Geriİlişkiler BİR SORUDAN FAZLASI | En yakın arkadaşımın sevgilisinden ayrılmasını istiyorum, ne yapacağım?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

BİR SORUDAN FAZLASI | En yakın arkadaşımın sevgilisinden ayrılmasını istiyorum, ne yapacağım?

BİR SORUDAN FAZLASI | En yakın arkadaşımın sevgilisinden ayrılmasını istiyorum, ne yapacağım?

Bir Sorudan Fazlası haber serimizde bu kez arkadaşının sevgilisinden hoşlanmayan ve ayrılmalarını isteyenlerin hikâyelerini dinledik. Çevremizde örneklerini sık sık gördüğümüz bu durum kimi zaman arkadaşı kötü bir ilişkiden kurtarmaya yardımcı olurken kimi zaman dostluğun bitmesine neden oluyor. Peki siz böyle bir durumda ne yapardınız? Arkadaşınızın sevgilisini sevmediğiniz zaman ayrılmaları için mi mücadele ederdiniz yoksa fikirlerinizi kendinize mi saklardınız? İşte yaşanmış insan hikâyeleri ve uzman yorumları…

'O ADAMLA EVLENMESİNDEN KORKUYORUM'

Washington Post’un Güzin Abla'sı diyebileceğimiz 'Amy'e Sorun' köşesinde geçtiğimiz günlerde, en yakın arkadaşının ilişkisini sorunlu bulan bir kadının yorumu yer aldı. Arkadaşının, sevgilisinden ayrılmasını isteyen genç kadın, sebebini şöyle anlattı:

“En yakın arkadaşım Shari ile lisede tanıştım. O zamandan beri birbirimizden ayrılmıyoruz. Shari, onu tanıdığımdan beri dışa dönük, kendine güvenen, ayakları yere basan biriydi ve hiçbir şey onu rahatsız etmezdi.

Fakat erkek arkadaşı Stephan ile ilişkisine başladığından beri tamamen farklı bir insan oldu. Kendinden emin değil, öz güveni yok ve artık sık sık anksiyete atakları geçiriyor. Ben tüm bu mutsuzlukları Stephan'a bağlıyorum çünkü arkadaşım ondan çok şikâyet ediyor.

Aslında Stephan ile ilk tanıştığımızda çok iyi anlaşmıştık. Ancak birlikte zaman geçirdikçe bazı sorunlar fark ettim: Hayatta bir hedefi, motivasyonu yoktu, sorumluluk istemiyordu ve alkolikti. Shari de bunların hepsinin farkındaydı.

Benim için ipler düğünümde koptu. Stephan, yiyecek ve içecekleri mekâna götürme işine gönüllü oldu. Ancak düğünümden önceki gece o kadar sarhoş oldu ki düğün günü ikramları mekâna bırakmayı unuttu. Sonra düğünde de sarhoş oldu ve yemek faslından hemen sonra mekândan ayrıldı. Üstelik yaptıkları için hâlâ bizden özür dilemedi ve o zamandan beri onu görmedim.

Arkadaşımın onu terk etmesini istiyorum. Diğer arkadaşlarımız Stephan’ın yaptıklarından sonra Shari hâlâ ondan ayrılmadığı için neden arkadaş kalmaya devam ettiğimi anlamıyorlar. Shari’yi bir arkadaş olarak kaybetmek istemiyorum. Erkek arkadaşının yaptıklarından o sorumlu değil. Açıkçası o adamla evlenmesinden de korkuyorum. Shari ile arkadaşlığımdan vazgeçmeli miyim? Onu bu adamı bırakması gerektiğine nasıl ikna edebilirim?”

* * * * *

Aslında arkadaşının, ablasının, kardeşinin ilişkisine müdahale etmek isteyen, yakınının sevgilisinden hoşlanmadığı için ayrılmalarını isteyen insan sayısı pek de az değil. Kimisi “O kişi, arkadaşımı hak etmiyor” diyor, kimisi arkadaşının partnerinin kötü huyları olduğunu öne sürüyor, kimisi ise belki de gerçekten geçerli nedenler sunuyor. Bu yorumlarını arkadaşlarına açıkça söylemeyi tercih edenler ağırlıktayken, fikirlerini kendilerine saklayanlar da var.

Türkiye’de de bu durumu yaşayan insan sayısı hiç de az değil. İşte o hikayelerden birkaçı…

BİR SORUDAN FAZLASI | En yakın arkadaşımın sevgilisinden ayrılmasını istiyorum, ne yapacağım

MUTSUZLUĞUNU GÖRÜNCE FİKRİMİ SÖYLEDİM, ‘NEDEN DAHA ÖNCE ANLATMADIN?’ DİYE KIZDI
Mine N. (27)

Ben arkadaşımın değil ama ablamın erkek arkadaşıyla ilgili bir sorun yaşadım. Ablam bir çocukla sevgili oldu, birkaç ay sonra da bizi bir araya getirdi. İlk buluşmada bile çocuktan pek hoşlanmamıştım. Tavırlarında, konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı ama tabii ki sesimi çıkarmadım. Aradan biraz zaman geçti, birkaç kere ablamı telefonda kavga ederken gördüm. Sonra bu kavgalar arttı, ablam ilişkisindeki sorunları ara ara benimle paylaşmaya başladı. Erkek arkadaşını sevdiği için kavgaların sebebini anlayamıyordu, “Küçücük şeylerden büyük tartışmalar çıkıyor” diyordu.

