Detoksa bugün başla

Bedenen ve ruhen yorulduğumuz, adeta toksinin içinde boğulduğumuz bir kışı daha geride bırakırken, yeni mevsimle birlikte yeni bir sayfa açmanın zamanı geldi.

Haberin Devamı

Gelin bu bahar esaslı bir bedensel ve ruhsal temizlik başlatalım. Hem ruhumuzu hem de vücudumuzu detoksla rahatlatalım...

YORULDUK! Bu kış hepimiz gerçekten çok yorulduk. Sadece bedenen değil, ruhen de yorulduk. Öyle çok yorulduk ki geceleri o keyifli, o mışıl mışıl, o derin, o içinde kaybolup gittiğimiz, iliklerimize kadar dinlendiğimiz güzel uykulara hasret kalıp sabahlara yorgun uyanır olduk. Durduk yerde hissettiğimiz iç kıyılmaları, acıkma durumları, tatlı istekleri de onunla ilgili. Vücudumuzdaki şişmeler, su tutmalar, anlamsız yere tekrarlayan idrara çıkmalar, ekşime ve kaynamalar, hazımsızlık, şişkinlik gibi sorunlar, bizi olmadık yerde ve zamanlarda mahcup eden geğirme ve gazlar, ağzımızdaki metalik ve ekşi tat, dilimizdeki paslanma, boğazımızdaki yanma, neredeyse çamaşır değiştirecek kadar rahatsız eden kötü kokulu terleme nöbetleri de aynı nedene bağlı.

Haberin Devamı

NEZLEYE DE NEDEN

Hiç tanışmadığımız kalp çarpıntılarının, göğsümüzün sol yanında hissettiğimiz ‘kuşkanadı vurması’ şeklindeki çarpıntıların, burnumuzdaki tıkanıklık, gözlerimizdeki sulanma ve kaşıntıların, gözaltlarımızdaki koyu/mor halkaların, yakamızı bir türlü bırakmayan soğuk algınlığı/nezle, öksürük, hapşırıkların, boğazımızdaki yanma ve acılıkların nedeni de o. Bitmedi! Son günlerdeki kaşıntı ve döküntülerin, kurdeşen ataklarının, baş ağrısı/migren nöbetlerinin, gece kramplarının, eklem, kas, kemik ağrılarının nedeni de o olabilir! Sizi konsantre olmada zorlayan, endişe, korku ya da güvensizlik gelgitleri arasında bunaltan da bence aynı sorundur. Sorunun boyutları ve belirtileri bunlarla da sınırlı değil. Saçlarınızdaki kuruma ve kırılmalar, cildinizdeki pullanmalar, el ve ayaklarınızdaki uyuşma, yanma ya da karıncalanmalar, ‘başınızdaki boşluk hissi/ baş dönmesi benzeri yakınmalar’, kulak çınlamaları ve uğultuların nedeni de muhtemelen o. O, ne mi? O bir “gri alan” sorunu. Hastalıktan da, hastalanmaktan da beter bir durum. Bir kirlenme hali. Bedenen ve ruhen bir “toksin denizinde boğulma!” durumu...

KİRLENDİK

Haberin Devamı

Bu kış bedenlerimizden çok duygularımıza toksin yükledi. Bedenlerimizi de, ruhlarımızı da zannettiğimizden çok daha çok kirletti. Birbirimize yaptığımız kötü ve dikkatsiz davranışlar, ürettiğimiz kin ve garezler, düşündüğümüz yanlış şeyler, konuştuğumuz kirli sözlerle bu kış taşıyabileceğimizden daha fazla kirlendik ve daha çok temizlenme/detokslanma ihtiyacı içindeyiz.

Haydi temizliğe

GELİN bu bahar bugünden başlayarak esaslı bir bedensel ve ruhsal temizlik çabası başlatalım. Sadece hücre doku ve organlarımızı değil, sadece bedenimizi, fiziksel ve biyolojik yapılanmamızı değil, ruhumuzu da kirlerden, toksinlerden arındırmaya çalışıp şöyle sıkı bir detokslanalım!

Haberin Devamı

EGZERSİZ YAPIN

Beslenmemizi daha bitkisel ağırlıklı hale getirelim. Daha az yiyelim. Aktiviteye özellikle uzun yürüyüşlere ve temiz hava solumaya özen gösterelim. Daha çok ve bol su içelim. Huzura odaklanmaya çalışalım. Daha hoşgörülü davranmaya, sevecen, iyimser, güvenli biri olmaya bakalım. Hasret kaldığımız derin uykulara yeniden dönelim.

Halimiz toksemi

BU kışı her zamankinden fazla reflü şikâyetleri, daha sık tekrarlayan soğuk algınlığı veya grip atakları, bitip tükenmeyen sinüzitler, farenjitler, bronşitler ve uykusuz geceler içinde geçirdiysek nedeni bu kirlenme ve onun yarattığı ruh beden kopukluğu, bağışıklık baskılanması, ‘parasempatik hâkimiyet’ durumu, asidik boğulma hali ve sonuçları yani tam bir ‘RUHSAL TOKSEMİ’ durumudur.

ZARARLI YAKITLAR

Günahı sadece ruhsal toksinlere yüklemek de yanlıştır. Sorun sadece ruhsal kirlenme değil, her kış tekrarlayıp durduğumuz bedensel-fiziksel yanlışlardır. Kış boyunca yanlış ve zararlı yakıtları, bahara ya da yaza oranla çok daha fazla miktarlarda kullandık. Daha çok asidik gıda tükettik.

GECE ZORLADIK

Haberin Devamı

Ayrıca biraz uzun kış geceleri, biraz da yoğunlaşmış stres nedeniyle farklı ve ilgisiz gıdaları –örneğin ekmeği, eti, sütü, şekeri, sebzeyi, meyveyi, sonra da atıştırmalık fındığı, fıstığı- bir arada yedik, içtik. Yani “nicelik/miktar” olarak da, “nitelik/içerik” olarak da beslenmemiz ve asit yüklenmemiz üzerindeki dikkatimiz bu kış iyice bozuldu, bedenimiz de asit yükü ve toksinlerle boğuldu!

SİSTEMİMİZ FELÇ

Bilmemiz gereken şu: Bu kış hepimiz her zamankinden daha fazla bedensel ve ruhsal toksin yüklendik. Bu kış biraz da gergin siyasal/toplumsal ortam nedeniyle toksin yükümüzü 2-3 kat yükselttik. Toksin temizleme sistemlerimizi ise adeta felç ettik. Bedenlerimiz de ruhlarımız da yorgun ve güçsüz düştü. Otonom sinir sistemimizin ‘parasempatik-sempatik’ dengesi bozuk. Sistem daha çok ‘sempatik hâkimiyet’e teslim olmuş durumda, iyileştirici, güçlendirici, sağlığı destekleyici, ruha huzur verici ‘parasempatik kanallar’ımız ise neredeyse tıkanma noktasına gelmiş durumda.

Yazarın Tüm Yazıları