Kuşkonmaz vakti

Damak zevki gelişmişlerin, maceracı mutfakları sevenlerin vazgeçilmezi kuşkonmazın sofraları renklendireceği en uygun zamandayız. Eşsiz kokusu, kendine özgü aromasıyla 2000 yılı aşkın süredir şifali bitki olarak bilinen kuşkonmazın tüm dünyada kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Yeşil, beyaz, mor gibi farklı türleri, yetiştiği yöreye göre değişir. Bazı destek ürünlerin içeriğinde özleri kullanılmaktadır.Kalp sağlığıKuşkonmaz folattan çok zengin olduğu için kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. 1 porsiyonunun günlük folat ihtiyacının yüzde 66'sını karşıladığı bilinen kuşkonmaz, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün yaygın olarak ekilmekte ve tüketilmektedir. Kalp hastalarının ortalama yüzde 20-40'ında gözlenen homosistein yükselişlerinin günde 400 mikrogramlık folat alımları ile yüzde 10 oranında azalabileceği gözlenmiştir. Bu doğrultuda kalp hastalıklarının oldukça yüksek olduğu ülkemizde koruyucu önlem olarak besinlerle folat alımını artırmanın önemini vurgulamak gerekir.İdrar söktürücüPotasyumdan zengin, sodyumdan fakir olan kuşkonmaz, mineral dengesi olarak sağlık kriterlerine uyması dışında asparagin isimli aktif bir aminoasit içeriğiyle de idrar söktürücü etki taşımaktadır.Bağırsak için önemliKuşkonmaz, içeriğinde barındırdığı sindirilemeyen karbonhidrat grubundan olan inülin ile bağırsak florasında iyi huylu bakterilerin gelişimine katkı sağlayabilmektedir. Normalde bağırsaklarımızda zaten yer alan ancak inülin etkisiyle üretimi artan bu bakteriler kolon sağlığı için çok önemlidir. Bu sayede koruyucu ajanlar arttıkça kötü huylu bakterilerin hastalık yapıcı etkilerine karşı da savunma sağlanabilmektedir.Hamileler tüketmeliHamile kalmak isteyen bayanlar, bu kısmı dikkatlice okumalılar. Yüksek folat içeriğiyle hücre bölünmesine ve DNA sentezine yardımcı olabilen, sinir sitemi için önemli bu besini öğünlere eklemek hem keyifli hem de sağlıklı olacaktır.Taylan Kümeli / Milliyet