monako kraliyet ailesi

Hıncını yine saçlarından aldı... İki çocuk doğurdu ama hayatı kabusa döndü: 'Sanki beni kurtarın' diye bağırıyor

Şöyle bir düşünelim... Hollywood ünlülerinden sonra hatta kimi zaman onlardan çok daha fazla dünya kamuoyunun  gözleri önünde olan insanlar kimler? Evet, bildiniz! İlk bakışta modern çağlarda biraz tuhaf gibi görünse de dünyanın dört bir yanındaki kraliyet ailesi üyeleri... Ama en çok da bu ailelerin kadınları.

Hüzünlü prenses evlilik yüzüğünü tekrar taktı: Ayrılık söylentilerini yan yana poz verip böyle yalanladılar

Bir masal prensesine dönüşmek, dünyanın en büyük hanedanlarından birinin üyesi olmak, unvanlar, renkli ve hareketli bir yaşam ve sonsuz lüks… Bir kraliyet ailesinde yaşamak dışarıdan bakıldığında tüm saydıklarımızın toplamı ve imrenilen bir hayat gibi görünüyor. Ama kapalı kapıların ardında yaşananlar aslında bambaşka olabiliyor.

İki yıl sonra ilk kez! Her zaman gülmek kolay mı sanıyorsunuz?

İster gösteri dünyasından olsun ister en az onlar kadar ilgi çeken kraliyet ailesi mensupları arasında yer alsın, ünlülerin ortak bir özelliği var: En kötü günlerinde bile olsalar yine de kameralar karşısında gülümsemeyi ihmal etmiyorlar. Kimi zaman kendilerini hiç de öyle gülümseyecek kadar iyi hissetmiyor olsalar bile belki de haklarındaki dedikoduları önlemek için kameralara yakalandıklarında ilk iş olarak gülümsüyorlar. Bir tek istisna dışında.

Tahtını yaptı ama bahtını yapamadı: Prenses Charlene'in babası ilk kez konuştu

Neredeyse son bir yıldır bütün dünyanın gözü Avrupa'nın küçük ülkesi Monako'nun prensesi Charlene'in üzerinde. Bunun nedeni ise 43 yaşındaki iki çocuk annesi Prenses'in, gizemli bir hastalık nedeniyle 10 ay boyunca Güney Afrika'da kalması, döndükten sonra da yine evinden ayrılıp kocası Prens Albert'in açıklamasına göre tedavi için bir başka ülkeye gitmesi.

Prenses Charlene'in gizemli hastalığı hala açıklanmadı: Akıl sağlığı bozuk biri gibi göstermek haksızlık!

Son dönemde dünyanın en çok konuşulan kişisi Monako Prensi Albert'in eşi Charlene Wittstock'tan yeni haber var. 10 aydır bulunduğu Güney Afrika'da çok ciddi bir boğaz enfeksiyonuna yakalandığı ve bu yüzden uzun süre evinden, çocuklarından ayrı kalan Prenses Charlene hakkındaki iddialar bitmek bilmiyor.

İtiraf Prens'ten geldi: Karım 'tükenmiş' bir halde ülkeyi terk etti, şu anda gizli bir yerde

Son bir yıldır gündemin ilk sıralarındaki yerlerini kimseye kaptırmayan Monako Prensi Albert ile Prenses Charlene cephesinden, üzerlerindeki gizem perdesini biraz olsun aralayacak bir haber geldi. Üstelik bunu söyleyen kişi Prens Albert.

Evlenmemek için büyükelçiliğe bile sığınmıştı: "Altın kafeste" tutsak edildi: Evine döndü ama insan içine çıkmıyor

Şehir efsanesi gibi yüzyıllardır anlatılıp duran bir "lanetlenme" öyküsü... Önce şarkıcılığa merak saran ardından da sirkte yaşayan bir prenses... Diğer prensesin büyük aşkının gözlerinin önünde ölüp gitmesi.. Sonra saraya gelin gitmeye hazırlanan bir başka genç kızın düğün öncesi tam üç kez kaçmaya çalışması, hatta bir keresinde ülkesinin büyükelçiliğine sığınması. Çocuk doğurup sonra yüklü bir tazminat alarak özgürlüğüne kavuşacağına dair iddialar... Sahibinin elinden alınan pasaportlar ve kapalı kapılar ardında yaşanan daha kim bilir neler...

