! Hangi tarifler etkili? ‘Kırışıklık ve lekeleri iyileştiriyorlar’

22 Mart 2024

Pürüzsüz ve parlak bir cilde sahip olmak herkesin hayali... Bunun için cildi nemlendirmeye yarayan, leke ya da sivilcelerden arındırmak için kullanılan çeşitli kozmetik ürünlerden faydalanılıyor. Ancak tüm bunların dışında doğal ürünlerden alınan destek hepsinden çok daha fazla fayda sağlıyor. 

Yakın zamanda biyomedikal ve yaşam bilimleri alanında çalışmalara yer verilen PubMed Central’da (PMC) yayımlanan bir rapora göre karotenoidlerin cildi daha güzel ve genç gösterdiği ortaya çıktı.
 
Karotenoidler, vücutta antioksidan görevi yapan, bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok hastalığa karşı vücudu koruyan pigmentler. Pek çok meyve ve sebzede bulunan karotenoidlerin yeterli düzeyde vücutta bulunması, cildin daha güzel görünmesine neden oluyor.

‘HEPSİ CİLT İÇİN BİRER MUCİZE BESİN’

Yazının Devamını Oku

Yalova açıklarında deprem! Uzman isim yorumladı: ‘Marmara’nın hareketliliğini artırdığını gösteriyor’

20 Mart 2024

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) aktarılan bilgiye göre; Marmara Denizi Yalova açıklarında saat 09.21'de 3,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin derinliği 9,71 kilometre olarak açıklanırken, sarsıntı İstanbul, Bursa ve çevre şehirlerde hissedildi.

Yaşanan depremin Marmara Denizi’nde normal bir deprem olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun iki büyük kolu var. Bunların biri kuzeyden geçen kol, diğeri İznik Gölü’nün güneyinden Gemlik Körfezi’ne bağlanan güney kol. Yaşanan deprem bu iki kolun ortasında Yalova açıklarında oldu. Küçük bir deprem diyebilirim. Bu deprem sonrası büyük bir deprem olur demek zor. Ancak bölgede yakın zamanda olan depremler Marmara’nın hareketliliğini artırdığını gösteriyor” dedi.

3,5 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ KÜÇÜK BİR DEPREMİN HİSSEDİLMESİ NORMAL Mİ? 
Yaşanan deprem küçük ölçekli olmasına rağmen sosyal medyada çok fazla hissedildiğine dair yorumlar yapıldı. Peki 3,5 büyüklüğündeki bir deprem belirgin bir şekilde hissedilebilir mi?

Yazının Devamını Oku

Mutfakta farkında olmadan tifo ve ateşli hastalıklara yakalanabilirsiniz… Mutfak lavabosu, buzdolabı rafları ve baharat kavanozlarına dikkat!

19 Mart 2024

Pandemiyle birlikte tuvalet kapağından tutun da musluk başlarına kadar pek çok eşya ya da alanın, mikroplar açısından ne kadar tehlikeli olduğu konusunda bilgi sahibi olduk.

Ancak geçtiğimiz üç-dört yıl boyunca her ne kadar mikroplara karşı büyük bir ‘hijyen savaşı’ vermiş olsak da hâlâ mikroplu ya da virüslü olduğunu bilmeden sürekli kullandığımız nesneler ya da yerler hakkında yeterince fikrimiz yok.

Örneğin en çok mikrobun bulunduğu yerlerden biri mutfaklar. Eğer dikkatli olmazsanız, mutfağınızda zararlı mikroplar gizleniyor olabilir. Hatta akşam yemeğiniz bazı sağlık risklerini de beraberinde getirebilir.

New York Post ise geçtiğimiz günlerde bu duruma dikkat çekerek mutfaklarda gözden kaçan ve en çok mikrop barındıran 5 yer/nesneyi araştırmaları dikkate alarak derledi. İşte mutfakta dikkat etmeniz gereken yerler ve uzman görüşleri…

1-) BUZDOLABININ ET VE SEBZE BÖLMELERİNDE SALMONELLA, LİSTERİA VE E. COLİ BAKTERİ RİSKİNE DİKKAT!

Uluslararası Sanitasyon/Hijyen Vakfı’na (NSF) göre buzdolaplarının sebze ve et bölümleri salmonella, listeria, E. coli, maya ve küf gibi patojenleri barındırıyor olabilir.

Yazının Devamını Oku

Alzheimer’da yeni tanı yöntemi tartışma yarattı… Milyonlarca sağlıklı insana teşhis konabilir!

18 Mart 2024

Alzheimer, beyin hücrelerinin ölümü sonucu hafızayı bozan ve kişiyi günlük işlerini yapamayacak hale getiren demansın en yaygın türü olarak biliniyor. Hastalığın belirtileri arasında yeni öğrenilen bilgileri hatırlamakta güçlük çekmek ve hafıza kaybı yer alıyor.

Fakat ABD merkezli Alzheimer Derneği'nin gerçekleştirdiği yeni bir panelde bilim insanları, sağlıklı bir kişide hastalığın belirtileri olmasa bile Alzheimer tanısı konmasını sağlayacak tartışmalı öneriler sunuldu.

Panelde bilim insanları beyinde biriken ve Alzheimer gelişimiyle bağlantılı olan ‘amiloid’ adı verilen toksik proteinin, anormal seviyelere sahip kişilerin dışarıdan sağlıklı görünmelerine rağmen hastalığın yeni tanımlanan ‘Birinci Aşamasında’ olduklarını savunuyor.KARŞI ÇIKAN DA VAR DESTEKELEYENLER DE

Bu öneriye göre hastalığın kapsayıcılığını artıracak şekilde tanımının değişmesi bekleniyor. Ancak ortaya atılan bu düşünce pek çok uzmanın tepkisine neden olmuş durumda…

Örneğin Kuzey Carolina Üniversitesi'nde nörolog olan Dr. Andrea Bozoki, “Bu açıklamalardan çok rahatsızım. Demans veya bilişsel bozukluk gelişmemiş bir grup insanı alıyorsunuz ve onlara ‘Aşama 1’ diyorsunuz. Bu gerçekten çok ilginç…” dedi.

ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nde kıdemli araştırmacı olarak görev alan Dr. Madhav Thambisetty de “Tek bir biyobelirtecin varlığına dayanarak bilişsel açıdan normal olan birine Alzheimer hastalığı teşhisi koyabileceğim aşamada değilim” ifadelerini kullandı.

Mayo Clinic'te panele başkanlık eden radyolog Dr. Clifford R. Jack Jr. ise yaptığı açıklamada

Yazının Devamını Oku

Dolandırıcıların yeni yöntemine dikkat! Ünlü iş insanının numarasını kopyalayıp insanları mağdur ettiler… Bunu nasıl yapıyorlar?

13 Mart 2024

Teknoloji ve internetin gelişmesiyle siber güvenlik tehditleri giderek artıyor. Son dönmede dolandırıcıların en çok kullandığı yöntem ise telefon numarası kopyalamak!

Geçtiğimiz günlerde R.Ö. (63), telefonla arayan kişilerin kendilerini banka görevlisi olarak tanıttıklarını, “hesabınızda bir karışıklık var” diyerek başka bir hesaba 100 bin lira havale yaptırdıklarını söyleyerek emniyete başvurdu.

R.Ö. daha sonra kendisini arayan telefon numarasına dönüş yaptığında karşısına Galatasaray’ın eski yöneticisi ve iş insanı Abdurrahim Albayrak'ın çıktığını söyledi. R.Ö. önce tanımadığı Abdurrahim Albayrak'a “Beni neden dolandırdınız” diye sorduğunu ancak konuşmanın ilerlemesiyle onun da olaydan haberinin olmadığını anladığını belirtti.

Konuyla ilgili Demirören Haber Ajansı mikrofonlarına konuşan Abdurrahim Albayrak, “Çok tatsız bir olay yaşadık. Dolandırıcılar numaramı kopyalamışlar. Telefonu her açtığımda inanılmaz hakaretler duydum. Ne olduğunu anlayamadım. Arayanlar beni tanımıyor. 50-60 kişiye bunun dolandırıcıların işi olduğunu anlatmaya çalıştım. Birçok insan mağdur oldu. Emniyet ekiplerimiz çok büyük bir şebekeyi benim sayemde çökerttiklerini söylediler” ifadelerini kullandı.

Peki telefon numarası kopyalama işlemi nasıl yapılıyor? Bu yönteme karşı nasıl önlemler alınmalı? Telefon numarası kopyalananlar hangi risklerle karşı karşıya kalabilir?

Bunun gibi pek çok soruya Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık ile cevap aradık.

‘SON YILLARDA DOLANDIRICILARIN EN ÇOK KULLANDIĞI YÖNTEM OLDU’

Prof. Dr. Ali Murat Kırık, dolandırıcıların son yıllarda bu yöntemi çok sık kullandığını ve dolandırılanların sayısının giderek arttığına dikkat çekti.

Yazının Devamını Oku

Türkiye’nin kuzeyi ve güneyi sallanıyor! Önce Muğla sonra Antalya ve Samsun… Bu depremler bize ne anlatıyor? ‘Beni en çok Yedisu Fayı korkutuyor’

12 Mart 2024

Topraklarının büyük bölümü fay zonları üzerinde yer alan Türkiye’nin kuzey ve güneyinde birkaç gündür sıklıkla depremler yaşanıyor.

8 Mart’ta Muğla açıklarında 4,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD), sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yerin 36.05 kilometre derinliğinde yaşanan deprem, herhangi bir olumsuzluğa neden olmadı.

