Dünden bugüne... Tarihin vazgeçilmez lezzeti!

Tarihi olayları hepimiz merak etmişizdir. Peki ya saray sofralarını süsleyen enfes yemekleri, yüzyıllar önceki ikramlıklar... Ben hep merak etmişimdir, tarih ve yemeklerin ortak noktasını. Bu yüzden, sofraların vazgeçilmezi pilavın tarihi ile başlayarak sizlere merhaba demek istedim.

Haberin Devamı

Bir yemek kitabı çıkarma fırsatına sahip olsaydınız kapak için hangi yemeği seçerdiniz? Hafta sonu çiçeği burnunda şef olan bir dostumla sohbet ederken en büyük hayalinin ne olduğunu sordum. Bana yemek kitabı çıkarmak olduğunu söyledi. Daha sonra kapağında özellikle hangi yemeği kullanmak isterdin dediğimde ise hiç düşünmeden Türk mutfak kültürünü gösteren en iyi yemek olduğunu belirterek pilav cevabını verdi.

Peki, dünyanın en büyük mutfaklarından biri olan Türk mutfağında pilav neden bu kadar önemli bir yere sahip?

Pek çoğumuzun hayır diyemediği ve severek tükettiği pilavın tarihi M.Ö 7000'li yıllara dayanıyor. Güneybatı Asya toplumlarında yetiştirilmeye başlanılan pirincin o dönemde ana yiyecek maddesi haline gelmesi ile pilavın ortaya çıktığı düşünülüyor.

Günümüz sofralarının vazgeçilmez yemeklerinden biri olan pilavın Türk mutfağı ile buluşması ise 15. yüzyılda oluyor. O dönemde Osmanlı saraylarında en önemli misafirlere de olmak üzere sofraları süsleyen pilav, etli, sebzeli ve tavuklu çeşitleriyle servis edilirmiş. Fakat pirincin yaygın olmamasından dolayı sofraların en önemli yemeği ve ikramlarda da zenginlik göstergesi haline gelmiş.

GENÇ KIZLARA PİLAV TESTİ

O kadar ki Orta Asya toplumlarında misafir ağırlarken etin yanında pilav ikram edilmezse, o misafirin iyi ağırlanmadığı düşünülürmüş. Yine eski Türk geleneklerinde genç bir kızın evliliğe hazır olup olmadığını pilavı pişirme şeklinden anlarlarmış. Eğer genç kız, pilavı tane tane pişiriyorsa evlenebileceğinin, tam tersi lapa bir pilav hazırlarsa da evlenmeye vakti olduğunun göstergesi olarak kabul edilirmiş. Etin vazgeçilmez unsuru olan pilav, mevlit, düğün ve özel törenlerin düzenlendiği günlerde etin suyu ile pişirilir ve et eşliğinde servis edilir.

TÜRKLERİN PİLAVLA TANIŞMASI

Türk mutfağı 15’inci yüzyıl dolaylarında pilavla tanışsa da, aslında Orta Asya Türklerinin tanıdığı ve sunduğu bir yemekti. Her ne kadar o dönemdeki zorunlu göçler sebebiyle pirinç unutulsa da Türkler, sonraki yıllarda bu lezzete sofralarında tekrar yer vermeye başlamışlar.

Orta Asya pilavının aslı olarak kabul edilen meşhur Özbek pilavı, ülkenin ulusal yemeği haline gelmiş.

16’ncı yüzyıla geldiğimizde ise pilav pişirme tekniklerinde yenilikler yaşanmaya başladığını görüyoruz. Fakat halk yüzyıllar boyunca sadece şölen sofralarında sunulan pilavı tadabilmiş, 18’inci yüzyıldan sonra da pirincin yaygınlaşmaya başlamasıyla  sofralardaki yerini almış.

ZENGİN BİR KÜLTÜRÜN GÖSTERGESİ: PİLAV

Pilav, zengin bir kültürün bir göstergesidir. Her yörenin kendine has pilav hazırlaması da bunu kanıtlar nitelikte.

Ülkemizin 7 bölgesinde de hazırlanışı ve lezzeti yöreden yöreye değişiyor. Karadeniz'in meşhur hamsili pilavı, İç Anadolu ve Akdeniz'de et, Doğu'nun perde pilavı ve daha niceleri... Hepsi, bir bölgenin kültürel ve kendine özgü ögeleriyle eşsiz lezzetler sunuyor.

Hem pratik hem kolay olduğu için her mutfakta ihtiyacımız olan bir lezzet. Kimi zaman sofralarımızı şölene dönüştürüyor kimi zaman da damak tadımızı bambaşka yerlere taşıyor. Ülkemizin doğusundan batısına özenle korunup Türk mutfağının geleneksel lezzeti haline gelmiş ve öyle de kalmaya devam edecek. Bize de tadını çıkarmak düşecek...

Yeni bir leziz tarihinde görüşmek dileğiyle...

 

Yazarın Tüm Yazıları