Prens Rainier

Tecavüzün laneti onlara da uzandı... Keşke yüzü kadar bahtı da güzel olsaydı

Bundan yüzyıllar önce küçük ama zengin bir ülkenin prensi güzel bir genç kadına "göz koymuştu..." Bir gün onu ülkesinin denize bakan kayalıklarına gezmeye götürdüğünde kendine hakim olamadı ve genç kadına tecavüz etti.

Babası tuvaletin yolunu bulamıyor: Kendisi hanım hanımcık bir kız oldu

Dünya üzerinde bazı aileler var... Aradan yıllar geçse de nesiller değişse de bazıları artık bu dünyadaki serüvenini tamamlasa da her zaman meraklı bakışları üzerlerinde topluyorlar...

Tecavüzün laneti bitmek bilmiyor: Yine çocuklarını boynu bükük bıraktı... Bu gidişin dönüşü olacak mı?

Efsanelere ve rivayetlere inanır mısınız? Birçok insan her ne kadar bunların "hayal ürünü" olduğunu düşünse de yine de inanır. Bir anlamda çocukluk yıllarında dinleye dinleye ezberlediği masallara benzetir bunları.

Ağlaya ağlaya giydiği gelinliğin ne 'sırları' varmış

Takvimler 2011 yılını gösterdiğinde bütün dünya "masallara yaraşır" iki düğüne tanıklık etti. Hem de sadece birkaç ay arayla. İkisi de Avrupa'nın farklı ülkelerinde gerçekleşen bu törenlerde iki prens, iki genç kızla hayatını birleştirdi. Aslında her kraliyet düğünü ilgi çeker ama bu ikisinin böylesine ilgi toplamasının en önemli nedenlerinden biri gelinlerin "mavi kanlı" olmamasıydı. Yani her iki genç kız da "taçlı" ailelere mensup değildi.

Hıncını yine saçlarından aldı... İki çocuk doğurdu ama hayatı kabusa döndü: 'Sanki beni kurtarın' diye bağırıyor

Şöyle bir düşünelim... Hollywood ünlülerinden sonra hatta kimi zaman onlardan çok daha fazla dünya kamuoyunun  gözleri önünde olan insanlar kimler? Evet, bildiniz! İlk bakışta modern çağlarda biraz tuhaf gibi görünse de dünyanın dört bir yanındaki kraliyet ailesi üyeleri... Ama en çok da bu ailelerin kadınları.

Üçüncü bebeğini beklediği duyulmuştu: Hamileyse bebek nerede?

Bu yılın ilk ayında basının manşetlerine bir hamilelik haberiyle düştü: Buna göre dünyanın en güzel kadınlarından biri, üçüncü bebeğine hamileydi. Bu haber elbette hayranlarını, onu uzaktan takip edenleri heyecanlandırdı. İki erkek çocuk annesi genç kadın, bir kez daha yeni bebeğini kucağına alacaktı. Herkes daha bu haber duyulur duyulmaz, bebeğin cinsiyeti konusunda tartışmalara başladı. Hatta bazıları, bu kez bebeğin kız olması konusundaki isteklerini bile saklamadı.

'Lanetli aile'ye yeni umut: Bebeğimiz geldi!

Birçok kişinin aklına Avrupa'nın küçük ülkesi Monako'yu duyunca peri masalları gelir büyük olasılıkla. Hollywood yıldızıyken bu ülkenin yöneticisi Prens Rainier'nin kalbini çalıp onunla evlenen Grace Kelly'nin payı büyük bu durumda. Bazılarının aklına da lüks ve rahat yaşam ve çok para gelir Monako denilince. Ama bazıları da "yüzyıllarca silinmeyen" bir laneti hatırlar...

Efsane büyükannesinin kopyası gibi: Babasını yıllarca gizlediler

Ne aile ama! Bugün milyonlarca kişi, eline geçen her tür iletişim aracını kullanarak İngiliz kraliyet ailesinde olup biten her şeyi neredeyse dakikası dakikasına izliyor. Nasıl izlemesin ki! Benzerine dizilerde rastlanabilecek her tür olay mevcut. Dolayısıyla bu aileyi ve yaşamlarının magazinel boyutu izlemek de eğlenceli ve heyecanlı. Ama bu yeryüzünde onların eline su dökecek başka bir aile daha olduğunu biliyor musunuz?

En ünlü 'kaçamak aşk' çocuğu: Babası, hak iddia etmemesi için ona avuç dolusu para ödedi

Eğer dünyanın gözü önündeki bütün ünlülerin çocuklarının, daha doğdukları ilk günden itibaren kamera karşısında olduğunu sanıyorsanız, bir yanılgı içindesiniz demektir. Çünkü her adımları olay yaratan bütün ünlülerin çocukları için bu durum geçerli değil. Öyle ki bazen bu çocukların gerçeği kanıtlaması için bazı testlerden geçmesi gerekiyor.

Dünyaya geldiği günü anlattı, akıllara o geldi: Bana çocuk doğurdun, işim bitti artık! Mutsuzluğu dillere destandı

Hiç kendinizi bir kraliyet ailesi üyesi gibi düşündüğünüz oldu mu? Tahtıyla, tacıyla, çeşit çeşit mücevheriyle ve elbette getirdiği ayrıcalıklarla. Büyük olasılıkla ilk anda kulağa çok güzel gelen bir hayal. Peki işin iç yüzü? Yani her şey dışarıdan göründüğü gibi kusursuz ve güzel mi? Öyle bir ortamda her türlü sorundan uzakta sadece keyifli anılar biriktirildiğini mi düşünüyorsunuz?

Koca bir ülkenin geleceğini onlar kurtardı: Boynu bükük kardeşler

Takvimler 2014 yılının 10 Aralık gününü gösteriyordu... Mutlu haber duyuruldu... Uzun süredir beklenen doğum sonunda gerçekleşmişti. Üstelik bir değil iki bebekti dünyaya gelen... Biri kız, diğeri erkek... Yani ikizler... Kendileri daha o sırada farkında olmasalar bile ülkelerinin geleceğini kurtarmışlardı. Özellikle de babalarının! Artık kendisine dedelerinden miras kalan tahtta oturan adam için derin bir nefes alma zamanı gelmişti: Artık göğsünü gere gere dünyaya tanıtacağı bir değil iki veliahtı vardı.

Tek amacı güzel kızını korumaktı: Prenses olmasını annesi engelledi

'Gönüllerin prensesi' denildiğinde akıllara hemen İngiliz kraliyet ailesinin eski gelini Diana Spencer geliyor... Doğrudur... Hayatı ve gencecik yaşında trajik ölümüyle, üstelik aradan geçen çeyrek asra rağmen birkaç kuşağın hafızasında "prenses" olarak yer etmeyi sürdürüyor. Ama Diana'nın dışında, Londra'dan biraz daha uzakta, Avrupa'nın küçücük ülkesinde bir 'gönüllerin prensesi' var... Onun hiçbir zaman bir tacı olmadı ve asla da olmayacak, ama kelimenin tam anlamıyla gerçek bir prenses...

Gelinliğim taklittir! Çocukluğumdan beri hayâlini kuruyordum

Ünlü kişilerin hayatlarının en mutlu ve özel günü yani düğünleri onları tanımayan milyonlarca insanın bile dikkatini çeker. Özellikle de gelinin üzerindeki -genellikle- bembeyaz giysi, yani gelinlik. O süreçte hangi ünlünün gelinliği daha çok sükse yapmışsa birçok genç kız da düğününde o gelinliğini benzerini giyer ya da en azından bunun için çabalar.

İki yıl sonra ilk kez! Her zaman gülmek kolay mı sanıyorsunuz?

İster gösteri dünyasından olsun ister en az onlar kadar ilgi çeken kraliyet ailesi mensupları arasında yer alsın, ünlülerin ortak bir özelliği var: En kötü günlerinde bile olsalar yine de kameralar karşısında gülümsemeyi ihmal etmiyorlar. Kimi zaman kendilerini hiç de öyle gülümseyecek kadar iyi hissetmiyor olsalar bile belki de haklarındaki dedikoduları önlemek için kameralara yakalandıklarında ilk iş olarak gülümsüyorlar. Bir tek istisna dışında.

