GeriSağlık Meme kanserinden nasıl korunabiliriz?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Meme kanserinden nasıl korunabiliriz?

Meme kanserinden nasıl korunabiliriz?

Memesinde kitle fark eden kadınlar hemen doktora gitmeli!

Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, sanat dünyasının da korkulu rüyası oldu. Pop müzik sanatçısı Nilüfer ve usta oyuncu Vahide Gördüm de ne yazık ki bu hastalığa yakalananlardan. Her 8 kadından birinde görülen meme kanseri hakkında tüm detaylı bilgileri Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu (MHDF) Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen’den aldık.

Memede fark edilen her kitle kanser değildir. Özellikle 15-30 yaş arası kadınlarda bu kitlelerin önemli bir kısmını “fibroadenım” denilen iyi huylu meme tümörleri oluşturur. 30-50 yaş arası kadınlarda sıklıkla rastlanan kitleler aynı zamanda ağrı nedeni olan kistlerdir. Bunların da kanserle ilgisi yoktur.

Meme kanseri kimlerde görülür?

Meme kanserinde en önemli faktör yaştır, yaş arttıkça meme kanserine yakalanma riski de artar. Genetik faktörler de meme kanserinde önemlidir. Özellikle birinci derece akrabalarında meme kanseri olan kadınların meme kanserine yakalanma riski daha fazladır. 5 yıldan fazla menopoz tedavisi gören ve doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda da meme kanseri riski fazladır.
İlk adetini erken yaşta gören kadınlarda (12 yaşından küçük) ve geç menopoza girenlerde, ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapanlarda, kürtaj yaptıranlarda, bebeğini emzirmeyen veya az emziren annelerde meme kanseri daha fazla görülür.

Meme kanserinin belirtileri

Risk faktörlerinin dışında da memede yeni fark edilen ağrısız, sert, sınırları düzensiz ve hareketi kısıtlı bir kitle söz konusuysa, meme başı ve derisinde kızarıklık ve portakal kabuğu görünümü oluşmuşsa, deride ülserleşme bulunuyorsa, göğüs duvarına yapışık sert bir kitle hissediliyorsa derhal bir uzmana gösterilmelidir.

Meme kanserinin tedavisi

Meme kanseri tedavisi, birçok kliniğin ve uzmanlığın birlikte çalışacağı "Multidisipliner" bir tedavi olmalıdır. Bu nedenle tedavinin yapılacağı hastanelerde meme kanseri konusunda deneyimli genel cerrah, radyoloji, patoloji, onkoloji, moleküler biyoloji, fiziksel tıp, rehabilitasyon, plastik cerrahi ve nükleer tıp uzmanlarının bulunması gerekir.

Hastanın uygulanan tedavilerin yanı sıra moralinin de yüksek tutulması gerekir. Hastaya, hastalığının tedavi edilebilir bir kanser olduğu anlatılmalı. Hasta ve yakınları daha sonra kanser ve psikolojik yaklaşım konusunda uzman olan psikiyatrist ve psikologlar tarafından düzenli aralıklarla kontrol edilmeli. Böylece ortaya çıkabilecek anksiyete, depresyon ve umutsuzluk gibi psikolojik sorunlar tedavi edilebilir.

Erken tanı çok önemli

Meme kanserinde tedavinin başarısını belirleyen en önemli etken, hastalığın erken evrede tanınmasıdır. Çünkü kanserin erken evrede yakalanmasıyla meme korunabiliyor, ölüm oranı azalıyor ve etkin tedavi şansı artıyor. Mevcut meme kanseri tarama yöntemleri; kendi kendine muayene, klinik muayene ve mamografiyi kapsıyor. Mamografi, meme kanserine yakalamada etkinliği kanıtlanmış en önemli ve tek yöntemdir. Ülkemizdeki kadınlar, mamografi olanakları, ücretsiz mamografi çektirme ve muayene yönünden diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha şanslıdırlar.

Meme kanseri olan kişilerin hangi aşamalardan geçtiğini sıralayan Klinik Psikolog Şeyma Çavuşoğlu, konunun psikolojik boyutuna değindi ve göğüs kanseri olan kişilere çevredekilerin ve tanıdıklarının nasıl davranması gerektiğini anlattı.

Meme kanseri, hemen her kadının bildiği, önlemek için kontrollerini yaptırdığı bir hastalık türüdür. Meme kanserine yakalanan kadınlarda hastalığın bedensel, psikolojik ve sosyal açıdan zorlukları olmaktadır. Kanser olduğunu öğrenen kişiler genellikle aşağıdaki aşamaları yaşarlar ve şu tepkileri verirler:

- İnkar etme aşaması: Meme kanseri olduğunu öğrenen kişinin yaşadığı sürecin adımları zaman ve duruma göre yer değişse de; hastalığı öğrenen kişilerin ilk tepkileri genellikle inkardır. Bu dönemde kişiler, meme kanserine yakalandığını kabul etmezler ve hastalık yokmuş gibi davranabilirler.

- Öfke aşaması: İnkar aşamasını, öfke aşaması takip eder. Meme kanseri olduğunu öğrenen kişi, inkar dönemini atlattıktan sonra öfke aşamasını yaşar. Bu aşamada, “Neden benim başıma geldi?” diye sorgulamalar yapabilirler. Meme kanseri haberi ile birlikte; kendilerine, Tanrı’ya, kadere, çevrelerindekilere kızgınlık hissedebilirler.

- Pazarlık aşaması: Meme kanserine yakalanan kişinin öfke aşamasını, pazarlık aşaması takip eder. “Eğer şunu yapsaydım, eğer bunu yapsaydım” gibi sorular sorarlar kendilerine. Kişi bu aşamada, hastalığı ile baş edebilmek için yakınlarıyla, doktorlarıyla, Tanrı ile pazarlık yapma aşamasına gelir.

- Depresyon aşaması: Pazarlık aşamasından sonra depresyon aşamasına geçilir. Bu aşamada kişiler; öfke, inkar, pazarlık aşamalarını yaşayıp hastalıkları ile ilgili kendilerini depresif, çaresiz, güçsüz ve üzgün hissetmeye başlarlar. Depresyon aşamasını, kabullenme aşaması takip eder. Bu aşama da kişilerin, meme kanseri olduğunu kabullendiği aşamadır. Artık kabullenme aşaması ile kişi tedaviye uyum sağlamaya başlar.

Göğüs kanseri olan kadınların psikolojileri nasıldır?

Her kadının meme kanseri olduğunu öğrendiğinde verdiği tepkilerin sıralaması farklılaşmaktadır. Tedavi sürecinde, kanserin yayılma riski, hastalığın tekrarlayacağına dair korkular ve kansere dair endişeler de var olmaktadır. Bunun yanı sıra, memesi alınan kadınların, beden imajlarında değişiklikler olmaktadır. Memesi olmayan kadınlar kendilerini eksik hissederler ve özgüvenleri azalabilir. Eskisi gibi çekici olmadıklarını düşünebilirler ve bu durum onların sosyal ortamlarda rahatsız olmalarını sağlayabilir. Yaşadıkları kayba dair, kızgınlık, suçluluk ve öfke yaşayabilirler. Bu durum, cinselliğe dair düşünce ve davranışların değişmesine de neden olabilir.

Meme kanseri olan kişilere çevredekilerin yaklaşımı nasıl olmalı?

Kanser hastası yakınları genellikle kendilerini rol yapmaya zorlarlar. Meme kanseri olan ya da memesi alınan kişilere genellikle moral vermek amacıyla, “Daha kötüleri var, sen iyisin” gibi cümleler kurabilirler. Kanser olan kişinin kendini daha iyi hissetmesi için söylenen sözler onu kızdırabilir ve anlaşılmadığını hissettirebilir. Böyle durumlarda, meme kanserine yakalanan ya da memesi alınan kişilerin neler yaşadıklarını ve neler hissettiklerini anlatmalarına izin vermek önemlidir.

False