Hande Fırat

Aile hekimleri gibi aile danışmanları geliyor

10 Ekim 2024
TÜRKİYE’nin gündemi cinayetler başta olmak üzere kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet...

Günlerdir hepimizin tartıştığı, isyan ettiği bu konuyu ve şiddetin önlenmesi için hangi adımların atılacağını Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile konuştum. “Geçtiğimiz hafta, iki genç kızımızın elim bir şekilde katledilmesi hepimizin ciğerini yaktı” diyen Göktaş, şiddetin hiç başlamadan engellenmesinin önemli olduğunu söyledi. Ardından da uygulamaya koyacakları yeni sistemi açıkladı:

-Nasıl her ailenin bir aile hekimi varsa, biz de her hanenin Aile Bakanlığı’na bağlı bir danışmanı olsun istiyoruz. Bununla ilgili çalışmamızı başlattık.

- Bu bağlamda vaka yönetim sistemimizi tüm genel müdürlüklerimizi kapsayacak şekilde yeniden kurguluyoruz.

- Şiddet uygulayan profiller analiz edilecek, ihtiyaca uygun modüler müdahale programı ile iş akışları geliştirilecek.

- Bu proje ile şiddet uygulayanlara yönelik psikososyal müdahale modelini geliştireceğiz.

TÜM TÜRKİYE’NİN RİSK HARİTASI

- Mahalle mahalle, ev ev ülkemizin sosyal risk haritasını çıkaracağız.

- O evde kaç engelli var, kaç yaşlı var, kaç suça sürüklenmiş insan var, kaç şiddet mağduru veya şiddet riski altında olan kadın var göreceğiz.

Yazının Devamını Oku

Şiddete ve ruhsal hastalıklara karşı acil eylem planı şart

8 Ekim 2024
Baktığı ayna yeni insanı ürkütmüyor mu?

Peki o ayna toplumu ürkütüyor mu? Kimilerinin “Bunlar hep vardı, sadece bu kadar görülmüyordu” dediğini duyabiliyorum. Görülmemek, saklamak, korkmak, üstünü örtmek de sorun değil mi zaten?

* Bir sır bildiği için öldürülen kız çocuğu...

* Bir bebeğe tecavüz...

* İki genç kızın vahşice öldürülmesi...

* İstanbul’un ortasında tecavüz girişimi..

Bunlar sadece son dönemde yaşadıklarımız... Öldürülen kadın, tecavüze, istismara ve şiddete uğrayan kadın ve çocukların sayısı ise aldı başını gidiyor. Sorunun bir kadın ve çocuklar boyutu var, bir de genel olarak insan ilişkilerinde artan gerginlik, tahammülsüzlük ve ruhsal hastalıklardan kaynaklanan boyutu var. Hepimizin aklında aynı soru: “Ne oluyor? Bu topluma, bize ne oluyor?” Ben de bu soruyu çok kıymet verdiğim Psikiyatrist Yazar Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’na sordum, toplumdaki genel hali şöyle özetledi:

TOPLUMLARDAKİ ÇÖZÜLME

“* Maalesef bu tür olaylarda bir artış var. Hatta bir bakıyoruz en güvendiğimiz insan grupları bile bu suçları işleyebiliyor. Bu aynı zamanda bir yayılma etkisine neden olur ve artar.

Yazının Devamını Oku

İsrail bu savaşı Türkiye’ye kadar yayma cesareti gösterir mi?

4 Ekim 2024
"Vaad edilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. İsrail saldırganlığı Türkiye’yi de içine almaktadır. Vatanımız, milletimiz, bağımsızlığımız için bu devlet terörüne elimizdeki her imkânla karşı duracağız.”

Bu sözleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde söyledi. Hem endişe hem de tartışma başladı. Şimdi bu konuşmanın perde arkasına bir üst düzey yetkilinin anlatımından yola çıkarak, bakacağız:

ERDOĞAN’IN MESAJI HEM İSRAİL’E HEM DE İÇERİDEKİ BAZI GRUPLARA

* Dünyanın vicdanının karşısında yer alan, Ortadoğu’yu birbirine katan İsrail yönetimi hep bir dini referans noktası ile hareket ediyor.

* Referans noktasında kendi gelenekleri ve inancı olduğunu iddia ederek, vaad edilmiş toprakları gündeme getiriyor. Bu topraklar içinde Türkiye’den de küçük bir bölümü gösteriyorlar.

* Tüm bunlar işin ciddiyetini gösteren işaretler. Türkiye’den üç buçuk saat uzakta bir mesafeden bahsediyoruz.

* Türkiye tabii ki birçok senaryoya göre olası hazırlıklarını yapıyor.

* Ancak Türkiye’nin kendi içinde de bazı açıklamalar ne yazık ki dışarıya karşı Türkiye’yi zayıf gösterebilir.

* Cumhurbaşkanı bu sözleri hem İsrail’e hem de içeride birlikteliği bozmaya çalışanlara da karşı kullandı.

