Güzelliğin yolu gardıroptan değil buzdolabından geçer

...

Haberin Devamı

DANIŞAN

Hocam kendimi güzel ve iyi hissetmek için şu aralar sürekli ya kıyafet ya da market alışverişi yapıyorum. Market alışverişlerimde hiç almamam gereken abur cuburları alıp yiyor, eve gelince pişmanlık duygusu yaşıyorum. Sonra da aynaya bedenime bakınca kendimi kötü hissediyorum. Özellikle market alışverişlerinde kendime hakim olabilmek için neler yapmalıyım?

Güzelliğin yolu gardıroptan değil buzdolabından geçer

Güzelliğin tarih boyunca önemli olmuş olduğu yadsınamaz. Memnun olduğumuz bir beden imgesine sahip olmak iyi hissetmemizde önemli bir yere sahiptir. Güzel olmayı istemek ve bu uğurda makul çaba göstermek gayet normal. Ama eğer zihniniz size sürekli güzel olmadığınız düşüncesiyle meşgul ediyorsa o zaman yolunda gitmeyen değiştirmeniz gereken ruhsal ve davranışsal bazı şeyler var demektir.

Haberin Devamı

Yeme alışkanlıklarımız aslında görünümümüzden davranışlarımıza kadar bizi hem ruhsal hem de davranışlarımız olmak üzere bizlerin iyi ve kötü hissetmemiz başta olmak üzere birçok konuda tetikliyor...

Peki market alışverişine çıkmadan önce evde yapılacak hazırlık nasıl olmalı?

Tüm hazır gıdalar çöpe!

Market alışverişi yapmadan önce size karnınızın mümkün olduğunca tok olmasını öneririm. Çünkü karnınızın tok olması gözünüzün de tok olması anlamına gelir.

Market alışverişine çıkmadan evvel buzdolabı temizliği yapın.

İlk önce mutfağa uğrayarak buzdolabının kapağını açın ve dolabın içinde neler var, neler yok şöyle dikkatli bir şekilde bir göz atın. Dolapta ne kadar cips, çikolata, sos, asitli içecek, hazır gıda varsa bir an önce onlarla vedalaşın.

Tüm hazır gıdalar, yani sizin zayıflama yolculuğunuzda karşınıza çıkan en hazır kalori düşmanlarınız! Gerçekleştirdiğiniz bu başarılı buzdolabı temizliği operasyonunun ardından da artık hayalini kurduğunuz o vücut ölçülerini gözünüzün önüne getirerek, uygulamayı düşündüğünüz beslenme programınız için almanız gereken gıdaları içeren güzel bir beslenme listesi oluşturabilirsiniz.

Haberin Devamı

Tabii bu listeyi oluştururken, market alışverişi sırasında almanız gerekenler konusunda ölçüyü kaçırmamak adına elinizi önce vicdanınıza, sonra da cüzdanınıza götürerek alışveriş yapmak üzere yola çıkın.

Market alışverişlerinizde sepet yerine alışveriş arabası kullanın

Journal of Marketing Research’te içteki bilinç (fiziksel hareketlerimizin zihinsel fonksiyonlarımızı ve karar verme süreçlerimizi etkilediği fikri) üzerine yapılan bir çalışmada ulaşılan sonuca göre: Market koridorlarında önümüzde bir alışveriş arabasıyla dolaşmak, kolumuzda sepetle dolaştığımız bir alışverişe göre daha sağlıklı seçimler yapma ihtimalimizi yükseltiyormuş.

Güzelliğin yolu gardıroptan değil buzdolabından geçer

Sepet kullananların dikkatine!

Haberin Devamı

Araştırmanın sonucuna göre: Market alışverişlerinde sepet taşıyan kişiler beslenme tercihlerini, sağlıklı ve besleyici gıdalar yerine, şekerleme ve diğer boş kalorili gıdalardan oluşan abur cubur tarzındaki gıdalardan yana yapıyor. Bunun da sebebi sepet taşımanın anlık haz duyma arzusunu tetiklemesiymiş. Araştırmaya göre market alışverişlerini arabalarıyla yapanların ise besin tercihleri daha sağlıklı!

Alışveriş yaparken dikkat edilmesi gerekenler

Alışveriş yaparken öncelikle ihtiyacınız olan gıdaların standına uğrayın. Örneğin et ve süt ürünleri gibi... Ya da baktınız karnınız hafif hafif acıkmaya başladı, o zaman ilk uğrayacağınız kısım meyve ve sebzelerin reyonu olsun ki alışveriş yaparken karnınızın açlığını bastırmak için bir tane salatalık ya da bir tane meyve yiyerek (elma, ayva, çilek vb.) açlığınızı bastırabilin.

Haberin Devamı

En tehlikeli ve en masum sebze/meyve hangisi?

Yavaş sindirilen karbonhidratlar; tam tahıllı ekmekler, bulgur, kinoa ve kuru baklagillerdir. Triptofandan zengin besinler ise kuruyemişler, peynir çeşitleri, et, tavuk, balık, hindi, karides ve yumurtadır. Bizi en hızlı strese sokan durum kan şekerimizdeki dengesizliktir. Bu nedenle glisemik indeksi yüksek olan besinler agresif hissetmemize neden olabilir.

BİLİYOR MUYDUNUZ?

Yapılan araştırmalara göre de tükettiğimiz besinlerin bazıları mutlu, bazıları enerjik, bazıları sakin hissetmemizi sağlıyor.