Saraya gelin getirmek için "şeytani" bir plan yapmışlar: Grace Kelly belki de bir masal prensesi değildi

Her adımları merak uyandıran kraliyet ailesi üyelerinin evlilikleri size de masal gibi mi geliyor? Yakışıklı prens ile güzel kız birbirlerine aşık oluyorlar. Dillere destan bir düğünde evleniyorlar ve "ölüm onları ayırıncaya kadar" mutlu bir şekilde yaşıyorlar. Elbette bunun geçerli olduğu durumlar var ama hepsi değil!

Prens Albert, Sharon Stone'u yanına alıp eşi Prenses Charlene'e mesaj veriyor iddiası: 'Yüzü gülmeyen prenses'in gizemli hastalığı bir türlü iyileşmiyor

Bazıları artık sembolik de olsa Avrupa'nın kraliyet ailelerini yakından takip edenlerin dikkati son 10 aydır bir saraya yönelmiş durumda. Bu yılın ilk ayından bu yana çocuklarını bile bırakıp kilometrelerce uzakta, başka bir ülkede yaşayan prenses ile ilgili iddialar da bitmek bilmiyor.

Monaco Sarayı'nın gelini Beatrice Borromeo, Kate Middleton, Meghan Markle ve Kraliçe Letizia'yı listeden sildi: Unvanı bile yok ama hepsinden "daha prenses"

Dünyanın en çok ilgi çeken insanları arasında yer alıyor kraliyet aileleri. Özellikle de bu ailelere sonradan katılan, yani aileye gelin giden üyeler. İşte bunlar arasında biri var ki her ne kadar evlilikten sonra bile "prenses" ya da başka bir unvan almamış olsa da büyük ilgi çekiyor. Hatta birçok kişi onu "tam da damadın anneannesine uygun bir gelin" diyerek nitelendiriyor.

Üçüncü evlilik dışı çocuğu da ortaya çıkan kocası hakkında ilk kez konuştu: 'Yüzde yüz değil, yüzde bin arkasındayım'

Dünyada olayların hiç bitmediği kraliyet ailelerinden birinden şoke edici bir açıklama geldi. Kocasının üçüncü evlilik dışı çocuğu da ortaya çıkan prenses, aylar sonra bu konuda ilk yorumunu yaptı ve şunları söyledi: Yüzde bin, "sadık" kocamın arkasındayım.

Onun için 'hamile' diyorlar

Monako kraliyet ailesi önceki günü yat gezisinde geçirdi. Prenses Caroline, çocukları, gelinleri ve torunlarıyla birlikte İtalya'nın Ponza adasından denize açıldı. Lüks yat gezintisinde aileyi paparazziler de uzaktan takip edip her anlarını görüntüledi. Peşlerine düştükleri kişi ise Prenses Caroline'in kızı Charlotte Casiraghi idi. Bir süredir 41 yaşındaki İtalyan yönetmen Fernando Sanfelice ile birlikte olan Casiraghi'nin hamile olduğu ileri sürülüyor. Yat gezisinde mayosuyla görüntülenen Casiraghi'nin karnının şişkinliği de bu iddiaları doğrular nitelikteydi.

Ünlü sihirbaz Peter Marvey, Expo 2016'ya geliyor

Ünlü sihirbaz Peter Marvey, Expo 2016'ya geliyor

Önce Hollywood sonra Monako prensesi

Monako prensesliği, Grace Kelly’nin belki de en önemli ve en uzun süren rolüydü. Oscarlı bir Hollywood yıldızıyken kraliyete gelin giden Grace Kelly’nin masalsı olması beklenirken engebeli çıkan bu yolda yaşadıkları, oyunculuğa vedası bu filmde. Grace Kelly rolünde Nicole Kidman’ı izliyoruz.

Ağabeyi kral olacak, ablası evlenip gidecek... Bir onun geleceği belirsiz... Üç kardeşin en talihsizi

İnsanın bir kraliyet ailesinde dünyaya gelmesi önemli bir durum elbette. Daha doğrusu bir şans... Onca zenginlik, kelimenin tam anlamıyla hanlar, hamamlar, malikaneler... Hele bir de gelecekte dünyaya geldiği ülkenin tahtına çıkmak varsa işin ucunda...

