Hem kel hem fodul!

CHP, belli ki ‘altı ok’undaki halkçılığı tersinden anlamış. Zira halk adına yapmak istediği şeylere baktığımızda, onların, halk için, halkın özlem ve beklentileri için değil, halka rağmen olduklarını görürüz.

Haberin Devamı

CHP, bugün de bu huyundan vazgeçmiş değildir. Oysa demokrasilerde, halkın tercihleriyle iktidara gelinir. CHP, bunun da kolayını bulmuştur; halkın tercihleriyle iktidar olan partilerin darbeyle alaşağı edilmesiyle CHP’ye gün doğmuş ve her seferinde gasp yoluyla iktidara gelmiştir.

Her darbeden sonra kurulan sözde partiler üstü hükümetlere bakın; hemen hepsinin CHP’lilerden oluşturulduğunu görürsünüz.

Bugünkü CHP lideri olan Kılıçdaroğlu da aynı alışkanlıkla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüzde 52 oranında oy veren milletin kahir ekseriyetini ‘gayri milli’ ilan etmekte bir beis görmüyor.

Halbuki CHP için de iktidarın yolu, ‘gayri milli’ ilan edilen o insanların oyunu almaktan geçiyor. Gayri milli addedilen halkın büyük çoğunluğu, bu anlayışa oy verir mi?

Haberin Devamı

Bu zihniyetin millilikten anladığı şeyi, vaktiyle CHP’li bir Adalet Bakanı (Mahmut Esat Bozkurt), şu rezil sözle dile getirmişti: ‘Türk, bu ülkenin yegâne efendisi, yegâne sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler!’

Şimdi de bu efendinin (!) temsilcisi kalkmış; seneler senesi hizmetçi ve köle olarak addettiği unsurlardan helallik dileyecekmiş. Boşuna zahmet etmesin; zira ne karşı tarafın böyle bir niyeti var ve ne de senin günahlarını temizleyebilecek su veya herhangi bir temizlik maddesi var.

Yoksa İstanbul İl başkanlarının dediği gibi, hâlâ seçim dışı yollarla mı iktidar olma hayali peşindeler?

Oysa 15 Temmuz’daki rezil kalkışmadan sonra Türkiye muhalefetini güdümüne alacağını söyleyen ABD Başkanı Biden bile, bu işin seçim dışı yollarla olamayacağını söylüyor.

Milletin indirdiği şamardan ibret alan ABD gerekli dersi çıkardı, lakin bizdeki darbe sever zihniyet, FETÖ elebaşının yaveleriyle avunup, çıkmaz ayın son çarşambasını bekliyor.

Bugün, milletin çoğunluğunu ‘gayri milli’ ilan eden CHP zihniyetinin ağababası da, 1950 seçimlerini kaybedince, ‘Bu milleti cezalandırmalıyız!’ demişti.

CHP’deki bu kafa o gün bugündür hiç değişmedi; kendi partileri kazandığı zaman ‘Ne âlâ demokrasi’, kaybettikleri zaman da ‘Kıllı, göbeğini kaşıyan adamların seçtiklerinden demokrasi mi olur? Biz seçkinlerle, cahil cühelanın oyları eşit olabilir mi?’ derler.

Haberin Devamı

Damarlarında dolaşmakta olan CHP kibri, sadece karşıt partililere tepeden bakmaz, kendi öz partili seçmenlerine de aynı gözle bakar. Nitekim hangi adayı çıkarırsa, CHP’li seçmenin ‘tıpış tıpış’ gidip oy vereceğini söyledi.

CHP’nin, millete bu denli bakış açısından dolayıdır ki, sittin senedir oyları yüzde 20’ler civarında seyrediyor ve asla iktidara alternatif olamıyor.

Bakınız; hâlâ kendileri bir muhasebeye girişip, biz ne ettik de bu haldeyiz demiyorlar; bölücüler dahil, diğer partilerin kapısında oy dileniyorlar.

Ve hâlâ oyu, partilerden değil milletten alabileceklerini, bunun için de millete ram olmak gerektiğini bilmiyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları