GeriSağlık Depresyon giderek artıyor!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Depresyon giderek artıyor!

Depresyon giderek artıyor!

Bugün 7 Nisan Dünya Sağlık Günü. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı son rapor, dünya çapında 300 milyondan fazla kişinin depresyonda olduğunu gösteriyor. Bu veriler doğrultusunda bu seneki Dünya Sağlık Günü’nde “Depresyon” problemine dikkat çekiliyor.

Psikoterapist-Klinik Psikolog Uzm. Dr. Timur Harzadın giderek artan depresyon problemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Depresyon 2 haftadan uzun süren mutsuzluk ve hayattan keyif almama duygusudur. Günübirlik yaşanan mutsuzluk ve keyifsizlik hali depresyon değildir. Medya ve sosyal medyanın gelişmesi son 10-15 yılda depresyonu artırmıştır.

Depresyonu tetikleyen başlıca etken kayıp duygusudur. Partnerin terk etmesi veya küsmesi, sevdiği kişinin ölümü, sevdiği kişinin aldatması, başka bir şehre taşınması, para ve statü kaybı, anne-baba çocuk ile ilgili problemler depresyon sebebidir. Yine de burada en güçlü duygu yaratan durum partner ile ilgili sorunlardır.

Eğer depresyon çok güçlü ise kişi ruhsal belirtiler yanında fiziksel sorunlarda geliştirir. Baş ağrısı karın ağrısı kas eklem ağrıları sindirim sistemi hastalıkları şişkinlik kabızlık mide ağrısı cinsel sorunlar ve adet düzensizliği depresyon kaynaklı olabilir. Bazen de hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı, şişmanlık gibi ölümcül hastalıklara neden olabilir.

Anne karnında yaşanan olumsuz deneyimler ve çocukluk çağında özellikle ilk 7 yaşta yaşanan olumsuz deneyimler depresyonun asıl kaynağıdır. Anne ile kurulan ilk ilişkiler, baba ile kurulan ilk ilişkiler, anne ve babanın birbiri ile olan çatışmaları en önemli sebeplerdir. Çocuğun yok sayılması, zorla beslenmesi, zorla uyutulması, zorla giydirilmesi istemediği halde sevilmesi, zorla öpülmesi etkilidir. Ruhsal, fiziksel, cinsel tacizler de güçlü duygular gelişmesine sebep olmaktadır.

Depresyon artışı; insanların giderek kişisel gelişim kitapları ve psikolojiye olan ilgisini arttırmıştır. Bu alanda deneyimli ruh sağlığı profesyonellerine olan ihtiyaç günden güne çoğalmaktadır. Sağlık ve eğitim politikalarının bu alanda tekrar yapılandırılması koruyucu tıp anlamında yararlı olacaktır. 

False