Baktım ablam mutsuz, ben de tüm düşündüklerimi söyledim, “Bence ikiniz çok farklısınız, kavgaların sebebi de bu olabilir. İlk tanıştığımızdan beri onun sana pek uygun olmadığını düşündüm ama yanlış anlarsın diye sesimi çıkarmadım. Sen daha hayat dolu, neşeli, eğlenmeyi seven birisin. O ise konuşmayı bile pek sevmediğini söyleyen, senin tam tersin karaktere sahip birisi” dedim. Ablam bunları benden duyunca çok şaşırdı.

Aradan birkaç gün geçti, sanırım benim söylediklerimi iyice düşünüp yanıma geldi, bana hak verdiğini söyledi. Bunları neden daha önce söylemediğimi sordu. Açıkça bana kırılmış hatta kızmıştı. İlişkisinin başında söylesem de kırılacak ya da kızacaktı. Şimdi de daha erken uyarmadığım için ben suçlu olmuştum.

Bu tip durumlarda sanırım yorum yapsanız da yorumu kendinize saklasanız da sonradan konuşsanız da tepki görecek taraf hep yakınlar oluyor.

Partnere ve partner sorunlarına dair paylaşımlar arkadaşlıklarda sık karşılaştığımız sohbet alanlarıdır.  Bu paylaşımlarda sınırlar çok önemlidir. Arkadaşımızın bunlara duymaya ne kadar hazır olduğu, bu paylaşımın ve yorumlamamızın onun talebi olup olmadığı, yaptığımız fikir beyanlarının sınırı aşıp aşmadığı ilişkilerimizin etkileşimini belirler. Çünkü her ilişki kendi dinamiğindedir; partner ilişkilerimiz de arkadaş ilişkilerimiz de. Bazen sürekli anlatım, yol göstermenin istenmesi fakat isteğe rağmen kişinin fikirlerini dinlememe hali ve bunun sık tekrarlanması arkadaş ilişkilerine zarar verebilir. Bazen de uyarıda bulunmamış olmak arkadaşlığa zarar verebilir.  

Psikolog Ezgi Acar Şirin

ARKADAŞIMI SEVGİLİSİNDEN AYRILMAYA İKNA ETTİM, SONRADAN EVLENDİLER VE BENİMLE GÖRÜŞMÜYORLAR
Pınar K. (36)

Birkaç yıl önce, en yakın arkadaşlarımdan birinin sevgilisi oldu. Çocuk doğru düzgün çalışmıyor, ailesi ile görüşmüyor, her gün başka bir arkadaşının evinde kalıyordu, kendi düzenini kurmamıştı anlayacağınız. Çocuk dediğime bakmayın 28 yaşındaydı o dönem. Ama neden bilmiyorum arkadaşım aşık olmuştu, hem de kör kütük. O kadar üzüldüm ki, içim içimi yiyordu. "En sevdiğim arkadaşım böyle biriyle mi ilişki yaşıyor, kesin mutsuz olacak" diye düşünüp duruyordum. Ayrılmaları için dua ediyordum hatta. Bana ne zaman sevgilisiyle ilgili bir şey anlatsa gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyordum. Öyle bir ayrılsınlar isteği vardı içimde. Ara ara arkadaşımı sevgilisi konusunda kendi doğrularımca uyarıyordum. “Ciddi düşünüyorsunuz ama nasıl olacak? Baksana hâlâ günlük işlerde çalışıyor”, “Ailesi ile de görüşmüyor, seni tanıştırmayacak mı?” gibi şeyler söylüyordum.

Bir gün arkadaşım sevgilisine, “Artık kalıcı bir iş mi baksak sana? Teklifleri beğenmiyorsun ama böyle olmaz” demiş ve tartışmışlar. Sonrasında birkaç tartışma daha yaşanınca arkadaşım “Bu iş böyle yürümez” deyip ayrıldı. O kadar sevindim ki, sonunda arkadaşım onu hak etmeyen adamdan kurtulmuştu. Ama ayrılık arkadaşıma iyi geleceğine kız perişan oldu. O üzüldükçe ben sinirleniyordum, “Üzülme, zaten sana layık değildi” falan diyordum.

