Yeşil çay mı siyah çay mı

Bir fincan yeşil çay ile siyah çay arasında flavonoid/antioksidan güç açısından ciddi bir fark yok. Ben şahsen siyah çaycıyım, yeşil çayı nadiren içerim. Peki, çaydaki kafeinin bir zararı var mı? İşte sorunun yanıtı...

Haberin Devamı

Soruya hemen “tabii ki yeşil çay” diye yanıt vermeyin. Yakın zamana kadar yeşil çayın siyah çaydan çok daha faydalı bir içecek olduğu düşünülürdü ama araştırmalar siyah çayın da (bizim geleneksel çay) en az yeşil çay kadar faydalı olduğunu gösteriyor. Üstelik siyah çay (Türk çayı) yeşil çaydan çok daha yumuşak içimli ve lezzetli. 

Yapısal farklara gelince... Bir fincan yeşil çay ile siyah çay arasında flavonoid/antioksidan güç açısından ciddi bir fark yok. Siyah çayın bir fincanı 250-270, yeşil çayınsa 300-320 mg flavonoid içeriyor.
Kafeine gelince... Bir fincan siyah çayda 40, yeşil çaydaysa 20 mg kafein var. Ayrıca biz siyah çayı hazırlarken “sallama” değil, “demleme” yöntemini kullandığımız için bizim çayın antioksidan gücünün daha da fazla olması muhtemeldir.
Ben şahsen siyah çaycıyım, yeşil çayı nadiren içerim. Peki, çaydaki kafeinin bir zararı var mı? Eğer kafeine duyarlı değilseniz birkaç bardak çayla kazanacağınız 50-100 mg kafein size zarar vermez ama kafeinin çarpıntı, uykusuzluk gibi sorunlar oluşturduğu, “kafeine hassas” bir bünyeniz varsa çayınızı sabah erken saatlerde için ve kafein oranı daha düşük olan yeşil çayı tercih edin.
Şunu da unutmayın, çayda aynı miktar kahveye oranla çok daha az (üçte biri kadar) kafein bulunuyor.

 

Haberin Devamı


Uykusuzlara 25 öneri


* Kızgınlıklarınızı, hiddetinizi ve işinizi işte bırakın, eve iş ve stres taşımayın.
* Akşam saatlerini mümkün olduğunca ailenizle ve evinizde geçirin. Sevdiğiniz dostları ağırlayın.
* Rahatsız edici filmleri (korku filmleri) veya geç saatlere dek süren tartışma programlarını izlemeyin.
* Sigarayı azaltın. Özellikle akşam saatlerinden itibaren sigara kullanmayın. Nikotin uykuyu kaçırır.
* Yatmadan evvel yarım bardak su için. Gece yanınızda bir bardak su bulundurun.
* Yataktaki zamanınızı sınırlayın. Yatak odasını mümkünse sadece uyumak için kullanın. Yatak odası işyeri değildir, çalışılmaz; mutfak değildir, yemek yenmez; oturma alanı değildir, TV seyredilmez... Yatak odasında sadece uyumalısınız.
* Ağrılarınız varsa geçirmeden yatmayın. Ağrılar uykuyu kaçırabilir.
* Gerginseniz yatağa girmeyin. Bir banyo ya da masaj sizi gevşetebilir.
* Aldığınız ilaçların uykunuzu etkilemediğinden emin olun. Bazı ilaçlar uyku kaçırabilir.
* Egzersiz yapın. Yatmadan 4-6 saat evvel yapılan 20-30 dakikalık egzersiz uykuyu kolaylaştırır. Uykudan hemen evvel ağır egzersiz yapmayın.
* Yatak odanızın aşırı aydınlatılmadığından emin olun. Yatmadan hemen önce loş bir ortamda kalmayı deneyin. Işıkları yatar yatmaz söndürün.
* Yatak odasındaki saatleri gizleyin.
* Uyumaya çabalamaktan sakının. Uykunuz gelinceye kadar bir şeyler okuyun.
* Yatak ve yastıklarınızın rahat olduğundan emin olun.
* Yatak odanızdan elektronik cihazları uzak tutun: Bilgisayarlar, müzik setleri, televizyonlar, cep telefonları, elektrikle çalışan radyoların tümü, beyni etkileyen radyasyon yayarlar.
* Perdeleri kapalı tutun. Gürültü sızmasına karşı pencerelerinizin izolasyonunu güçlendirin.
* Gündüz uykusundan kaçının, gündüz uykusunu sınırlayın.
* Yatak odanızın ısısını ayarlayın. İdeal ısı 20-22 derecedir.
* Battaniyelerinizin ve yorganlarınızın sizi rahatsız etmediğinden emin olun. Uykuda beden ısısını düzenleyen sistem kapalıdır. Bu yüzden dış ortam ısısından doğrudan etkilenir.
* Bol ve rahat gecelikler veya pijamalar giyin.
* Yanınızdaki kişi horluyorsa kulak tıkacı kullanın.
* Düzenli uyuma programınızı koruyun. Aynı saatlerde uyumaya ve uyanmaya özen gösterin.
* Düzenli beslenin. Düzenli öğünler yiyin. Günde 3 kere düzenli aralıklarla beslenin.
* Sakinleşmek için zaman ayırın: Uyumadan birkaç saat önce kitap okumak, dinlendirici TV filmleri izlemek, müzik dinlemek sizi rahatlatacaktır. Yatmadan önce yapılan ritüelistik alışkanlıklar da sizi uykuya hazırlar. Belirli bir saatte köpeği gezdirebilir, sonra dişlerinizi fırçalayıp, belirli bir süre kitap okuyup uykuya geçebilirsiniz.
* Yatmadan önce inanç dünyanızla baş başa kalabilirseniz bu sizi sakinleştirir.

