GeriKadın Sağlığı By-pass sonrası diyet ve yeni tedavi yaklaşımı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

By-pass sonrası diyet ve yeni tedavi yaklaşımı

"By-pass sonrası iştahda azalma, yorgunluk son derece sık karşılaştığımız bir durumdur. Dengeli beslenme ile bu sorunun çözümlenmesi kolaylaşır. Sağlıklı kalp diyeti ; kolesterol, sature yağ, şeker, sodyum ve kafeinden fakir olma esasına dayanır."

Sağlıklı beslenmeyi öğrenmenin birden fazla yolu vardır: Benim en sık hastalara öğretmeye çalıştığım şey aldıkları gıdaların içerik bilgisini okumaları daha da önemlisi okuduklarının ne anlama geldiğini anlamalarıdır. Birçok mamülün etiketinde sağlıklı beslenme yada kolesterolsüz beslenme yazsa da birçok mamulün arkasındaki içerik bilgisini okuduğunuzda karşınıza; kokonat yağı, hidrogene yağ seklinde bilgiler çıkacaktır ve bunların ne anlama geldigini anlamadığımız için öndeki etikete kanarak alım yaparız. Bu tip yağlar kalbiniz için kötüdür. Kalp damarları sature yağ ve kolesterol kombinasyonun sonucu olarak tıkanır. Sature yağ içeren besinlerden en çok masamızda olanlara örnek olarak; krema, tam yağlı süt, dondurma, peynir çeşitlerinin çoğu verilebilinir. Biz doktorlar " kolesterolden fakir beslen " diyerek hastamıza bir öneride bulunuruz ancak hastalarımızın çoğu bunun ne anlama geldiğini bilmez. En güzel tavsiye yemeğin nasıl pişirilmesi gerektiğini kendilerine anlatacak diyetisyen arkadaşlara yönlendirmek olacaktır. Hemen her büyük hastanenin diyet bölümü mecvuttur. Bir başka bilinmesi gereken konu hastaların ancak %15 ile %30 u diyet kısıtlaması ile kabul edilebilinir kolesterol seviyelerine erişebilmektedir. Yani siz ne kadar dengeli beslensenizde bazı durumlarda kolesterol değerleri gerekli görülen sınırlara düşmeyecektir.O zaman ne yapalım? En fazla 6 aylık diyet denemesi sonrası hastaların daha fazla oyalanmadan ömür boyu kolesterol düşüren ilaç kullanmaya başlaması ve 6 aylık, bir senelik kontrollerle takipde kalması gereklidir.Yemek pisirmede kısa ip uçları:Yemek pişirilirken; bir yemek kaşığının yarısı kadar zeytinyağı ve bitkisel yağ kullanılmalı, katı yağlardan ve margarinden kesinlikle uzak durulmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartmaktan kesinlikle kaçınılmalı, haşlama, ızgara, buharda pişirme yoluna gidilmelidir. Kahvaltıda yumurta yeme alışkanlığı ülkemizde oldukça sıkdır. Her nekadar bu konuda tartışmalar devam etsede yumurtanın sarısından uzak durulmalı ve haftada tüm gıdalarla alınan yumurta oranı 4 yumurtayı kesinlikle geçmemelidir. Kolesterolun hayvansal gıdalarda bulunduğunu akılda tutularak masamıza kırmızı eti hafta da 2 defayı geçmeyecek sekilde koymamız önemlidir. Diğer ürünleri balık, sebze (et koymadan pişirmek sureti ile) ve tavuğa ayırmak sağlıklı beslememize yardımcı olacaktır. Alkol ve egzersiz konusu daha önce açıklandığı için bu konuda bir ilavem olmayacak .Bypass sonrası ne yapalım?Koroner arter hastalığının tedavi yaklaşımlari şu sekilde özetlenebilinir1.Lezyona yönelik tedavi: Lezyona yönelik tedavi tıkalı damarı açmaya yada tıkalı damarı devre dışı bırakarak yeni bir yol oluşturmaya yönelik tedavi olarak tariflenebilinir. Günümüzün vazgeçilmez tedavi şekilleri olan bypass ve PCI (balon/ tel kafes ) uygulaması buna en iyi örnektir. Yapılan bilimsel araştırmalar göstermiştir ki Bypass sonrası ilk beş yılda aynı damarın tıkanma olasılığı, hastalığın ciddiyetine, eşlik eden hastalıklara, damarın durumuna, bypassın yapıldığı merkeze bağlı degişiklik göstermekle beraber, %25 ikinci beş yılda buna ilave olunca %50 dir. PCI sonrası ise bu rakam ilk 6 ay içinde yukarda sayılan nedenlere göre değişmekle beraber %15-30 arasında değişim göstermektedir. 2. Arastırmacılar tekrar tıkanma oranın herşeye ragmen yüksek seyrettiginin bilincinde olarak yeni tedavi yöntemleri aramaya başlamışlardır. Bu yöntemlerden biri EECP (enhanced external counterpulsation; guclendirilmis eksternal konturpulsasyon) dir. EECP kalpde tıkalı damarı açmak yerine ince kılcal damar ağı gelişimini provoke eden, kalp kasının kanlanmasını ve güçlenmesini sağlıyan tedavi yöntemidir. Bu yöntemi ben hastalarıma şu şekilde anlatmaya çalısıyorum: Bir arsayı 3 ana boru ile sulayalım, yağmur çamur, pislik bir süre sonra bu boruların tıkanmaya başlamasına neden olucak yada aniden tıkayacaktır. Önlem alıp bu borulardan birçok ince boru çıkarırsak ve arsayı sulamaya bu ince kanallar aracılığı ile devam etmeye çalışsak, tıkanıklık oluştuğunda arsa anında ölmeyecek, ya çok az hasarla yada hasarsız kendini yaşatmaya devam edecektir. Iste EECP tedavi yakalaşımı bu örnekteki gibidir. Özetle Bypass ve PCI tedavilerine destek olan, hastaların şikayetlerini geçiren, kalp kasının kanlanmasını artıran ve kalbin güçlenmesini sağlıyan bir tedavi şeklidir.Tıkanıklık gelişirse ne yapalım?Bir seçenek tekrar aynı yöntemlerle müdahalede bulunmaya çalışmaktır. Diğer bir seçenek ise EECP tedavisini yapacak doktor tarafından uygun bulunduğu takdirde aşağıda kullanım alanının açıklandığı EECP tedavisine hastaları yönlendirmektir.EECP Tedavisi Kullanım alanları:1. Daha önce bypass olmuş veya PCI (balon/ telkafes) tedavisi yapılmış, ancak tekrar damar tıkanıklığı gelişmiş hastalar2. Mevcut tedavi yöntemleri uygulandığı halde şikayetleri devam eden hastalar3. Damar yapısı uygun olmadığı icin ameliyat olamıyan hastalar4. Eşlik eden hastalıklardan dolayı ameliyat olması riskli kabul edilen hastalar5. Bypass veya PCI tedavisini kabul etmeyen hastalarBu tedavi şekli 1995 yılından bu yana Amerika Birleşik devletlerinde 500 den fazla üniversite ve özel kalp merkezinde güvenli ve etkin bir şekilde kullanılmakta , Türkiyede ise son bir sene içinde Ankara ve İstanbul da başarı ile uygulanmaktadır. Tedavinin en önemli özelliklerinden biri girişim gerektirmemesi, hastaların tedaviye ayaktan gidip gelmeleri, hasta seçimi doğru yapıldığı takdirde hiç bir risk içermemesidir.Dr. Özlem Soran, FACC, FESCAsst. ProfessorDirector of EECP Research Lab.University of Pittsburgh/ Cardiovascular Institute

False