Yazının Devamını Oku

AK Parti’de değişim ve meclisin yol haritası

27 Eylül 2024
Hürriyet Gazetesi’nin geleneksel sabah kahvaltısında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılmasına sayılı günler kala, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’i ağırladık.

Meclis gündemini de, AK Parti’de başlayan olağan kongre sürecini de konuştuk:

‘YANLIŞLARI OLANLAR VE YORULANLARDA DEĞİŞİKLİK OLACAKTIR’

- “Gündemimizde toplumun beklentileri ve ihtiyaçları var.

- Acil çözüm bekleyen noktalara çözüm üretmekle beraber iyileşmeyi de beraberinde getirmemiz lazım.

- Kötü örnek olanlar, çakarlı araba vs. kullananlar olabilir. Bu tür yanlışları olan, yorulan arkadaşlarımız için görev değişiklikleri olacaktır.

- Ancak bu isimleri, emek sarf eden, partinin kuruluşundan itibaren gece gündüz çalışan insanlarla aynı kefeye koymamak gerekiyor.

- Gereken dönüşümü Cumhurbaşkanımız liderliğinde bugüne kadar başardık, bundan sonra da başaracağız.”

Gelelim siyasetin en merak edilen sorusuna.

Yazının Devamını Oku

S-400’de hep aynı hikâye

24 Eylül 2024
ABD ile görüşme trafiği ne zaman belli bir noktaya gelse, konu dönüyor dolaşıyor S-400’lere geliyor.

Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır. En son Ankara, Suriye ve Irak sahasında YPG/PYD/PKK’ya verilen desteklerin kesilmesi konusunda net ifadelerle 25 maddelik bir talep listesini Amerikalılara vermişti. Amerikalılar bir yandan Türkiye ile sorunlu alanları azaltma arayışında. Bunların başında da Ankara’nın taleplerinden biri olan CAATSA yaptırımları var. Ancak ne zaman konu CAATSA yaptırımlarına gelse hep aynı haber servise konuluyor. Bu kez ise Yunan basını üzerinden yapıldı. Buna göre, ABD Türkiye’nin S-400’leri İncirlik Üssü’nde ABD kontrolündeki bölgeye nakletmesini önerdi. Peki gerçekte ne oluyor?

TÜRKİYE BENZERİ ÖNERİYİ REDDETTİ, POZİSYONUNDA BİR DEĞİŞİKLİK YOK

- Konuyu yakından takip edenler belki bilirler. ABD eski görüşmelerde İncirlik’i değil, ama S-400’lerin başında Amerikalıların nöbet tutmasını, bir anlamda kendi kontrollerine geçmesini istemişti. Ankara ise bu öneriyi tüm görüşmelerde reddetmişti.

- Bugün gelinen noktada ise Ankara ABD’nin CAATSA yaptırımlarını kaldırmak ve bunu yaparken de “Ne alırsak kârdır” mantığı ile hareket ettiğinin farkında.

- Sözün kısası Ankara’nın politikasında bir değişiklik yok. İster Yunan basını üzerinden ısıtılıp konulsun, ister görüşmelerde dile getirilsin, Ankara S-400’lerin kontrollerini ya da saklanmasını ABD’ye bırakmayacak.

ZATEN YAPTIRIMLAR UYUM ŞEMASI ÜZERİNDE ANLAŞMA VAR

Bu arada meselenin bir diğer boyutu, Türkiye ile ABD zaten geçtiğimiz mart ayında Rusya konusunda yaptırımlar uyum şeması üzerinde anlaşmışlardı.

- Daha önce ABD, Türkiye’ye bilgi vermeden hemen açıklıyordu. Ekonomiyi de olumsuz etkileyen bir durumdu.

Yazının Devamını Oku

Ankara’dan WashIngton’a iki sayfalık liste

21 Eylül 2024
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in 79. Genel Kurulu için Amerika Birleşik Devletleri’nde.

Dünyanın gözleri bu toplantıya çevrilmiş durumda. İsrail’in Lübnan’a son saldırısı, yeni nesil teknolojik savaşın dünya gündemine girmesi, Gazze katliamı, Rusya -Ukrayna savaşı nedeniyle hem liderlerin yapacakları konuşmalar hem de ikili görüşmeler dikkatle takip edilecek.

Her ne kadar ABD Başkanı’nın temas ve açıklamaları önem taşıyacak olsa da Amerika’nın son sürat başkanlık seçimlerine koştuğu bir gerçek. Bu nedenle de sorunlu tüm alanlarda gelişmeler, ikili ilişkiler bir süredir daha çok sistem tarafından yani bürokratlar üzerinden götürülüyor. Seçilecek Amerikan Başkanı’nın ülkesinin reel politiğinden çok farklı davranması ya da sistemin çarklarına çomak sokması beklenmiyor. Yeni başkan kendi ekibi ve bakış açısıyla mutlaka yeni bir bakış açısı da getirmeye çalışacaktır. Dolayısıyla ABD’nin başat konumundaki sorunlu tüm başlıklar yeni başkanı ve ekibini bekliyor. Beklerken de sistem hazırlıklarını sürdürüyor.

