Anti-aging yani yaşlanma karşıtı uygulamalar için yaşlanma süreci başlamadan önce önlem alınması gerekir. Bunun arkasındaki mantık ise; yaşlanma karşıtı ürünleri günlük cilt bakım rutininize daha erken, örneğin 30'lu yaşların başında dahil etmeye başlarsanız, yaşlanma karşıtı ürünleri 40'lı yaşlarınızda kullanmaya başladığınız zamana kıyasla daha az cilt semptomu yaşarsınız. Zamanı belirlemek için yaşlanma süreci başladıkça ortaya çıkmaya başlayan cilt lekelerinin oluşumunu beklemeye gerek yoktur. Çünkü gençken yaşlanma karşıtı ürünlerle önlem almak cildinizin yaşlanmasını ertelemekte yardımcı olacaktır.
#Anti-AgingBronz ten dediğiniz şey, güneşten zarar görmüş deriden ibaret. Bronz cildin birçok kadın ve erkeğin gözüne hoş ve çekici göründüğü kesin. Ancak bu kısa süreli cazibenin etkilerinin çok daha uzun ve ciddi olduğunu unutmamakta yarar var. Bronzlaşmak derinizin yaşlanmasını peşinen kabullenmek ve cilt kanseri riskini göze almak demek. Cilt hastalıkları uzmanları son yıllarda daha yüksek sesle uyarıyor: Sağlıklı bronzlaşmak diye bir şey yok. Cilt kanseri vakaları artıyor.
Cildin yaşlanması, ciltte oluşan kırışıklıklar ve sarkmalar herkesin sorunu. Bu sorunları gidermek için de piyasada çeşit çeşit ürün satılıyor. Ancak, bu ürünleri bir gençlik çeşmesi gibi görüp onlara bel bağlamak mümkün değil. Siz temel bakımınızı ihmal etmeyip sonra bu destek ürünleri kullanırsanız daha az sorun yaşarsınız.
Son yılların moda akımı wellness (sağlıklı yaşam) kozmetikleri de etkiledi. İçinde doğal ve öğütülmüş mineraller bulunan, katkı maddeleri içermeyen, antioksidan bitki özleri, kökleri, doğal renk pigmentleri, meyve özleriyle zenginleştirilen mineralli kozmetikler, meraklılarına alternatifler sunuyor.
Cildimiz yaşlandırıcıların sürekli etkisi altında. Güneş, sigara dumanı, kimyasal kirleticiler, kötü beslenme gibi faktörler sadece bedeni değil, cildi de olumsuz etkiliyor. Cildi serbest radikallerden korumak için doğru beslenme yetmeyebiliyor. Dışarıdan kremler, serumlar yoluyla da desteklemek gerekiyor. Nitekim son yıllarda anti-aging etkili çok sayıda ürün raflardaki yerini aldı.
Ameliyatsız estetik işlemlerde birinci sırada yer alan botoks, birkaç gündür sahte uygulamalarıyla gündemde… Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) açıkladığı veriye göre ABD’nin pek çok eyaletinde insanların sahte botoks enjeksiyonları sonrasında hastalandıkları bildirildi. Benzer durum son yıllarda Türkiye'de de görülüyor ve sahte botoks vakalarının sıklığı giderek artıyor. Peki sahte botoks nedir? Botoksun sahte olduğu nasıl anlaşılır? Sahte botoks hangi hastalıklara neden olabilir? Bunun gibi pek çok soruya Estetik Plastik Cerrah Op. Dr. Ebru Şen ile cevap aradık.
#SağlıkYaşlanmayı geciktirici etkilerinin yanı sıra cildimize parlaklık ve tazelik katan C vitamini serumu, son yıllarda oldukça popüler ürünler arasında yer alıyor. Bu özelliklerinin dışında leke oluşumunu azaltma etkisinin de olması, bu ürünleri cilt bakım rutinlerinin vazgeçilmez bir oyuncusu haline getirdi. Ancak C vitamini serumundan fayda sağlayabilmeniz için dikkat etmeniz gereken bazı önemli detaylar var.
#Süheyla BuyrukçuKusursuz ve sağlıklı bir cilde sahip olmanın sırrı, doğru bir cilt bakım rutininden geçer. Ancak unutmamız gereken önemli bir ayrıntı var. O da her mevsim farklı cilt bakım ürünlerine ihtiyaç duyduğumuz... İlkbaharın enerjisini hissetmeye başladığımız bu günlerde de kullandığımız bazı ürünleri raflara kaldıracağız. Çünkü artık cildimizi canlandırma ve tazeleme zamanı...