Bölge halkı daha bu sarsıntının etkisini atlatamamışken bu sefer de 10 Mart’ta Antalya açıklarında 4,7 büyüklüğünde deprem oldu. Antalya ve çevresinde korkuya neden olan bu depremde de herhangi bir olumsuz durum yaşanmadı.

Akdeniz’deki faylar bu kadar hareketliyken dün de Samsun’da 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü Samsun Körfezi-Atakum ilçesine 17,48 kilometre mesafede olan depremin, 18,27 kilometre derinlikte olduğu belirlendi. Kentte sarsıntıyı hisseden bazı vatandaşlar dışarı çıkarak bekledi.Peki ülkenin kuzeyi ve güneyinde yaşanan bu depremler bize ne anlatıyor?

AKDENİZ’DEKİ DEPREMLER HELEN YAYI VE KIBRIS YAYI’NDAN KAYNAKLI OLUŞUYOR

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, Muğla ve Antalya çevresinde yaşanan depremleri Helen Yayı ile Kıbrıs Yayı üzerinde gerçekleşen hareketliğe bağladı.

Pampal, “Ege ve Akdeniz’i bir bütün olarak düşündüğümüzde bu bölgede Helen Yayı yer alıyor. Bu yay kuzey-güney doğrultusunda gerilen ve genişleyen bir bölge olarak adlandırılıyor. Ayrıca bu yay ‘Kıbrıs Yayı’ adı verilen ikinci bir yay daha çizerek Kıbrıs’tan geçip, Antakya’ya doğru devam ediyor. Burada da Doğu Anadolu Fay Zonu ile Ölü Deniz Fayı ile kesişiyor. Yaşanan depremleri bu faydaki hareketlilik sonucu olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Yazının Devamını Oku

Trafikteki motosiklet sayısı ilk kez 5 milyonu geçti! Otomobil satışını bile solluyor… Bu ilginin asıl sebebi ne? ‘Artık iki şeridin arasında 1,5 metre genişlikte boyalı yollar olmalı’

11 Mart 2024

TÜİK'in açıkladığı verilere göre Türkiye’de trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı 2019'den beri sürekli artış gösteriyor. 2019'da 3 milyon 331 bin 326 olan trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı; 2020'de 3 milyon 512 bin 576'ya, 2021'de 3 milyon 744 bin 370'e, 2022'de 4 milyon 141 bin 914'e yükseldi. 2023'te ise yıllık bazda 937 bin 482 adet artarak 5 milyon 79 bin 396'ya çıktı.ZİRVEDE İSTANBUL VARTrafiğe kayıtlı motosikletlerin illere göre dağılımına bakıldığında da İstanbul'un 641 bin 290 araçla ilk sırada yer aldığı görülüyor. Megakent’i 426 bin 590 motosikletle Antalya ve 390 bin 542 motosikletle İzmir takip ediyor. Motosiklet sayısının en az olduğu illerde ise 712 ile Ardahan, 945 ile Hakkari ve 1032 ile Tunceli yer alıyor.Artan bu ilgi ilginç veriler de ortaya çıkarıyor. Örneğin Türkiye tarihinde ilk kez 2023'te otomobilden çok motosiklet satıldı. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında küçük bir farkla otomobili geride bırakan motosiklet satışları eylül ayında arayı açtı. 2023’ün ilk dokuz ayında 667 bin otomobil, 732 bin motosiklet satıldı.

Peki motosiklet sayındaki bu artışı nasıl yorumlamak gerekiyor? Motosiklet artık güvenli araç olarak görülmeye mi başlandı? Motosiklet alırken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bunun gibi pek çok soruya uzmanlarla cevap aradık.TRAFİK, PARK SORUNU VE OTOMOBİL FİYATLARINDAKİ ARTIŞ MOTOSİKLETE İLGİYİ ARTIRDI

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Motosiklete olan eğilime dair verileri incelediğimizde pandemi döneminden sonra ciddi artışın olduğu görülüyor. Zaten veriler olmasa da büyük şehirlerde trafikte ciddi oranda motosiklet kullanıcılarının çoğaldığını gözlemek mümkün… Genel olarak bu artışın yaşanmasında büyük şehirlerdeki aşırı trafik, park sorunu ve otomobil fiyatlarındaki artışın etkili olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Motosiklet konusunda uzman ve ileri sürüş eğitmeni olan Zafer Akçay ise bu ilgiyi beş maddede sıralayarak şu bilgilerin altını çizdi:

“Birincisi şehir içi scooter kullanımı. Bu hem kolaylık sağladı hem de özendirici oldu. İkincisi de kargo ve kuryelerinin ciddi şekilde artması... Çünkü artık her şey kargo ile gidip geliyor. Üçüncüsü ise pandemi döneminde artan yalnız seyahat etme özgürlüğü... Dördüncüsü ve en önemlisi de büyük şehirlerde motosikletin trafikte kolay ulaşım imkânı sağlıyor olması. İnsanlar son yıllarda bunun ciddi şekilde farkına vardı. Beşincisi de eğitimlerin çok yaygınlaşması. Özellikle büyük şehirlerdeki insanlar, Avrupa'daki gibi eğitime ulaşabiliyor. Böylelikle korkmadan motosiklet kullanabiliyorlar.”


Yazının Devamını Oku

Kraliyet ailelerine özel tasarımlar yapıyor... Dünyada bu işi yapan tek Türk kadın! Fiyatları dudak uçuklatıyor, bir yıl bile bekleyenler var

10 Mart 2024

Kadınların güzellik tutkularının en büyük yardımcılarından biridir takılar… Özellikle pırlanta takılar özel günlerde şık, dikkat çekici ve güzel görünmeye yardımcı olan en özel aksesuar olarak biliniyor. Son yıllarda pırlanta takılar dışında pek çok ürün de pırlantayla süsleniyor. 

Dünyada bir elin parmağını geçmeyecek kadar az sayıdaki girişimcinin bunda payı oldukça büyük… Onlardan biri de Sevgi Eren… Türkiye'de pırlanta eğitimi alan ve bir süre çalıştıktan sonra 10 yıl önce Dubai’ye yerleşen genç girişimci, kraliyet aileleri başta olmak üzere pırlanta tutkunu pek çok kişiye özel tasarımlar yapıyor.

‘HERKES PIRLANTA SATABİLİR AMA BEN HATIRA SATIYORUM’

Pırlantaya bakışının çok farklı olduğunu söyleyen Sevgi Eren, “Pırlantaya karşı hep bir ilgim vardı. 11 yıl önce Türkiye’de bu konu hakkında eğitim almaya karar verdim. O zamanlar bu eğitimler çok yaygın değildi. Daha sonra pırlanta özelinde kendimi daha da geliştirmek için Dubai’ye yerleştim. Dubai'de eğitimlerime devam ederken sektörün de içerisinde yer aldım. Şimdi ise sadece pırlanta değil sanat satıyorum diyebilirim” dedi.

Yazının Devamını Oku

Hurmada sağlığı tehdit eden oyun! Hangi hileler yapılıyor? ‘Elinizde tuttuğunuzda yapışıyorsa dikkat!’

9 Mart 2024

Doyuruculuğu ve besleyiciliğinin yanında Ramazan ayına özgü olması nedeniyle ayrı bir önemi olan hurma, satış noktalarında kendini göstermeye başladı. Kudüs, İran ve Medine başta olmak üzere sekiz farklı çeşidi olan hurma, daha çok Ramazan’da vatandaşların oruçlarını açmak için tercih ettikleri ilk yiyecek oluyor. Piyasada en kaliteli hurma ise Kudüs hurması olarak biliniyor. Kudüs hurması ise daha tatlı ve dolgun olduğu için tercih ediliyor. Ancak uzmanlar genel olarak hurma alırken dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunuyor. Çünkü Ramazan'a sayılı günler kala gıda sahtekarları hurmalara el atmış durumda...ELİNİZDE TUTTUĞUNUZDA YAPIŞKAN HALDEYSE DİKKAT!

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Uzman Diyetisyen Nihan Yakut, "Kuru meyvede aşırı parlaklık ve cilalanmış gibi bir görüntü olmaz. Glikoz şurubuna batırılmış hurmalar, parlak bir görünümde oluyor. Elinize aldığınızda yapışkan bir haldeyse genellikle ticari glikozla tatlandırılmış oluyor. Yapışmıyor ancak dilinize değdirdiğinizde tamamen şeker tadı veriyorsa işlemden geçirilmiş demektir” dedi.

“Hurma seçimi yaparken, dalı veya dal tepeciği olmasına dikkat edilmeli” diyen Yakut, “Genellikle bayat ve beklemiş hurmalarda dal bulunması mümkün değil. Hurma alırken mutlaka paketli ürünleri tercih etmek, etiketi olup olmadığını kontrol etmek, son tüketim tarihi olan ürünleri ve bilinen yerel markaları tercih etmek sağlık açısından daha güvenli olacaktır” ifadelerini kullandı.


Yazının Devamını Oku

Dünyanın en iyi hamur işi lezzetleri arasına girdi… Simitlerin peşinde yola çıkılacak adresler | 10 ŞEHİR 10 ÖNERİ

9 Mart 2024

Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri simit… Ülkemizin dört bir yanında farklı tatlar, dokular ve yöresel dokunuşlarla karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde CNN Travel, pek çok kültürde yer edinmiş hamur işi lezzetlerini bir araya getirdi. Listeye Türkiye’den ise simit girmeyi başardı. CNN Travel editörlerinin ülkemizde sofraların vazgeçilmezi olan simitten övgü ile bahsettikleri seçkide “Pekmeze batırılan ve hafif yanmış bir kabuğu olan simit, harika bir lezzete sahip” ifadeleri kullanıldı. Simitçilerin sokak sokak gezerek simit satmasının giderek azaldığına da dikkat çekilirken simit tezgâhlarının popülaritesinin arttığının altı çizildi. Biz de bu güzel haber sonrası gezgin ve seyahat yazarları Didem Mutçalıoğlu, Nurgül Büyükkalay, Bahar Gündoğdu, Özlem Köseoğlu ve Erdoğan Gümüş’e ‘Simitlerin peşinde yola çıkılacak adresler nereler?’ diye sorduk. Hem kendileri için favori olan 10 simidi önerdiler hem de şehirlerde gezilecek yerler konusunda tavsiyelerde bulundular.