Prenses önce korumasıyla evlendi, sonra fil terbiyecisine kaçtı! Skandal kraliyet aşkları

Kraliyet ailelerini yakından takip eden milyonlarca kişinin meraklı bakışları, şu anda Danimarka'ya yönelmiş durumda. Bunun nedeni ise bir İspanyol sitesinin iddiası. İspanya'da yayın yapan Vanitatis Elconfidencial adlı site, dört çocuğunun unvanı, annesi Danimarka Kraliçesi 2. Margrethe tarafından ellerinden alınan küçük Prens Joachim'in, ağabeyi Veliaht Prens Frederik'in eşi Mary'ye aşık olduğunu ileri sürdü. Hatta sitenin iddiasına göre, iki kardeş, 53 yaşındaki Joachim ile 54 yaşındaki Frederik'in arasında bir yıldan fazla süredir devam eden gerilimin altında yatan nedenlerden biri de bu.

Tam 41 yıl oldu: Tasarımcı düğünde gelinliği görünce dehşete kapıldı

Takvimler 29 Temmuz 1981'i gösteriyordu. Milyonlarca kişinin aylar öncesinden nefeslerini tutarak beklediği evlilik töreni için kararlaştırılan gün sonunda gelmişti. O gün birçok kişinin gözünde "bir peri masalı" gerçeğe dönüşüyordu. Ülkesinin tahtına oturacak olan prens, her ne kadar soylu bir aileden gelse de kral ya da kraliçe kızı olmayan gencecik bir gelinle hayatını birleştirecekti. Zaten gelini milyonlarca kişi daha ilk gördükleri andan itibaren çok sevmişti.

Bir zamanlar 'güzelliğin simgesi'ydi: Estetikle arası yok!

'Sürekli genç ve kusursuz görünme' fikri sadece gösteri dünyasının ünlülerinin değil aynı zamanda tıpkı onlar gibi göz önünde olan tüm insanların en büyük önceliklerinden biri. Bunlara her ne kadar özel güvenlik önlemleri alınsa da bütün hayatlarını kameralar ve objektifler karşısında geçiren kraliyet ailesi üyeleri de dahil. Bu yüzden de yaşları ne kadar genç olursa olsun, küçük ya da büyük estetik müdahalelerle fiziksel görünümlerini öncelikle de yüzlerinin görünümünü "gençleştiriyorlar." Fakat aralarında çok çarpıcı bir istisna var!

Ne büyük trajedi: Ünlü TV yıldızının kocası yıldırım çarpması sonucu öldü

Herkes sevdiğini kaybetmekten korkar ve zaman zaman onların başına gelebilecek kötü olaylarla ilgili senaryolar oluşturur kafasında. Fakat büyük olasılıkla pek azı çok sevdiği birinin başına böyle bir olay geleceğini aklından geçirir.

Ünlü çift hakkında dudak uçuklatan iddia: Yanında dursun diye... Milyonluk anlaşma

Son bir yıldır gündemden hiç düşmeyen Monako Prensi 2. Albert ve eşi Prenses Charlene ile ilgili dudak uçuklatan bir iddia ortaya atıldı. Bu iddia da yaşadığı sağlık sorunlarını öne sürerek uzun süre hem Monako'daki evinden ve ikiz çocuklarından hem de aile üyesi olarak görevlerinden uzak kalan Prenses Charlene ve Prens Albert arasında yaşandığı öne sürülen gerilimi bir kez daha ön plana çıkardı.

'Kayıp' prensesten haber var! Resmi olarak açıklandı

10 ay kaldığı Güney Afrika'dan Monako'ya dönen ancak sonra yeniden ortadan kaybolan Prenses Charlene'den haber var...

Podyuma at üstünde çıktı, defileye damga vurdu

Önce beyazperdenin efsane yıldızı olarak hafızalara kazınan sonra da Monako Prensi Rainier ile evlenip  Monako Prensesi unvanını alan Grace Kelly'nin torunu Charlotte Casiraghi, Paris Moda Haftası'na damgasını vurdu.