BASS’A VERİLEN İKİ SAFYALIK LİSTE

ABD -Türkiye ilişkileri birçok sorunun yanı sıra Biden’ın sağlık durumundan da kaynaklı olarak uzun süredir daha çok liderler seviyesine yerine iki ülkenin bakanları ve bürokratlarınca götürülüyor. Son olarak ABD’nin Ortadoğu’dan sorumlu üst düzey diplomatlarından Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarvekili John Bass, Ankara’da bir dizi temasta bulundu. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi görevinde de bulunan Bass’ın yoğun temas trafiğinde kuşkusuz en dikkat çekeni Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile yaptığı toplantıydı.

YAKLAŞIK 25 MADDELİK LİSTEDE NE VAR

Öncelikle şunu söyleyeyim; bir Amerikalı kaynağım, “Yapılan toplantılar arasında en açık ve net olanıydı” dedi. Aslında bunu bir itiraf olarak da kabul edebiliriz. Neden diye soracak olursanız; bugüne kadar PYD/YPG terör örgütü başta olmak üzere ABD’nin Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerine yardımları, Suriye meselesi hemen her düzeyde, üstelik kanıtlarıyla herhalde onlarca kez anlatıldı.

◊ İki tarafın da karşılıklı pozisyonlarını açık açık anlattıkları toplantıda, Ankara bu kez beklentilerini iki sayfalık, yaklaşık 25 maddeyi bulan yazılı bir metne döktü.

◊ Üstelik bu metin Amerikalılara verildi. Yani bir anlamda artık “

Yazının Devamını Oku

Siber güvenlik başkanlığı nasıl çalışacak

20 Eylül 2024
Oysa yapay zekânın insanla savaşını bekliyordu dünya...

ORTADOĞU

İnsanın insanla savaşına alışmıştı insanlık, özellikle de Ortadoğu... Öldürülenler, katledilenler sadece rakamlara dönmüştü. Batıdaki çocuklar gibi teknolojinin nimetlerinden faydalanamayan savaşın çocukları uçurtma da uçuramıyorlardı zaten. Herkes en çok da bu toprakların insanları tıpkı Amin Maalouf’un dediği gibi kanıksamıştı katliamları;

“Her şeye üzülen fakat hiçbir şey yapmayan insanlar.”

Üzgünüz, yeterince yanınızda olamadığımız için üzülmekten başka elimizden bir şey gelmediği için... “Sen şehitsin ve biz buna şahidiz.”

TEKNOLOJİ SAVAŞI

Bu kanıksamanın ortasında bu topraklardan savaşın yeni bir türü çıktı birdenbire. “Neden şimdi” sorusunu sordurtan... Adı şimdilik teknoloji savaşı. Bu savaşa giden yol için uzun süre hassas bir çalışma yapılmış belli ki. Ayrıntıları biliyorsunuz ama Lübnan’da patlayan cihazlarla ilgili şu olasılıklar Ankara’da da hassasiyetle değerlendiriliyor:

ANKARA OLASILIKLARI DEĞERLENDİRİYOR

Çağrı cihazlarının içinde önceden yerleştirilmiş mini C4 patlayıcılar.

Yazının Devamını Oku

Dracula ile kahvaltı

13 Eylül 2024
“Bilinmeyen her şey muhteşem zannedilir.” (Dracula-Bram Stoker) kitabı ve filmiyle Dracula’yı bilmeyen yoktur.

Dracula’nın orijinal kitabından uyarlama filmi dışında, ABD’de farklı bir uyarlaması da büyük ilgi gördü. Türkiye de Dracula’yı tiyatro sahnesinde izlemeye hazır olabilir. Üstelik Dracula’yı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı oynayacak.

DRACULA’NIN PRÖMİYER’İ 2025’İN BAŞINDA

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Hürriyet gazetesinin geleneksel sabah kahvaltısının konuğu oldu. Bu sene 75 yıllık izlenme rekoruna imza atan Devlet Tiyatroları ile ilgili ayrıntılı açıklamalarını muhabirimiz Ebru Karatosun’un haberinde bulabilirsiniz. Ben ise yeni projelerine değinmek istiyorum.

Karadağlı “herkes çalışacak” diye geldi, bu yöntemi de uyguluyor. Genel müdür yardımcıları ve kendisi de zaman zaman sahnede olacak. 2025’teki prömiyer öncesi kararın nasıl verildiğini, hazırlıkları Tamer Karadağlı anlattı:

“- Dracula’nın güzel ve evrensel bir hikâyesi var. Ama Bram Stoker’ın Dracula’sı değil, bir uyarlama. Şu anda New York’ta da oynuyor.

- Aslında geçen sene başında da zaten başka bir yorumla oynayacaktık, onu değiştirdik ama ilan ettik. İlan ettiğimiz her şeyi yapıyoruz. Bu yılın sonunda veya 2025 başında prömiyer yapacağız. Dracula’yı da ben oynayacağım.

- Sahnelecek eserleri kurulumuz seçiyor. Edebi bir kurulumuz var, onlardan geçerse bizim kendi repertuarımıza giriyor.

Yazının Devamını Oku