Dünyaca ünlü: İSTANBUL SİMİDİ

İstanbul, Türkiye’de simit denildiğinde akla gelen ilk şehir. Şehirde geleneksel simidin en iyi örnekleri ise sokak simitçileri ya da tarihi simit fırınlarında bulunuyor. İnce bir kabuk ve gevrek iç yapısıyla İstanbul simidi, susam veya çörekotu ile süsleniyor.

“Her seyahatim sonrası döndüğümde koşa koşa gidip simit almam ve özlemem benim rutinim” diyen Bahar Gündoğdu, “Semt semt bile tadının değişiklik gösterdiği İstanbul’un simidi; çıtır, kızarmış ve gevrek oluyor. Yanında çay ve peynir ile 'İstanbul kahvaltısı' diye servis edildiği yerler bile var. En sevdiğim simit manzaram Salacak'tan Kız Kulesi’ne bakmak. İstiklâl Caddesi’nden Galata’ya yürüyüp, oradan da Karaköy’e inip vapurla Üsküdar’a geçip günü bitirebilirsiniz. Özellikle Üsküdar’da tarihi taş fırınlarından alınmış İstanbul simidinin ünü ise dünyaya yayılmış durumda…” dedi.

Yazının Devamını Oku

Aynı araca gün içinde 4-5 ceza birden kesiyorlar! Fahri trafik müfettişi krizi artıyor... 'Ceza kesmeyi takıntı haline getiren görevliler var’

8 Mart 2024

Fahri trafik müfettişleri, 1997 yılından beri trafikte düzeni sağlamaya katkıda bulunuyor. Sürücülerin trafik kurallarına uyup uymadığını denetlemekle sorumlu olan yetkililere (polis ve jandarma) yardımcı olmak üzere İçişleri Bakanlığı’nın onayıyla uygun görülen kişilere, valiliklerce fahri trafik müfettişliği görevi veriliyor.

Fakat son zamanlarda İstanbul’da bazı vatandaşlar, sürücülere art arda ceza kesen fahri trafik müfettişlerine tepki gösteriyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde İstanbul Esenler'de bir müfettiş iddiaya göre keyfi yazdığı cezalarla mahalleliyi canından bezdirdi. Hatta vatandaşların ifadelerine göre aynı araca bir günde dört ceza birden yazdığı bile oldu.

En son ise Maltepe’de araçlarını sokak içerisindeki ev ve iş yerlerinin önüne park eden vatandaşlara farklı gerekçelerle fahri trafik müfettişi tarafından cezalar kesildi. Belirli aralıklarla cezalar gelmeye başlayınca vatandaşlar duruma tepki gösterdi ve hazırladıkları pankartı sokağa astı.

Ceza yiyen vatandaşlar tarafından hazırlanan pankartta, “Sayın fahri trafik müfettişi, yazdığınız cezalar yetmedi mi? Dükkânımızın önüne park yapamayacaksak, park yeri gösterin oraya park edelim. Bu sokakla ilgili takıntınız nedir?” ifadelerine yer verildi. Vatandaşlardan kimisi yazılan cezaları öderken kimisi de konuyu yargıya taşıdı.Fotoğraf: iHA ve iStock‘CEZAYI YAZANIN FAHRİ TRAFİK MÜFETTİŞİ OLDUĞUNDAN EMİN OLMAK GEREKİYOR’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Sami Güleçyüz, “Son zamanlarda bu işin sansasyonu çok yapılmaya başladı. Bu cezayı kesenler fahri trafik müfettişi olmayabilir. Buna dikkat etmek gerekiyor” dedi. Güleçyüz, şu bilgilerin altını çizdi:

“Ceza makbuzunda ‘Not-3’ bölümü yer alır. Bu bölümde kural ihlaline yönelik cezanın kolluk kuvvetleri ya da fahri trafik müfettişleri tarafından kesildiği net bir şekilde yazar. Yani cezayı kesen fahri trafik müfettişi de olmayabilir. Çünkü 2022’de duyurulan bir genelgeyle emniyetin diğer birimlerinde çalışan polislere de ceza yazma yetkisi verildi. Yani narkotik veya asayişte çalışan memurlar bile ceza yazabilir. Örneğin iki hafta önce de aynı şeyler oldu. Sonra öğrendik ki cezayı yazan fahri trafik müfettişi değilmiş.”

‘CEZA KESMEYİ TAKINTI HALİNE GETİREN GÖREVLİLER VAR’

“Eğer bir kişi, birden fazla cezayı aynı yerde aynı kişilere yazıyorsa, zaten fahri müfettişlik belgesi iptal edilir”

Yazının Devamını Oku

Birleşmiş Milletler’in uyuşturucu raporu korkuttu: Metamfetamin alarm veriyor! 'İstanbul çevresinde tesisler tespit edildi'

7 Mart 2024

Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB), 1961 yılından bu yana kesintisiz olarak her yıl uyuşturucu maddeler ve bu maddelerin kullanım oranlarına dair bir rapor yayımlıyor. 

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, INCB Kontrol Kurulu Üyesi ve önceki Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy önderliğinde açıklanan yeni rapor ise ‘Sosyal medya da dahil olmak üzere internetin uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımındaki rolü’ başlığını taşıyor. 

Bu başlık altında internet çağında uyuşturucu kontrolü, önlenmesi, tedavisine yönelik zorluklar, çevrimiçi uyuşturucu kaçakçılığı ve ülkemizdeki uyuşturucu kullanım oranları ile ele geçirilen uyuşturucu miktarına dair detaylar yer alıyor.

SINIR DENETİMLERİNİN ARTMASI EROİN YAKALAMALARINDA BAŞARI SAĞLADI

Raporda dikkat çeken en önemli detay, ‘Balkan Yolu’nun ilk bölümünde yer alan İran ve Türkiye’nin önceki yıllara göre daha az eroin yakaladıklarını bildirmesi oldu.

Yazının Devamını Oku

Ev sahibi kiracıdan habersiz kilidi değiştirebilir mi? Böyle bir durumla karşı karşıya kalan kiracıların hakları neler?

5 Mart 2024

Konut kiralarındaki artış, özellikle eski kiracılarla ev sahipleri arasında anlaşmazlıklara neden oluyor. Tarafların anlaşamadığı durumlarda konu önce arabulucuya, oradan da sonuç çıkmazsa yargıya taşınıyor. Ancak yargıdan istediği sonucu alamayan bazı ev sahipleri, kiracıları baskı yoluyla evden çıkarmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerde basında yer alan haberlere göre, İstanbul Beşiktaş'ta bir ev sahibi, 2020'den beri dairesinde oturan kiracısını tahliye etmek için dava açtı. Mahkemeden istediği sonucu alamayan mülk sahibi, kiracısına psikolojik baskı uygulayarak evden çıkarmaya çalıştı. 

Önce dairenin doğalgaz ve suyunu kesen ev sahibi, kiracının dışarıda olduğu bir gün çilingir getirerek kapı kilidini değiştirdi. Ayrıca kapıya da tahta çakarak girişi kapattı.
 
Ev sahibinin böyle bir hakkı olmadığı kanunumuzda kesin bir ifadeyle belirtiliyor. Ancak buna rağmen bu tür olaylar yaşanmaya devam ediyor.

'EV SAHİPLERİ BU DAVRANIŞLA KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL SUÇUNU İŞLEMİŞ OLUYOR’

Yazının Devamını Oku

‘Sessiz katil’ pankreas kanseri alarm veriyor! 24 yaş altı kadınlarda yüzde 200 arttı! Türkiye’de durum nasıl?

29 Şubat 2024

Çağımızın en önde gelen sağlık sorunlarından biri kanser! Çaresizlik ve belirsizlik içeren, panik ve karışıklık yaratan, ciddi ve kronik bir hastalık olarak biliniyor.

Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, zararlı alışkanlıklar ve stres başta olmak üzere kansere davetiye çıkaran pek çok etken bulunuyor. Bazı kanser türleri ise çok hızlı yayılıyor. Onlardan biri de pankreas kanseri…

İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre 1990 yılından beri 0-24 yaş arası kadınlarda pankreas kanseri sayısı yüzde 200 artarken, 25-49 yaş arası kadınlarda yüzde 34’lük artış olduğu açıklandı. 0-24 yaş arası erkeklerde benzer bir artış görülmezken 25-49 yaş arası erkeklerde nüfusun geneline oranla yüzde 17'lik artış olduğunun altı çizildi.

Hafif semptomları nedeniyle ‘sessiz katil’ olarak adlandırılan pankreas kanseri, her yıl yaklaşık 10 bin İngiliz’in hayatını kaybetmesine de neden oluyor.

Yazının Devamını Oku

Kolesterole ve kalbe iyi geliyor: Atlantik diyeti ile tanışın... 'Akdeniz diyetini tahtından edebilir'

27 Şubat 2024

İspanya’da Santiago de Compostela Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptıkları araştırmada, 231 ailenin beslenme alışkanlıkları incelendi. 574 kişinin katıldığı çalışmada 121 aile Atlantik diyetiyle beslenirken, 110 aile ise gündelik yeme alışkanlıklarını sürdürdü.

