Ege çıkarımları için, “Geri Bildirimler...”

SON iki yazımda, Hürriyet yazarlarının köşe yazılarından alıntılar yapmış ve “incelmenin itibarsızlaştırıldığı” fikrini baş köşeye oturtmuştum. Yazdıklarım, değerli okuyucunun içini burkmuş bile olsa, hoşuna da gitmiş olmalı ki, beni mesajla ve mail ortamında ödüllendirdiler. Birkaç satırı, paylaşıyorum:

Haberin Devamı

 

 

“... İnsanlar kalınlaştığı için mi toplum kalınlaşıyor?
Yoksa toplum kalınlaştığı için mi insan ruhları, davranışları kalınlaşıyor?
Bu tomruklarla ne yapacağız biz?”

“... 1970’li yılların ortalarında, Ankara’da hava kirliliği ölümcül boyutlara çıkmaya başladığında kenti terk eden çok sayıda bilim ve sanat insanından büyükçe bir bölümü de İzmir’e gelmişti. Türkiye’nin ilk Güzel Sanatlar Fakültesi’nin YÖK yasasıyla orada burada mantar gibi bitivermeye başlayan mini Güzel Sanatlar Fakülteleri salgınından altı yıl önce İzmir de kurulması bir raslantı değildi...
1981’den bu yana mezun olan ve olmakta olan genç sanatçıların ne kadarını tutabildi kent?
O kentte yaşamayı, ürün vermeyi tercih eden sanatçılarıyla, bilim insanlarıyla övünür kentler...
Onları korur, eser verdirir ve onlarla yücelir.
Homeros’la nasıl övünüyorsa Adnan Saygun’la, Turgut Pura’yla Muzaffer İzgü’yle övünür...
Bir Kent, metrosuna, tramvayına ve Fuarına sahip çıktığı kadar kent kültürüne de sahip çıkmalıdır...”

Haberin Devamı

“... Gönül isterdi ki, bu yazıları öncelikle İzmir’in yerel yöneticileri okusun... Ya da (varsa) onlar için okuyanlar (yemeyip içmeyip) kendilerine “yetiştirsin” (demişsiniz).
Ah, ah... Beklediğiniz “kalite”, altı harf, ama buna ulaşmak için sert bir görgü eğitimi ve yıllar süren de bir kültürel eğitim gerekir. Nezaket, ince bir zevk, her şeye ilgi duymak, okumak - merak etmek...
Bildiğiniz gibi iki ana partiden biri şehri, diğeri devleti yönetiyor. Şehre talip partinin üyeleri de seyrediyor. Şimdi sizin beklentileriniz nasıl karşılanır? Siz kentli, entelektüel birilerini arıyorsunuz, inanın ben de arıyorum. Kendi müziğini bilmeyen insanlar, hele gençler... Hoş, kabahat onlarda değil, yetişkinlerde.
Kendi müziğine, Adnan Saygun’da yer açmayan belediye... İBB 150. yılıymış... Kim neyi nasıl kutluyor? Bu şehir, kimleri onore edemedi?”

Yazarın Tüm Yazıları