Üretme ve tasarlama tutkusu onu ‘mest’ etti

SEVDİĞİN ya da ilgi duyduğun alanda kendini geliştirmek, eğitim almak hiç kuşkusuz başarının en önemli anahtarlarından... Bu durum girişimcilik için de geçerli. İşte, Sinem Temel de bu yolu seçmiş. Moda ve tekstil tasarımı mezunu olan, bu alanda kariyerine yön veren Temel, kendini tekrar etmeye başladığını düşünerek süreç içinde İstanbul’da markasını kurmuş. Ama bazı sağlık sorunları nedeniyle iş hayatına ara veren Sinem Temel, hikayesine bu kez Kuşadası’nda yeni girişimler ekleyerek devam etmiş. Mest Atelier ile Brasserie Mest’in kurucusu Temel’le kariyer yolculuğundan yarınlara ilişkin hedeflerine kadar birçok konuyu konuştuk.

* Savaşçı bir kimliğe sahip olduğunu söyleyen Sinem Temel, “Bu, burcum akrebin de özelliği. Savaşmadan elde edilen hiçbir şeyin değerli olduğuna inanmıyorum” diyor.

USTA İSMİN YANINDA STAJ
Eczacı bir anne ile serbest meslek sahibi bir babanın ilk çocuğu olarak 1977’de İzmir’de dünyaya gelen Sinem Temel, Özel Türk Koleji’nde 6 yıl yatılı okumuş. Yatılı okumak Temel’e farklı bir disiplin de kazandırmış. Üniversite için İstanbul’a giden Sinem Temel, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarım Bölümü’nü kazanmış. 2000’de mezun olan Temel, okuldan da hocası olan moda üstadı merhum Vural Gökçaylı’nın yanında 1 yıllık staj eğitimini tamamladıktan sonra orada kariyerine devam etmiş.

TEKRAR ETMEK YERİNE MARKA
Vural Gökçaylı ile çalışma şansını yakalayan Sinem Temel, İstanbul’daki çeşitli moda firmalarında tasarımcı olarak görev almış. Ardından da rotasını doğduğu topraklara, yani İzmir’e çevirmiş. Burada da köklü firmaların tasarım ve üretim ekiplerinin içinde bulunduğunu söyleyen Temel, “İzmir’deki çalışma sürem 5 yıl sürdü. Daha sonra kendimi çok tekrar etmeye başladığımı fark ettim ve İstanbul’a geri döndüm. Burada kendi markamı yaratma sürecim başladı. Markama ait tasarım hazırlayıp, Galata ve Nişantaşı’ndaki konsept storelarda kornerlar oluşturdum. İstanbul dışında Alaçatı ve yurtdışına da satışlarım oldu. Online mağaza açtım. Aynı zamanda İstanbul’da bazı tekstil firmalarına dışarıdan koleksiyon hazırlamaya ve danışmanlık vermeye devam ettim” diyerek, kariyer yolculuğunun basamaklarını paylaşıyor.

İKİ-ÜÇ MASA DA ATARIM
Moda ve tekstil tasarımı kariyerini başarılı bir şekilde devam ederken Sinem Temel, yaşadığı bazı sağlık sorunları nedeniyle kariyerine bir süre ara vermek zorunda kalmış. Kendini yenilediğini düşündüğü üretme, değer yaratma ve bunu paylaşma sürecinden 2 yıl uzak kalan Temel, çocukluğunun ve tatillerinin geçtiği Kuşadası’na bu kez yeni bir hikaye yazmak için gelmiş. Sinem Temel, o süreci şöyle anlatıyor: “Bir gün arkadaşlarımın ofisinde bana ayrılmış olan atölyeme giderken aşağıda bulunan tüm dükkanların boş olduğunu fark ettim. ‘Bu dükkanlardan birini neden kiralamayayım?’ deyip, hızlı bir kararla bunu hayata geçirdim. İlk etapta orayı atölye ve showroom yapma niyetiyle kiraladım, daha sonra kafamda atölyeyi daha hareketlendireceğini düşünerek içinde 2-3 masadan oluşan bir kafe yapma fikri oluştu. İç mimarlığa olan merak ve tutkumdan dolayı mekanı A’dan Z’ye kendim tasarladım.”

BİR MEKAN İKİ MARKA
SİNEM Temel’in iki markası var. Bunlardan biri yıllar önce hayata geçirdiği Mest Atelier, diğeri de 4 yıl önce başlayan Brasserie Mest... “Mest ismini seçmemin nedeni, tasarlamış olduğum kıyafetleri benim onları tasarlarken ve üretirken keyiflendiğim ve mutlu olduğum kadar giyenlerin de mutlu olmasıydı. Mest olmalarını istedim. İkinci markam olan Brasserie Mest’in de çıkış sebebi de aynı şekilde yine benim orada yasarken ve çalışırken aldığım keyfi, gelen misafirlerimizin de aynı duygu yaşamasaydı” diyor.

HEDEFTE 3-4 ODALI BUTİK OTEL VAR
MEKAN içinde mekan konseptine sahip mağazasının bir bölümü Sinem Temel’in atölyesi... Burada tekstil alanında hem tasarımlar yapıyor, hem de üretim... Kendi tasarımlarının yanı sıra farklı tasarımcıların da ürünlerini satıyor. Brasserie bölümünde ise kendi mutfağında hazırladığı doğal içerikler ve katkı maddesiz sağlıklı atıştırmalıklar, smoothiler, kek, ekmek üstü lezzetler, granolalar, glutensiz ve vegan lezzetlerden oluşuna bir menü var. Aynı zamanda küçük de bir bar bulunuyor. Ve tabii ki kahve çeşitleri, taze ve doğal içerikli çay seçenekleri de bulunuyor. “Sahip olduğum Mest Atelier ve Brasserie Mest markalarını her yıl güncellemek, yenilemek ve geliştirmek istiyorum. Gelecekte ise doğanın içinde 3-4 odalık bir butik otel tasarlayıp yaratmak ve mekan içinde mekan konseptini buraya taşıyıp geliştirmek istiyorum” diye konuşuyor.