GeriAşk Dırdırcı Bir Erkekle Birlikte Olmak
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Dırdırcı Bir Erkekle Birlikte Olmak

"Birlikte olduğunuz erkeği gerçekten seviyorsunuz, çünkü o yakışıklı, kültürlü, başarılı, dürüst ve size deliler gibi aşık... Ah bir de o kadar dırdırcı olmasa! Peki bu durumda ne yapılabilir?"

Her zaman kadınların geveze oldukları, vıdı vıdı yaparak erkeklerin hayatını kararttıkları ve küçücük bir sorunun üzerinde saatlerce söylendikleri iddia edilir. Ama inanın hiçbir kadın, sabahtan aksama kadar susmasa bile dırdırcı bir erkekten daha sevimsiz olamaz. Erkeğin huysuz ve ukala olanı kesinlikle çekilmez, kesinlikle!

Dırdırcı Erkek

Bu erkek bir kere her yaptığınıza karışmadan duramaz. 'Bardağı niye masaya koydun? Sehpaya koysana...', 'Bence arkadaşlarınla haftaya buluş.', 'O dergiyi okuma, şu dergiyi oku.', 'O filme gitme, bu filme git.' ve buna benzer bitmek tükenmek bilmez cümlelerle hem evdeki davranışlarınıza, hem de dışarıdaki hayatınıza müdahale eder. Sizin adınıza programlar yapar, her hareketiniz hakkında bir yorumu vardır. Hele ufacık bir hata yapmaya görün, günlerce bu hatayı başınıza kakarak sizi yer bitirir, sinek gibi vızıldanır. O her şeyi mükemmel bilir ya, sizden de beklediği sözünden çıkmamanızdır. Peki ya siz ne yaparsınız? Başlangıçta onun dırdırlarına karşı mücadele etmeye çalışırsınız tabii. Kendinize ait bir hayatınız olduğunu ve evdeki bazı işlerin nasıl yapılacağını sizin daha iyi bileceğinizi ona kabul ettirmeye çalışırsınız. Fakat kısa bir süre sonra vazgeçersiniz, çünkü başaramayacağınızı anlarsınız. Dırdırcı erkek kavgacı erkek gibi değildir, bağırıp çağırmaz, alçak sesle söylenir de söylenir. Eski hatalarınızı, en küçüklerini bile ısıtıp ısıtıp önünüze getirir ve sizde sinir diye bir şey bırakmaz. Ruh sağlığınızı korumak adına her dediğini kabul etmeye, her şeyi onun istediği gibi yapmaya başlar, başka açılardan olumlu özellikler taşıdığını düşünerek kendinizi avutursunuz.

Pasif Direneişe Geçin

Oysa yapmanız gereken şey, mücadeleden vazgeçmek değil, başka bir yol denemek. Bir ilişki sadece bir tarafın istekleriyle yürümez ve siz her ne kadar onu bu haliyle kabul ettiğinizi sansanız da bilinçaltınızda ona karşı diş bilemeye başlayabilirsiniz. Ne bağırıp çağırmanız, ne de onun robotu haline gelmeniz işe yaramaz. Çözüm şu; sessizce bildiğinizi okuyun, yani pasif direnişe geçin. Bu şekilde davranırsanız mümkün değil sizinle başa çıkamaz, çünkü pasif inadı çok güçlü -ve onun açısından sinir bozucu- bir silah, aşılmaz bir duvardır. Size programınızı başka güne almanızı önerdiğinde cevap vermeyin ve kendi istediğiniz güne program yapın, saçınıza ya da kılık kıyafetinize karıştığında cevap vermeyin ve sakın gidip üzerinizi değiştirmeyin, hatalarınızı eleştirdiğinde ve bu eleştiri bir asır kadar uzun sürdüğünde cevap vermeyin ve hafifçe gülümseyin.

Gördüğünüz gibi ilişkinizde huzurlu bir sessizliği yakalamanın yolu cevap vermeyip her şeyi yine kendi istediğiniz gibi yapmanızdan geçiyor. Büyük ihtimalle bir süre sonra tavırlarınızın değiştiğini fark edecek ve neler olduğunu soracaktır. Sakın onun gibi mitralyöz şeklinde konuşmaya başlamayın. Karşısına geçin, gözlerinin içine bakın ve sakin bir sesle ona şunları söyleyin; 'Seni çok seviyorum, ama dırdırından bıktım.'

False