Gece kulübünde saç çekenlerin diyarı

Olayı önceki gün Kelebek’ten Mehmet Üstündağ’ın köşesinde okudum.

Haberin Devamı

Yasemin Sadıkoğlu doğum gününü kutladığı gece yemekten sonra arkadaşlarıyla Etiler’deki Kütüphane’ye uğruyor.

Kütüphane son dönemde hayli popüler olan, gece 12’den sonra vasat canlı müzik performansları için gidilen, eski Gizli Kalsın’ın mirasını devam ettiren bir gece kulübü.

Sadıkoğlu mekânın barındayken olan oluyor.

Arkadaşları tuvalete gidiyor. Sadıkoğlu onların yerini tutmaya çalışırken itilmeye başlanıyor.

Bir süre sonra bu itişme büyüyor. Dar alanda kısa paslaşmaların olduğu bu tip mekânlarda böyle insanlar çoktur.

Kendilerine alan açmak için birilerini iterler, maalesef adettendir.

Sadıkoğlu’nun da başına bu gelmiş, ama sonrası korkunç.

İttiren kadın Sadıkoğlu’nun saçını çekmiş.

“Arkamdakiler ‘saçın yerde’ deyince şoke oldum” diyor Sadıkoğlu.

Haberin Devamı

Olaydan sonra mekân yetkilileri gelmiş, ama Sadıkoğlu’yla ilgilenmek yerine darp eden kişiyi kaçırmışlar mekândan.

Üstelik Sadıkoğlu “Polis çağıracağım” deyince, “Bizi tehdit edemezsiniz, polislik bir durum yok” demişler. Mekânın birden çok hatası var.

Öncelikle polis çağırmak tehdit değil, hakkını arama yöntemi.

Ayrıca Sadıkoğlu’nun ifadesine bakılırsa saç çeken taraf da epey kayırılmış mekân tarafından.

Büyük resme bakıldığında ise eğlenme adabını git gide unutuyor oluşumuz çok çok fena.

Eğlenmek, ama nasıl?

Eğlenmek aslında ciddi bir iş...

Bir kere çoğunu tanımadığın insanlar arasında saatlerini geçiriyorsun.

Ve herkes alkolün de etkisiyle farklı farklı boyutlara geçiyor, davranışlar değişebiliyor.
Şiirdeki gibi, “şeytan da senden yana oluyor, melek de”.

Çok sık duyduğumuz, “Dün bizim mekânda tanıdık kimseyi göremedim” cümlesinin alt metni mesela şudur aslında:

“Kendimi güvende hissetmedim...”

Çünkü herkes kendi grubu olunca kendini güvende, güçlü ve iyi hisseder.

O nedenle bizim mekânlarda tek başına duran, oturan pek yoktur.

Hatta hiç olmaz diyebilirim.

Eğlenmek bir yanıyla da öğrenilen bir şeydir...

Bizim en başta öğrenmemiz gereken şeylerden biri ise eğlenirken başkalarıyla çok fazla ilgileniyor oluşumuz.
Mekânın kapısından biri girer; herkes dönüp bakar, süzer.

Haberin Devamı

Üstündekilerin kaça, nereden alındığını bile hesaplar.

Ya da arkadaşlarıyla sohbet ederken dahi etrafına bakınıp “Kim gelmiş” diye dikkat kesilir.

Kendimi dışında tutmuyorum, ben de yapıyorum bazen.
İşte bu ve benzeri nedenlerle eğlenmek bizim mekânlarda -her zaman olmasa da- yorucudur...

Ertesi gün kendini dayak yemiş gibi hissedebilirsin.

İlla saçının gerçekten de çekilmesi gerekmez.

Ama işte ülkenin kendisi gibi belki, her şeyi unutur ve bu yoruculuğu bile bile yine dışarı çıkarsın.

 

Yazarın Tüm Yazıları