Geriİlişkiler BİR SORUDAN FAZLASI | Biri size gerçekten sevmediğiniz bir şey hediye ettiğinde ne yapmalısınız? 'Özensizlik yüzünden çok ağlamıştım'
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

BİR SORUDAN FAZLASI | Biri size gerçekten sevmediğiniz bir şey hediye ettiğinde ne yapmalısınız? 'Özensizlik yüzünden çok ağlamıştım'

BİR SORUDAN FAZLASI | Biri size gerçekten sevmediğiniz bir şey hediye ettiğinde ne yapmalısınız? 'Özensizlik yüzünden çok ağlamıştım'

Eşimiz, sevgilimiz, annemiz, babamız ya da yakın arkadaşlarımız fark etmez; çevremizdeki insanların her zaman bizi iyi tanıdığını varsayıyor ne sevdiğimizi, ne istediğimizi bildiklerini düşünüyoruz. Konu hediyelere gelince de bu böyle. Bu sebeple sevdiğimiz biri bize hiç hoşumuza gitmeyecek bir şey hediye ettiğinde hayal kırıklığına uğrayabiliyoruz. Peki biri size gerçekten sevmediğiniz bir şey hediye ettiğinde ne yapmalısınız?

NEDEN İSTEDİĞİM YÜZÜĞÜ ALMAK YERİNE KOLYE ALDI Kİ?

Abby Eckel, kocasının doğum günü için kendisine verdiği küçük hediye paketini gördüğünde, içinde ne olduğunu tahmin edebiliyordu: Çok istediği yüzüğü almıştı eşi. Ancak Eckel paketi açtığında yüzük yerine bir kolye görünce hayal kırıklığını gizleyemedi.

Hediyeyi gördüğünde hissettiklerini, “İçimde bir kargaşa yaşanıyordu, kendimle yaptığım bir konuşma gibiydi. Eşime bir şey söylemeli miydiim? Yoksa aldığım şeyle mutlu mu olmalıydım?" diye anlatan Eckel kolyeyi takmayacağını biliyordu çünkü takı konusunda özel tercihleri vardı. Ama kocası ona sevmediği bir şey hediye etti diye hayal kırıklığına uğradığı için de kendini suçlu hissediyordu.

CNN.com’a konuşan Eckel kocasından kolyeyi aldığında hissettiği şeyin çoğunlukla kafa karışıklığı olduğunu belirtti ve yaşadıklarını şöyle anlattı: “Neden istediğim yüzük yerine kolye almıştı ki? Bunu onunla konuşmaya karar verdim. Ona, ‘Şımarık ya da nankör görünmek istemiyorum ama bunun arkasındaki düşünce sürecini de anlamak istiyorum’ dedim. Bu konuyu konuşunca ben kendimi daha iyi hissettim. Paylaştığım için eşim de kendini daha iyi hissettiğini söyledi. Ben de parasını daha sonra başka bir yerde kullanmak için kolyeyi iade edebileceğimizi, bunun benim için sorun olmadığını söyledim.”

Bize uygun olmayan bir hediye alıp bu hayal kırıklığını ve ardından gelen suçluluk duygusunu yaşamak oldukça doğal.

Bu hediye ailemizden gelen ve bedenimize uymayan bir kazak, gençken sevdiğimiz ama yıllardır dinlemediğiniz müzik grubunun logosunu taşıyan bir tişört ya da hiç kullanmayacağınız bir aksesuar olabiliyor. Hal böyle olunca gelen hediye çekmecenin bir köşesinde tozlanmaya mahkûm oluyor. Dahası sevdiklerinden hiç hoşlarına gitmeyen hediyeler alan kişiler sadece hayal kırıklığı yaşamıyor, aynı zamanda tanınmadıklarını, seslerinin duyulmadığını hissedebiliyor.

Öte yandan sadece yakınlarımızdan değil, herhangi birinden aldığımız ve hiç düşünülmediğimizi hissettiren bir hediye de bizi üzebiliyor ya da öfkelendirebiliyor. İşte aldıkları hediyeler karşısında hayal kırıklığı yaşayanlardan birkaç örnek daha…

BİR SORUDAN FAZLASI | Biri size gerçekten sevmediğiniz bir şey hediye ettiğinde ne yapmalısınız Özensizlik yüzünden çok ağlamıştım


ÖZENSİZLİK YÜZÜNDEN ÇOK AĞLAMIŞTIM
İrem Y. (31)

Sene 2002, ilkokul üçüncü sınıfa gidiyorum. Sınıfça yılbaşı çekilişi yaptık, bana da çok sevdiğim bir arkadaşım çıktı. Hediye alırken kimse maddi olarak zor durumda kalmasın diye öğretmenimiz belli bir ücret sınırı koydu. Ben bir hevesle anneme anlattım ve hediye almak için dükkan dükkan gezmeye başladık. Saatlerce gezdikten sonra çok güzel bir müzik kutusunda karar kıldık. Aldığım hediyeyi o kadar çok sevmiştim ki arkadaşıma vermek için sabırsızlanıyordum. Tabii bana kimin ne hediye alacağını da çok merak ediyordum.

Hediyeleşme günü gelince bir heves okula gittim, herkes sırayla hediyesini verdi. Sıra bana gelince arkadaşıma müzik kutusunu verdim, çok sevdi. Sonra benim hediyem geldi. Heyecanla paketi açtım, içinde kırmızı ve siyah olmak üzere iki tane kurşun kalem vardı. Yaşadığım hayal kırıklığını size anlatamam. Hediyeyi görünce çaktırmamaya çalıştım ama ağlamamak için kendimi zor tuttum. Okul çıkışı annem hediyeleri sorunca gösterdim ve artık kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.

Ben ne kadar özendiysem bana hediye alınırken de bir o kadar özensiz davranılmıştı. Annem çok üzüldüğümü anlayınca birkaç gün sonra bana güzel bir hediye alarak durumu telafi etmeye çalıştı. Üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçti ama şu anda yazarken bile hala sinirleniyorum. İnsanlar hediye alırken biraz özenli olmalı diye düşünüyorum. Bir şeyi sırf almış olmak için almak, hiç almamanızdan çok daha kırıcı.

Hediye tercihinin sebebini söylemek zor. İlişki özelinde ve bağlamında değerlendirmek gerekiyor. İnsanlar, mutlu olunabilecek konularda bile kendilerini mutsuz edebilecek bir şeyler bulabiliyor. Beynimizin hayatta kalma mekanizması gereği hemen her konuda akla gelen ilk refleks olumsuz bir düşünce olabiliyor. Bazı insanlarsa bu konularda düşünülerek bir hediye alınmış olmasından bile mutluluk duyabiliyor. Bir de hediye alan kişinin motivasyonu da önemli. Mesela benim hiç bakmadığım bir açıdan bakmama sebep olan bir durum olmuştu. Bir zamanlar doğum günümde beni çok tanımayan bir arkadaşım bana uzaktan kumandalı helikopter hediye etmişti. İlginç gelmişti. Bana “Ben hediye alırken para verip kendine zaten alabileceğin bir şeyi almayı sevmiyorum. Aklında hiç olmayan bir hediye almak, para verip almayacağın hediyeyi almak daha uygun geliyor” demişti ve gerçekten aldığı hediye çok hoşuma gitmişti. Yani, hediye seçerken kişiden kişiye motivasyon değişebiliyor.

Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş

AYAKKABI SÖZÜ VERİP KABAN ALDILAR
Efe D. (28)

Bir süredir almak istediğim bir ayakkabı vardı. Annemle babam da o ayakkabıyı çok istediğimi biliyorlardı, doğum günümde alacaklarını söylediler. Zaten doğum günüme de çok az kaldığı için “Olur” dedim, çok da mutlu oldum. Doğum günümde hediye kutusunu açtığımda ise o ayakkabı yerine kaban aldıklarını gördüm. Teşekkür mü etsem “Bu da nereden çıktı” diye mi sorsam diye düşünürken kararsızlığım yüzüme yansımış olacak ki, “Beğenmedin mi?” diye sordular. “Beğendim teşekkür ederim ama ayakkabı alacağınızı söylemiştiniz” dedim.

Güldüler ve ayakkabıyı benim seçtiğimi, hediye olarak bir anlamı kalmayacağını o yüzden beni şaşırtacak başka bir şey almak istediklerini söylediler. İyi de kabana ihtiyacım yoktu ki! Üstelik aldıkları kaban hiç benim tarzım da değildi… Bir yanım “Seni düşünüp almışlar mutlu ol” derken diğer yanım “Madem almayacaktınız neden ayakkabı sözü verdiniz?” diye sinirleniyordu. Hem beni çok beğendiğim ayakkabı için heveslendirdiler, hem de hiç sevmeyeceğim, kendim seçsem asla almayacağım bir kaban hediye ederek ne istediğimden bihaber olduklarını ilan ettiler. Hediyeyi alıp teşekkür edip geçtim ama içim içimi yiyordu.

Birkaç gün sonra annemle babama, “Kabanı iade edip beğendiğim ayakkabıyı alabilir miyim? Çünkü kabana ihtiyacım yok ve açıkçası pek benim tarzım da değil” dedim. Olumlu, anlayışlı bir cevap beklerken sert bir tepki verdiler. Neymiş insan hiç hediyeyi iade eder miymiş, onlar beni düşünüp almış, ben ayıp ediyormuşum…

O kabanı sadece iki kere giydim, o da annemin ısrarı ile. Öğrencilik günlerim olduğu için ve kendi paramı kazanmadığım için beğendiğim ayakkabıyı da alamadım. Gereksiz yere gerildiğim, üzüldüğüm bir doğum günüm oldu, üstelik kendimi açıkça ifade ettim diye de nankör oldum.

