Su savaşları

HER şey normal takviminde yürürse 2019’da yerel seçimler yapılacak.

Haberin Devamı

 

Partiler iktidarda oldukları belediyeleri korumak, rakipte olanı da kendi saflarına katabilmek için şimdiden canla başla çalışıyor.

Bunu 2018 bütçelerinden okumak da mümkün.

Görünen o ki, yatırımdan ziyade, vatandaşın direkt cebine dokunan su ve ulaşım gibi hizmet kalemlerinde bazı belediyeler indirime giderek, bazıları da artış yapmayarak oy toplamayı hedefliyor.

Örneğin Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisi, Ahmet Edip Uğur’un yerine gelen Zekai Kafaoğlu’nun önerisini değerlendirip suyun fiyatını merkezde yüzde 25, kırsalda yüzde 50 indirdi.

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, 2018’de su ücretlerinde herhangi bir artışa gidilmeyeceğini açıkladı.

Manisa’da MHP Grubu’nun abone başına 3 liralık bakım bedeli alınması ve atık su bedelinin yüzde 30’dan yüzde 40’a yükseltilmesi teklifine karşın, 2018 su ücret tarifesi ve atıksu bedeline zam yapılmadı, kart sayaçlı abonelere uygulanan indirim de yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarıldı.

Haberin Devamı

Buna karşılık Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 1 Ocak 2018’den geçerli olmak üzere suya yüzde 7-9 arasında zam yapılması kararı çıktı.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi de yine 1 Ocak 2018’den itibaren suyun metreküp fiyatına yüzde 10 zam yapılmasına karar verdi.

Hafızam beni yanıltmıyorsa Muğla ve Uşak’ın bu konuda nasıl bir yol haritası izleyeceği henüz netleşmedi. 

Bu noktada aklımda yine deli sorular belirdi:

* Madem su yüzde 25-50 ucuza verilebiliyordu onca yıl neden yapılmadı?

* İndirime giden ve fiyatı sabit tutan belediyeler varken ortalama yüzde 10 artışa gidenlerin gerekçesi ve mantığı nedir?

* Onlar çok becerikli de siz değil misiniz?

* Sudan gelmeyen paranın açığını nereden karşılayacaksınız?

 

***

 

BUGÜN GÜNLERDEN MİLAS

 

İmece usulü hasat

 

GEÇEN hafta sonu Milas’taydım.

Sanayi ve Ticaret Odası’nın davetlisi olarak, bu yıl dördüncüsü düzenlenen Milas Zeytin Hasat Şenliği’ne katıldım.

Haberin Devamı

Görünen o ki, Milas dört yıl gibi kısa sürede bu etkinlikte çok büyük aşama kaydetmiş.

İki günlük program baş döndürecek kadar yoğun, ama bir o kadar da dolu doluydu.

İlk andan son ana kadar bir ilçenin zeytin ve ötesi için nasıl kenetlendiğine şahit oldum.

Valilik’ten Büyükşehir Belediyesi’ne, Kaymakamlık’tan Belediye’ye, ev sahibi Sanayi ve Ticaret Odası’ndan Ziraat Odası’na, Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden aklınıza gelecek her kurum ve kuruluşa, Zeytindostu Derneği’nden irili ufaklı firmalara, büyük küçük kadın erkek ilçe halkına kadar herkesin imece usülü nasıl canla başla çalıştığını gözlerimle gördüm.

Eksikler yok muydu?

Tabii ki vardı.

Ama inanıyorum ki; diğer hasat şenliklerinde olduğu gibi Milas’ta da elleri, saçları, havaları zeytin kokan herkes hem bilgilendi, hem bilinçlendi, hem eğlendi.

Haberin Devamı

Zeytini, tarihini, tadını, değerini bir kez daha öğrendi ve anladı.

Zeytinyağına dair aslında ne kadar çok doğru bildiği yanlış olduğunu da fark etti.

 

***

Günde en az 30 zeytin yeyin

 

İLK gün, artık neredeyse her hasatta gördüğümüz ve açıklamalarıyla gündem yaratan Prof. Dr. Canan Karatay’ı dinledik.

Salonda yine adım atacak yer yoktu.

Sağlıklı yaşam için 7’den 77’ye herkese bol bol zeytin yemeleri ve zeytinyağı içmeleri tavsiyesinde bulundu.

Dünyanın en sağlıklı meyvesinin zeytin, en sağlıklı meyve suyunun ise zeytinyağı olduğuna dikkat çekti.

“Zeytinyağını mutlaka tüketmeniz gerekiyor. Çünkü zeytinyağı demek sağlık demek. Sağlıklı beslenin ki sağlıklı ve uzun bir ömür yaşayasınız. Günde en az 30 zeytin tüketin. Başta meme olmak üzere tüm kanser çeşitlerini önleyen doğal antibiyotikten söz ediyoruz. Şeker, kolesterol korkunuz olmasın” dedi.

Haberin Devamı

İkinci gün ise Kars gravyerine coğrafi işaret kazandıran İhsan Koçulu, peynir konusundaki tecrübelerini zeytin üreticileriyle paylaştı.

Ona da ilgi en az Canan Hoca kadardı.

İyi ki varlardı!

 

***

Bu kampanyaya siz de katılın

 

‘ZEYTİNİN delisi’, Kelebek yazarı Yonca Tokbaş, yine atom karınca gibiydi!

Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle her yere yetişmeye çalıştı.

Hem panelde konuştu, hem de her fırsatta Instagram’dan canlı yayın yapıp tüm öğrendiklerini herkesle paylaştı, paylaştırdı.

Bir de 7 maddelik ‘Zeytin Hareketi’ başlattı ki, bir anda patladı gitti!

* Zeytin bir meyvedir (zeytinyağı da meyve suyudur).

* Zeytinyağını serinde ve karanlıkta saklayın.

* Cam şişede satın alın.

* Kapağını sıkı kapatın.

* Zeytin kadındır.

* Zeytinyağını ziyan etmeyin.

* Zeytin hayattır.

Haberin Devamı

Zeytine dair farkındalık olsun diye, #zeytinhahattır etiketiyle paylaşılan kısa video tüm zeytin dostlarının desteğiyle bir anda yayıldı, neredeyse duyduk duymadık kalmadı.

Gelin siz de katılın, çorbada tuzunuz bulunsun.

 

***

AB yolunda dev adım

 

MİLAS Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Reşit Özer’den öğrendim ki:

TÜİK 2017 verilerine göre Türkiye’de toplam 111 milyon 331 bin 278 adet zeytin ağacı var.

Bunun kayıtlı olan 9 milyonu Milas’ta.

Aynı zamanda yaklaşık 1 milyon da kayıt altına alınamamış zeytin ağacının bulunduğu tahmin ediliyor.

Yani, Türkiye’deki zeytin ağaçlarının yaklaşık yüzde 10’u Milas’ta bulunuyor.

Ve bu hiç de azımsanamayacak bir oran.

Yüzölçümü 235 bin 224 hektar olan ilçenin tarım alanın yaklaşık 53 bin hektarı zeytinlik.

Milas’ta zeytin yetiştiriciliğinin yüzde 90’ı yağlık olsa da yüzde 10’luk kısmı da sofralık.

Var yılında 100 bin ton olan dane zeytin yok yılında 10 bin ton civarında.

İlçede 73 zeytin işleme fabrikası faaliyet gösteriyor.

‘Zeytin Hasat Şenliği’ düzenleme fikri 4 yıl önce Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapılan Zeytincilik Çalıştayı’nda gündeme gelmiş ve tüm ilçe kurumlarınca

benimsenerek yapılmaya başlanmış.

Şenlik programlarında yer alan paneller Milas zeytincilerinin bilinçlenmesinde büyük rol oynamış.

Bu sayede doğru yetiştiricilik, doğru hasat ve doğru sıkımla hazırlanan ‘markalaşmış’ zeytinyağlarının sayısında artış gözlenmiş.

2017 itibariyle 40 zeytinyağı markalaşmış.

Milas Zeytinyağı Coğrafi İşareti, Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nca 24 Kasım 2016’da alınmış ve Türkiye’deki 5 zeytinyağı coğrafi işaretinden biri olmuş.

2016’da ilçedeki 4 marka Milas Zeytinyağı Coğrafi İşareti’ni almaya hak kazanmış.

Milas Ticaret ve Sanayi Odası, bu yılın 13 Kasım’ında da Avrupa Birliği’nce verilen AB Coğrafi İşareti için başvuruda bulunmuş.

Aynı zamanda “Milas Yağlı Zeytini” için de talebini Türk Patent Enstitüsü’ne iletmiş.

Başta Reşit Özer olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum.

 

***

 

Protokol uçar gider!

 

DEDİM ya, ‘İki gün boyunca baş döndüren bir tempo vardı’ diye...

Aslına bakarsanız günler öncesinden elimize ulaşan programda neyin nerede ne zaman yapılacağı net bir şekilde belliydi.

Ancak protokolün zaman zaman bunlara katılım konusundaki karar değişikliği ve hızlı hareket edişi diğer konukları onlara yetişme konusunda biraz zorladı.

Program protokole değil de protokol programa uygun hareket edebilseydi zaten renkli geçen etkinlik çok daha renkli olabilirdi.

Dilerim seneye protokol buna daha dikkat eder ve bu programın kendileri için değil de toplum için düzenlendiğinin bilinciyle koşturmaz.

Türkiye’nin diğer kentlerinden, hatta yurt dışından gelen konuklar hasat gibi, sıkım gibi bu şenliğin en keyifli anlarını kaçırmaz!

 

****

Komiteye bir öneri

 

MİLAS sadece zeytiniyle değil, köklü geçmişi, tarihi ve doğal güzellikleri, birbirinden leziz yemekleriyle de ünlü.

İki günlük yoğun programda zaman zaman bunları keşfetme imkanımız da oldu.

Konuklarını en iyi şekilde ağırlayabilmek için adeta seferberlik ilan eden şenlik komitesine gelecek sene için şimdiden naçizane bir önerim olacak.

Bence şenlik alanı olarak eski belediye binasının bulunduğu bölgeyi de düşünün.

Buradaki tarihi hanın avlusu stantlar için değerlendirilebilir.

Yemek organizasyonları buradaki taş döşeli otantik sokaklarda yapılabilir.

Menüde Milas’ın zeytinyağlı lezzetleri çok daha ağırlıklı yer alabilir.

Zeytin ağaçlarının altında kurulacak yer sofrasında üreticiyle birlikte zeytinyağına ekmek banarken keyifli sohbetlere de imza atılabilir.

Yazarın Tüm Yazıları