Biraz daha dijital nezaket...

Dijital dünyada her iletişim mecrası kendi doğrularını yaratıyor, buna uymayanlar hızlı şekilde dışarıda kalabiliyor.

Haberin Devamı

Geçen hafta çevrimiçi nezaket kuralları için genel bir fotoğraf çekmiştik. Bu hafta fikr-i takip yapıyoruz! Konunun daha derinine inerek dijital platform ve aksiyonlar bazında hem oturmuş bazı teamülleri hem de naçizane önerilerimi sizinle paylaşıyorum.

 

DESTAN YAZMAYIN

 

Profesyonel e-posta

 

Günde 110 milyardan fazla işle ilgili e-posta gönderiliyor. Gerçekten gerekli olan 1000’de 1’lik dilimde olmaya gayret edin.

 

Derdini anlatmaya çalışırken bir destana, adeta bir beyaz yakalı manifestosuna dönüşen e-mail’ler yerine kısa, anlaşılır ve hedefe yönelik metinler tercih edin. ‘E-mail döşeme’ fiili, ayrılma aşamasındaki sevgililer hariç tercih edilmemeli.

 

Haberin Devamı

Yüz yüze olmamak muhataplara karşı sorumluluğu azaltmıyor. Toplantıya gecikeceğinizde veya elinizdeki iş yetişmediğinde bir mesajla bilgi geçin.

 

E-mail’lere yanıtı geciktirenlerle iki saat cevap almadığında ‘Mail’imi aldınız mı’ diye dönenler genelde aynı insanlardır.

 

Emoji kullanırken dikkatli olmakta fayda var. Bir miktar şüpheniz varsa bulaşmayın. Siz ofiste göz kırpıp dil çıkarmıyorsanız, emojileriniz de yapmasın!

 

‘Tşk’ değil, teşekkür etmek ve ‘lütfen’ demek, e-mail iletişimini beklenmedik seviyede güçlendirir.

 

Attığınız e-mail’i ‘Öpüyorum’ diye bitirmeyin. Çünkü doğru değil.

 

KENDİNİZİ LİKE’LAMAYIN

 

Facebook

 

Kendi Facebook gönderinizi beğendiğinize ve ona tekrar tekrar baktığınıza eminiz. Kendinizi like’lamanıza gerek yok.

 

Haberin Devamı

Tanışmadığınız biri sizin arkadaşınız olamaz. Arkadaşlık teklifi yollarken aklınızda bulunsun.

 

Çok duygusal ya da üzgün anlarınızda paylaşım yapmayın. Facebook arkadaşlarınızın çoğunu yıllardır görmediniz, çok da umurlarında değilsiniz. En yakın arkadaşınızı arayıp onun enerjisini tüketmek en doğru tercih.

 

Aşırı paylaşımdan kaçının. (Bknz: yukarıdaki madde)

 

Alkollüyken sosyal medyada paylaşım pişmanlıktır.

 

KENDİNİZİ RETWEET’LEMEYİN

 

Twitter

 

Spoiler vermeyin. Bu, her mecra için geçerli ama zaman tüneli dış etkenlere en açık platform, Twitter. Verdiğiniz zarar ve alacağınız tepki tahmininizden büyük olabilir.

 

Sadece linklerle kendinizi pazarlamaya çalışmayın. Takipçilerle etkileşim kurun. Kendinizden bir bahsediyorsanız, başkalarından 10 bahsedin.

 

Haberin Devamı

Twitter’ın monolog değil, diyalog yeri olduğunu unutmayın.

 

Eski bir tweet’i hatırlatmak istiyorsanız, yeni bir tweet’e bağlayarak bunu yapmak mümkün. Kendinizi retweet’lemeyin.

 

“Takip edeni takip ederim” bir sosyal medya stratejisi değildir.

 

Hep bir mizah duygunuz olsun. Ve ne kadar komik olduğunuza siz değil başkaları karar versin.

 

Eğer bir markaysanız ve ortada sizden kaynaklanan bir kriz varsa özür dileyin. Sağa sola sapmadan, lafı dolandırmadan, sorumluluk alarak, samimi şekilde yapın bunu.

 

İLİŞKİYİ MESAJLA BİTİRMEYİN

 

Mesaj

 

İşe geç kalacak veya gelmeyecekseniz yöneticinize mesaj atmayın, arayın.

 

Bir sosyal aktiviteye geç kalacağınızda mesajla haber verin. Üzüldüğünüzü düşünüp belki sizi affederler.

 

Haberin Devamı

Aile ve arkadaş WhatsApp gruplarında ayıp olmasın diye duran kişileri aşırı paylaşımlarla üzmeyin. Onlar da iyi insanlar.

 

İlişkiyi asla ve asla mesajla bitirmeyin. Acımasızlık bulaşıcıdır.

 

Kötü bir haberi mesajla vermeyin, telefonla arayın. (Bknz. yukarıdaki madde)

Yazarın Tüm Yazıları