'Evet' dediği gün hayatı kararmış: Bütün ülke yıllarca onun hamile kalmasını bekledi

Dışarıdan bakıldığında her şey "masal gibi" görünüyordu. Sıradan bir genç kız ülkenin en gözde bekar erkeğinin yani prensinin kalbini çaldı. Onu kendine körkütük aşık etti ve görkemli bir törenle evlendi. Ama kapalı kapılar ardında yaşananlar pek de öyle kusursuz değildi. Saraya gelin giden genç kız daha ilk günden itibaren kendini büyük bir baskı altında hissetmeye başladı: Bir an önce çocuk yani veliaht doğurması gerekiyordu. Süre uzadıkça onlara akraba olmayanlar bile: "Neden hala hamile kalmadı?" diye sorgulamaya başladı... Genç kız aynı anda iki veliaht dünyaya getirdi ama kendi hayatı da deyim yerindeyse zindana döndü.

Monako Prensesi Charlene'in gizemli hastalığı hakkında "yok artık" dedirten iddia!

Son bir yıldır dünyanın gündeminden hiç düşmedi Monako Prensesi Charlene. Yaklaşık bir yıldır evinden uzakta olan 43 yaşındaki Prenses hakkında bu konuyla ilgilenip de görüşünü belirtmeyen kimse kalmadı.

Tahtını yaptı ama bahtını yapamadı: Prenses Charlene'in babası ilk kez konuştu

Neredeyse son bir yıldır bütün dünyanın gözü Avrupa'nın küçük ülkesi Monako'nun prensesi Charlene'in üzerinde. Bunun nedeni ise 43 yaşındaki iki çocuk annesi Prenses'in, gizemli bir hastalık nedeniyle 10 ay boyunca Güney Afrika'da kalması, döndükten sonra da yine evinden ayrılıp kocası Prens Albert'in açıklamasına göre tedavi için bir başka ülkeye gitmesi.

Taciz ettiği genç kadının laneti bütün aileyi esir aldı: Prenses Charlene, kalabalık masada ağlayıp mutsuzluğunu herkese göstermek istedi

Yüzyıllardır süregelen efsaneyi duymuş olabilirsiniz. Özellikle Avrupa'da yaygın olarak anlatılan bu efsane "Grimaldiler'in laneti" olarak biliniyor. İnanışa göre de aradan yüzyıllar geçmesine rağmen hala devam ediyor bu lanet, hatta aileye sonradan katılanları bile etkisi altına alıyor.  

Evlenmemek için büyükelçiliğe bile sığınmıştı: "Altın kafeste" tutsak edildi: Evine döndü ama insan içine çıkmıyor

Şehir efsanesi gibi yüzyıllardır anlatılıp duran bir "lanetlenme" öyküsü... Önce şarkıcılığa merak saran ardından da sirkte yaşayan bir prenses... Diğer prensesin büyük aşkının gözlerinin önünde ölüp gitmesi.. Sonra saraya gelin gitmeye hazırlanan bir başka genç kızın düğün öncesi tam üç kez kaçmaya çalışması, hatta bir keresinde ülkesinin büyükelçiliğine sığınması. Çocuk doğurup sonra yüklü bir tazminat alarak özgürlüğüne kavuşacağına dair iddialar... Sahibinin elinden alınan pasaportlar ve kapalı kapılar ardında yaşanan daha kim bilir neler...

Prenses Charlene döndü ama sarayda değil çikolata mağazasının üstündeki dairede oturacak

Avrupa'nın küçük prensliği Monako son bir yıldır gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Bunun nedeni de prensliğin tahtında oturan Prens Albert ile eşi Prenses Charlene arasında yaşandığı ileri sürülen gerilim.

Prenses Charlene sonunda evine döndü, ama kocası Prens Albert'in adını bile anmadı

Tam 10 aydır evinden, eşinden ve çocuklarından kilometrelerce uzakta bulunan Prenses Charlene sonunda ülkesine döndü. Bu şekilde de eşi Monako Prensi Albert ile kendisi hakkında ortaya atılan "aralarında sorun var" söylentilerine biraz da olsa noktayı koymuş oldu. Ama Monako'ya dönmeden önce Twitter hesabında paylaşılan videodaki sözleri daha doğrusu "söylemediği" sözleri yine kafalarda soru işaretleri uyandırdı.