Balinalarla konuşmayı başardık

Alaska’da bir balinaya ilk “Merhaba”mızı dedikten sonra prestijli bilim ve teknoloji okulu MIT’den araştırmacılar balinaların seslerinin içindeki örüntüleri, tekrarları ve melodik vurguları makine öğrenimiyle tespit etti. Bu, günün birinde onlarla iletişim kurabileceğimiz anlamına gelebilir.

Haberin Devamı

Tek kelimelik dil tabirini hiç duymuş muydunuz? Hayvanların çıkardığı tek bir sesin, örneğin ‘hav’ veya ‘miyav’ kelimelerinin varyasyonlarını üreterek aralarında anlaşmalarını tabir etmek için yapılan bir tanımlama. Karşı kaldırımdan geçen adama onlarca defa çeşitli şekillerde ‘hav’ veya ‘wuff’ diyen bir köpeğin özetle ne anlatmak istediğini kestirebiliyoruz. Ancak biliminsanlarına göre hayvan dili de olsa bir iletişim dilini tek kelimeyle tanımlamak imkânsız. Hayvanlar basit sesleri, duruşları veya beden dilini birleştirerek nüanslar yaratabiliyor. Üstelik sesleri ve hareketleri, kokular ve salgılar gibi kimyasal iletişim araçlarıyla destekleyip gerektiğinde dünyanın manyetik alanını, doğal enerji yollarını ve kendi ürettikleri elektriksel akımları kullanabiliyorlar. Daha ötesi de olmalı!

Haberin Devamı

‘İfade yetileri geniş’

Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması (Search for Extra-Terrestrial Intelligence/SETI) adlı kâr amacı gütmeyen kuruluş dünyada bir ilki gerçekleştirdi: Bir balinayla ilk kez sözlü iletişim kuruldu. Biliminsanı Josie Hubbard sualtı hoparlörüyle “Merhaba” anlamında bir ses çıkardı ve mucizevi olay gerçekleşti. Twain adını verdikleri 38 yaşındaki balina aynı sesi çıkararak yanıt verdi ve ardından grubundan ayrılıp araştırma teknesinin etrafında dönmeye başladı. Hubbard ve bilim ekibi samimi balina Twain ile 20 dakika boyunca hoparlörden sohbet etmişler, daha doğrusu aynı sesi farklı tınılarda 36 kez çıkarıp durmuşlar: “Başka bir dünyayı deneyimlemek gibiydi... Yüzeye geldiklerini duyuyorsun. Sonra büyük bir nefes ve görüyorsun onu...”

ABD’nin ve dünyanın önde gelen bilim-teknoloji okulu MIT araştırmacılarından geçen hafta yapay zekânın temel birimi olan makine öğrenimi sistemini kullanarak balinaların alfabesini çözmeye başladıkları haberi geldi. Reuters’ın yayımladığı haberin kaynağı Nature Communications bilim dergisi... Dilini öğrenmek istediğiniz hayvanın deniz altında yaşıyor olması aslında muazzam bir avantaj. Ses dalgalarının havadan çok daha hızlı ve net iletilmesi toplanan verinin çözünürlüğü için avantaj sağlıyor. Biliminsanları balinaların uzaktan kaydedilen seslerinin içindeki örüntüleri, tekrarları ve melodik vurguları makine öğrenimiyle tespit etmiş. Hatta bazı balinaların uzun ‘cümleler’ sonunda tek bir tıklama yaparak noktalama işareti kullandığını fark etmişler. Karayipli balinaların sanılandan çok daha sofistike bir iletişim sistemi kullandığını gösteren analizlerden balinaların kendilerine has bir ‘fonetik alfabe’ geliştirdiği anlaşılıyor. Araştırmayı yayımlayan MIT doktora öğrencisi Pratyusha Sharma “İspermeçet balinaların ifade yetilerinin çok daha geniş olduğu ortaya çıktı” diyor ve ekliyor: “Henüz ne dediklerini bilemiyoruz ancak seslerle davranışlarını kıyaslayarak konuştukları konuyu anlamaya çalışıyoruz.”

Haberin Devamı

18 metreye kadar dalabilen ispermeçet balinaları yeryüzündeki en büyük beyne sahip olan sosyal hayvanlar. Aralarındaki dili aile ortamlarında koordinasyon kurabilmek, bebek bakımını düzenleyebilmek, yiyecek bulma ve korunma için kullandıkları anlatılıyor. Hayvanların dilleri, doğal çevreleri ve topluluklarıyla şekilleniyor. Makine öğrenimi sayesinde gelecekte hayvan dillerini ve farklı hayvanları anlama imkânımız artacak ve günün birinde belki yapay zekâ üzerinden onlarla iletişim kurmaya başlayacağız. Kanımca hayvanlardan öğrenebileceğimiz en hayırlı şey, doğayla iletişimi ve onu hissetmeyi sağlayan üst sezgilerimizi yeniden kullanabilmek olurdu.Balinalarla konuşmayı başardıkİspermeçet balinaları tıkırtılarla karmaşık mesajlar iletebiliyor.

Haberin Devamı

Peki ama neden balina?

Dışarıda onca hayvan varken biliminsanları neden en cüsseli ve ulaşması zor hayvana yönelmeyi tercih ediyorlar? Kendimizden yola çıkarak anlaşılabileceğini düşünüyorum… İnsanlar yüz binlerce yıllık evrim sürecinde kendilerine has dil yapısını geliştirmiş. Bununla birlikte, dilin kapsayıcılığının ve ifade gücünün giderek artması insanların farklı duyular ve sezgilerle iletişim geliştirme kabiliyetini köreltmeye başlamış. Karşılığındaysa çok gelişmiş bir iletişim aracına, yaşayan dillere kavuşmuşuz. Balinalarla, tam bu noktada aramızda bir yakınlık var. Şarkılarıyla ünlü kambur balinaların seslerindeki ahenk ve vurgular farklı ifadeler geliştirmelerinin ipuçları sayılıyor. İspermeçet balinalarıysa tıklamalar ve tıkırtılarla birbirlerine daha karmaşık mesajlar iletebiliyorlar. Hatta yeni keşfedildiği üzere Mors alfabesi benzeri, bize yakın bir düzen kullanıyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları