Montrö yeniden dünya gündeminde

Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz, sıcak çatışmaya dönüştü. ‘Bu, resmen savaş’ diyenler için bir dipnot; pratikte ‘savaş’ denmiyor çünkü Rusya resmi olarak Ukrayna’ya savaş açmadı, doğusundaki bağımsız Donbas bölgesine özel askeri bir operasyon başlattı. Akabinde Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Türkiye’den Boğazları Rus gemilerine kapatmasını talep etti. Bu talep Montrö Anlaşması’nı da bir kez daha gündeme getirdi. Boğazlar kapatılabilir mi? Montrö Anlaşması’nın maddeleri ve önemi nedir? Emekli amiraller ve tarihçiler ile konuştum.

Haberin Devamı

MONTRÖ ANLAŞMASI’NIN ÖNEMİ ÜÇ MİSLİ ARTTI

Tarihçi İlber Ortaylı, Montrö Sözleşmesi ile Türkiye’ye Lozan’da elde edemediği haklar verildiğinin kalın bir kalemle altının çizilmesi gerektiğini hatırlatıyor, “Lozan’da Boğazların kontrolü tam elimizde değildi ama şimdi Montrö ile ‘tam egemenlik’ var. Boğazlar milletlerarası su yoludur. Daha önce de söylemiştim; bu işin şakası olmaz” diyor, anlaşmanın tarihçesini şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye, Lozan Antlaşması ile imzalanan Boğazlar Sözleşmesi’nin getirdiği kısıtlamalardan dolayı kaygı içindeydi. Dolayısıyla Boğazların statüsünde değişiklik yapılması teklifini imzacı devletlere duyurdu. Başta İngiltere ve paralelinde Balkan Antantı Daimî Konseyi’nin de Türkiye’nin teklifini destekleme kararı ile boğazların rejimini değiştirecek konferans, 22 Haziran 1936’da İsviçre’nin Montrö kentinde toplandı. 2 ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936’da imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye’nin kısıtlanmış hakları iade edildi ve boğazların egemenliği tamamı ile Türkiye’ye geçti. Karadeniz’e sahili olan memleketlerin boğazlardan geçişi ise serbest bırakıldı.”

Haberin Devamı

Montrö yeniden dünya gündeminde

KIYIDAŞ AYRICALIĞI

Ukrayna Büyükelçisi Bodnar’ın ‘Boğazlar Rusya’ya kapatılsın’ talebine karşılık Ortaylı, “Boğazları kapatmamız mümkün değildir. Anlaşmaya mugayir bir durum bu. Montrö Anlaşması ile ticaret gemilerinin geçişine tam serbestlik tanırken, askeri gemilerin geçişine ve Karadeniz’de kalma süresine belli sınırlamalar konulmuştur. Sözleşmeye göre Karadeniz’e kıyıdaş ülkeler gemilerini Türkiye’ye bildirmek kaydı ile boğazlardan geçirebilirler. Hadi diyelim Rusya’ya kapattın Gürcistan, Bulgaristan, Romanya ne olacak? O nedenle bu talep mümkün değildir. Bugün gelinen noktada ise Montrö Anlaşması’nın önemi 3 misli artmıştır. Türkiye’nin buradaki kontrolüne çok dikkat etmesi gerekir. Boğazlar trafiğini hem siyasi hem askeri hem de fenni bakımdan iyi korumamız gerekmektedir. Ve dahası Karadeniz’e sahildar olmayan ülkeler için bahriyenin geçişi izne tabidir” hatırlatması yapıyor.

Haberin Devamı

MONTRÖ, TARAFSIZLIĞIMIZIN BİR NEVİ CAN SİMİDİDİR

Montrö Sözleşmesi ile ilgili bildiri yayınladıkları gerekçesiyle hakkında dava açılan 104 emekli amiralden biri olan Cem Gürdeniz ile İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki talimat duruşmasının ardından konuştum. Emekli Tümamiral Gürdeniz, “Montrö Sözleşmesi Lozan’dan sonra Türkiye’nin en önemli kurucu belgesi, omurgasıdır. Montrö sayesinde boğazlar bölgesindeki tam egemenliğimiz geri alınmıştır. Türkiye ayrıca Karadeniz’de deniz güvenlik rejiminin temin edilmesinin de garantörü olmuştur, ki bu sayede Karadeniz Basra Körfezi’ne dönüşmemiştir. Bu büyük bir kazanımdır. Türkiye için bu sözleşme tarafsızlığımız bakımından da bir nevi can simididir” diyor.