Birkaç ay sonra, ikisi bir şekilde yeniden konuşmaya başlamışlar. Sonra da dayanamamış ve barışmışlar. Bunu öğrendiğimde ilk defa arkadaşıma açıkça fikirlerimi söyledim. En baştan beri bu ilişkinin ona iyi gelmediğini, bitip kurtulmuşken yeniden başlamanın saçmalık olduğunu söyledim. Bunları duyunca arkadaşım çok sinirlendi. Onu sürekli ilişkisi hakkında doldurduğumu, ayrılmalarında bile payım olduğunu söyledi. Ciddi ciddi kavga ettik. İkimiz de çok sinirliydik, bir süre birbirimizi aramadık. Sonra ben mesaj attım, dönmedi.

Beş ay sonra arkadaş grubumuzdan evlenecekleri haberini aldım. Bana söylememişti. Düğününe de çağırmadı. Mutluluklar dilediğim bir mesaj attım, “Bunun için çok geç kaldın, ayrıca gerçekten mutluluğumu istediğine de inanmıyorum. Bir daha iletişime geçmezsek sevinirim” yazdı. O kadar kötü hissettim ki...

Koruyacağım derken en yakın arkadaşımı kaybettim. Şimdi evleneli üç yıl oldu, hatta bebekleri dünyaya geldi. Hiçbirinde yanında olamadım. Üstelik çocuk hakkında da yanılmışım. İş de buldu, ailesiyle arasını da düzeltti, arkadaşımla çok güzel bir hayat da kurdu. Ben de insanların hayatına ne olursa olsun müdahale etmeye hakkım olmadığını maalesef böyle öğrendim.

* * * * *

İSTİSMAR DURUMU VARSA KONUŞMALI YOKSA ANCAK ARKADAŞIMIZ SORARSA SÖYLEMELİYİZ

“Arkadaşlarımızın partnerleri hakkında fikirlerimizi söyleme konusunda nasıl davranmalıyız?” diye sorduğumuz Uzman Psikolog ve İlişki Psikoterapisti Ezgi Acar Şirin, “Eğer arkadaşımız bizden bu ilişkiyi yorumlamamızı istemişse elbette fikirlerimizi açıkça söylemeliyiz” dedi ve şöyle devam etti:

“Eğer arkadaşımız sadece bir konuda soru sormuşsa bu konuya ilişkin yanıt vermek de uygun olabilir. Buradaki sınırı arkadaşımızın belirlemesi kıymetlidir. Çünkü biz ne yorum yaparsak yapalım, o ihtiyacı olan kadarını alacaktır. Tabii ki istismar sınırını bunun dışında tutuyoruz. Eğer istismara uğradığını düşünüyorsak hem uyarmak hem yol göstermek en doğrusu olacaktır. Eğer bunun fiziksel, psikolojik veya cinsel istismar olduğunu düşünüyorsak paylaşmalı, yönlendirmeli, dayanışmamızı ve dostluğumuzu sunmalıyız.”

ARKADAŞLIK KENDİ ALANINI YARATIYORSA SORUN ÇIKMAZ, PARTNERİ SEVME DAYATMASI OLMAMALI

Peki ya arkadaşımızın partnerinden gerçekten hoşlanmıyor, o kişiyi onaylamıyorsak fakat arkadaşımız mutluysa ya da mutlu olmasa bile ayrılmayı tercih etmiyorsa ne yapmalı? Arkadaşlığı bitirmek bir seçenek olabilir mi?

“Burada arkadaşımızı ve gerekçelerini anlayabilmemiz çok önemli. Neden böyle bir partnere ihtiyaç duyuyor, ihtiyaçları konusunda farkındalığı var mı, bunları tamamlıyor olduğunun bilincinde mi? Eğer bunların bilincinde bir ilişkide ise, burada biz sınırlar konusunda kendimizi gözlemlemeliyiz. Arkadaşlığımız bu ilişkiden etkilenmiyor ve kendi alanını yaratabiliyor, paylaşımlarımız sekteye uğramıyorsa herhangi bir sorun oluşmayacaktır. Ama dayatılan bir partneri sevme, birlikte olma durumu olduğunda ister istemez zamanla ortak alanlar azalacaktır” diyen Ezgi Acar Şirin ekledi:

Biz toplum olarak pek çok alanda sınırlarımızı karıştırıyoruz. Karşımızdakine sınır koymakta veya onun sınırlarını almakta güçlük çekiyoruz. Oysa arkadaşlık, dostluk ilişkilerinde elbette yorumlamalar, yol göstermeler, eşlik etmeler olacaktır. Eğer sınır aşımları olursa birbirimizi uyarmak da arkadaşlıklara dair, bu sınırları almak da… Dostluk ve arkadaşlıkların da pek çok konuda sınavları olabiliyor. Ama iyi tanımak, hoşgörü, karşımızdakinin sınırlarını ve kendi sınırlarımızı kollamak tüm ilişkileri olduğu gibi bu ilişkileri de güçlendirip, sağlamlaştırıyor.”

False