* * * * *

SEVGİYİ HEDİYE SEÇİMİ KRİTERİNE İNDİRGEMEK YANLIŞ ÇIKARIMA NEDEN OLABİLİR

“Bir insanın aldığı hediye karşısındakini iyi tanıyıp tanımadığının kanıtı olabilir mi?” diye sorduğumuz Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş, “Sevdiğimiz insanları neyin mutlu edebileceğini ön görebilmemiz elbette onları daha iyi tanıyor olmamız ve gözlem yeteneğimizle doğru orantılı. Bir ilişki içindeyken karşı tarafa söylediğimiz bir sözün veya kendimizle ilgili bir bilginin karşı taraf tarafından hatırlanması ve önemsenmesi bizi mutlu eder” dedi ve şöyle devam etti:

“İnsanlar kendilerine verilen hediyeleri, sevdikleri insanlar tarafından önemseniyor olduklarının bir kanıtı olarak görebilirler. Fakat herkes birini çok sevse de iyi bir gözlemci veya dikkatli bir insan olmayabilir. Sevgiyi doğru hediye seçimi kriterine indirgemek yanlış bir çıkarım yapmaya sebep olabilir. Ama bunun kişinin karşı tarafa verdiği değer, kıymet ve özenin göstergesi olduğunu düşünen insanlara da hak vermek gerekir. Bunlar öznel yorumlamalara açık durumlar.”

BİR SORUDAN FAZLASI | Biri size gerçekten sevmediğiniz bir şey hediye ettiğinde ne yapmalısınız Özensizlik yüzünden çok ağlamıştım


SEVMEDİĞİMİZ BİR HEDİYE ALDIĞIMIZDA NE YAPMALIYIZ?

“İnsanın karşı tarafı düşünerek ona bir hediye almış olması başlı başına önemli bir adımdır. Bizde hediye verilirken ‘çam sakızı çoban armağanı’ diye çok güzel bir deyim var. Önemli olan tabii ki düşünülmüş olmak ve önemsenmek” diyen Berkay Ateş şunları söyledi:

“Ama madem böyle bir şeye girişildi, baştan savma, göze ilk çarpan bir hediyeyi almak ne kadar uygun bu tartışmaya açık. En azından insanlar kendilerine verilen özeni görmek istiyor. Sevmediğimiz bir hediye aldığımızda karşı tarafa teşekkür edip bunun bizim için neden uygun olmadığını söylemeyi tercih edebiliriz. Ama bu tür konularda genelleme yapmak çok zor. Hediye veren ve hediyeyi alan kişinin ilişkisinin ne olduğundan bağımsız değerlendirme yapmak doğru olmaz. Bir yöneticinin verdiği hediye gerekirse değişim kartıyla değiştirilebilirken, ilişkideki partnerler için bu durum birbirlerinin daha iyi anlaşılabilmesi adına fırsata çevrilebilir.”

BEKLENTİ ARTTIKÇA HAYAL KIRIKLIKLARI DA ARTAR

Öte yandan hediye konusu beklentilerle de alakalı. “Beklenti arttıkça hayal kırıklıkları, mutsuzluklar da artar” sözünü düşünürsek, hediye konusunda da beklentilerimiz olunca hayal kırıklığı yaşama olasılığımız artıyor mu?

Berkay Ateş, yüksek olan beklenti karşılanmazsa hayal kırıklığı duygusunun kaçınılmaz olarak ortaya çıktığını belirtti ve “İlişkilerde de beklenti arttıkça hayal kırıklıkları da artarak sorunlara sebep olabilir. Herkesi olduğu gibi kabul edebilmek ve herkesin doğrularının bizimkiyle aynı olmak zorunda olmadığını anlamak önemli bir ruhsal olgunluk. Herkesin sevgiyi öğrendiği yer farklı, sevgiyi yaşama biçimi farklı. Bir kişi diğerini seviyor olmasına rağmen kendi sevgi anlayışına uygun davranışta bulunduğunda, bu durum diğerinin sevgi anlayışıyla uyuşmadığı için hayal kırıklığı oluşabilir. Bu nedenle herkesin sevgiyi yaşama ve yorumlama biçimlerinin farklı olabileceğini anlamak önemlidir. Beklentileri minimumda tutabilmek ilişkiler için koruyucu kalkan görevi de görebilir” dedi.

Açık iletişim kurarak çözülemeyecek çok fazla sorun yok. İlişkilerde elbette mutsuzluklar da hayal kırıklıkları da olabilir fakat açık iletişim kurarak bu sorunlar ilişkinin lehine de çevrilebilir. Bunları, karşımızdaki insanı tanımak için bir fırsat olarak da değerlendirebiliriz. Ama bunun için iletişimi doğru ve sağlıklı kurabiliyor olmamız önemli. Örneğin, bir hediyeyi beğenmediğimizde “sen” dilinde “Sen beni tanımıyorsun” veya “Beni sevmiyorsun” yerine “Beni düşündüğün için çok mutlu oldum, ben normalde şunu severim ama bunu da beğendim, hemen denemek isterim” gibi bir ben dilinden yaklaşım sergilenebilir.

Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş
False