Gelibolu yangını

Pazartesi günü başlayan yangın salı sabahı kontrol altına alındı.

Haberin Devamı

Bu gibi faciaların karşısında bazı insanların fantezisi gelişiyor. Yanan, kül olan(?) şehitliklerden bahsedenler oldu. Köylerin bittiğini söylediler. Poyrazın süratini abartanlar da oldu ama facia açıktı. Gelibolu üzerindeki hassasiyet normal karşılanmalıdır. Akbaş Şehitliği’nin adı çok geçti. Neyse ki yangın oraya kadar ulaşamadı. Aslında yayılma alanı için tespit edilen kontrol noktalarına bazen birkaç metre kala yangının durulduğu görülüyor. Gelibolu Yarımadası’ndaki itfaiye teşkilatı ne kadar yeterlidir bilmiyorum. Lakin etraf kazalardan hatta İstanbul’dan dahi itfaiye araçlarının, helikopterlerin olaya müdahale ettiği görüldü. Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı müstakil ve bu nedenle etkin koordinasyon sağlanabildi.

Gelibolu yangını


Facia, bereketli bir yılın mahsulünün civar tarlalarda yok olduğu anlaşılıyor. Aşağı yukarı dört bin dönüm yer kaybolmuş vaziyette. Yangının büyümesinde bir neden olarak karaçam dediğimiz ağaçların plantasyon yani yeniden dikim sırasında çok kullanılmasını gösteriyorlar. Galiba coğrafyanın mevcut ağaç ve bitki örtüsüne dikkat etmesi ve muhafaza etmesi lazım. Akdeniz Bölgesi’nde hassaten Ege’de artan yangınların önünü almak için bu mühim.

Daha büyük tahribat göstermeden kontrol altına alınan yangının bir şeyi açığa çıkardığı anlaşılıyor. Şuursuz yerleşim artışı, rastgele ağaç dikimi bir neden. Bölgede şehitliklerin muhafaza altına alınması, sit alanlarının genişletilmesi ve korunması ise mutlaka yangınların büyümesini ve daha da fazla zarar vermesini önleyici bir gelişme.

IULIUS CAESAR

Haberin Devamı

12 Temmuz MÖ 100 yılında ünlü Iulius Caesar doğdu. Yani tam 2120 sene evvel. Caesar’ın doğumuna atfedilen “sezaryen” operasyonun biraz hayal mahsulü olduğu anlaşılıyor. Ama yumurcağın Julius sülalesinin başını daha ilk anlarda derde sokanlardan biri olduğu görülüyor.

Gelibolu yangını

Bütün Romalı patriciler gibi bir eğitim gördü: Retorik (hitabet), güzel yazma, spor ve savaş eğitimi. Politika böyle yapılıyordu. Hukuk da bu dallar üzerinde gelişmiştir. Roma’da ayrı bir hukuk mektebi ya da fakültesi yoktu. Caesar bütün zamanların en büyük Latin edebiyatı üstatlarından biridir. Galya Savaşları üzerindeki “Commentarii de Bello Gallico” adlı eseri sadece Apeninlerin kuzeyindeki barbar kavimlerin tarihe takdim edilmesinin ötesinde Latinceyi iyi öğrenmek isteyenlerin en sağlam gramer ve üslup eğitimi aldıkları bir metindir. Caesar politika ve entrikanın içinde büyüdü. Mensup olduğu klan (gens) Julius ailesi, Venüs’ün soyundan geliyormuş. Geldikleri ülke de Akaiların istilasına uğrayan Troya’dır. Yani efsanevi kökü Anadolulu olan bir büyük cihangir!

İskender’den sonra onun ismi geçiyor. Onunla karşılaştırılmaz. MÖ 46 yılında reformları ve idaredeki getirdikleri yüzünden patrici sınıfının hışmına uğradı ve suikastla ortadan kaldırıldı. 56 yaşındaydı.

Haberin Devamı

YARATTIĞI YENİ ZÜMRE...

İlk yaptığı iş Roma vatandaşlığını dar patrici zümresinin elinden alıp iktisadı, ilmi ve kültürel bakımdan yükselen yeni sınıflara civis (vatandaş olma) hak ve imkânını kazandırmak ve hatta ordudan terhis ettiği eski askerlere (vetaranus), İtalya’nın dışında topraklar vermek ve dolayısıyla vatandaşlığı buralarda kurulan koloni şehirlere kadar yaymaktı. Yarattığı yeni zümre ona adeta tapınıyordu. Evlat edindiği Brutus ve hayran olduğu Cicero gibileri eski kliklerin adamıydı ve onun düşmanıydılar. Octavius (Augustus) da yine onun evlat edindiği imparator tipinin ilk örneğidir. “Caesar” unvanı bir unvan değildi onun ismiydi ama ardından bir diktatörlüğün (dictator perpetuo) unvanı haline geldi. Ortaçağlar boyunca kayzer, hatta Fatih Sultan Mehmed’in bile benimsediği kayzer-i rum ve çarların ve Germen imparatorluklarının pek de yersiz olarak takındıkları bir unvan olarak devam etti.

