Ekonomide devlet brifingi

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Devlet Bakanı Işın Çelebi ile Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, önümüzdeki pazartesi günü Ankara' da bazı kuruluşlara brifing veriyor.

Brifinge davet edilen kuruluşlar şunlar:

Türk-İş, DİSK, Hak-İş, Odalar Birliği, TÜSİAD, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği.

Kısaca, Türkiye'de işveren ve çalışan örgütlerinin hepsinin başkanları bu brifinge davetli.

1998 BÜTÇESİ

Brifingin konusu 1998 bütçesi.

Benim bildiğim kadarıyla, bir hükümet ilk defa, bütçeyi Meclis'e getirmeden ekonominin önde gelen kuruluşları ile tartışmaya açıyor. Onlara bilgi veriyor.

Demek ki 1998 bütçesi, toplumun bütün kesimleri ile tartışılarak yürürlüğe sokulacak.

Bu bütçenin tek özelliği bu değil.

Özelleştirmeden elde edilecek gelirler bütçeye konulmuyor.

Bunun anlamı da şu: Bu bütçede, Refahyol'un hazırladığı ‘‘denk bütçe’’deki gibi hayali gelirler yok.

Bazıları bunu, ‘‘Özelleştirmede hızlı gidilemeyeceği için, bunlar bütçeye konulmadı’’ şeklinde yorumluyor.

Oysa amaç bunun tam aksi.

Refahyol, hayali gelirler koyup bütçeyi şişirdiği için, devletin giderleri de buna uygun olarak şişirildi.

Oysa bu bütçede hayali gelir yok. Onun için, giderler buna uygun olarak kısıtlı tutuluyor.

Ama işin başka bir gerçeği var. Hükümet büyümeye de önem veriyor.

Dolayısıyla yatırım yapması lazım. İşte işin püf noktası burada yatıyor.

BUL VE YATIR

Hükümet yatırım yapmak istiyorsa, mutlaka özelleştirme yapmak zorunda.

Çünkü yatırımları, buradan elde ettiği parayla yapacak.

Bütçenin bir başka özelliği de şu:

Refahyol'un, ‘‘denk’’ dediği 1997 bütçesi, faizler dışında bile açık veriyordu.

Oysa 1998 bütçesi, faiz dışında 2 katrilyon fazla verecek.

Tabii bütün bunlar birer varsayım.

Bu bütçenin çizilen hedefler içinde kalması için, hükümetin hazırladığı istikrar programının uygulanması gerekiyor.

Hükümet bunu yapabilir mi?

Devlet Bakanı Işın Çelebi iyimser.

‘‘Bu program uygulanabilir. Çünkü içinde öyle çok radikal adımlar yok. Bunun için sadece kararlılık gerekli.’’

Zaten işin en önemli yanı da bu.

Kararlılık.

Bu hükümet, nereye kadar kararlılık gösterecek?

ÇEKİŞME DEĞİL, REKABET

Mesut Yılmaz hükümeti bu bakımdan şanslı sayılır. Ekonomik kadrosu gerek bakan, gerek bürokrat düzeyinde çok başarılı.

Güneş Taner'le Işın Çelebi arasındaki çekişme söylentilerine gelince...

Bu ilişki, iki bakan arasındaki rekabet düzeyini geçmiyor.

Ama bütün bunlar içinde en önemlisi, hükümetin, aldığı kararların arkasına siyasi iradesini koymasıdır.

Bunun ilk örneği de önceki gün verildi.

Uluslararası petrol fiyatları, son iki ayda yüzde 13 oranında arttı.

Güneş Taner, hiç çekinmeden akaryakıt fiyatlarında düzeltmeye gitti.

Zam yapmak bir bakan için en büyük siyasi risktir. Ama Taner bu riski alıyor.

Böyle yapmakta son derece de haklı. Çünkü, bu istikrar programını başka türlü uygulamak mümkün değil.

Bütün bunların sonucu ne?

DIŞ İTİBAR

Hükümetin ilk 100 günü bilançosunda en başarılı performans, dış ekonomik itibarda kendini gösteriyor.

IMF yönetiminin en üst düzeydeki beyanatları, Wall Street Journal, Financial Times gibi dünya karar merkezlerince dikkatle izlenen gazetelerdeki yazılar ve Türkiye'ye doğru yeniden başlayan yöneliş, işte bu bilançonun aktifini oluşturuyor.

Yazarın Tüm Yazıları