Sakinlik ve rahatlama hissi veren besinler

Kabak çekirdeği, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve badem de bulunan magnezyum sakin ve rahat hissetmeye yardımcıdır. Badem ve kabak çekirdeğinin uyumaya ve sakin olmaya yardımcı gama aminobütirik asitten ve triptofandan zengin olduğu biliniyor.

Haberin Devamı

Mutluluk hissi veren besinler

Et, tavuk, balık, peynir ve yumurta gibi besinlerin vücudu alarm durumuna getirdiği biliniyor. Çünkü bu tür yiyeceklerde bulunan tirozin, kendimizi daha aktif ve hareketli hale hissetmemizi sağlayan dopamin maddesinin sentezinde yer alıyor.

İyimserlik için balık tüketin

Balık tüketmenin daha iyimser olmakla ilgisi olduğunu biliyor muydunuz?

Evet yanlış duymadınız?

Çünkü balıkta yüksek miktarda bulunan omega-3 yağ asidinin daha iyimser hissetmek ile ilişkili olduğu yapılan araştırmalar bunu gösteriyor.

Omega-3’ün diğer besinsel kaynakları: Fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler, keten tohumu, Chia tohumu ve semizotu.

Özgüven için hangi besinleri tüketmeli?

Yapılan araştırmalara göre maya, patates, karnabahar, portakal ve yumurta özgüvenle ilişkilendiriliyor. Çünkü thiamin yani B1 vitaminin özgüvenle ilişkisi olabileceği düşünülüyor.

Peki nasıl beslenmeliyiz?

ört ana besin grubu olan proteinli gıdalar (et, tavuk, hindi, balık, yumurta), süt ürünleri (süt, yoğurt, ayran, peynir, kefir vs.), sebze ve meyveler ve kaliteli tahıllar (tam tahıllı makarna, esmer pirinç, karabuğday, bulgur vs.) her gün öğünlerimizde yer almalıdır. Kuruyemişler, kabak çekirdeği çerdikleri vitamin, mineral ve yağ asitleri ile ruhsal dengemizi daha kolay bulmamızı sağlıyor.

“Bana ne yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim”

Ruhsal olarak iyi hissetmek için 5 altın öneri

1- Kendinizi sevin: Hayatımızla ilgili kurduğumuz en güzel ilişki kendimizle olan ilişkimizken, verebileceğimiz en güzel sevgi de kendimize vereceğimiz sevgidir. Kendinizi sevebilmeniz için muhteşem ve kusursuz olmanıza gerek yok. Kendinizi sevdiğinizi en son ne zaman söylediğinizi bir düşünün bakalım?

 Belki de şu ana kadar  bunu kendinize hiç sormadınız. Eğer sormadıysanız endişe etmeyin çünkü sevgiyi öğrenmenin zamanı yoktur.

Bunu her an öğrenebiliriz yeter ki buna inanın, o yüzden işe öncelikli olarak kendinizi sevmekle başlayın. Unutmayın kendini sevmeyen hiç kimseyi sevemez ve de mutlu edemez.

2- Şükran günlüğü tutun: Sizi siz yapan tüm özellikleriniz için şükredin. Bunu yaparken tüm özelliklerinizin sizi değerli kıldığını kendinize hatırlatın. Bunun için bugünden itibaren “düzenli” olarak bir deftere yazmaya başlayabilir ve bu defterinizin adını ‘Şükran Günlüğü’ koyabilirsiniz. Şükran günlüğü tutmak iyi oluş hissini artırarak aslında kişinin hayatında hep bulunan ama günlük yaşamında göz ardı ettiği güzel ve olumlu şeyleri görmesini sağlar. Siz de bunu yaparak psikolojik iyi oluşunuzdaki değişimleri gözlemleyebilirsiniz.

3- Kendinizi kimseyle kıyaslamayın: Hepimiz dünyaya farklı parmak izleriyle geliyoruz. Ve bunda da genetik diyoruz. O yüzden bedeninizi değerlendirirken ‘neden benim arkadaşımdan boyum kısa’ ya da ‘bacaklarım daha kalın’ gibi değerlendirerek genetik mirasınıza haksızlık etmeyin.

4- Rol model seçiminizi doğru yapın: Sosyal medya ve moda dergilerinde takip ettiğiniz kişilerin de kusursuz olmadığını paylaşılan görsellerin ve videoların filtrelenmiş, fotoşoplanmış olduğunu unutmayın.

5- Ayna karşısında fazla mesai harcamayın: Güzellik kaygısı yaşayan biri büyük olasılıkla ya aynaya bakmaktan kaçıyor ya da çok fazla aynaya bakarak kendini incelediği için kendinde sürekli bir kusur arıyordur. Eğer aynaya bakmakta aşırıya kaçtığınızı düşünüyorsanız bunu azaltın. Sadece dişinizi fırçalarken, saçınızı düzeltirken giyindikten sonra kontrol amaçlı durumlarda aynaya bakın.  

Son olarak yaşamımızı güzelleştirmek ve hayatımızı daha mutlu bir hale getirmek bizim elimizde olduğunu unutmayın.

Ve bunun için de önce sağlıklı düşünmeyi sağlıklı beslenmeyi ve hareket etmeyi ve tabii ki tüm bunları yaparken de gülümsemeyi asla ihmal etmeyin.

Sağlıklı ve mutlu haftalar dileğiyle...

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları