Yeter artık korkutma kız... Ödümüzü patlattın be ya!
4 yaşında. Adı Zeren. Makyajını annesi yapmış. Bir insan evladı bu kadar acımasız olur mu be ya? “Korktuk” dedikçe, üstünüze üstünüze geliyor, daha da korkun istiyor. Lüleburgaz’dan ailece gelmişler Bocuk Festivali’ne. Edirne’ye bağlı Çamlıca Köyü’nde, yılın en soğuk gecesinde yapılan Türk usulü ‘Cadılar Bayramı’ bu. Şaka gibi: Minarenin önünde şeytan boynuzlu seyyar... Köyün hoparlörlerinden hayalet sesleri... Başörtülü cadı ablalar, yüzünü kan revan yapmış dedeler... Yüzünü boyayan, kömürü süren sokağa çıkmış.
Sağdan say... 22 Edirne? Burada! 59 Tekirdağ? Burada! 33 Kırklareli? Keşan, Çorlu, Malkara? Burada, burada, burada! Sadece Trakya mı? İstanbul’dan da gelen var; Trabzon’dan da. Aslında bir gelenek: Yılın en soğuk gecesinde bir araya gelinip vakit geçiriliyor, kabak tatlısı yeniliyor. Son dört yıldır festivale çevirmişler. O kadar hızlı yayılmış ki geçen cumartesi yapılan Bocuk Gecesi için 30 bin kişinin Çamlıca Köyü’ne geldiği söyleniyor. Civar illerden turlar başlamış. Sayıyı tam bilemem ama köye gelen otoyol kilit, sokaklarda park edecek yer yok. En sonunda ilkokulun bahçesini açıyorlar da arabayı bırakacak yer buluyoruz.
Bütün gelinler güzel olmak zorunda değil. Bırakın bazıları da korkunç olsun. Tabii damat siz değilseniz...
Eğlenmek için büyük harcamaya, prodüksiyona gerek yok. Bazen bir çarşaf, kafaya dolanan bir çorap da sizi çok eğlendirebilir.
Festivali köydeki herkes sahiplenmiş. 50-55 yaşlarındaki Gülsüm Abla, korkutucu bir kılığa bürünmemiş ama şalvarı, yazmasıyla kalabalıkta dolaşıp halkla ilişkiler yapıyor: “Köyümüzü sevdiniz mi, beğendiniz mi?” Sen içinde olursun da biz o köyü sevmez miyiz abla be ya? Türkiye’de böyle bir şey olabileceğine inanamazsınız. Trakya kafası hakikaten başka bir kafa.
Belediye meydanında bir kalabalık, inanamazsınız. Dans gösterileri, konserler var. Sucukçu, kurabiyeci, maskeci... Taner ve Hüseyin Gelibolu’dan gelmiş. “Ticaret için mi?” diye soruyoruz; “Yooo eğlenmeye” diyorlar. Bırakın onları: 25 yaşındaki Berkay Vardıoğlu ta Marmarisli. Rehber. Lozan Mübadilleri Derneği’yle birlikte her sene geliyormuş. Bu yıl 26 kişiye çıkmışlar. Tek sıkıntısı, kendisi gibi Viking konseptli sadece dört kişi görmesi. Meğer Viking, geçen yılın konseptiymiş. Kostümünü sehpa örtüsünden yapmış.
Köyün kahvesi Taş Kahve fenerlerle, kazan ateşleriyle süslenmiş. En ön masada 24 liraya sınırsız çay, yarım ekmeğe üç karışık tost yiyoruz. Edirne burası... Tostlar peynirin, sucuğun lezzetinden yıkılıyor. Ve Trakya burası: Siz laf atmasanız, yan masa sohbete giriyor; 40 yıllık ahbap gibi ayrılıyorsunuz.