Araştırmanın başlangıcında ve altı ay sonra katılımcıların beslenme biçimi, fiziksel aktivitesi, ilaç kullanımı ve diğer değişkenlere ilişkin veriler toplandı. Ayrıca bilim insanları katılımcıların bel çevresini, trigliserit (kanda yer alan bir tür yağ) seviyelerini, HDL kolesterol seviyelerini, kan basıncını ve açlık şekeri seviyelerini de ölçtü.

Sonuç olarak bilim insanları, Atlantik diyetinin yüksek tansiyon, yüksek trigliserit seviyeleri veya yüksek açlık şekeri düzeylerinde önemli etki yaratmadığını fakat bel çevresi ölçümlerini iyileştirdiğini, özellikle HDL kolesterol seviyesini düzelttiğini aktardı. HDL ise atardamarlarda fazla plak oluşumuna yol açan kolesterolü vücuttan uzaklaştırdığı için halk arasında iyi kolesterol olarak biliniyor.

KOLESTEROLE YARDIMCI VE GÖBEKTEKİ YAĞLANMAYI ORTADAN KALDIRIYOR

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Diyetisyen Berna Arslan, “Ortaya çıkan sonuçlara bakıldığında şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki, Atlantik diyeti kolesterole yardımcı oluyor ve göbekteki yağlanmayı ortadan kaldırabiliyor” dedi.

Yazının Devamını Oku

Araştırma sonuçları korkuttu: Akdeniz Bölgesi'nde ‘tropik geceler’ artıyor! Türkiye’nin büyük bir bölümünü de etkileyebilir…

26 Şubat 2024

Minimum sıcaklığın 20 dereceyi aştığı geceler, ‘tropik/tropikal gece’ ya da ‘tropikal gün’ olarak tanımlanıyor. Bu durum ülkemizde daha çok yaz aylarında yaşanırken artık sonbaharda da görülmeye başladı.

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı ile Ege Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ecmel Erlat yaptıkları araştırmada tropikal gecelerdeki bu değişimlere odaklandı.

1950 ile 2022 yılları arasındaki süreci inceledikleri çalışmalarında, Akdeniz’de yaşanan tropikal gecelerin ortalama sayısının yüzde 93 oranında arttığını buldular. Bu, her yıl ortalama 18 gün daha fazla tropikal gece yaşandığı anlamına geliyor.

Araştırmada tropikal gecelerin başlangıç tarihlerinin ortalama 10 gün erkene geldiği ve bitiş tarihlerinin 12 gün daha geçe kaydığı vurgulanırken, bu artışın tüm Akdeniz havzasında gözlenmekle birlikte, kıyı şeritlerinde ve kentsel alanlarda daha belirgin olduğunun altı çizildi.

Ayrıca çalışmada kullanılan tropikal gece indeksleri, tropikal gecelerin sıklığının yanı sıra şiddetinin de arttığını ortaya koyuyor. İndekslere göre, tropikal gecelerde kaydedilen en yüksek sıcaklıklarda ve tropikal gecelerin süresinde de ciddi bir artış yaşanıyor.

Yazının Devamını Oku

Lezzetli ve çıtır çıtır... Böreklerin peşinde yola çıkılacak adresler | 7 ŞEHİR 7 ÖNERİ

24 Şubat 2024

Türk yemek kültüründe börek çeşitlerinin ayrı bir yeri var. Kıymalısı, peynirlisi, ıspanaklısı veya patateslisiyle her öğünde sevilerek tüketiliyor.

Özellikle Ramazan ayında sahurlarda olmazsa olmaz yiyecek genelde börek oluyor. Börek sadece ülkemizde değil dünya mutfağında da çok önemli bir yerde duruyor. Öyle ki her yıl 20 Mart’ta Dünya Börek Günü kutlanıyor.
 
Biz de bu hafta gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Özlem Köseoğlu, Bahar Gündoğdu ve Erdoğan Gümüş’e ‘Böreklerin peşinde yola çıkılacak adresler hangileri?’ diye sorduk.

Hem 7 şehirden birbirinden lezzetli 7 böreği önerdiler hem de bu şehirlerde gezilecek yerler konusunda önerilerde bulundular.

Yazının Devamını Oku

2024'te dikkat edilmesi gereken 5 dolandırıcılık yöntemi! Türkiye’de saldırılar yüzde 47 arttı... ‘Kişisel bilgiler dışında yüzünüz ve sesiniz de çalınabilir’

22 Şubat 2024

Teknoloji hızla gelişirken, dolandırıcılar da sürekli olarak yeni yöntemler geliştiriyor. Özellikle akıllı telefon kullanımının gün geçtikçe artması, internet sitelerinin çoğalması ve bazı popüler uygulamalarda milyonlarca kullanıcı olması siber korsanları daha da kurnazlaştırıyor. Bu durum ciddi güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor.

‘SİBER SALDIRILAR 2023’TE DÜNYA GENELİNDE YÜZDE 30 TÜRKİYE’DE İSE 47 ARTTI’
Son yıllarda siber saldırılarda önemli bir artış gözlemlendiğini söyleyen Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Elimizde kesin veriler olmasa da çıkan haberler ve siber güvenlik firmalarının raporları bu artışı teyit ediyor. Bazı kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 30’luk artış olduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Türkiye'de de 2023 yılında siber güvenlik alanında kaydedilen önemli veriler bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kırık, “Bazı araştırmalara göre Türkiye'de 2023 yılının üçüncü çeyreğinde tespit edilen oltalama saldırıları, önceki çeyreğe kıyasla yüzde 20 arttı. 2022 yılının aynı dönemine göre ise bu saldırılar yüzde 47 oranında artış gösteriyor. Ayrıca ülkemiz 2023’te endüstriyel kontrol sistemlerine (ICS bilgisayarları) yönelik en fazla saldırı tespit edilen ülkeler arasında yer aldı” dedi.

Yazının Devamını Oku

Kira ödemeleri incelemede! Bildirimde bulunmayan kiracı da suçlu mu? Zamanla kiralar düşer mi? 'Gelirin 33 bin liralık kısmı istisna kapsamında ama…'

21 Şubat 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kira gelirini beyan etmeyen veya kira geliri elde etme potansiyeline sahip konutlar için çalışmalar olduğunu açıklamasının ardından, vergi dairesinden ilgili kişilere tebligatlar gitmeye başladı. 

Şu ana kadar yapılan çalışmalarda yaklaşık 4,5 milyon konutun analiz edildiği ve kiralık olarak kullanıldığı belirlenen adreslerde fiili tespitler yapılmaya başladığı bildirildi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü verileri ile TÜİK istatistiklerinden de faydalanılarak potansiyel kiracılara ait adreslerin tespitine devam ediyor.

Bu kapsamda pek çok kiracıya vergi dairesi tarafından bir görüşme yapılması için tebligatlar gönderildi. Gönderilen yazıda ‘kira ödemesi ile ilgili olarak görüşülmek istendiği’ belirtildi. Kiracılardan görüşmeye gelmeden önce kira sözleşmesi, banka ödeme dekontu, mevcut ise emlakçı bilgileri istendi.

En son Gelir İdaresi Başkanlığı sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda ise görüşme mektubu bırakılan kiracıların kira ödemelerine ilişkin bildirimlerini vergi dairesine gitmeden Dijital Vergi Dairesi sitesinde yer alan ‘Kira Bildirim Formu’nu doldurarak da yapabileceği açıklandı.

‘BU UYGULAMA SAYESİNDE ZAMANLA KİRA FİYATLARINDA KONTROL MEKANİZMASI DEVREYE GİRECEKTİR’

Yazının Devamını Oku

'Bekâra kiralık ev yok' diyen ev sahibine ceza! Böyle bir durumla karşılaşanlar hangi adımları izlemeli? 'Bu iddianın kanıtlanması en zor kısım olarak görülüyor ama...'

20 Şubat 2024

Bir ev kiralamak için emlak sitelerine giriş yapan ya da mülk sahipleriyle görüşenler, bazı koşullarla karşı karşıya kalabiliyor.

Örneğin ev sahipleri, kiraya verecekleri evi bekâra ya da öğrencilere vermek istemediklerini açık bir şekilde belli ediyor. Hatta bu durum emlakçılar tarafından da dillendirilebiliyor. 

Geçtiğimiz günlerde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, bekâra ev kiralamak istemeyen bir ev sahibine, ‘ayrımcılık yasağını’ ihlal ettiği gerekçesiyle 5.958 lira idari para cezası verdi.

TİHEK'in kararında herkesin kanunlar önünde eşit olduğu ve Anayasa'nın 10'uncu maddesinde, “Herkes; dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” hükmünün yer aldığı anlatıldı.

‘BU DAVRANIŞ KİŞİYE, BİNAYA VE İLÇEYE GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR’

Bunun Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun verdiği ilk karar olmadığını söyleyen İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, “Daha önce de buna benzer iki ya da üç karar alındı. Ancak çok fazla gündemde yer almadı. İşin ucunda para cezası olması bu davranışı git gide daha da azaltacaktır” dedi.

Yazının Devamını Oku

Siber korsanların yeni yöntemi: Şeytani ikiz saldırısı! Wi-Fi ağlarını hedef alıyorlar… ‘Bir kafe ya da restoranda farkında olmadan kâbusu yaşamak mümkün’

19 Şubat 2024

Alışveriş merkezlerinden kafelere, otellerden turistik meydanlara kadar artık birçok yerde Wi-Fi hizmeti sunuluyor.

Bu durum, iletişimi ve erişimi kolaylaştıran olumlu bir gelişme olarak kabul edilse de halka açık Wi-Fi ağlarına bağlanmanın mutlu ettiği bir kesim daha var: Siber korsanlar!

Avrupa Birliği tarafından düzenli olarak yapılan araştırmalarda, şifrelenmiş ya da şifrelenmemiş Wi-Fi ağlarındaki yetersiz önlemlerin kötü amaçlı yazılımların daha kolay yayılmasına neden olduğu ortaya konuyor.

Uzmanlar son zamanlarda Wi-Fi ağlarında ‘evil twin attack’ veya Türkçe adıyla ‘şeytani ikiz saldırısı’ riskinin arttığını söylüyor.

Yazının Devamını Oku

Vitrin hastalığına dikkat! Yürüyünce ortaya çıkıyor… ‘Kalp krizi ve felce neden oluyor’

19 Şubat 2024
Spor yaparken veya yolda yürürken ayaklarınızda ya da baldırlarınızda ağrı hissediyorsanız periferik damar hastalığınız olabilir. Genellikle vitrin önlerinde mola vererek ağrının geçmesinin beklenmesi nedeniyle halk arasında ‘vitrin hastalığı’ olarak bilinen bu sorunu yaşayanların sayısı her geçen gün artıyor. Peki periferik damar hastalığı neden oluşuyor? Hangi sağlık sorunlarını ortaya çıkarıyor? Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım, hurriyet.com.tr’ye anlattı.
Yazının Devamını Oku

Araştırma sonucu korkuttu! Erkeklerde meme büyümesi öldürüyor! En çok hangi yaş grubunu etkiliyor? ‘Ülkemizde görülme sıklığı artıyor’

17 Şubat 2024
Sağlıksız beslenme alışkanlıklarından tutun da hareketsizliğe kadar günümüzde birçok hatalı davranış, erkeklerde meme büyüklüğü yani jinekomasti sorununa neden oluyor. Kişinin hem sağlığına hem de özgüvenine zarar veren bu hastalık, artık yaşamı da tehdit ediyor. Yapılan yeni bir araştırmada jinekomastisi olan erkeklerin olmayanlara göre yüzde 37 daha fazla erken ölme riski taşıdıkları ortaya çıktı. Peki jinekomasti nasıl oluyor da ölüme neden oluyor? Hastalıktan korunmak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Op. Dr. Atilla Adnan Eyüboğlu ile mercek altına aldık.
Yazının Devamını Oku

Ev sahipleri ile kiracılar arasında 'uyarlama davası' dönemi! Zaman kriteri bulunmuyor... ‘Bir-iki yıllık kiracı için rakamın yeniden belirlenmesi isteniyor’

16 Şubat 2024

Konut kiralarında yüzde 25 artışı yeterli bulmayan pek çok ev sahibi, çözümü bedelin yeniden belirlenmesi için açılan ‘kira tespit’ davasında arıyor. Ancak tespit davaları beş yılı dolduran kiracılara açılabiliyor ve mahkeme süreci de oldukça uzun sürüyor.

Bu durum ev sahiplerini kiranın güncel piyasa fiyatlarına göre ayarlanması için ‘kira uyarlama’ davalarına yönlendirdi. Son zamanlarda mahkemelerde kira tespitten çok kira uyarlama davalarında artış olduğu görülüyor.

‘BİR-İKİ YILLIK KİRACI İÇİN RAKAMIN YENİDEN BELİRLENMESİ İSTENİYOR’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Gayrimenkul Hukukçusu Ümit Yasin Kısa, “Yasal artış oranının uygulanması sonrasında kira bedelinin rayiç bedelden daha düşük kalması, bazı ev sahiplerini yeni çözüm arayışına itti" dedi ve ekledi:

"Kira tespit davalarındaki beş yıl şartını aşmanın yolunu arayanlar, beş yıllık kiracı olma şartı bulunmayan uyarlama davalarına yöneldi. Bu konuda ciddi bir talep bulunuyor. Örneğin ev sahibi bir-iki yıllık kiracısı için rakamın yeniden belirlenmesini istiyor."‘OLAĞANÜSTÜ BİR NEDENE DAYANMASI GEREKİYOR’

Uyarlama davasının Türk Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesinde ‘aşırı ifa güçlüğü’ başlığıyla tanımlandığını ve şartlarının belirlendiğini söyleyen Kısa, “Buna göre sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olgular değerlendirilir” dedi.

Henüz bu konuda kiraya verenler lehine yüksek mahkeme içtihadı gelişmediğinin altını çizen Kısa,

Yazının Devamını Oku

Sosyal medyada 'evde estetik' çılgınlığı bitmiyor… Yeni trend: Tavşan dudak! ‘Hiç akla yatkın değil, dudağı koparabilir’

16 Şubat 2024
Sosyal medyada yeni bir akım başladı: Tavşan dudak! Evde denenen bu uygulamada, dudak üstüne yapıştırıcı uygulayıp, dudak dışarıya döndürülüyor ve dudak-burun mesafesi kısaltılmış gibi gösteriliyor. Gençler arasında bu işlemi yapanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Peki tavşan dudak ne gibi zararlara neden oluyor? Op. Dr. Ebru Şen ile mercek altına aldık.
Yazının Devamını Oku

Avrupa'da amalgam dolgu neden yasaklandı? Türkiye’de kullanımı azaldı ama sürüyor... Sağlığa ne gibi zararları bulunuyor?

15 Şubat 2024

Amalgam dolgu, çürük nedeniyle oluşan boşlukları doldurmak için kullanılan en yaygın malzemelerden biri. Gümüş görünümlü olduğu için ‘gümüş dolgu’ olarak da bilinen bu uygulamanın hem estetik görünümü bozması hem de cıva içermesinden dolayı yasaklanması uzun bir süredir gündemdeydi.Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu (AP), cıva kullanımını azaltacak yeni kurallar konusunda üye ülkelerle gerçekleştirilen müzakerelerde anlaşma sağlandığını açıkladı. Halkı ve çevreyi korumak için hazırlanan yeni kurallara göre, AB ülkelerinde 1 Ocak 2025'ten itibaren amalgam dolgu yasaklanacak. Bu dolgu sadece hastanın özel tıbbi ihtiyaçlarına dayalı olarak diş hekimi tarafından ‘kullanılması şart’ olması koşuluyla uygulanabilecek. Sağlık sistemlerini geri ödemelerde amalgam dolgunun alternatiflerini kapsayacak şekilde güncellememiş olan ülkeler ise yeni uygulamayı 30 Haziran 2026'ya kadar erteleyebilecek.İçinde cıva bulunan ve sağlığa zararlı olan amalgam dolguyu ülkemizde diş hekimlerinin yüzde 60-65'i hâlâ kullanıyor. Peki Türkiye’de de benzer bir adım atılmalı mı? Amalgam dolgunun sağlığa zararları neler? Bunun gibi pek çok soruya Diş Hekimi Lütfi Murat Mercan ile cevap aradık.‘BU KARAR DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMALARINDA BİR DÖNÜM NOKTASI’

Amalgam dolguların yasaklanmasının diş hekimliği uygulamalarında dönüm noktası olduğunu söyleyen Diş Hekimi Lütfi Murat Mercan, “Amalgam uzun ömürlü olmasından dolayı yıllardır kullanılan bir dolgu malzemesi. Ancak cıva içermesi sebebiyle sağlık ve çevre üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle yıllarca tartışmalara konu oldu. Bu yasaklama sağlık açısından daha az riskli dolgu malzemelerine geçişi teşvik ederken, çevre için daha sürdürülebilir ürünlerin kullanılmasının önünü açacaktır” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE HÂLÂ KULLANILIYOR!

Dünya genelinde amalgam dolgu kullanımının yaygın olduğuna ama son yıllarda azaldığına değinen Mercan, “Türkiye'de ise hâlâ kullanılıyor. Fakat sayısı 10-15 yıl öncesine göre daha az…” dedi.

Türkiye'de de benzer bir adımın atılmasının hem halk sağlığını koruma hem de çevresel sürdürülebilirliği artırma açısından olumlu bir gelişme olacağını söyleyen Mercan, “Türkiye’de de diş hekimliği uygulamaları ve malzeme kullanımı; güncel düzenlemeler, standartlar, uluslararası uygulamalar ve sağlık önerileri doğrultusunda gözden geçiriliyor” dedi ve ekledi:

“Bu nedenle amalgamın potansiyel sağlık ve çevresel riskleri göz önünde bulundurularak, alternatif dolgu malzemelerine geçiş konusunda bilinçlendirme ve teşvik edici politikaların oluşturulması gerekiyor.”

Yazının Devamını Oku

Antalya dün gece sele teslim oldu! Sağanak neden bu kadar kuvvetli yağdı? 'Kıyamet günü gibiydi...'

13 Şubat 2024

Antalya’da dün akşam saatlerinden itibaren etkisini göstermeye başlayan şiddetli fırtına, sabaha karşı sağanak yağmura döndü. Meteoroloji 4’ncü Bölge Müdürlüğü'nün 'turuncu kod' (hava durumunun tehlikeli olduğu anlamına geliyor) uyarısı verdiği şehirde, birçok noktada su baskınları meydana geldi. 

