Küçük eğlence dükkanının 30'uncu yılı, 2019'un son günü

Hep birlikte 2019’u kapatırken, üzerinde adımı gördüğünüz bu köşe de, bu akşam 30’uncu yılını tamamlıyor...

Haberin Devamı

1989 yılıydı ve 42 yaşındaydım...

Hürriyet’in Ankara temsilcisiydim...

Sayfayı açma teklifi, o günlerdeki yazıişleri müdürü olan Tufan Türenç’ten geldi...

Genel yayın yönetmeni Rahmi Turan’dı ve
o kabul etti...

Türk medya tarihinde bir devrim olan “sayfa tepesindeki yatık köşe yazısı formatı”nı ise rahmetli Cafer Yarkent yarattı...

Küçük eğlence dükkanının 30uncu yılı, 2019un son günü

Köşe, olabilecek en klasik, en sıradan bir isimle başladı:

“Ankara’dan...”

Sonra daha da sıradan ve sıkıcı bir başlıkla devam etti:

“Politika...”

Sonra bütün unvanlar kalktı ve sadece adım kaldı...

Onunla birlikte Ankara ve politikanın üzerimdeki istibdadı da bitti...

*

Hayatım boyunca “sitcom” gazeteciliğine inandım.

Haberin Devamı

Gözümün önünde hep, “Friends” dizisindeki “Central Perk” adlı kafe vardı...

Yani sizlerin ve bizlerin buluştuğu, her türlü gevezeliği yaptığı, dertleştiği, zaman zaman zaman münakaşa, zaman zaman kavga ettiği, bazen kucaklaştığı, bazen küstüğü bir yer hayal ettim hep.

Hayatın siyasetten ibaret olmadığına, siyasetin bir terminatör gibi üzerimize çullandığı anlarda kaçıp sığınabileceğimiz bir dükkân...

Karanlık günlerde ise hayatımızı idame ettirebileceğimiz bir getto...

*

Otuz yıldır bu kafenin dekorlarını kim bilir kaç kere değiştirdim...

Kahve makineleri, koltukları, duvardaki posterleri kim bilir kaç kere oradan alıp oraya koydum, bazılarını bu mahallenin eskicilerine sattım.

Duvarlarını her yıl bir başka renge boyadım. İşte böylece bir 30 yıl geçti...

*

Mahallenin bazı klasik sakinlerine bakarsanız, bu köşe “Küçük Korku Dükkânı”...

Bazı yeni sakinleri için ise “Küçük Eğlence Butiği”...

Ama şurası kesin ki, kesinlikle bir “Demode Şeyler AVM’si” değil...

BU YIL STİLETTO’NUN ERKEK HEGEMONYASINI KIRAN OTUZ ÜÇ YAŞINDAKİ KADIN

Hiç kuşkusuz bu yıl kadın ayakkabısı pazarının yükselen yeni yıldızı Amina Muaddi oldu...

Jimmy Choo, Manolo Blahnik ve Christian Louboutin gibi mega erkek tasarımcıların dünyasına girdi ve bir anda onların arasına dördüncü isim olarak yerleşti.

Haberin Devamı

Küçük eğlence dükkanının 30uncu yılı, 2019un son günü

Henüz 33 yaşında bir kadın.

Yarı Ürdünlü, yarı Romanyalı... Eğitimini İtalya’da yapmış.

Çok genç yaşta Fransız tasarımcı Alexandre Vauthier ile çalıştı. Ve geçen yıl kendi markasını yarattı.

*

Çizgilerinde, 21’inci yüzyılın ilk 20 yılına damgasını vuran Disney dünyasının hayal kahramanlarının izleri var.

“Cinderella” çizgisi, “Frozen” izleri...

Stiletto’da son 30 yıla hâkim olan “Red sole” imajının yanına kendi kenar çizgisini atıverdi.

Çizme onunla yepyeni bir ruh kazandı...

“Begum” adlı modeli yılın en çok taklit edilen ürünü oldu.

*

Ayakkabılarını
Rihanna, Kendall Jenner gibi ünlüler giyiyor.

Ama bana sorarsanız en güzel kendisi taşıyor.

Bu yıl biterken, tasarımda altın madalyam ona gidiyor.

Haberin Devamı

Küçük eğlence dükkanının 30uncu yılı, 2019un son günü

SAHNE ARKASI

BU KÜÇÜK EĞLENCE DÜKKÂNIMIZIN SAKİNLERİ

Hani şu dizideki “The Morning Show” var ya, bizim bu köşe de bir
“Sabah Şovu”...

Kâğıdın ömrünü uzatmak, bir hayat kordonu ile dijitale bağlanmak için, yaptığımız işe estetik ve modern çizgileri vermek isteyen bir avuç insanız...

Firuzan Demir, Umut Veis, Eyüp Serbest, Selma Songül Zengin, Metin Usta...

Bu sayfayı birlikte hazırlıyoruz.

Tanıyın bizi biraz istiyoruz...

