Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

12 Mart'ın şanslı bir teröristi

Abdullah Öcalan'ın yakalanmasına kadar geçen 20 yıllık süreci iyi bilmek gerekiyor. Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Cumhuriyet Gazetesi'nde yazdığı sayısız makalesinde, PKK ve Apo'yu araştırdı, sorguladı. Onun gerçek yüzünü ortaya koydu.

Bu konuda belge ve bilgileriyle önemli ipçularını ortaya çıkardı.

‘‘Kürt Dosyası’’ adlı kitabının sonuna geldiğinde, 24 Ocak 1993'te, otomobiline konulan bir bomba ile öldürüldü.

um.ag Vakfı, bu kitabı ölümünden bir süre sonra yayımladı.

Uğur Mumcu'ya göre, ‘‘Kürt sorunu toplumsal ve siyasal çözüm isteyen çok karmaşık ve duyarlı bir konudur.’’

Kürt sorunu, Batılı ülkeler için hep bir satranç daması gibi kullanılmıştır. Dün de öyle, bugün de böyle... Apo kimlerin koruması altındaydı? Somut olgulara dayalı gerçekler neydi? Kürt-Ermeni ayrımcılığı nasıl oluşmuştu? Kürtçüler İslamcılar'a, İslamcılar da Kürtçüler'e nasıl yaklaşmışlardı?

1972'lerin o ürkek ve korkak militanı Öcalan, nasıl olmuş da böylesine acımasız bir terör örgütünün başına geçmiş, kimlerle ilişki kurmuştu?..

Uğur Mumcu, hep bunları sorgulamıştı.

ÖCALAN KİMDİR

Abdullah Öcalan kimdir?

‘‘1970'li yıllarda Ankara SBF öğrencisidir. Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO) üyesi olan Öcalan, 1975 yılında Ankara Yüksek Öğrenci Derneği (AYÖD) Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmiştir.

Öcalan o yıllarda siyasi polis ile çok iyi geçinmiş, gerektiğinde Ankara polisine, bağlı bulunduğu örgütler ile bilgiler de vermiştir.

Öcalan'ın yıldızı, ayrılıkçı terörist gruplaşmanın lideri Haki Karaer'in 1977 yılında Gaziantep'te 'Tekoşin' adlı bir başka bölücü örgüt tarafından öldürülmesinden sonra parlamıştır.’’

1947 yılında Şanlıurfa'nın Halfeti İlçesi'nin Ömerli Köyü'nde yoksul bir ailenin çocuğu olan Öcalan, Ankara Tapu Kadastro Meslek Lisesi'ni (1969) bitiriyor, Diyarbakır'da (1969-70) ve Bakırköy'de (1070-71) tapu memurluğu yapıyor. 1971'de İstanbul Hukuk Fakültesi'ne giriyor, daha sonra Ankara SBF'ye geçiyor.

Mumcu, 12 Eylül döneminin sıkıyönetim mahkemesi tutanaklarına dayanarak, Öcalan'ın Ankara SBF'de 1971-75 yılları arasında Maliye Bakanlığı'ndan burs alarak okuduğunu, 1972'de fakültede 'Şafak' adlı bildiri dağıtmak suçundan tutuklandığını, aleyhte tanıklara karşın askeri savcı tarafından aklanmasının istendiğini, Öcalan'ın mahkemede siyasal savunma yapmadığını, öğrencilik ilişkisinin 1984 tarihine kadar sürdüğünü açıklıyor.

KİMLER HİMAYE ETTİ?

Mumcu'ya göre, ‘‘Geçmişi pek bilinmiyor. 12 Mart sıkıyönetiminde şanslı bir sanık. Öcalan adı o günlerde Kürt öğrenciler arasında da pek bilinmiyor.’’

Uğur Mumcu, Cumhuriyet'teki (9.6.1992) bir yazısında şöyle diyor:

‘‘Öcalan, Mahir Çayan ve arkadaşlarının 26 Mart 1972 günü Ünye'den üç İngiliz teknisyeni kaçırmaları ve güvenlik güçlerince Kızıldere'de öldürülmeleri üzerine SBF'de başlayan boykot ve fakültede Doğu Perinçek ve arkadaşlarınca çıkarılan 'Şafak' adlı dergiyi dağıtmak suçlarından yargılanmış. Tanık öğrenciler, Öcalan'ın gösteriler sırasında sol kolunu havaya kaldırarak, 'Bağımsız Türkiye' diye bağırdığını söylemişler.

Savcılık, Öcalan'a yükletilmek istenen suçlardan aklanması ile yalnızca boykota katılma eyleminden cezalandırılmasını istemiş; mahkeme de Öcalan'ın salıverilmesine karar vermiştir.

Mahkeme kararında (s. 25), sanıklardan Ramazan Özcan yerine ifadelerde yanlışlıkla Abdullah Özcan olarak yazıldığı, Öcalan'ın yanlışlık sonucu bu suçlardan yargılandığı, bu nedenle de Öcalan'ın 141/5, 159/1, 153, 311, 312. maddelerdeki suçları işlemediği sonucuna vardığı yazılmaktadır.

Öcalan, yalnızca boykota katılma eyleminden üç ay hapis cezasına çarptırılmıştır. 12 Mart adaleti, hiç kimseye Öcalan'a olduğu kadar özenli ve sevecen davranmamıştır.’’

Apo, 24.5.1978'de, Tunceli Mazgirt'ten, CHP'li olarak tanınan Yıldırım ailesinin büyük kızı Kesire Yıldırım ile evleniyor, Diyarbakır'da otururken yoklama kaçağı olarak aranıyor. Mumcu bunları yazarken, Öcalan'ın Diyarbakır'daki en yakın dostlarının Enver Polat adlı Huruçlu bir eski astsubay ile yine ordudan ayrıldığı söylenen Ağrılı 'Pilot Necati' olduğunu bildiriyor. Mumcu diyor ki; ‘‘Anlaşılıyor ki, Öcalan'ın o günlerde TC ile arası hiçbir eylemci solcu öğrencinin olamayacağı kadar iyidir!’’

BELGE SÖZ

‘‘Dinciler, 12 Eylül desteği ve ANAP ile iktidara geldiler... Ve PKK terörü doğdu.’’

(Uğur Mumcu/13.6.1991)

Mumcu'dan bugünü

gören sözler

‘‘Güneydoğu'daki terör ile daha çok uğraşacağız. PKK yok edilse bile bunun yerini başka ayrımcı güçler alacaktır’’, ‘‘Örgütler çok ulusludur. Suriye kamplarından çeşitli Batı ülkelerine kadar uzanan bir örgüt ile karşı karşıyayız (18.3.1987), ‘‘NATO ülkelerinin istihbarat servisleri, PKK'nın bütün bu kirli ve kanlı ilişkilerini çok yakından biliyorlar ve olup bitenleri adım adım da izliyorlar. Ama ses çıkarmıyorlar. Çıkarmamaları bir yana Avrupa Parlamentosu'ndaki son kararda görüldüğü gibi üstelik bu terör eylemlerine yeşil ışık da yakıyorlar’’ (23.6.1987), ‘‘Din duyguları ve dince kutsal kavramlar, 'Kürtçülük' uğruna da kullanılıyor’’ (15.3.1991).



Yazarın Tüm Yazıları