GeriEğitim Su yüzüne çıkan rezalet bir örnek daha: Gül ve Düşün
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Su yüzüne çıkan rezalet bir örnek daha: Gül ve Düşün

Su yüzüne çıkan rezalet bir örnek daha: Gül ve Düşün

‘Gül ve Düşün’ kitabının içindeki skandal ifadeler sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Tecavüzü meşrulaştıran satırların yer aldığı kitapla ilgili uzmanlar da tepki gösterdi. Pedagog ve Ebeveyn Danışmanı Elif İpek, “Çocuğa sunulan ürünlerin büyük bir özen ve titizlikle ele alınması gerekir” dedi ve konuyla ilgili anne babaları uyardı.

Gün geçmiyor ki çocuklarımızın pür zihinlerine ve duygularına kast edilmesin… Kendi iktidarını hissetmek için verilen cezalar ve tehditler mi ararsınız, kendi cebini doldurmak için çocukların sağlığı ve duyguları ile oynamalar mı, kendi cinsel fantezisini çocukların ya bedenine ya zihnine kusmalar mı… Hepsi var!

Malzeme: Çocuk. Neden çocuk? Çünkü kandırılmaya müsait, aklı yetişkin kadar ermez, hin fikirliyi seçemez ve ona karşı koyabilecek hiçbir gücü yoktur. Evet, çocuk böyle bir varlık fakat bu, biz yetişkinlere çocuğa suistimal kapılarını açmamakla birlikte onu koruma açısından daha büyük bir ahlaki sorumluluk getiriyor.

Çocuğa yönelik istismar sadece cinsel olmaz. Duygusal, fiziksel hatta zihinsel olabilir. Ekran ile baş başa bırakılmış çocuk ailesi tarafından ihmal yoluyla istismar edilebilir, ekranda oyun/çizgi film üretici tarafından maruz bırakıldığı içerik ile duygusal ve zihinsel istismara uğrayabilir. Her gün yeni bir dijital oyun karakterinden korktuğu ve pornografik görüntülere maruz kaldığı için başvuran danışanlarımız var. Çocuğa sunulan, pazarlanan, kullanıma açılan ürünlerin, tanıtım ve pazarlama şekillerinin büyük bir özen ve titizlik ile ele alınması gerekir.

Çocuklara şimdiye dek sadece ürüne ulaşmanın önemli olduğu yönünde eğitimler verildi. Ulaşabildiği ürünün kendisine uygunluğunu, güvenilirliğini nasıl test ve ayırt edeceği öğretilmedi. Ancak uygunsuz içeriğe maruz kaldıktan sonra uzmanlar ile buluşabilen çocuklara müdahale ediliyor. Aileler de çocuklarına nasıl ürünler seçeceklerini bilmiyorlar çünkü çocuk denen varlığa nasıl bakılır bilinmiyor.

Su yüzüne çıkan yakın bir örnek olarak “Gül ve Düşün” kitabı…

Kitabın kapağı ve başlığı anne babalara çalışıyor, içeriği ise yazarın karanlığını bakir olana kusma ve haz alma çabasına.

‘Aman okusun da ne okursa okusun’ , ‘Kitap işte, satalım, o alışveriş yaptığı için yetkin hissetsin, biz de 3-5 para kazanalım’ çarkları içinde ezilip giden yine çocuk.

Çocuk kavramının toplumumuzca bir kez daha düşünülmesi ve gereken hakkın verilmesinin zamanının geldiğini görüyoruz. Daha fazla çocuk bireyin zedelenmemesi, geleceğin güven ile inşa edilmesi için her birimize görev düşüyor. Çocukları bilinçlendirmeli ve onlara daha fazla kulak vermeliyiz.

 

False