Park halindeki araçlar yollarda sürüklenirken, birçok evi de su bastı. Alt geçitlerde su seviyesi yükselirken, çok sayıda aracın mahsur kalması sonucu alt geçitler trafiğe kapatıldı. Antalya'daki vatandaşlar kuvvetli yağış ve selin görüntülerini “Durum çok ciddi, bu bir doğal afet” gibi pek çok mesajla sosyal medyada paylaştı.
'KIYAMET KOPUYOR SANIRDINIZ'

Uzun süredir Antalya’da yaşayan Hürriyet Seyahat gezgin yazarı Nurgül Büyükkalay’a dün gece yaşanan kuvvetli yağmuru sorduğumuzda, “AFAD’tan uyarı mesajı gelmişti, ben de her zamanki gibi Antalya yağmuru olur diye düşündüm. Böyle bir felaket olacağından habersiz, yağmura hasret kaldık diye yağacağına da sevinmiştim. Ancak kıyamet günü gibi bir gece yaşadık” dedi. Büyükkalay, şöyle devam etti:

Yazının Devamını Oku

Şimdi tam zamanı: Kışın en çok yakıştığı tabiat parkları | 10 ŞEHİR 10 ADRES

10 Şubat 2024

Tabiat parkları; şehrin kargaşasından kaçmak, biraz enerji toplamak ve doğayla baş başa kalmak için en ideal dinlence noktaları… Özellikle çocuklu ailelerin çok sık tercih ettiği bu alanlar ziyaretçilerine pek çok seçenek sunuyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre, ülkemizde 200’den fazla tabiat parkı bulunuyor. Bu tabiat parklarından bazıları ise belli kriterleri karşıladığında ‘milli park’ statüsü kazanıyor.

Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Denizli'nin Çivril ilçesi ile Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesi sınırları içinde bulunan 14 bin 692 hektar büyüklüğündeki Akdağ Tabiat Parkı, Cumhurbaşkanlığı kararıyla ‘milli park’ ilân edildi. Böylece Akdağ Tabiat Parkı, Türkiye'nin Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 49'uncu milli parkı oldu.

Biz de bu haber üzerine gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Özlem Köseoğlu ve Erdoğan Gümüş’e ‘Kışın en çok yakıştığı ve milli park olmaya aday tabiat parkları hangileri?’ diye sorduk.

İşte 10 şehirden keşfedilmeyi bekleyen 10 tabiat parkı...

Şehrin nefes alanı: Polonezköy Tabiat Parkı / İSTANBUL

İstanbul’un nefes alanlarından biri olan Polonezköy Tabiat Parkı, hafta sonları şehrin griliğinden sıkılanları kuş sesleri eşliğinde huzura davet ediyor.

Yazının Devamını Oku

Hangi tür tencere ve tavayla yemek pişirmek sağlıklı? Bazısı kanser yapıyor ve kadınlarda düşük riskini artırıyor!

9 Şubat 2024

Lezzetli yemek yapmanın en önemli püf noktası, kullanılan malzemelerin tazeliği ve kalitesi… Ancak tencere ve tava seçiminin de lezzeti doğrudan etkilediği yadsınamaz bir gerçek. Üstelik sadece lezzet de değil! Bazı tencere ve tavaların üretildikleri malzemelerin sağlığa etkileri bulunuyor.

Uzmanlar özellikle internet ortamında, belli bir markayı temsil etmeyen ve düşük fiyatla satışa sunulan tencere ve tavalardan uzak durulması konusunda sıklıkla uyarıyor. Çünkü bu ürünlerin bir kısmı, sağlığa olumsuz etkisi bulunan malzemelerden üretiliyor.

TEFLONDAKİ MADDELERİN KANSER YAPTIĞINA DAİR ARAŞTIRMALAR BULUNUYOR

ABD'nin ve dünyanın önde gelen sağlık kuruluşlarından biri olan Cleveland Clinic'te görevli olan diyetisyen Julia Zumpano, "Cam ya da paslanmaz çelik tava ve tencere kullanmak sağlık için en doğru tercih. Uzak durulması gereken ise teflon tava ve tencereler... Çünkü bu ürünlerdeki kimyasallar çok tehlikeli ve kanser yaptığına dair pek çok araştırma bulunuyor” dedi.

Yazının Devamını Oku

Beklenen kar neden bir türlü gelmiyor? Hangi bölgelerde yağış görülebilir? ‘Deniz suyu sıcaklığının 6-7 derecelere kadar inmesi gerekiyor çünkü…’

8 Şubat 2024

Bu yıl Avrupa'da soğuk hava ve kuvvetli yağışlara neden olan Sibirya yüksek basıncı, kıtada hava sıcaklıklarında önemli düşüşe yol açtı. Özellikle Balkanlar ve Orta Avrupa'da etkili kar yağışları görüldü. Ancak kapımıza kadar gelen kar, ülkemizde özellikle de İstanbul'da beklendiği gibi yağmadı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre, bu hafta da yurdun büyük bir bölümünün parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.

Peki neden kar ülkemizde tam anlamıyla etkili olmuyor?‘KAR YAĞIŞI İÇİN METEOROLOJİK OLARAK SİSTEM OLUŞMUYOR’Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan, “Bir bölgeye kar yağması için o bölgede yer seviyesinde bir nem ve yukarı seviyede sıcaklık farkı oluşması lazım. Özetle soğuk bir havanın oluşması gerekiyor. Bu soğuk havanın oluşabilmesi için meteorolojik koşulların ve jet akımlarının İstanbul üzerine doğru gelmesi gerekli. Yönlenmemesinin sebebi de tamamen meteorolojik olarak sistemin oluşmaması…” ifadelerini kullandı. ISI ADASI KAR YAĞIŞININ OLUŞMAMASINDA ETKEN OLABİLİR Mİ?“Balkanlar’dan gelen soğuk havanın Karadeniz üzerindeki nemi de alıp İstanbul’da kar dönüşmesi gerekirdi. Ancak kar değil karla karışık yağmur gördük. Bunun nedenlerinden biri ısı adası etkisi olabilir” diyen İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Güven Özdemir, şöyle devam etti:-- Isı adası etkisiyle kentsel alanlardaki sıcaklıklar, uzak bölgelerdeki sıcaklıklardan 2 ila 5 derece daha yüksek oluyor. Isıyı emen binaların, yolların ve diğer yapıların eşit olmayan dağılımı nedeniyle bazı alanlar diğerlerinden daha sıcak olurken, diğer alanlar ağaçlar ve yeşillikler nedeniyle daha serin kalıyor. -- 1989’da İstanbul özelinde ısı adaları ile yaptığım çalışmada ilçe bazlı veriler elde etmiştim. Ancak bugüne bakıldığında betonlaşma, çarpık kentleşme, aşırı nüfus artışı yüzünden ısı adalarının kıyas kabul etmeyecek kadar arttığı görülüyor. Isı adalarının tüm şehri sardığını ve ısı adası sınırlarını birleştirerek devasa bir ısı adası oluşturduğunu söyleyebilirim.‘DENİZ SUYU SICAKLIĞI KAR ÜRETME OLASILIĞINI AZALTIYOR’Deniz suyu sıcaklıklarının okyanuslar ile denizlerde yüksek seyrettiğini ifade eden Dr. Özdemir, bu durumun kar oluşmasını engellediğini söyledi ve şu bilgilerin altını çizdi: -- Deniz suyu sıcaklıklarının geçmiş yıllara göre mevsim normallerinin üstünde olduğu görülüyor. Suyun sıcaklığının havaya göre azalma ve artma değişim etkisi nedeniyle de denize yakın bölgeler, denizden uzak bölgelere göre daha az kar alıyor. -- Suyun özgül ısısı yüksektir. Bu nedenle sıcaklık çok fazla değişmeden büyük miktarda ısıyı emer. Bu özellik, kıyıya yakın havanın sıcaklığını azaltarak donma noktasının altına düşme olasılığını ve kar üretme sıklığını azaltır. Buna karşılık denizden uzak ve yüksek kesimlerde ise aşırı sıcaklık düşüşlerine ve soğuk hava ile kar yağışlarına yol açar. Ayrıca kıyı bölgeleri, daha ılıman sıcaklık nedeniyle kar yerine yağmur ya da karla karışık yağmur alabilir. İstanbul'da kar yağışının olması için de deniz suyu sıcaklıklarının 6-7 derecelere kadar inmesi gerekiyor. Bugünlerde İstanbul'da deniz suyu sıcaklıkları 10-11 derecede seyrediyor. 

YURDUN HANGİ BÖLGELERİNDE KAR BEKLENİYOR?Ulusal Atmosferik Araştırma Merkezi’nin (NCAR) her yıl dünyadaki tüm bölgeler için tahminlerde bulunduğunun altını çizen Dr. Deniz Demirhan, “Ülkemiz özelinde 2023-2024 kışı için paylaşılan verilere bakıldığında şu ana kadar tahminlerin doğru olduğu görülüyor. Bu tahminler çerçevesinde Marmara Bölgesi'nde çok fazla kar yağışı olmayacağı üzerinde duruluyordu. Bu tahminin bugün doğru olduğunu görüyoruz. Sadece Marmara'nın güneydoğu ucunda fazla kar yağışı bekleniyordu. Bunu da Uludağ ve çevresinde yaşamış olduk. Verilere göre İstanbul'da kar yağışı beklenmiyor” dedi.NCAR’e göre yağışın beklendiği yerlere de değinen Dr. Demirhan, “Güneydoğu Marmara'nın uç kesimleri ile Batı ve Orta Karadeniz'de yağmur görülüyor. İstanbul'da yağışların daha az olması bekleniyor. Ege ve Akdeniz kıyılarının daha az yağış alma ihtimali bulunuyor. Kar yağışının ise Doğu Anadolu'nun kuzeyinde, Doğu Karadeniz'in iç kesiminde, Güneydoğu Anadolu’nun ise güneydoğu bölümünde ortalamaların üzerinde olması bekleniyor” ifadelerini kullandı.

Fotoğraflar: iStock

Yazının Devamını Oku

Kombi yakmamak tahliye nedeni olabilir mi? 15 derece sınırına dikkat! Diğer dairelerin maddi zararını karşılamak zorunda kalabilirsiniz...

7 Şubat 2024

Havaların soğuması, apartmanlarda 'kombi' krizini de beraberinde getirdi. Tasarruf amacıyla kombilerini düşük derecede çalıştıran ya da bazı odalardaki petekleri kapalı tutan kat malikleriyle ilgili tartışmalar, sosyal medyada ve mesaj gruplarında sık sık yaşanıyor. Bu nedenle davalık olan komşularla ilgili haberler de zaman zaman medyada karşımıza çıkıyor.

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18’inci maddesinde bu konunun detaylı bir şekilde belirtildiğini söyleyen Ümit Yasin Kısa, "Kat malikleri, bağımsız bölümlerini, eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdür” dedi.

“Bu kanundan hareketle kat malikleri komşuluk hukukuna riayet ederek, diğer komşularının zararına olacak hareketlerden kaçınmalıdır” diyen Kısa, “Bu durumda 'kötü niyetli' olarak kombisini yakmayan kişinin kurallara aykırı davrandığı söylenebilir. İlgili kişi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvuru yapabilir” ifadelerini kullandı.

15 DERECE SINIR OLARAK GÖRÜLÜYORDış ortam sıcaklığının 10 derecenin altına düşmesi halinde, ısıtma sistemlerinin çalıştırılması yönünde karar olduğunu belirten Ümit Yasin Kısa, “Bu derece İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu tarafından 15 derece olarak belirlenmiş durumda… Mağdurlar, 15 derecenin altında yakan komşudan, zarara uğradığı şeklinde davacı olabilir" dedi.

Yazının Devamını Oku

Hepsi kartpostal gibi... Sadece pasaport ya da kimlik yeterli | Kışın en çok yakıştığı vizesiz 8 ülke

3 Şubat 2024

Söz konusu kış mevsimi olduğunda Türkiye'de yapılacak pek çok aktivite, büyüleyici manzaralar ve katılacak birçok etkinlik oluyor. Ancak kış aylarını daha da özel kılan kar, bu yıl bir türlü istenen seviyede yağmadı ama bizler karı dört gözle beklerken bazı ülkeler bu heyecanı çoktan yaşamaya başladı. Üstelik bu ülkelerin çoğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından vize istemiyor.Biz de bu hafta kış tatili seçeneklerine yurt dışını eklemek isteyenler için gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Özlem Köseoğlu ve Bahar Gündoğdu’ya ‘Kışın gidilecek en güzel vizesiz ülkeler hangileri?’ diye sorduk. Bazısına kimlikle bile girilebilen üstelik birçoğu Avrupa’nın popüler adreslerine kıyasla bütçenizi de çok sarsmayacak 8 ülkeyi önerdiler.Görülecek çok yer var: GÜRCİSTAN

Gürcistan hem ülkemize çok yakın hem de keşfedilecek çok fazla zenginliğe sahip. Üstelik pasaporta bile gerek yok, sadece kimlikle ülkeye giriş yapılabiliyor. 

Nurgül Büyükkalay, “Muhteşem mimarisi ve kendine özgü havasıyla Tiflis, Gürcistan'ın gezilecek en güzel şehri. Tiflis’i, şehrin geleneksel kültürünü deneyimlemek için en turistik bölgesi olan ‘Old Tbilisi’ olarak bilinen eski şehirden başlayarak gezmelisiniz. Halıcıları ve hamamları ile kendinizi İstanbul’da hissedeceksiniz” dedi.


Yazının Devamını Oku

10 yaşında otizm, 23 yaşında hiperaktivite bozukluğu teşhisi kondu! İkisi bir araya gelince bambaşka bir hastalık ortaya çıkıyor… ‘Son yıllarda sıklığı artıyor’

2 Şubat 2024

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal-iletişimsel gelişimde yetersizlik ve tekrarlayıcı davranışlarla seyreden, erken çocukluk çağında başlayan bir nörogelişimsel bozukluk olarak tanımlanıyor.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ise beyindeki bazı kimyasal maddelerin işleyişindeki farklılıklar nedeniyle gelişen bir hastalık olarak biliniyor.

Son yıllarda otizm ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun birlikte görüldüğü vakalarda ciddi artış yaşanıyor. Bu birliktelik için sosyal medyada ‘AuDHD’ kısaltması kullanılıyor. Hatta bu kısaltma psikiyatri alanında da kendine yer bulmaya başladı.

#AuDHD etiketi Instagram'da 70 binden fazla kez kullanılırken, TikTok'ta da 2,6 milyar görüntülenmeye sahip. Bu çevrimiçi içeriklerin çoğu AuDHD ile yaşamanın nasıl bir şey olduğuna odaklanıyor.

‘İKİ HASTALIK BİR ARAYA GELDİĞİNDE ÇOK FARKLI BİR DURUM OLUŞUYOR’

İngiltere'de yaşayan 25 yaşındaki Josephine Knechtli, uzun bir süredir OSB ve DEHB ile mücadele ediyor.

Knechtli, Metro.co’ya yaptığı açıklamada

Yazının Devamını Oku

İçimizi ısıtmıyor, yakıyor! Kışın tüketilen 'aşırı sıcak' içecekler kanser riskini artırıyor… Doğru sıcaklık kaç derece olmalı? Nelere dikkat edilmeli?

30 Ocak 2024

Havaların soğumasıyla her yıl olduğu gibi grip başta olmak üzere pek çok virüs harekete geçti. Hastanelere ateş, boğaz ağrısı ve geçmeyen öksürük şikâyetiyle başvuran çocuk ve yetişkin hastaların sayısında büyük bir artış yaşanıyor.

Kimileri bu rahatsızlıkları hafif atlatırken kimileri daha ağır belirtiler gösteriyor. Hastalıkla mücadelede ilk akla gelen ise çorba, çay gibi sıcak içeceklerden yardım almak oluyor. Ancak aşırı sıcak içecekler kanser riski oluşturabiliyor.

Konuyla ilgili bilgilerine başvurduğumuz Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Yurci, “Üst solunum yolu enfeksiyonlarında yeterli sıvı alımı son derece önemli. Sıvıyla birlikte vitamin ve antioksidanlar da enfeksiyona karşı korunmada ve enfeksiyonu atlatmada çok kıymetli..." dedi. Prof. Dr. Yurci, şöyle devam etti: 

"Özellikle yeşil çay, nane, yasemin ve papatya çayı gibi bitkisel çayların sindirim sistemi üzerinde pozitif etkileri olduğu biliniyor. Bu içeceklerin sıcak olarak tüketilmesi sindirim sistemindeki damarların genişlemesine, kan akımının artmasına ve sindirim sistemi aktivitesinin hızlanmasına katkı sağlıyor. Ancak bu noktada içeceğin sıcaklık derecesi çok önemli..."

‘İÇECEĞİN 65 DERECE ÜZERİNDE OLMAMASINA DİKKAT EDİN’

Prof. Dr. Yurci, "Fazla sıcak içecekler; dudak, ağız boşluğu, boğaz ve yemek borusunda sıcağa bağlı hasar oluşturabilir. En önemli problemlerden biri de sıcak içeceklerin yemek borusunda yassı hücreli kanser riskini artırmasıdır” ifadelerini kullandı.

Sıcak içeceklerin 65 derece ve altında içilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yurci,

Yazının Devamını Oku

Tiryakileri sevindirecek araştırma: Çay içmek yaşlanmayı yavaşlatıyor... Günde kaç bardak tüketilmeli? Siyah çay diğerlerinden bir adım önde ama demlenme süresine dikkat!

29 Ocak 2024

Çay, toplumumuzda kahveyle birlikte en çok tüketilen içecek. Sabah kahvaltısından akşam yemeği sonrasına günün hemen her vakti çay içiliyor.

Alman istatistik şirketi Statista'nın verilerine göre, en fazla çay tüketen ülkeler sıralamasında yüzde 90'lık tüketim oranıyla Türkiye başı çekiyor.

Çoğu uzman aşırı çay tüketiminin zararlı olabileceğini her fırsatta söylüyor. Ancak Çin’de yapılan yeni bir çalışma, çay tiryakilerini sevindireceğe benziyor.

ÇAY NEREDEYSE BÜTÜN ORGANLARI KORUYOR

Çin’in Sichuan Üniversitesi’nde yürütülen araştırmada, günde üç fincan çay içmenin yaşlanmayı önleyebileceği sonucuna varıldı.

The Lancet Regional Health dergisinde yayımlanan çalışmada 30 ila 79 yaşları arasındaki 7.931 Çinlinin yanı sıra yaşları 37 ila 73 arasında değişen 5.998 İngiliz ile çay içme alışkanlıklarına ilişkin anket yapıldı.

Yazının Devamını Oku

Bir tanesi bu yıl Avrupalı turistlerin gözdesi oldu: Kışın ılıman olan yerler | 4 ŞEHİR 10 ADRES

27 Ocak 2024

Ülkemizde tatil dendi mi akla hemen yaz mevsimi geliyor. Yıllık izinler yaz aylarına saklanıyor ve kış tatillerine pek ilgi gösterilmiyor. Halbuki Türkiye’de kış aylarında da baharı ya da yazı yaşayabileceğiniz birçok yer bulunuyor.

