GeriSağlık Şart mı kardeş?...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Şart mı kardeş?...

Şart mı kardeş?...

Blogger Özgür Poyrazoğlu'ın "Şart mı kardeş?" başlıklı yazısı...

Bambaşka bir konu hakkında yazacakken, gece gece, bir şey dürttü... Bakayım blogcu anne ne yazmış dedim... İkinci çocuk konusunu yazmış... Anneleri temsilen blogcu anne, babaları temsilen blogcu baba var ya, hadi dedim, ben de aynı konuyu yazayım, bakayım ben nasıl düşünüyormuşum... Yoksa ne yazsam ne yazsam diye tırım tırım arandığından filan değil.

Mahalle baskısı ya da hadi o kadar büyütmeyeyim de anneanne/babaanne ve dedeler baskısı diye bir gerçek var... Gözlemim odur ki birinci çocuğunuz 24-30 aylıkken başlayan bu baskı 36-48 ay civarında zirve yapıyor. Tam siz koskocaman bir "ooooh" çekip yavru büyüdü, geceleri deliksiz uyumaya başladı, hafta sonu annemlerde kalıyor, eşimle baş başa bir şeyler yapmaya, son yılların oluşturduğu kırıklıkları telafi etmeye başlayabiliriz; birbirimize eskiden olduğu gibi zaman ayırabiliriz gibi hayallere kapılırken "çocuk tek başına büyür mü hiç?" türevi söylemler kulaklarınızı aşındırmaya başlıyor.

Daha da fenası, bazen "doğru olabilir mi gerçekten?" diye de düşünürken yakalıyorsunuz kendinizi. Öyle ki, zaman zaman ikna olduğunuz anlar oluyor. Eğer ki şanslıysanız siz ikna olduğunuzda eşiniz, eşiniz ikna olduğunda siz ikna olmamış oluyor ve anlık bir gaflet ve delaletten kılpayı kurtuluyorsunuz. Ola ki senkron tutarsa (her ne kadar birden fazla parametre olsa da bu "tutturma" mevzuunda) direkt iki çocuklu ebeveyn olarak buluyorsunuz kendinizi. (O değil bunun bir fenası ikincide ikiz sahibi olmak olsa gerek)

Şimdi çok karamsar bulmuş olabilirsiniz buraya kadar ki satırlarımı. Hatta ikinci bir çocuğa karşı gibi algılanmış da olabilirim. Tam olarak değil. Ancak, dedim ya, çok parametre var. İşin içine kişisel kurgular, ikili kurgular hatta bir de üstüne ilk göz ağrınızı koyun üçlü kurgular konduğunda "dörtlü bir kurgu" için işler çok zorlaşıyor bana kalırsa. Yoksa, neden olmasın... Düşünsenize bir tanesi kalbinizi bu kadar doldurur ve çarptırırken iki tane neler neler yapmaz...

Gerek artı gerek eksi, avantaj ve dezavantajlar saymakla bitmez muhtemelen. Benim düşüncem her iki listeyi de yaptığımızda her zaman ve her durumda birbirleriyle eşit uzunlukta listeler çıkacağı ortaya. Bu eşitliği bozacak şey ise anlık dürtüler, içinizde bir yerden dipten derinden gelen hisler olacaktır sanıyorum. Şahsi düşüncem ise ikinci bir çocuğun "büyük bir travma" olduğu. Sadece ilk çocuk için değil, ikinci çocuğun kendisi için de... Hatta farkında bile olmadan anne babaya bile. Ne kadar otomatik pilotta olsanız da her şeyi yeniden yaşamak? (Ürperiyor değil mi insan?)

Öte yandan bambaşka ezber bozan bir yana yöneleyim... Çekirdek aile kavramı... (Aslında bambaşka bir yazı konusu bu ama ufak bir girizgah da fena olmaz sanırım) Geçenlerde mail ile gelen bir "Yoksa biten şey aslında çekirdek aile mi?" sorusu ve ona cevap yazmak için düşünürken sorguladığım ve ulaştığım yer şu ki: Çekirdek aile hiçbir zaman bitmeyecek. Ama blogcu annenin de yazısında değindiği gibi çekirdek aile, anne baba ve çocuklardan; anne, baba ve çocuğa değil daha da ötesine indirgenecek: anne ve çocuk ya da baba ve çocuk.

Son yıllardaki ayrılıklar, boşanma yüzdelerinin artması ve çocuklu çiftlerdeki boşanmanın yaygınlaşmasıyla yeni çekirdek ailenin ebeveyn + çocuk olacağını (hatta oluverdiğini) iddia ediyorum ben. Üstelik nasıl tek çocuk olmanın zararlı değil, yararlı bir durum olduğunu satır aralarında iddia ediyorsam bu "çekirdekçik" aile kavramının da gittikçe daha sağlıklı olarak algılanmaya başlayacağını, korkulduğu kadar zararı olmadığını ve olmayacağını düşünüyorum.

Hele de ilk çocuğun sancılarının azaldığı düşünülürken aslında büyüyen bir çocukla birlikte küçülen bir ilişkinin içinde hapsolmuşken, son bir çabayla ilişkiyi toparlamak, sisteme yeni bir heyecan ve 2-3 senelşk daha ömür katmak adına ikinci bir çocuk yapmaktansa "çekirdekcik aile" haline gelebilecek gözüpeklik ve cesaret dilerim tüm sıkışıp kalmış ebeveynlere...

Şapkayı bir koyun hele önünüze... (Bakayım nasıl bitirmiş Elif yazısını...) Ne dersiniz? Şart mı ikinci bir çocuk?

False