Aklınıza sahip çıkın

Zor günlerden geçiyoruz.

Haberin Devamı

Stresliyiz, uykusuzuz, yorgunuz, kaygılı ve endişeliyiz. Ve böyle günlerde özellikle akıl/beyin sağlığını korumanın son derece güç olduğu kesin. Diğer taraftan özellikle orta yaşlardan sonra -olup bitenlere yine de aldırmadan- beyni güçlendirme ve sağlıklı tutma çabalarının daha da vazgeçilmez bir iyi hayat ayrıntısı olduğu ise bilimsel bir gerçek. İsterseniz gelin, bu yeni güne beynimizi koruyup kollamayı, akıl sağlığımıza sahip çıkmayı kolaylaştıracak 3 temel tavsiye ile başlayalım.

Aklınıza sahip çıkın

TAVSİYE 1

EGZERSİZ YAPIN

Egzersizin sadece beden kaslarını değil, beyin kaslarını da(!) güçlendirdiği pek çok araştırmayla net ve açık olarak gösterildi. Hatta daha da ileri gidildi; düzenli fiziksel egzersiz yapmanın beynimizi büyüttüğü bile kanıtlandı. Eğer beni dinler, özellikle 40’lı 50’li yaşlardan sonra her gün düzenli egzersiz yaparsanız beyin hücreleriniz arasındaki yeni kavşakların sayısı bir hayli artar. Ve hatta egzersizin faydası bununla da bitmez, o egzersizler sayesinde yeni beyin hücreleri kazanma şansınız bile olur. Eğer bu faydayı daha da geliştirmek ve garanti altına almak istiyorsanız:

Haberin Devamı

Aklınıza sahip çıkın

- Egzersiz çalışmalarınızı güneşten istifade ederek açık havada ve farklı doğal ortamlarda yapmaya çalışın.

- Bu sayede yaşayacağınız farklı görsel ve tensel deneyimler ile beyin hücreleriniz arasında daha çok sayıda ve daha sağlam bağlantılar -sinapslar- kurma şansı yakalayabilirsiniz.

- Eğer egzersiz çalışmalarını yalnız değil de arkadaş gruplarıyla neşeli ve eğlenceli süreçler halinde yapabilirseniz elde edeceğiniz “beyin/bellek kazancı” daha güçlü ve fazla olacaktır.

TAVSİYE 2

 Aklınıza sahip çıkın

Haberin Devamı

MÜZİK DİNLEYİN

Ben kendi adıma her yeni güne ve neredeyse gözümü açar açmaz Spotify’daki “klasik müzik” albümüm ile başlarım. Çünkü çok iyi bilirim ki müziğin beyne “özel mi özel” etkileri ve faydaları var. O faydalar bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. İleri radyolojik/görüntüsel araştırmalar ile (MRİ, PET) müzik dinleyen ya da müzik yapanlarda beynin neredeyse tamamının daha aktif bir sürece geçtiği net ve açık olarak gösterildi. Müziğin özellikle bunama/demans tehdidine karşın düşünüldüğünden çok daha fazla bir “doğal ilaç” etkisi yaptığı net ve açık olarak ispatlandı.

TAVSİYE 3

Aklınıza sahip çıkın

DİNLENİN

Stresin ve duygusal yorgunluğun/kaygı endişe halinin yol açtığı yoğun ve kalıcı “kortizol patlamaları” nedeniyle zamanla adeta bir “bellek törpüsü” haline geldiğini uzun zamandır biliyoruz. Dozundan fazla ve süreci uzun stres ve endişe halini beyni adeta zehirlediğinden de hiçbir kuşkumuz yok. Bu nedenle fırsat buldukça “dinlenmek”te, hatta hayallere dalıp beyni başka dünyalara, “mutlu yolculuklar”a göndermekte fayda var. Eğer bu işi daha da ilerletmek istiyorsanız manevi zenginliklerden, inanç derinliğinden, doğanın iyileştirici gücünden, meditasyon ve yoga gibi yöntemlerden de istifade edebilirsiniz.

BİR SORU

Haberin Devamı

ÇAY MI KAHVE Mİ

Aklınıza sahip çıkın

Kateşinlerden”, özellikle “epigallokateşin”den zengin yapısı çayı sadece bir keyif içeceği olmaktan çıkarmıyor ama güçlü bir antioksidan içecek vasfı kazandırıyor.

Bu da kanserden bellek sorunlarına, damar sertliğinden bağışıklığa farklı alanlarda çayın sağlık bakımından da önünü açıyor. Benzer şeyler son yıllarda kahve için de gündeme getiriliyor.

Çay konusunda yeni bir şey söylemek istemem. Yeşili de siyahı da makbuldür. Uyarım çaydaki kafein konusundadır. Bir fincan siyah çay 20, yeşil çay 40 mg civarında kafein içeriyor ve günlük kafein kazanımını 300-350 mg civarında tutmak gerekiyor. Kahveye gelince... Kahve konusundaki son araştırmalardan biri BMJ Heart dergisinde yayınlandı.

Haberin Devamı

O araştırmanın sonuçlarına bakılırsa “günde üç bardak kahve içenlerin damar sağlığı çok daha iyi!

Gelelim neticeye: Keyif yapmak istediğiniz zaman kahve, “Canım bir şeyler içmek istiyor” diye düşündüğünüzde çayı tercih edin.

İYİ BİLGİ 1

İNSÜLİN DİRENCİ İLE MÜCADELEDE İLK 10

İdeal rakamlar: Açlık insülininin 5’ten, tokluk insülinininse 25’ten daha az olması. Mümkünse de bu değerlerin açlıkta 8, toklukta 40’ın üstüne çıkmaması. Peki insülini yüksek olanlar ne yapmalı? Hangi tedbirleri almalı? İşte kısa bir özet...

- Daha az şeker ve un

- Daha bol sebze

- Ölçülü miktarda meyve

- Daha sık baharat (tarçın)

- Daha çok kaliteli protein

- Makul bir kilo

- Daha düzenli egzersiz

- Daha az stres

- Daha güzel bir uyku

- Daha ince bir bel

Haberin Devamı

Aklınıza sahip çıkın

İYİ BİLGİ 2

İNSÜLİN DİRENCİ TESTİNİ KİMLER YAPTIRSIN

- Bel çevresi genişleyen, kolay kilo alıp zor kilo verenler.

- Açlık ve tatlı krizlerinden yorgun düşenler.

- Gece terlemelerinden, ayak uyuşma ve kramplarından şikâyetçi olanlar.

- Yemeklerden sonra uyuklayanlar.

- Hipertansiyonun devreye girdiğini hissedenler.

- Kan şekeri yükselen fazla kilolular.

- Açlığa tahammülsüz olanlar.

- Sık acıkanlar.

- Öfke kontrolünü kaçıranlar.

- Karaciğeri yağlı olanlar.

- HDL kolesterolü düşük, trigliserid ve ürik asidi yüksek olanlar.

Yazarın Tüm Yazıları