‘İstanbul Gazinosu’ndan izlenimler

Cuma akşamı Four Seasons Oteli’ndeki İstanbul Gazinosu gecesi gerçekten ilginçti.

Haberin Devamı

Çünkü uluslararası bir otel zincirinin restoranı (Aqua) gazinoya dönüştürülmüştü.
Masalarda ise şehrin bohem kaymak kitlesinden özenle seçilmiş davetli insanlar vardı.
Sahnede ise yine bu bohem kitlenin son dönemde çok sevip sahiplendiği biri isim: Hakan Bahar.
Zeki Müren’lerin Safiye Ayla’ların izinden giden, vücut dilini o eski dönem insanlarının her bir hücresine kadar hissettiği hassas kibarlık ve zarafet üstüne kuran Hakan Bahar’ın sahnede ön plana çıkan bir diğer yanı, Hakan Yıldırım imzalı, benim fütüristik alaturka ismini taktığım, biraz Zeki Müren biraz David Bowie havasındaki kostümleri...
Bohem kaymak kitlenin assolisti haline gelen Bahar’ın ağır klasikler ve pop arabesk damarlarla başladığı gecenin sonu elbette eller havada, şarkılara bağıra çağıra eşlik edilmesi suretiyle, yani herkesin “salon çizgisinden” tatlı tatlı kaymasıyla sona erdi.
Çiçekçi kızın dağıttığı güllere sıkı sıkı sarılmış
cool kızlar bu geçici gazinoyu terk ederken aklımda şu deli soru vardı haliyle:
Eskiyi istiyoruz ama şimdiki şartlarla, peki bu olası mı?
Unutmadan: Otelin bu İstanbul Gazinosu harekatı iki haftada bir cuma geceleri aynı programla devam edecekmiş.

Haberin Devamı

İç hat turizmi
Son bir haftadır hangi davete ya da galaya gitsem geçen haftaki yazıdan etkilenenlerin şu motivasyonuyla karşılaşıyorum:
“Karadeniz yaylalarına ben de gitmek istiyorum.”
Meğer birçok insan oraları hiç keşfetmemiş.
Dahası, artık şöyle bir şey oluştu:
Hafta sonları ülkenin bir başka köşesine uçup bambaşka yerler keşfetmeye çalışma modası.
Ama keşfedilen yerin illa ki Instagram’lık olmasına da özen gösterme hali...
Bu gazla özellikle bu hafta sonu iç hat uçakları dolup taşacaktır muhtemelen.

Bitki turları

Bir de şöyle turlar trend olmaya başladı.
Özellikle benim gibi bitki meraklılarına haber vermiş olayım: Bitki odaklı turlar.
Gidilen yöreyi oranın bitkilerini bilen biri gezdiriyor.
Hangi ağacın ne olduğunu, hangi bitkinin nasıl şifa verdiğini filan anlatıyorlar.

Bir kedim bile yok ama muz ağacım var
Hani bol kedili ya da köpekli evler vardır.
Bir de onların tam aksi var: Bol bitkili evler.
En son eve koca bir muz ağacı getirdiğimden beri sanırım artık ben de bu kategoriye girmiş oluyorum, geçmiş olsun.
Peki evde onlarca bitkiyle yaşamak ve onlara bakmak nasıl bir şey?
Bunu da yakında yazacağım.
Önce şunlara bir su vereyim...
Gol atmamış mı
Hilal Cebeci Hürriyet Pazar’a verdiği röportajda “Çav Bella” videosuyla ilgili şöyle demiş:
“Sosyalist bakışın bu denli heyecanlanmış olması beni umutlandırdı.”
Tamam Cebeci olayı fazlasıyla (ya da bile isteye) yanlış anlamış da, solcuların videosuna gösterdiği aşırı tepkiyi de hakikaten iyi kullanıp gol atmamış mı yani?

Yazarın Tüm Yazıları