Seyahat acentesi On The Beach'in yıllık hazırladığı rapora göre kış güneşi arayan turistlerin yeni popüler adresi Türkiye oldu. İspanya’daki Kanarya Adaları Özerk Bölgesi’nin yedi adasından en büyüğü olan Tenerife, onlarca yılın ardından ilk kez listenin zirvesindeki konumunu Antalya'ya kaptırdı. 

Bu kış sezonunda seyahat edenlerin yaklaşık yüzde 12'si rotasını Antalya'ya çevirdi. İkinci Tenerife’yi diğer İspanyol adası Lanzarote takip ederken, dördüncü sırada yine İspanya’dan Costa Blanca, beşinci sırada ise Mısır'ın Hurgada kenti yer aldı.

On The Beach'in yöneticilerinden olan Zoe Harris, “Türkiye nihayet kış güneşinin bir numaralı adresi oldu. Son yıllarda Antalya ve Dalaman'ı ziyaret eden tatilcilerin sayısında muazzam artışlar olduğunu fark ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Biz de bu haber üzerine gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Erdoğan Gümüş ve Özlem Köseoğlu’na kışın güneşin eksik olmadığı, güzel bir hafta sonu tatili için gidilecek ılıman yerleri sorduk.

Termalleriyle ünlü: Balçova / İZMİR

Tarihi oldukça eskilere dayanan bir termal su kaynağına ve kaplıcalara ev sahipliği yapan İzmir’in güzel ilçesi Balçova’da, yürüyüş ve kamp yapabileceğiniz harika doğa alanları bulunuyor.

Yazının Devamını Oku

Mahkemeden dikkat çeken karar: Yeni ev sahibinin 4500 lira olan kirayı 24.000 liraya çıkarma talebi onaylandı… Kiracılı ev satıldığında kira ücreti nasıl belirleniyor?

25 Ocak 2024

Türk Borçlar Kanunu’na (TBK) göre, kira sözleşmesi devam ederken ev sahibinin evi bir başkasına sattığı durumlarda, kiracının eski ev sahibiyle yapmış olduğu kira sözleşmesi geçerliliğini koruyor. Bununla birlikte, yeni ev sahibinin de birtakım hakları bulunuyor.

Örneğin, TBK'nin 351'inci maddesinde belirtildiği üzere kiralananı sonradan edinen yeni mülk sahibi; kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler nedeniyle açacağı tahliye davasıyla kira sözleşmesini sonlandırabiliyor.

Ne var ki yeni ev sahiplerinin birçoğu kiracıyı çıkarmak istemiyor. Böyle durumlarda yeni kira bedelinin ne olacağı taraflar arasında tartışmalara yol açabiliyor.

Geçtiğimiz günlerde mahkemeden tam da bu konuyla ilgili dikkat çeken bir karar çıktı.

4.500 LİRA OLAN KİRA 24.000 LİRA OLARAK BELİRLENDİ

Kiracılı bir ev satın alan mülk sahibi, halihazırda 4.500 liraya oturan kiracısına noter üzerinden ihtarname göndererek, yeni kira sözleşme döneminde evin kirasının 24.000 lira olarak ödenmesini istedi.

Sözleşmesi 10 yılı geçmiş olan kiracı, yeni kira bedeli üzerinden ödeme yapmak istemeyince ev sahibi uyuşmazlık sonrası ‘kira artış’ davası açtı. Mahkeme ev sahibinin talebini yerinde buldu ve yeni kira bedelini 24.000 lira olarak belirledi.

Peki, bu kararı nasıl yorumlamak gerekiyor? Kiracılı ev satıldığında, yeni kira ücreti nasıl belirleniyor? Ev sahibi geçmiş ayların kira farkını da alabilir mi?

Yazının Devamını Oku

Sosyal medya kullanıcıları ikiye ayrıldı: Mavi ışık korumalı gözlükler faydalı mı yoksa para tuzağı mı? 20 saniye kuralına ve cam renklerine dikkat!

23 Ocak 2024

Mavi ışık, günlük olarak maruz kaldığımız ışık spektrumundaki renklerden sadece bir tanesi. Bilgisayar, telefon, tablet ve televizyon gibi elektronik cihazlar başta olmak üzere güneş ışığında da bulunuyor.

Uzmanlara göre güneşten gelen mavi ışık, uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen melatonin hormonunu azaltarak daha uyanık kalmamızı sağlıyor.

Hatta yapılan çalışmalarda güneşten gelen mavi ışığın belirli bir süre alınmasının, çocuklarda miyopinin (yakındaki nesnelerin net, uzaktaki nesnelerin bulanık görülmesi) önlenmesinde etkili olduğunun altı çiziliyor.

Ancak teknolojik cihazlardaki mavi ışık, gözün arka kısmında bulunan retinaya doğrudan ulaşıyor ve gözdeki doğal filtrelerin yeterli koruma sağlayamaması nedeniyle retina hücrelerine zarar veriyor. Bunun için ekranlara çok fazla maruz kalan kişilerin mavi ışık filtreli gözlük kullanması öneriliyor.

Ne var ki gözlüğün hem fiziksel hem de psikolojik açıdan pek çok fayda sağladığını söyleyenler olduğu gibi para tuzağı olduğunu iddia edenler de var.

Yazının Devamını Oku

Bu besinler soğuk algınlığına iyi geliyor! Hangi tarifler etkili? ‘Soğan kabuğu çöp olarak görülür ama bu çok yanlış’

22 Ocak 2024

Bağışıklık sistemi; organlar, hücreler, doku ve proteinlerden oluşan, vücudu hastalıklara karşı koruyan savunma sistemi olarak tanımlanıyor. Pek çok uzman bu sistemi güçlendiren besinleri tüketmenin, sağlığımızı korumak adına atılacak en önemli adımlardan biri olduğunu söylüyor.

Peki, kış hastalıklarından korunmak için temel malzemeleri içeren hangi tariflerle hazırlanan bir beslenme şeklini uygulamak gerekiyor?

Uzman Diyetisyen Aslıhan Altuntaş ile konuyu mercek altına aldık.

‘SEBZELERİN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU SOĞUK ALGINLIĞINA KARŞI BİRER KALKAN GÖREVİ ÜSTLENİYOR’

Yazının Devamını Oku

Şimdi doğayla buluşma zamanı: Ruhunuzu dinlendirecek yürüyüş rotaları | 8 ŞEHİR 10 ADRES

20 Ocak 2024

Her gün düzenli yürüyüş yapmanın kalp sağlığından tutun da kilo kontrolüne kadar pek çok faydasının olduğu biliniyor. Çoğu uzman, bu basit ve etkili egzersizin yaşlanmayı geciktirdiğini ve yaşam süresini uzattığını her fırsatta söylüyor.

İngiltere’de bulunan Bath Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bu faydaları bir kez daha kanıtladı. Hakemli bilimsel dergi Mental Health and Physical Activity'de yayımlanan çalışmada, zihin sağlığını iyileştirmenin anahtarının bilinçli farkındalıkla düzenli egzersiz ve yürüyüş olduğunun altı çizildi.

Çalışmanın yazarlarından olan Masha Remskar, “2024'e daha fazla egzersiz kararıyla başlamanın, fiziksel ve zihinsel sağlığa gerçekten pozitif etkileri olabilir. Başlangıç yapmanın ve zaman geçtikçe bu rutine bağlı kalmanın zor olduğunu biliyoruz. Fakat bu zorluğu yenmek gerekiyor çünkü düzenli yürüyüşler sağlık için oldukça faydalı” dedi.

Bu yürüyüşleri yemyeşil doğanın içinde kuş sesleri arasında yapmak ise faydalarını katlıyor.

Hal böyle olunca biz de gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Özlem Köseoğlu, Didem Mutçalıoğlu Mehmet Altay ve Erdoğan Gümüş’e ‘Kış aylarında ruhumuzu dinlendirecek en güzel yürüyüş rotaları hangileri?’ diye sorduk.

İşte 8 şehirden size iyi gelecek 10 adres…Şelaleler diyarı: Efteni Gölü / DÜZCE

Yazının Devamını Oku

Diş hastalıkları kalp ve akciğer sağlığını tehdit ediyor! Arada nasıl bir ilişki var? İngiliz doktor uyardı: 'Arkadaşım neredeyse ölüyordu…'

19 Ocak 2024

Ağız ve diş sağlığı, estetik ve genel vücut sağlığı açısından büyük bir öneme sahip. Özellikle sindirim sisteminin başlangıcı ağız olduğu için dişlerin eksik, sağlıksız, hastalıklı ya da çürük olması sindirimi sekteye uğratabiliyor.

Çoğu kişinin aklına diş çürüklerinin ölümcül sonuçları olabileceği gelmiyor. Ancak İngiltere’deki diş hekimleri kötü ağız hijyeniyle bağlantılı olarak kan yoluyla bulaşan enfeksiyon veya sepsis (vücudun hücre ve dokularına zarar vermesi) vakalarının arttığını bildiriyor.
'ARKADAŞIM NEREDEYSE ÖLÜYORDU'

İngiliz Diş Hekimliği Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Paul Woodhouse, The Telegraph’a yaptığı açıklamada “Yakın arkadaşlarımdan biri diş çürüğü nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı. Bir yıl önce yapması gerekenleri kendisine söylememe rağmen ciddiye almadı ve neredeyse ölüyordu. Üç dişini kaybetti ve çenesini artık eskisi gibi hareket ettiremeyecek” ifadelerini kullandı.

Son bir yılda diş sağlığına dair problemlerin daha çok arttığına dikkat çeken Dr. Woodhouse, “Araştırmalarımız, kötü ağız hijyeninin zaman içinde tehlikeli sonuçlar doğurduğunu ve bir dizi kronik hastalığa yol açtığını gösteriyor” dedi.

Yazının Devamını Oku