Şairle ressamın yolları kesişirse

İZMİR’de değişik bir anlayışı temsil eden bir sergi açıldı.

Haberin Devamı

Şair Adonis yazdı, ressam Habip Aydoğdu çizdi. İkisini de Türkiye tanıyor. Serginin adı: “Kan Kırmızı”*.

 

İki türün birleşmesi benim daima ilgimi çekmiştir.

 

İki ayrı disiplinin, sanatın yaratıcı dünyası bir araya geldiğinde yeni bir yaratıcı ortam doğurur.

 

Günümüz Türk resminde kırmızı rengi, Habip Aydoğdu’yu çağrıştırır bana ve benim gibi birçoklarına.

 

Küratörlüğünü Zeynep Yasa-Yaman’ın yaptığı serginin kataloğunda, “Renk Dile Gelir Şiir Olur, Şiir Renge Bürünür Resim Olur” yazısında Habip Aydoğdu şairi algılaması konusunda şöyle diyor: “Adonis’i (Ali Ahmet Sait Eşber), dünyanın tanıdığı, Suriyeli bir şair olarak biliyordum. Şiirleriyle tüm Ortadoğu’yu etkileyen, birkaç kez Nobel’e aday gösterilen çok ünlü bir şairdi. Ama onu ve şiirindeki rengi ve imgelem gücünü ta yüreğimde hissetmem 2013 yılını buldu.”

 

Haberin Devamı

İkisi İzmir’de bir sergide buluştuktan sonra, ressam, izlenimlerini şöyle özetliyor: “Aynı yöne bakıyor, benzer duyguları hissediyor, acıyı da, sevinci de benzer duyarlılıkla paylaşıyorduk. Onun dizeleriyle söylenirse,

 

‘Kanın yıkadığı toprağa

 

Ve onun sevdasına barış...’

 

diyorduk birlikte.”

 

Küratör Zeynep Yasa-Yaman, “Kan Kırmızı”nın ilk cümlesinde sergiyi tanımlıyor: “Adonis ile Habip Aydoğdu’nun yollarının kesiştiği ‘Kan Kırmızı’ akraba coğrafyalardan taşınan ortak yaşantıları, duyarlılıkları sorun edinen bir sergi projesi.”

 

Adonis’in “Yüz Bir Gül” şiiri için şöyle bir not var:

 

“Kan Kırmızı sergisi nedeniyle, Adonis’in Habip Aydoğdu için kaleme aldığı, ‘Yüz Bir Gül’ metnine Habip Aydoğdu da 18-19 Eylül 2016 tarihlerinde, küçük dokunuşlardan oluşan desenlerle müdahale etmiştir.”

 

Haberin Devamı

Adonis ne diyor?

 

“O Habip Aydoğdu,

 

Fırçayı tutar. Fırçada alevlenen mürekkeple öfkesini, kızgınlığını karıştırır. Sonra yarısı kan, diğer yarısı dünyanın bulutsu kasnağına çarparak akan yıldızlarla yüklü ve şaha kalkan bir arabanın içinde hareket eden gerçeğin yüzünü kırmızı ile resmeder.”

 

Bu yazı fırça ile kalemin sihirli dansıdır.

 

Bir şiir ressamda neler uyandırmıştır onu görürüz.

 

Şair ressamda uyandırdıklarına ne der, şiirdeki imgelerin boyut kazandığını mı düşünür?

 

Ben şiirleri okurken ona yapılan müdahalelere de dikkat ettim.

 

Farklılık sanırım bütün sergi ziyaretçilerinin dikkatini çekecektir.

 

***

 

RESİMLERLE birlikte Adonis’in elyazısıyla dizeler var.

 

Haberin Devamı

Hiç kuşkusuz Arapçayla resmin buluşması, bir hat sanatı izlenimi de uyandırıyor.

 

Çünkü “Kan Kırmızı” güncel bir çağrışımı başlatan iki kelime, yan yana geldiğinde masum bir anlamı da anımsatır, bugün yaşananları da.

 

Sanatın çoğulcu, özgürlükçü yorumu bunu mümkün kılıyor.

 

“Adonis Günlükleri” ‘Sanatçı Defterleri’ ayrı bir çalışma stilini belgeliyor.

 

Kataloğun sonunda Adonis’in ve Habip Aydoğdu’nun biyografileri yer alıyor.

 

***

 

İKİ ustanın birlikteliğini görün.

 

(*) Folkart Galerisi.

Yazarın Tüm Yazıları