Onlarla evlenecek damatlar yaşadı.... Hayalleri altın tepside önlerine gelecek

Krallar, kraliçeler, prensler ve prensesler, giydikleri gösterişli elbiseler, taçlar ve yaşadıkları görkemli saraylar dünyanın birçok ülkesi için artık geçmişte kaldı belki...

Kocası sadakatsiz olana hayat zor! Bakmayın gülen yüzüne içi kan ağlıyor

Belli bir kuşağa mensup kız çocuklarının çoğu hep günün birinde "prenslerini" bulup onunla evleneceği ve sonsuza kadar mutlu yaşayacağı öğretisiyle büyütülür. Kimileri bulur da o hayallerindeki "prensi"... Hatta bazıları gerçek bir prens bile bulur ve onunla evlenir. Peki ya hayatının sonuna kadar onunla birlikte pürüzsüz bir mutluluk yaşama şansı bulur mu?

Prenses Kate, dipsiz kuyuda kayboldu... Söylentiler bitmek bilmiyor... 'İhanete bacak şovla meydan okudu'.... 'İnsan içine çıkacak halde değil'

Şu kocaman dünyada durmadan bir şeyler olup bitiyor. Bir yerde bir doğal felaket, başka bir yerde gösterişli bir ödül töreni, biraz ötede bir düğün başka bir yerde bir cenaze... Son bir yıldır dünyanın farklı coğrafyalarında savaşlar da eksik olmuyor üstelik.

Sorsanız cebinde beş kuruşu yok... Ama kaç şirketin kasası onun sayesinde doluyor

Şimdi şöyle bir düşünelim... İngiliz kraliyet ailesinin üyelerinin bile kendilerini neden "şirket" diye tanımladığını biliyor musunuz? Peki ya artık onları hiç istemeyen, tarihe karışmaları gerektiğini düşünen milyonlarca kişi olmasına rağmen büyük bir dirençle ve hatta destekle varlıklarını sürdürdüklerini? Karşı olanlar kadar monarşinin devam etmesini savunanlar da olduğunu?

İstese hiç çalışmadan rahatça yaşar... Ama gösterişli evinden çıktı, cinayet zanlısının peşine düştü

O doğuştan şanslı insanlardan biri. Lüks otomobilleri, malikaneleri bir yana bırakın kendine ait adası bile olan zengin ve soylu bir ailenin üyesi olarak dünyaya gözlerini açtı. İlerleyen yıllarda da yine dünyanın ayrıcalıklı ailelerinden birine gelin oldu. Aşkta da kazandı bir başka deyişle.

Ağlaya ağlaya giydiği gelinliğin ne 'sırları' varmış

Takvimler 2011 yılını gösterdiğinde bütün dünya "masallara yaraşır" iki düğüne tanıklık etti. Hem de sadece birkaç ay arayla. İkisi de Avrupa'nın farklı ülkelerinde gerçekleşen bu törenlerde iki prens, iki genç kızla hayatını birleştirdi. Aslında her kraliyet düğünü ilgi çeker ama bu ikisinin böylesine ilgi toplamasının en önemli nedenlerinden biri gelinlerin "mavi kanlı" olmamasıydı. Yani her iki genç kız da "taçlı" ailelere mensup değildi.

Halkın karşısında karısının elini tutup yanağına öpücük bile konduruyordu: O ülkeye yeni bebek geliyor!

Şimdi şöyle bir düşünün ve söyleyin lütfen... "Kraliyet ailesi" denildiğinde aklınıza ilk olarak kimler geliyor? Büyük olasılıkla İngiliz kraliyet ailesi... Çünkü üyelerinin her birinin öyküsü filmlere ya da romanlara konu olacak türden. Onun ardından ikinci sırada yine kuşaklar boyunca çalkantılı bir hayat sürdüren Monako prenslik ailesi geliyor. Sonra gösterişli Kraliçe Maxima nedeniyle Hollanda, hemen ardından da bu ay masal gibi bir düğüne ev sahipliği yapan Ürdün kraliyet ailesi. Bu arada Kraliçe Letizia nedeniyle İspanya kraliyet ailesini de ekleyelim. Bu sıralama, kişisel bakış açısına göre değişebilir belki ancak dünya basınının manşetlerine bakılırsa durum böyle.

Neredeyse babasını ağlatacaktı: Usulca kulağına fısıldadı

Sadece İngiltere değil bütün dünya tarihi bir olaya tanıklık ediyor... Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümünden sonra tahta geçen ilk sıradaki veliahtı Charles ve eşi Camilla bugün sadece Westminster Abbey'deki konukların huzurunda değil milyonlarca kişinin tanıklığında taç giydi.

Buckingham'da "taçlı zirve": Charles'ın yüzünde gülücükler... Kate maviler içinde

Büyük gün için geri sayım bitti... Artık sıra aylar öncesinden hazırlanan programı uygulamaya geldi. 70 yıl sonra İngiltere'de ilk kez gerçekleşecek olan Kral 3. Charles'ın taç giyme töreni bugün Londra'daki Westmister Abbey'de gerçekleşecek.

Gülmeyi bile kursta öğrenmişti: Charles'ın en özel konuğu: Uzak akrabanın gelini

Dünyanın dört bir yanındaki basın organlarında birçok haber ve ondan daha fazla da iddia okuyorsunuz aylardır. Üstelik bunların sonu gelecek gibi görünmüyor. O büyük günde, kimler orada olacak, kimler uzaktan bakacak... Kim, kiminle nerede oturacak... Daha da önemlisi kimler ne giyecek, hangi mücevherleri takacak. Bütün bunlar çok uzun süredir dünya gündemini meşgul ediyor. O büyük gün geride kaldıktan sonra da yine aylarca konuşulacak görünüşe göre.

Gelin hanım 'şıkır şıkır' : Güzeller güzeli görümceyi bile gölgede bıraktı

Her yıl geleneksel olarak dünya sosyetesi orada buluşuyor. Sadece sosyete değil sanat ve moda dünyasının önde gelenleri de aylar öncesinden hazırlıkları başlatılan o gecede bir araya geliyor. En şık giysileri içinde kameralar karşısına geçiyorlar. Sonra da "hayırlı bir amaç uğruna" gecenin geri kalanını eğlenerek geçirilorlar.

Kraliyet aileleri cenazede buluştu... Devrik Yunan kralını uğurladılar

Eski Yunan Kralı 2’nci Konstantin dün Atina’da defnedildi. Hükümetin temsil edilmediği törene Avrupa monarşilerinin seçkin üyeleri akın etti. Törende İspanya Kraliyet Ailesi’nin tüm üyeleri yer alırken, İngiliz Kraliyet Ailesi’ni Prenses Anne temsil etti.

Durmadan ailesini suçlayan Harry, ağzındaki baklayı çıkardı: Karımdan ve benden özür dileyin!

Son iki yıldır İngiliz kraliyet ailesinin başını ağrıtan Prens Harry, sonunda "Bu kadar ardı ardına sıraladığı suçlamalarla ne yapmak istiyor?" diye soranların merakını giderecek bir açıklama yaptı. Anılarını toparladığı kitabı Spare'de, içinde doğup büyüdüğü İngiliz kraliyet ailesine - özellikle bazı üyelerine- yöneltmedik suçlama bırakmayan, konuk olduğu röportajlarda hayatının üstü kapalı kalmış bütün sırlarını açık eden Harry, The Telegraph Gazetesi'ne verdiği röportajda tüm ailesine "Karımdan ve benden özür dileyin" diye seslendi. Aynı ailenin gelini Kate, kocasıyla birlikte gittiği bir ziyarette yine nişan yüzüğünü takmadı ve yine bu yüzden ilgi odağı oldu. Monako'nun hüzünlü prensesi Charlene ile ilgili çarpıcı bir iddia var: Kızlarının fiziksel ve ruhsal sağlığından endişe eden anne ve babası, memleketlerini bırakıp Charlene'den birkaç dakika uzaklıktaki bir eve taşındı. Bu arada Monako Sarayı'na yeni bir bebek geleceği haberi ise bu küçük ülke ile ilgili şimdilik tek mutlu haber. Peki ya Avrupa monarşisi önümüzdeki hafta hangi cenazede buluşmaya hazırlanıyor? İşte meraklıları için taçlı ve tahtlı dünyadan haberler...