Çocuğunuz çarpım tablosunda sorun yaşıyorsa dikkat!

Okuma-yazma gecikmesi, saatleri öğrenme güçlüğü bakın neyin habercisi…

Haberin Devamı

Okuma- yazma gibi becerilerin öğrenilmesini zorlaştıran ya da engelleyen öğrenme güçlüğüne disleksi denir. Peki disleksi nasıl anlaşılır, yetişkinlerde de görülür mü, nasıl tedavi edilir? Evlilik ve Çocuk Terapisti Uzman Psikolog Ramazan Şimşek, disleksi hakkında sorularımızı cevapladı ve ailelere önemli uyarılarda bulundu.


Disleksi nedir?

Çocuğunuz çarpım tablosunda sorun yaşıyorsa dikkat

Disleksi için çok farklı tanımlar yapılmıştır ancak daha basit ve anlaşılır şeklide şöyle açıklayabiliriz; genellikle okuma, yazma ve hesaplama becerilerinin öğrenilmesini engelleyen ya da zorlaştıran öğrenmeye ilişkin güçlüktür.

Aslında okuma ve yazmayı öğrenmek hiç de kolay değildir. O kadar çok bilişsel işlevlerin bir arada yürümesi gerekir ki okuma-yazma öğrenilebilsin. Disleksili çocuklar okuma ve yazma öğrenirken diğer insanlara göre daha fazla problem yaşarlar.

Disleksi bir yetiştirme kusuru değildir, bir öğretmenin hatası değildir, bir hastalık değildir. Nedeni büyük oranda genetik olan ya da gebelik ve doğum sürecinde gelişen ‘gelişimsel bir güçlüktür.’


Belirtileri ve nedenleri nelerdir?

Çocuğunuz çarpım tablosunda sorun yaşıyorsa dikkat

  • Okurken kelime ya da harf atlarlar.
  • Yazı yazmada güçlük yaşarlar. Belirginlik ve form bozukluğu vardır.
  • Gecikmiş konuşma ya da telaffuza ilişkin sorunlar yaşarlar.
  • Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorluk. (‘Şey’ sendromu)
  • Yön kavramı konusunda sorunlar yaşarlar. Sağ, sol, kuzey, güney, doğu, batı ve özellikle ara yönleri öğrenme ve kullanmada zorlanırlar.
  • Saati öğrenme zorlanır ya da gecikirler.
  • Harfleri ters okuma ve yazma; özellikle ‘b’ ve ‘d’, ‘p’ ve ‘b’, ‘m’ ve ‘n’ hafini karıştırma Avrupa ve Amerika’da ‘q’ ve ‘p’ harfini karıştırma, ‘E’ harfi yerine 3, ‘ve’ kelimesi yerine ‘ev’ yazma, ‘yok’ kelimesi yerine ‘koy’ yazma, ‘F’ harfini ‘V’, ‘S’ harfini ‘Z’ gibi işitme.
  • Rakamları ters yazarlar 6-9, 4-7, 2-5 ya da yer değiştirirler 15 yerine 51 gibi.
  • Hecelerin seslerini karıştırmak ya da sessiz harflerin yerini değiştirmek (şeftali-feştali, portakal-porkatal, okul-oluk gibi) sıklıkla yazım hatası yapmak gibi sorunlar yaşarlar.
  • Sıralama gerektiren öğrenmede zorluk yaşarlar.
  • Çarpım tablosunu öğrenmede zorluk yaşarlar.
  • Kesirler, oran-orantı konularında zorlanırlar.
  • Genellikle dikkat eksikliği sorunu yaşarlar.

Okul öncesi çocuklarda nasıl belli olur? Erken belirtileri var mıdır?

Çocuğunuz çarpım tablosunda sorun yaşıyorsa dikkat

Evet, erken belirtileri vardır. Özellikle 0-6 yaş döneminde aşağıdaki belirtiler takip edilirse yönetilmesi ve iyileştirilmesi de erken olur. Aşağıdaki belirtilerden birini bile gösteren çocuğa yaşıtların seviyesine gelmesi için destek verilmesi gerekir.

  • Geç konuşmak; en sık görülen erken belirtilerden biridir. 20. ayına gelen bir çocuk başkalarının da anlayacağı şekilde en az 10 kelimeyi net şeklide söylemelidir.
  • Artikülasyon sorunları yani bazı kelimenin ve harflerin telaffuzunda sorun yaşamak. Bu durum maalesef ebeveyn ve çevre tarafından ‘sevimli’ olarak algılanır ve bu nedenle çokça pekiştirilir. ‘R’ harfini ‘Y’ gibi söylemek, ‘arı’ yerine ‘ayı’, ‘geliyorum’ yerine ‘geliyoyum’ demek en sık rastlanan telaffuz hatalarındandır.
  • Basit, temel kelimeleri karıştırmak; gelmek, gitmek, gibi.
  • Sözcük, hece çevirmek; 5-6 yaşına gelmiş olmasına rağmen tepsi yerine ‘tespi’, portakal yerine ‘porkatal’, araba yerine ‘abara’, kamyon yerine ‘kaymon’ gibi.
  • Harf-ses ilişkisini öğrenmede güçlük, tuvalet yerine ‘tulalet’ gibi.
  • Sayı, harf ve renk öğrenmede güçlük.
  • Geometrik şekilleri çizmede güçlük.
  • Dikkat ve konsantrasyon güçlükleri.
  • Yön karıştırmak.
  • Zaman ve mekan sorunları, 4-5 yaşına rağmen dün, bugün ve yarın kavramlarını karıştırmak gibi.
  • El tercihinde gecikme.
  • Kazaya yatkınlık, sakarlık.
  • Koordinasyon güçlüğü; bisiklet sürme ve ip atlamakta güçlük.
  • Kalemi hatalı tutmak erken belirtiler arasında en çok göze çarpanlardır.