#Süheyla BuyrukçuGüzellik ve sağlık endüstrisinde son yıllarda dikkat çeken konulardan biri de kordon kanının cilt bakımı ve gençleşme süreçlerindeki potansiyeli. Kordon kanı, doğumdan hemen sonra alınan ve zengin biyolojik içeriklere sahip olan bir sıvıdır. İşte kordon kanının güzellik dünyasındaki etkileri ve kullanım alanlarına dair merak edilenler...
#BAKIMSon dönemlerde sosyal medya fenomenlerinin ‘cilt bakım rutini’ videolarını çok fazla görür olduk. Bu videolarda fenomenler cilt bakımı için çok fazla ürün kullanıyor; yüz maskeleri, temizleyiciler, tonikler, nemlendirici kremler, serumlar, göz altı kremleri, dudak kremleri, C vitaminleri, E vitaminleri derken liste uzayıp gidiyor. Cilt bakım rutinimizde gerçekten bu kadar fazla ürün kullanmamıza gerek var mı?
#Cilt BakımıYaz aylarında doğru cilt bakımı yapmak oldukça önemlidir. Sıcak hava, güneş ışınları ve nem değişiklikleri cildinizi etkileyebilir ve korunmazsa çeşitli cilt sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle yaz mevsiminde cildinizi korumak ve sağlıklı tutmak için bazı önlemler almanızı öneririm.
#Dermatolog Dr. NesliSaç dökülmesi çoğu zaman göz ardı edilen ancak dökülmenin gözle görülür etkileri ortaya çıktığında ciddiye alınan bir problem... Oysa dökülmeden bağımsız tıpkı cildimiz gibi saçlarımızın da bakıma, güçlendirilmeye ihtiyacı vardır. Bunun için de en uygun mevsim; saçların özellikle yazın deniz, kum, güneşten yıpranmış olduğunu varsayarsak sonbahardır.
#SAÇAlmanya ve Türkiye’de faaliyet gösteren kozmetik sektörünün öncü firmalarından Nazar Skin’in Büyüme ve Sistem Genişletme Müdürü Ayyıldız, kişisel bakım ve anti-aging ürünlerine olan ilginin her geçen gün arttığını söyledi.
#1Cildimiz en değerli hazinemiz. Canlılığını, tazeliğini ancak ona iyi davranarak koruyabiliriz. Cildimize verdiğimiz kadarını ondan geri alırız. Bakım yaptırmamız ya da yediğimize içtiğimize dikkat etmemiz yetmez, bütüncül bir yaklaşım sergilememiz gerekir. Bugünkü yazımda bu bütüncül yaklaşımın altın kurallarını siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim.
#CiltErik kilo aldırır mı sorusu pek çok vatandaşın bahar ayları ile birlikte gündeminde yer alıyor. 100 gram tüketilmesi halinde sadece 46 kalori aldıran erik, kilo aldırmayan ancak kilo vermeye de yardımcı olan meyvedir. Ekşi olması nedeniyle damaklarda hoş bir lezzet oluşturan erik, faydaları ile de çok konuşuluyor. Peki, yeşil eriğin faydaları nelerdir? İşte, uzman diyetisyenlerin konuyla ilgili yaptığı açıklamalar ve ve eriğin faydaları hakkında detaylar
#ErikBitkilerle uğraşan ve köyün şifacısı olarak anılan dedesinden etkilenir. Ve bitkilerin iyileştirici özelliklerini öğrenerek büyür. İktisat okusa da Hakan Gülgün, bitkilerin peşinden gider. Bitkisel aktifler kullanarak saç ve cilt bakım ürünleri üretmek için 1993’te İstanbul’da PH Farma’yı kurar. 11 çeşitle başlayan serüven, süreç içinde bin 200’e çıkar. Zamanla İstanbul’daki üretim alanı yetmeyince de rota İzmir’e çevrilir. İzmir’de kurulan fabrikanın başına ise babasının izinden yürüyen Gülbeniz Gülgün geçer. İkinci kuşağın gündeminde ise hem ihracatı artırmak hem de Türkiye’de üretilmeyeni üretmek var. Bunu da Ege’nin yöresel bitkileriyle gerçekleştirmek hedefler arasında.
#1