Haberin Devamı

ROMA CEMİYETİ İLGİNÇTİR

Suikastın ardından Roma bir iç savaşa daha girdi. Caesar’ın taraftarı olan Octavius ile yakınındakiler ve karşı klikte yer alanlar. Roma cemiyeti ilginçtir. Augustus karşı taraftaki Cicero’nun idamını en gaddar şekilde yerine getirdiği halde, ileride torunlarının Cicero’yu okuduğunu görünce ellerinden metni almış ve “Vatanını seven bilge ve akil adam iyi okuyun” demiş. (Plutarkhos’tan nakledilen bir pasaj.) Pragmatik, yerine göre tedbirleri alan ve mutlaka kendi ananelerini, kurum ve kanunlarına göre kurdukları Akdeniz imparatorluğunu, Avrupa ve Asya’ya yayarken kullanan bir kavimdi. O nedendir ki Romalıların kullandığı tabirler, memuriyet adları, en başta hukuk günümüzde dahi yaşıyor. Caesar evrenselleşmenin de en başında duran figürlerdendir.

Haberin Devamı

MALARYAYA DAYANIKSIZ

Caesar’a atfedilen hastalıklardan biri tıpkı Büyük İskender’de olduğu gibi saradır. Bunun üzerinde tıp tarihçileri halen kavga ediyor ama kesin olan bir şey tıpkı Makedonyalı İskender gibi Romalı Caesar’ın da Ortadoğu ve Akdeniz’deki malaryaya karşı dayanıksız olduğudur. Bu kalıcı illet onları çok uğraştırmıştır. Caesar’ın evlilikleri, Pompeius’la kurduğu ittifak Roma tarihinin ilk dönemi için çok önemlidir. Burada birbirleriyle kayınpeder-damat ilişkisine bile dikkat ettiler ki Roma devlet geleneği için bir anahtar rol oynadı. Caesar’ın hayatının önemli bir safhası da Anadolu’da Pontuslu Mithridates’le yaptığı savaştır. Dediği kadar çabuk geçmese de (Veni, vidi, vici) zafer o kadar kolay elde edilmedi. Dolayısıyla Roma Anadolu’ya ayak attı. İlk devirde Batı Anadolu’ya ve Marmara kıyılarına Latince konuşan Romalılar da yerleştirildiler. Zamanla bu zümre eridi. Caesar’ın Mısır’ı almasıyla Roma maliyesi gerçek mali teknikleri vergilendirme ustalıklarını öğrendi. Bu yüzden Caesar, Mısır’ı aldıktan sonra Roma gerçek bir devlet oldu denir. Roma İmparatorluğu’nun Eski Yunan’a göre bir farkı var. Ayak attıkları eski medeni dünyada ne varsa topladılar. Hatta ülkelerin tanrılarını bile bir araya getirip onlara da tapınmaya başladılar. Anadolulu Kybele’nin, Mısırlı İsis tanrıçanın, Fenikeli Baal’in Roma tanrılar kültü (pantheon) içine girmesi bundan ileri gelir. Alan ve benimseyen bunu işler ve benimsetir. Eski çağın modern dünyayı kurmasında Roma medeniyetinin bu yüzden payı büyüktür. Roma bir sentezdir. Caesar’ı anlatan her Avrupa dilinde muhteşem biyografiler vardır. Bunların çoğunun dilimize çevrilmediği açık.

TAVSİYE

Haberin Devamı

Adrian Goldsworthy’in İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “Caesar” ve Kronik Kitap’tan Philip Freeman’ın “Iulius Caesar” çevirileri sürükleyici, tüm şahsiyetiyle ve çelişkileriyle Caesar’ın yaşamını gözler önüne seren önemli eserler... Onun tüm kudretiyle Roma’ya nasıl egemen olduğunu ve Roma’nın kaderini nasıl değiştirdiğini detaylarıyla öğrenmek isteyen okurlara tavsiye edilir.

Gelibolu yangını

Yazarın Tüm Yazıları