Öyle mahallenin ağır abisi gazeteciler değiliz...

Kalemimizden kan damlamıyor.

Küçük eğlence dükkanının 30uncu yılı, 2019un son günü

Köşeağası, mahalle ve makale derebeyi de değiliz. Sözlüğümüzde “Vurduk mu yıkarız”, “Koduk mu oturturuz” deyimler, “geçirmek” fiili yok.

“Hain” kelimesi nedir derseniz, bilmeyiz...

Haberin Devamı

Ama iyi eğleniriz, iyi eğlendiririz...

Hepinize güzel bir yıl diliyoruz...

Yeni yılda kasvetten bunalan, karanlıktan sıkılan, grilikten bıkan, afradan tafradan usanan, değişimden korkmayan kim varsa...

Dükkân sizin...

YARIN YENİ YILA GİRİNCE KALEMİMİ KIRACAK MIYIM

PELLEGRİNO tarafından dünyanın en iyi 26’ncı restoranı seçilen Chicago’daki “Alinea”nın şefi Grant Achatz soruyor:

“Şefin en önemli aracı bıçak mıdır?”

“Hayır” diyor...

*

Ben de aynı şeyi kendi kendime soruyorum. Bir yazarın en önemli aracı keskin ve sivri bir kalem midir...

*

Kalem dediğiniz nesneye, bütün bağnazlıkları, katı inançları, değişmezliği yüklemeye çalışırsanız...

Bazı şeyleri görmez, göremezsiniz...

*

Haberin Devamı

Mesela, hiç düşünmezsiniz ki...

Kalem sizin elinizdedir, ama öteki elinizde de bir kalemtıraş vardır.

Bir elinizle yaza yaza ucunu yuvarlaklaştırırken, öteki elinizdeki kalemtıraşla sivriltirsiniz...

Size her gün “Hadi aslanım” diyerek egonuzu şişiren kalemtıraşı bir dost bilirsiniz de, aslında bir iblis olduğunu ve onunla ölümcül bir kontrat imzaladığınızı, o kalemi sivriltirken, her gün biraz daha bitirdiğinizi hiç göremezsiniz.

Hayatım boyunca kaleme hiç böyle anlamlar yüklemedim... Onu bir totem haline getirip tapınmadım...

*

İşte o nedenle, yarın, 21’inci yüzyılın üçüncü 10 yılı başlarken bana “Kalemini kırar mısın” diye sorsalar şu cevabı veririm:

Kaleminizi sivriltmeyin...

Çünkü sivrilttikçe hem kendinizi hem ülkenizi tüketiyorsunuz...

*

Neticede hep ve tek kazanan, üç kuruşluk alelade bir kalemtıraş oluyor...

FİLM MÜZİĞİ

“İki Papa” filminin müziklerini çok sevdim.

Mesela Vatikan’a giderlerken fonda “Bella Ciao”ı çalmak harika fikirdi. Üstelik de çok güzel gitmişti. Ama en çok filmin ana teması olan “Siete de Abril”i sevdim.

Harika bir akordeon...

DUYURU

BU YILIN 20 İNSANI TV’DE GÖRÜNTÜLÜ

ÖNCEKİ pazar yayınladığım “Yılın 20 İnsanı” listemi Number1 TV bugün ve yarın görüntülü olarak yayınlıyor.

Sunumunu da ben yaptım.

Yeni yıl programlarında izleyebilirsiniz.

Küçük eğlence dükkanının 30uncu yılı, 2019un son günü

YIL SONUNUN MÜZİKTE SÜRPRİZİ: THE RİNGO JETS

YIL biterken benim için en güzel sürpriz genç bir Türk rock grubu oldu.

The Ringo Jets...

20 Aralık günü çıkan “Yadigâr” adlı dörtlü albümlerindeki 4 şarkıyı da acayip sevdim.

2014-2018 albümlerini de çok sevmiştim ama bu dörtlüde zirveye çıkmışlar...

Sıralamam şöyle:

“Ayrılık Olsa Bile”,
“The Light”, “Black
Sheep”, “Yadigâr Ejder”...

En kısa zamanda sahnede de dinlemek istiyorum.

MÜZİKTE SOUL VE JAMES BROWN TARZINA DÖNÜŞ MÜ

Bir haftadır Hemi’nin yeni şarkısı “Higher”ı dinliyorum.

Bana 1970’lerin “Motown Sound’unu hatırlatan harika bir şarkı. Tarz itibarıyla biraz James Brown havası var. Biraz da aynı yıllarda Chic’in, 1978’de fırtına gibi esen şarkısı “Le Freak”e benziyor.

Hiphop’ın bütün hızıyla estiği bir dönemde bu şarkı bana çok ilginç geldi.

İnsanın kafasına yeniden 1970’li yılların soul müziğine dönüş mü var sorusunu sokuyor.

Yılbaşı gecesi dans etmek için de ideal şarkı...

Yazarın Tüm Yazıları