 

Haberin Devamı


ACI BİR KAYIP


Mükemmel bir insanı kaybettik


Ne çok şey biriktirmiş, ne kadar çok iyi ve güzel şey sığdırmıştı 60 yıllık bir ömre. Ne kadar çok dost, ne kadar çok sevgi, manevi güç, inanç doldurmuştu yüreğine.
Sadece kendini değil, kendine ait olanları, ailesini değil, başkalarını da sevebilen kocaman bir kalbi vardı. Dostluk ve komşuluk hakkına yürekten inanırdı.
Tanıdıklarım arasında “farkındalık çalışmalarına” ilk başlayanlardan biri de yine o oldu. Sevginin “başkalarının farklılıklarını, tuhaflıklarını, hatalarını, hatta günahlarını olduğu gibi kabul ederek onları kutlamaktan geçtiğini” ve “herkese ama herkese nazik davranmanın insan olmanın ilk şartı olduğunu” en iyi bilenlerdendi.
Bağışlamayı ve bağışladıklarını unutmayı iyi bilirdi. Sadık ve güvenilir oldu herkes için. Çoğu insanın 70’inde, 80’inde bile beceremediği bir işi, “kabuğunu soyup ruhun özüne inme” sürecini erken yaşlarda başarıyla tamamlamıştı.
Gittiği her yere, bulunduğu her ortama samimiyetiyle hızla kök salardı. Bir yıla yakın bir süre kötü bir hastalıkla azimle savaştı. Elinden geleni fazlasıyla yaptı. Ama ilk kez bu defa başaramadı. Biz arkadaşları, komşuları, sevenleri çok yakın bir dostu kaybetmenin derin acısı içindeyiz.
Gülseren Özdemir sadece bir komşu, bir arkadaş, bir kardeş değildi bizim için. Çok daha fazlasıydı. Allah rahmet eylesin, nurlar içinde yatsın.

 

Haberin Devamı

Unutmayın


ÇAY BİR MUCİZEDİR


Evet, çay lezzetli, ucuz ve üstelik kalorisiz bir içecektir ama aynı zamanda eşi bulunmaz bir süper besindir.
Düzenli çay içenlerde kansere, kalp hastalığına, bunamaya daha az rastlanıyor. Çay kemikleri de, damarları da koruyor. Diş çürümesinden alerjik tepkileri sınırlamaya, katarakttan varis sorununu hafifletmeye kadar binbir derdin çaresi de yine o.
İster lezzetli Türk çayını, isterseniz de yeşil çayını yudumlayın fark etmiyor, çay her zaman mükemmel bir ilaç fonksiyonu görüyor.
Çayların hepsi aynı bitkiden, Camellia sinensisten üretiliyor. Diğer bitki çaylarının da faydaları var tabii ki ama yine de “gerçek çay” Camellia sinensis’ten yapılan çaylar.
Şunları da ekleyelim, çayda dört binden fazla doğal kimyasal mevcut. En önemlileriyse polifenoller. Bir bardak siyah çayda yaklaşık 250, yeşil çayda 300 mg civarında flavonoid polifenol var. Bu flavanoidlerin en mühimi de Epigallokateşin Gallat (EGCG) diye bilinendir. Bu madde C ve E vitamininden bile 20-30 kat daha güçlü bir antioksidan. Çayın temel gücü bu maddede gizli. Alzheimerden enfarktüse, inmeden kansere sayısız alanda sahip olduğu “koruyucu gücü”nü bu maddeye borçlu çay.

 

Yazarın Tüm Yazıları