Çağımızın en yaygın hastalıklarından biri: Göz kuruluğu

Prof. Dr. Banu Coşar, “Göz kuruluğu şikayeti olanlar sanki gözlerine kum kaçmış gibi bir batma hissedebilirler. Ayrıca gözlerde kızarma olur ve yanma hissedilir. Göz kuruluğu zaman zaman görüşün bulanıklaşmasına da yol açabilir. Çoğu kimse göz kuruluğunu gözlerde yorgunluk, gözlerini kapatma ihtiyacı veya suyla yıkama ihtiyacı olarak da tarif eder. Tezat görünse de, göz yüzeyi çok kuruyunca bünye bunu telafi etmek ister ve gözlerden refleks bir yaş boşanır. O yüzden “benim gözlerim çok yaşarıyor, öyleyse kuru değil” diye düşünmeyin” şeklinde konuştu.

Yaşlandıkça göz kuruluğu artıyor
 
Göz kuruluğunun ya az gözyaşı az salgılanmasından, ya da mevcut göz yaşının fazla buharlaşmasından kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Banu Coşar, göz kuruluğuna yol açan en önemli etkenleri şöyle sıraladı:

• Bilgisayar ve cep telefonu kullanımı: Dijital ekranlara bakarken dikkatimizi verdiğimiz için göz kırpma sıklığımız düşer. Gözyaşını göz yüzeyinde dağıtan ise kırpma hareketidir. Az göz kırpmaya başalayınca, göz yüzeyimiz de kurumaya başlar.
• Kontakt lens kullanımı: Kontakt lens kullanımı, göz kuruluğunu artırır. Kontakt lens kullanımına ara verilirse, göz kuruluğu azalarak, kontakt lens kullanımı öncesi seviyesine geri döner.
• Yaşlanma: Yaşla birlikte göz dahil tüm mukozalar kurur, özellikle 50 yaşından sonra kuruluk artar.
• Menapoz: Menapoz sonrası kadınlarda göz kuruluğu, aynı yaştaki erkeklere kıyasla daha fazladır.
• Klima ve kaloriferler: Ortamın havasını kurutarak göz kuruluğunu artırır.
• İlaçlar: Antidepresanlar, antihistaminler (alerji ve soğuk algınlığı ilaçları), doğum kontrol hapı gibi ilaçlar gözyaşı salgısını azaltır.

Romatizma hastalıkları da göz kuruluğuna yol açabiliyor

Sjogren hastalığı denen romatizma hastalığının ağız ve göz kuruluğuna yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Banu Coşar, göz kuruluğu olanlarda altta yatan böyle bir hastalık şüphesi varsa, romatoloj doktorunun da tedavi sürecine katılması gerektiğini belirtti. Prof. Coşar, “Göz kuruluğuna Sjogren hastalığı yol açıyorsa, ağızdan uygun romatizma ilaçlarının kullanımı göz kuruluğu belirtilerini de hafifletecektir” dedi.

Dijital ekran kullanımına bağlı olarak çocuklarda da göz kuruluğu arttı

Çocuklarda göz kuruluğunun gözlerde kırpıştırma ile kendisini belli edebileceğini söyleyen Prof. Dr. Banu Coşar, “Göz kuruluğu yaşlanmayla birlikte artan bir sorundur. Ama son yıllarda çocuklarda bilgisayar ve cep telefonu kullanımının artmasıyla, bu yaş grubunda da göz kuruluğu problemi ile sıkça karşılaşıyoruz. Çocuklarda dijital ekran kullanımına ara verildiğinde, göz kuruluğu bulguları da ortadan kalkıyor. Çocuklarda göz kuruluğu tedavisi, yetişkinlerdeki tedavi ile aynı şekilde yapılıyor.”

Göz kuruluğuna karşı bol bol balık yiyin ve bol su için

Göz kuruluğuna karşı beslenmenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Banu Coşar, “Susuz kalırsanız göz kuruluğu şikayetiniz artar. O yüzden bol bol su için. Omega-3 yağ asitleri göz kuruluğu belirtilerini azaltır. Özellikle somon ve sardunya gibi soğuk-su balıkları omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Vejeteryan omega-3 yağ asidi kaynağı olarak da keten tohumu yağı tüketilebilir” şeklinde konuştu.

Göz kuruluğu tedavisi ömür boyu sürüyor

Göz kuruluğu tedavisi ile ilgili Prof. Dr. Banu Coşar’ın açıklamaları ve önerileri şunlar:

•    Genel önlemler: Bulunduğunuz mekanları nemlendirmek üzere kaloriferlerin üstüne su kapları koyun ve soğuk buhar makineleri kullanın.

•    Suni göz yaşı damlaları: Suni göz yaşı damlaları gözü nemlendirmek için kullanılan damlalardır. Bu damlaların prezervan (koruyucu) içermeyenlerinin gözlere hiç bir toksik etkisi yoktur.

•    Göz yaşı salgısını artıran damlalar: Suni göz yaşı damalarının yeterli gelmediği durumlarda, kendi göz yaşı salgınızı artıran damlaların kullanımına geçiilir.

•    Punktum tıkaçları: Göz yaşı, alt ve üst göz kapaklarının iç taraflarındaki “punktum” denen deliklerden buruna doğru akar. Ağladığımızda burnumuzun akmasının sebebi de, işte göz yaşının bu şekilde buruna geçmesidir. Gözleri kuru olanlarda ise, punktumlara tıkaç koyarak, mevcut göz yaşının buruna akıp gitmesini önlüyoruz. Böylece, göz yaşı göz yüzeyinde kalıyor.