Haberin Devamı

YENİ GEMİYE İHTİYACI YOK

Ukrayna Büyükelçisi’nin talebine ise, “Montrö Anlaşması’nın 19. maddesi, ‘Türkiye eğer savaşan taraf değil ise, ki bu durumda savaşan taraf değiliz, tüm dünya ülkelerinin savaş gemileri boğaza giriş-çıkış yapabilir fakat savaşan tarafların savaş gemilerine boğaz kapanır’ diyor. Şimdi bakalım, Rusya ne demiş? ‘Ukrayna’ya karşı ‘özel askerî harekât’ icra ediyorum’ diyor, ‘Topyekûn bir savaş açtım’ demiyor. Ne istiyor? Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçirilmesi, NATO’nun doğu genişlemesinden geri adım atması ve saldırı silahlarının geri çekilmesini. Batı ne yaptı? İstekleri kaale almadı, Rusya’yı büyük devlet statüsünde görmedi. Buna karşılık Rusya da jeopolitik hamlesini yaptı. Bana kalırsa da Donbas bölgesinde aynen Kırım’da da olduğu gibi güvenlik sağlanana, Neo-Nazi grupların saldırıları önlenene, bu gruplar temizlenene ve Zelenski hükümeti devrilene kadar da durmayacaktır. Rusya bir güvenlik devletidir, jeopolitik güdülerle hareket eder, diplomasi ile değil... Tüm bunlar göz önüne alındığında Türkiye 19. maddeyi işletmemelidir. Kaldı ki Rus donanmasının son 1 aydır Karadeniz’e çıkardığı gemileri düşünecek olursak Rusya’nın Ukrayna gibi son derece zayıf bir donanma karşısında yeni bir güney-kuzey geçişli gemi getirmesine de ihtiyacı yoktur.”

Haberin Devamı

Montrö yeniden dünya gündeminde

MONTRÖ TALEBİ YERSİZDİR

Emekli Tümamiral Deniz Kutluk ise, “Montrö Karadeniz’i 86 yıldır koruyor, bundan sonra da usulüne uygun tatbik edildiği ve saygı gösterildiği sürece de korumaya devam edecektir” diyerek giriyor söze, şöyle anlatıyor: “Ukrayna Büyükelçisi’nin talebi yersizdir. Makul de değildir. Türkiye sözleşme gereği kendisini savaşa yakın hissederse boğazları kapatabilir. Türkiye gerek NATO içinde gerek Rusya gerek Ukrayna ile ilişkiler açısından tarafsızlığını korumalı, Montrö Sözleşmesi’ni de tarafsız bir devlet olarak uygulamaya devam etmelidir. Ukrayna’nın isteği hem askeri hem uluslararası hukuk bakımından anlamlı değildir. Zaten Montrö’nün önemi Karadeniz’in güvenliğini Karadeniz kıyıdaşları ve Türkiye’ye bırakmış olmasındadır.

Haberin Devamı

BOĞAZDAKİ TÜRK KİLİDİ

Tarihçi-yazar Sinan Meydan, Montrö için ‘Boğazdaki Türk kilidi’ tabirini kullanıyor ve “Bu sözleşme, mesela Amerika gibi, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelere Marmara Denizi ve boğazı kilitliyor. Montrö ile Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin barış zamanında Karadeniz’e girmesi sınırlandırılmış, savaş zamanında ise yasaklanmıştır. Dolayısıyla Montrö sadece Türkiye için değil, Karadeniz’e komşu olan ülkeler için de barışın güvencesidir. Bölgenin barış ve güvenliğini yani o kilidi kırmaya çalışan ülkeler var. Montrö Anlaşması bozulur ise Türkiye’nin boğazlardaki 86 yıllık ‘tam egemenliği’ sarsılabilir ve dahası Karadeniz bir Amerikan gölü haline gelebilir” uyarısında bulunuyor.

Yazarın Tüm Yazıları