Acil ihtiyaç denklemleri...

Baba olmak zordur. Hele kız babasıysanız. En büyük sorun da hiç kuşkusuz tuvalet ihtiyacı anı...

Yaklaşık 10 gün önce haftalık bir dergi için bir röportajda muhabir arkadaşla sohbet gittikçe uzarken konu baba olmak konusundaki zorluklardan bekâr olmanın zorluklarına geldi. Bekâr olmanın zorlukları diğerine göre çok daha objektif zorluklar elbette ama bu zorlukların derecesi de yine anne ya da baba oluşa göre dereceleniyor.

Bu zorlukların hepsine değil de sonunda yayımlanan haberde kısaca değinilmiş olan ve aslında yer darlığından biraz da eksik değinilmiş olanına odaklanacak olursam, bu haftaki yazının konusuna ulaşacağım: Memleketimizdeki umumi tuvaletler ve çocuklu ebeveynler; hele de yalnız ve çocuklu ebeveynler...

Konuyla ilgili başıma gelen pek çok örnek var... Hemen listelemeden önce kadroyu netleştirelim, baba ve dört yaşındaki kızı, dışarıdayız ve tahmin edileceği gibi, genelde hayatımızı çok kolaylaştıran bir buluş olan katlanabilir ve sırt çantasında taşınabilir lazımlığımız yanımızda değil...

A) Kız tuvalete gitmelidir (en kolayı)
B) Baba tuvalete gitmelidir (lokasyon faktörü dâhil olur denklemimize)
C) Her ikisi de tuvalete gitmelidir (sıralamanın yeri sebebiyle alengirli dursa da zor bir denklem değil aslında)

Gelelim detaylı incelemeye...

İlk durum aslında en kolayı, şu anda nerede olursanız olun kızınızı tuttuğunuz gibi erkekler tuvaletine sokabiliyorsunuz. Hele de küçük mekânlarda hiç sorun yok, tek başınıza giriyorsunuz, durum çok acilse böyle bir yerde bayanlar tuvaletine de girebilirsiniz, çıkışta kimse size ses çıkarmaz çünkü küçük kızınızla birlikte çıkar, kapıda çıkmanızı bekleyen biri varsa, gülümser geçersiniz.

Eğer büyükçe bir tuvaletse, yine sorun yok çünkü en azından şimdilik küçük kızınız kendi cinsiyetiyle ilgili tuvalette girip girmediğine aldırmaz. Öte yandan da bunun sinyallerini vermeye başlamadı değil, yakın zamanda "ben buraya girmem" demesini bekliyorum.

En karmaşık görünen durum, sizin tuvalete girmenizin gerekmesi ve çocuğunuzu ne yapacağınızı bilemediğiniz durum. Hele de büyük alışveriş merkezleri gibi ücretsiz olan ve girişinde görevli kimsenin olmadığı durumlar. Çocuğunuzu ya dışarıda birine emanet edeceksiniz (nasıl yani?) ya da yanınızda götüreceksiniz. Her durumda işler zorlaşıyor. Eğer ki girişte para almak üzere konumlanmış bir varsa iş nispeten kolay, yavru kendisine teslim edilebiliyor. (Başıma geldi oradan biliyorum)

İkinizin birden tuvalete girmesi gereken durumlarda bir önce bahsettiğim durum kendi çözümünü yaratmış oluyor, birlikte girip içerde işi bittikten sonra sizi beklemesini sağlayabiliyorsunuz. En iyi taktik çok ilginç bir sohbete başlayarak kendisini lafa tutmanız ve olabildiğince hareketsiz sizi beklemesini sağlamanız.

Mutlaka bahsettiğim benzer durumlara çözümler yaratan ebeveynler vardır. Sadece mekanla değil, rahat olmakla, çocuğunuzun yaşı ve sosyalliğiyle de sonuçları değişebilecek denklemler bunlar malum. Erkekler tuvaletine girmemekte direnen kızınızı kadınlar tuvaletine girmekte olan birinden rica ederek diğer tarafa sokabilirsiniz de (Kızınızın bunu kabul edip etmeyeceği, denk geleceğinizi kişinin bu durumun altından kalkabilip kalkamayacağı denklemdeki bilinmeyenlerden) Konu açılmışken reklam yapmak gibi olmasın, gördüğüm tek çocuklara özel bölmeler IKEA mağazalarındaki tuvaletlerde, hem erkek hem de kadın bölümlerinde çocuklara özel ufak boyutlu tuvaletler, lavabolar, çöp kutuları ve havluluklar mevcut.

Böylesi bir yerde çocuğunuz kendiliğinden oyalanıyor da üstelik. Bunun bir sonraki adımı (gönül ister diyelim) kadın ve erkek tuvaletlerinin dışında bir üçüncü opsiyon olarak çocuk tuvaletlerinin de yapılması ve yaygınlaşması, hem annelerin hem babaların çocuklarıyla girdiği (ya da belki de girmediği) tuvaletlerle çocukları da adam yerine -hadi tamam birey yerine- koyacağımız tuvaletler. Konuyla ilgili önerileriniz ya da hikâyelerinizi de yorumlar bölümünde mutlaka okumak isterim)

Bitirirken, bu yazıyı okuyan kadınlardan bir ufak ricam, siz siz olun, kalabalık bir alışveriş merkezinde "ben erkekler tuvaletine girmem" diye inat etmiş küçük bir kızı ikna etmeye çalışan bir babaya rastladığınızda küçük kıza yardımcı olmayı önerin... Belki de inadını kırabilir, çözüm ararken ter döken babaya büyük yardımda bulunmuş olursunuz.

Blogcu baba: Özgür Poyrazoğlu