Tuvalette DJ var

Konak’ta, sanayi mahallesinin içi. Eski Çınarlı Karakolu’nun önündeki sokak lambasında camekân içinde asılı bir kürk göreceksin. Kürkü bulduysan doğru yerdesin. Karakolun hemen yanı eski bir depo. Üzerinde tabela/isim falan yok. Kürkçü Dükkânı’na hoş geldin, eğer bu ilk gelişinse daha dönüp dolaşıp çok geleceksin. Anladın mı şimdi direğe asılı o kürk ne anlama geliyor...
Açılalı daha bir ay bile olmadı. Kendilerine bilerek ‘lokanta’ diyorlar ama aslında bir et restoranı ve gece kulübü. Gündüz deneme bile. Mangal ve fırınlar akşamüstü yakılıyor, servis 18.00’de başlıyor.

Mönüdeki hemen
her şey paylaşmalık
Büyük bir mekân. Aynı anda 160 kişi oturabiliyor ama yine de rezervasyonsuz gitmezsen iyi olur. Şimdiden müdavimleri var, çoğunluk 30-50 yaş, ağırlık iş dünyası ve beyaz yakalılar, sıfır öğrenci.
Kürkçü Dükkânı’nda pazartesileri hariç her gece iki perdeli bir temsil sergileniyor. Önce ‘ilk perde’: Fonda Türkçe-yabancı düşük ritmli 1990’lar müzikleri... Masalarda herkes sakin sakin oturmuş önüne gelenleri paylaşıyor. Paylaşıyor diyorum çünkü mönüdeki birçok yemek paylaşmalık. İlk başta içki yanına gelen başlangıç tepsisi: Tulum peyniri, beyaz leblebi, ekşili salatalık ve kırık yeşil zeytin.
Sonra ortaya birkaç meze söylemek lazım: Yanık yoğurttan isli cacık var mesela, 19 lira. Antepfıstıklı pastırmalı humus? Hafif acı. 29 lira.
Ara sıcak olaraaak bak şu ilginç: Lavaş üzerine keçi peynirli kuzu kokoreç. O da 29.
Perşembe akşamları
süt kuzu tandır
Asıl mesele ana yemek! Bir kere ‘kemikli’ ve ‘kemiksiz’ diye iki ayrı mönü var. T-bone steak’in 100 gramı 38 lira. Ortaya söylemek şart çünkü en az 450 gram geliyor. Kuru fasulyeli, ısırganotlu dana kaburga zaten iki kişilik: 120 lira.
Bugün ne? Cumartesi. Bak perşembeleri de Denizli usulü süt kuzu tandır varmış.
Bunlar sıfır garnitürle, sırf et olarak geliyor. Yanına kim, ne garnitür istiyorsa kendi tabağına ‘yancılar’ bölümünden seçiyor.
Buraya kadar geldiysek güzel. Zaten ‘ikinci perde’ başlayana kadar ancak biter bu siparişler...


İkinci perde: Haydi 100 numaraya!
Saat kaç? 23.00. Ohooo, yemek faslı bitti, artık ‘ikinci perde’!
Şimdi o elindeki çatal bıçağı yavaş yavaş masanın üstüne bırak ve yavaşça ayağa kalk.
Çünkü ‘birinci perde’ bitmeye yakın DJ’e bir haller oluyor; sakin parçalardan birden daha oynak, hareketli parçalara geçiyor ‘Dicey Mono’.

Uyum sağlayıp sen de sallanacaksın
Kendin oynadığın, kendin seyrettiğin bir temsil bu, hiçbir şey yapamazsan bile olduğun yerde sallanıp uyum sağlayacaksın.
Onu bırak da asıl tuvaletleri gördün mü? Her yer bembeyaz fayans. Duvarlarda aynalar falan. Ortada bir el yıkama çeşmesi var. Selfie yerine dönüşmüş, herkes fotoğraf çekiyor.
Köşede bir başka DJ kabini. Ama içerideki müzikle hiç alakası yok; paso elektronik çalıyorlar. İki kapı var. Biri erkek tuvaleti, diğeri kadın. Ortada buluşuyorlar. Zaten gece 1’den sonra içeride kimse kalmıyor, herkes partilemek için buraya toplaşıyor. Bu ‘tuvalette parti’ fikrini Barselona’daki Boca Grande diye bir kulüpten aşırmışlar. Ne yalan söyleyeyim, İstanbul’dakiler dahil epeydir hiçbir mekân beni bu kadar heyecanlandırmamıştı.
Şapka üstüne şapka çocuklar!
Dersaadet’te yaşıyorsun, peki bunları biliyor musun?
∆ Kadıköy’deki Dorock XL gece kulübünün üniversite öğrencileri için yemek kampanyası başlattığını...
Her gün 120 kişilik hazırlanan personel yemeğini 150’ye çıkardıklarını, kimlik gösteren 30 öğrenciye bedava olduğunu...
∆ SALT Galata’da 18 Ocak’ta (fotoğraf, mektup, afiş, poster, ses kaydı gibi) amatör arşivcilik atölyesi düzenleneceğini...
Arkeometrist Gülgün Derviş’in yürütücülüğündeki 20 kişilik ücretsiz derse son başvuru tarihinin 13 Ocak olduğunu...
CUMARTESİ ATEŞİ
Bu akşam sen neredesin
Şebnem Ferah Bostancı Gösteri Merkezi’nde, Gülşen Bursa Jolly Joker’de, Bülent Ersoy Şişli Günay Restoran’da, Şanışer Ataşehir IF Performance’ta, Yeşim Salkım Kadıköy Koma Sahnesi’nde, Teoman İzmir Ooze Venue’de, Demet Akalın Etiler Sahne İstanbul’da...
60 TL Bu akşam ‘Turkish Psychedelia Nights’ kapsamında Babylon Bomonti’deki Baba
Zula-Fakı Baba konserine giriş ücreti.