Obezite tehdidi büyüyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı yeni bir açıklamaya göre, 53 ülkeyi kapsayan yeni obezite raporunda -maalesef- Türkiye birinci sırada.

Haberin Devamı

Rakamlara bakılırsa halkımızın yüzde 66.8’i ya “FAZLA KİLOLU” ya da “OBEZ”(!) Diğer taraftan obezite tehdidi kadınlarımızı erkeklere oranla daha fazla tehdit ediyor. Erkeklerde yüzde 64 civarında olan bu oran, kadınlarda yüzde 70’lere yaklaşıyor. İtiraf edelim: Bu rakamlar korkutucudur. Zira obezite yol açtığı pek çok olumsuzluk yanında “kanserden şeker hastalığına, hipertansiyondan kalp ve damar hastalıklarına, bellek bozukluklarından ruh sağlığı sorunlarına” kadar pek çok problemin de tetikçisidir. Anlaşılan o ki Sağlık Bakanlığı’mızın obeziteyle mücadele programını hızla devreye sokması ve yeni bir “ULUSAL OBEZİTE İLE MÜCADELE KAMPANYASI” başlatması gerekiyor.

Obezite tehdidi büyüyor

Haberin Devamı

BİR ÖNERİ

EGZERSİZDE DE DEĞİŞİKLİKTE FAYDA VAR

YAŞAMIN birçok alanında olduğu gibi egzersizde de aynı şeyi ısrarla yaptığınız takdirde elde ettiğiniz faydalar zamanla azalabiliyor. Bu nedenle isterseniz gelin, bu güzel “bahar motivasyonu rüzgârı”nı da arkamıza alarak egzersiz rutinlerimizde bazı değişiklikler yapalım. “Peki, o değişiklikler neler olabilir hocam?” diyorsanız buyurun...

Obezite tehdidi büyüyor

1- Her gün yaptığınız o egzersiz çalışmasının hızı ve şeklini değiştirin. Mesela düz yolda yürümek yerine zaman zaman yokuş çıkmayı deneyin. Her gün yürüdüğünüz o rotayı zaman zaman değiştirin.

2- Aynı tempoda yürümek yerine sık sık süresi ve temposu değişen “hızlanıp yavaşlama” değişimleri geliştirin.

3- Evinizde ya da spor merkezinizde yürüyüş bandında yürüyorsanız ara sıra eğimi arttırıp azaltın, hızı yükseltip yavaşlatın.

4- Mümkünse hep aynı saatlerde egzersiz yapmaktan vazgeçin. Uzmanlara göre, egzersizlerin yoğunluk ve hızını değiştirmek yanında egzersiz saatlerini değiştirmek de elde edebileceğimiz kazancı arttırabiliyor.

5- Egzersiz türünü de zaman zaman değiştirmeyi hedefleyin. Bu sayede farklı kas gruplarını çalıştıracak ve kaslarınıza hazırlıklı olmadıkları bir kaos ortamı yaratacaksınız. Eğer her gün yürüyorsanız zaman zaman yüzmeyi, bisiklete binmeyi, voleybol oynayıp dans etmeyi de deneyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Obezite tehdidi büyüyor

ÖNEMLİ

DÜZENLİ DİŞ BAKIMI SİZİ BUNAMADAN DA KORUYABİLİR

YAŞ ilerledikçe ortaya çıkan bellek azalması riskinin ağız sağlığı/diş bakımı ile de bire bir bağlantılı olduğu kesinleşiyor. Zira yeni bir araştırmada daha düzenli diş fırçalamanın ve diş ipi kullanmanın bunamayı önleyebileceğini gösteren önemli verilere ulaşıldı. Bu araştırma, New York Üniversitesi’nde (ABD) 34 bine yakın yetişkin üzerinde yapıldı. Varılan netice şu: Diş kaybı arttıkça bunama riski de artıyor. Daha fazla diş kaybı yaşayan yetişkinlerde bunama riski 1.28 kat daha yüksek! Özetle: Ağız sağlığımız kötüleştikçe beyin sağlığımız da bozuluyor. Uzmanlar bu ilişkinin “eksik dişlerin çiğnemeyi bozması, sağlıklı gıda seçeneklerini sınırlaması, diş ve diş eti iltihabının oluşturabileceği kronik iltihaplanma yükünün beyinde de iltihaplanmaya yol açması” ile ilişkisi olabileceğini belirtiyor.

Haberin Devamı

Obezite tehdidi büyüyor

DİKKAT

KALSİYUMUN FAZLASI ZARARLI OLABİLİR

YAŞLANMAYLA birlikte ortaya çıkan kemik kaybını önleme ve tedavide kalsiyum desteklerinden faydalanmak geçtiğimiz 30 yılın en önemli değişimlerinden biri oldu. Ama ne var ki birbiri ardına yayımlanan çalışmalar, bilinçsiz ve aşırı kalsiyum desteği yutmanın özellikle kalpte bazı sorunlar yaratabileceğini gösteriyor. Önemli bir tıp dergisinde (British Medical Journal) yayımlanan yeni bir çalışmada bu bilgi bir kez daha onaylandı. Bu araştırmanın sonuçlarına bakılırsa osteoporozdan (kemik erimesi) korunmak amacıyla yüksek dozda ve bilinçsiz ek kalsiyum takviyesi kullanımı yarardan çok zarar getiriyor. Çünkü bedene aşırı kalsiyum yüklenmesi özellikle kalp kapakları, beyin ve kalp damarları ve böbrek dokusunda aşırı kalsiyum birikimine yol açabiliyor. Anlaşılan o ki kalsiyum takviyesi kullanımı meselesini yeniden ve daha detaylı bir şekilde incelemek zorundayız.

Haberin Devamı

Obezite tehdidi büyüyor

İYİ BİLGİ

İDEAL UYKU SÜRESİ: 7 SAAT

PEK çok konuda olduğu gibi uyku süresi için de “Azı da çoğu da zararlı, ortası daha yararlı” tavsiyesi geçerli. İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, daha güçlü bir “bilişsel performans” için en ideal uyku süresi 7 saatlik kaliteli bir uyku. Uyku süresinin 6 saatin altına düşmesi de 9 saatin üzerine çıkması da beyni, özellikle de bilişsel fonksiyonları olumsuz yönde etkiliyor. Bu araştırmaya göre, 6 saatten daha kısa veya 9 saatten daha uzun uyku alışkanlığı “bilişsel fonksiyonlar yanında ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor, anksiyete ve depresyon tuzağına düşmeyi kolaylaştırıyor, odaklanma, öğrenme, hatırlama ve karar verme yeteneklerini” azaltabiliyor.

Haberin Devamı

Obezite tehdidi büyüyor

Yazarın Tüm Yazıları