Pek yakında: Şehirde Kubrick etkisi

Kubrick etkisine dair en güncel örnek Gucci’nin Adidas’la birlikte hazırladığı 2022 sonbahar/kış kampanyası.

“Exquisite” adını taşıyan kampanyada Kubrick’in filmleri yeniden canlandırıldı ve Mert Alaş & Marcus Piggott ikilisi fotoğrafları çekti.

Canlandırılan filmler arasında “2001: A Space Odyssey”, “The Shining”, “Eyes Wide Shut” gibi ikonik filmlerden tanınan sahneler yer alıyordu.

1 Ekim’den itibaren biz de İstanbul’da Kubrick’i konuşacağız.

Çünkü İstanbul Sinema Müzesi’nde (ISM) Kubrick’in tüm çalışmalarına kronolojik bakış sunan büyük bir sergi açılıyor.

Serginin küratörlüğünü ISM’den Zihni Tümer’le Alman Film Müzesi’nden Hans-Peter Reichmann ve Tim Heptner beraber yapıyor. Peki sergide neler var?

* Özel tasarlanmış efektler, modeller ve etkileşimli alanların yanı sıra Kubrick’in hiç çekilmemiş ya da başka yönetmenler tarafından çekilen projeleri...

* Ve Kubrick’in başyapıtı “2001: Space Odyssey” filminin özgün tasarımından esinlenilen deneyim alanı. Bu alanda orijinal aygıt, giysi ve modeller sunulacak.�

Anthony James anlatıyor

Bugünkü yazıda Kubrick etkisi devam ediyor.

Geçen hafta Tersane İstanbul’da gerçekleşen Contemporary İstanbul’da, Opera Gallery’nin alanında eserleri sergilenen Anthony James de eserlerinde Kubrick etkisi hissedilen ünlü sanatçılardan biri.

Şimdi, Anthony James’le yaptığım mini röportaja buyurun:

◊ Eserlerinize bakarken Kubrick’in “2001: A Space Odyssey” filmini ister istemez anımsıyorum. O filme dair düşünceleriniz neler?

- Filmin kökeninde bir bireyin uzaya gidişi, ne bulacağını ve bir daha geri dönüp dönmeyeceğini bilmeden yaptığı bir yolculuk var. Hem bu film hem de diğer Kubrick filmlerinde çok fazla simetri yer alır. İlk başta güzel görünen ama aynı zamanda oldukça tehditkâr simetriler. Bunlar çarpıcı bir metafor.

◊ Eserlerinizle ilgili en sevdiğim tanım şu: Fütüristik totemler. Bu tanıma katılır mısınız?

- Evet, bazı sanat eserlerinin sanki ışınlanmış gibi fütürist bir görünüme sahip olduğunu hissediyorum. Buradan farklı bir boyutta. Ve bilim kurgu tarzında.

MUAZZAM DERECEDE GENİŞ

◊ James Webb teleskobunun çektiği görüntüler, Ay’a yeniden gitme hevesimiz ve tabii Mars gezegenine dair düşlerimiz. Bu yeni gelişmeler yaptığınız heykel ve enstalasyonlara ilham verdi mi?

- Evrenin nefes kesici genişliği ve bağlantıları olması fikri hoşuma gidiyor. Bilim, maneviyat ve felsefeyle bunları somut bir şeye dönüştürmeye çalışıyorum. Bu amaca ulaşmak için genellikle mevcut olan en yüksek teknolojiyi kullanıyorum. Mesela Antarktika’daki bir bölgeye bir heykel yerleştireceğim. Ve bu heykel uzay araştırmaları için geliştirilen teknolojiden ilham alıyor.

◊ İzleyicinin eserlerinize baktığında en çok hangi duyguyu hissetmesini isterdiniz?

- Muazzam derecede geniş ama aynı anda sonsuz derecede küçük olanı görsel olarak göstermeye çalışıyorum. Niyetim insanların kendi içlerindeki sonsuzluğa ve tanrısallığa tanık olmaları. Eserlerim doğası gereği çoğulcu ve çok katmanlı. İzleyiciyi etrafımızdaki dünyayı gördüğümüz gibi içeriye bakmaya davet ediyor.