Okuma-yazma güçlüğü çeken her çocuk disleksili midir?

Çocuğunuz çarpım tablosunda sorun yaşıyorsa dikkat

  • Hayır. Bir çocuk ilkokul birinci sınıfın sonuna gelmiş olmasına rağmen okuma-yazma becerisi tam gelişmemişse okuma-yazma sorunu vardır. Bu sorunun 3 temel nedeni vardır;
  • Disleksi
  • Zihinsel öğrenme güçlüğü
  • Dikkat eksikliği
  • Her okuma-yazma sorunu olan disleksili değildir ama bunların içinde en çok oranı disleksili çocuklar oluşturur.

Disleksili çocuklar dahi olur mu?

Olabilir. Disleksi sanılanın aksine bir zeka sorunu asla değildir. Hatta disleksili çocukların çok büyük bir bölümü ‘normalüstü zekaya’ sahiptir. Doğru yönlendirilirse her disleksili çocuk başarılı olur. Bunun yanında içinden dahiler de çıkabilir. Elektriğin mucidi kabul edilen Thomas Edison ilkokulda disleksi tanısı almış bir öğrenciydi. Ünlü ressam Pablo Picasso, mucit Leonardo Da Vinci de disleksili kişilerdi.

Yetişkinlerde de görülür mü?

Disleksi sonradan olmaz. Ama disleksili olan bir çocuğun güçlük yaşadığı bazı sorunlar yetişkinlikte de devam edebilir. Örneğin kişi çok başarılı bir kariyer yapmış olmasına rağmen hala sağ-sol, doğu-batı, güney-kuzey ve ara yönleri karıştırıyor olabilir.

Disleksi bozukluğu olan kişilerin ilaçla tedavisi mümkün müdür?

Hayır. Uluslararası birçok bilimsel kurum ya da kuruşun ortak tespitidir ki ilaç tedavi etmez. Yani disleksi bir psikiyatrik bozukluk değildir. Disleksi psiko-pedagojik yaklaşımlarla giderilmeye çalışılır, tedavi edilir ve veya yönetilir.

Disleksi tedavisi nasıl yapılır?

Tedavi uzun soluklu bir süreçtir. Uzman kişinin çalışmalarının yanında ailenin de bu süreçte önemli bir rolü vardır. Öncelikle aile; disleksinin ne olduğu, ne olmadığı, olumlu ve olumsuz yönleri hakkında bilgilendirilmelidir. Disleksili öğrenciye nasıl yaklaşılacağı, nasıl davranılacağı, ders çalışma saatlerini nasıl ve ne şekilde düzenleyeceğine kadar tüm detayları içeren bir yol haritası ailelere hazırlanmalıdır. Bu bir anlamda bireyselleştirilmiş eğitim ve tedavi programıdır. Bu programda uzman psikoloğun, özel eğitim uzmanının, öğretmenin ve ailenin görev alanları ve yapacakları şema halinde hazırlanmalıdır.

Burada en önemli konu çalışmanın bireyselleştirilmiş eğitim programı olmasıdır yani bireyin, öğrencinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesidir. Dünyada kullanılan birçok yöntem vardır. Yararlanılabilecek bazı programlar ve teknikler şunlardır:

  • Dikkat ve konsantrasyon artırıcı yöntem ve teknikler,
  • Kephart’ın algısal-motor programı,
  • Getman’ın görsel-motor programı,
  • Frostig görsel algı programı,
  • Peabody dil programı,
  • Bilişsel-davranışçı teknikler,
  • Bilgisayar programları (Cognitive Rehabilitation, ReHa.Com vs.),
  • Duygusal eğitim (Emotional Education),
  • İşitsel öğrenme (Fast ForWord, Poula Tellal),
  • Problem çözme becerisini geliştirme teknikleri,
  • Öz güven kazandırma,
  • Ve aile terapisidir.

Burada en önemli konu hangi tekniği kullandığınızdan çok çalıştığınız uzmanın yeterliliği, mesleki deneyimi ve konuya hakim olmasıdır. Türkiye ve dünyada disleksi ile çalışması gereken uzmanlar bu alanda kendini geliştirmiş psikolog ve özel eğitim uzmanlarıdır.

Hazırlayan: Merve Hazinedaroğlu 

Yazarın Tüm Yazıları