Yaşasın Hanım Parmağı

Zeytinciliğimize büyük emek veren Ankara Üniversiteli hocamız Mücahit Taha Özkaya bu yazı üzerine bir mesaj gönderdi, kullandığım bir cümleyi çok beğendiğini söyledi. Mücahit Hoca’nın takdir ettiği cümleyi tekrar etmemek olmaz:

“Dışardan zeytin çeşidi getirilip de, bu topraklara alışmasını sağlamaya çalışmaktansa bu toprakların zengin biyolojik çeşitliliğinin değerlendirildiği, bu topraklarda doğmuş zeytinlerin itibarlarının iade edildiği seçimlerden yanayım.”

Tam da tadım yolundayken hocayla sohbet ettik biraz. Yerel çeşitlere yatırım yapılması gerektiği konusunda hemfikiriz. Benim elimden gelen düşündüğümü dile getirmek, mümkün olduğunca çok üreticiye, tüketiciye ulaşabilmek.

Mücahit hoca ve onun gibi akademisyenler, araştırmacılar ise Türkiye’nin zeytin çeşitlerini hayatta tutabilmek, kaybolmaya yüz tutanları tekrar hayata döndürmek için ciddi çalışmalar yapıyor. İyi ki varlar.

Hoca, Çanakkale’nin yeni tescil alan çeşidi Hanım Parmağı’na dair çok güzel bir haber verdi.

Hanım Parmağı, Ezine ve civarına özgü bir zeytin çeşidi. Adı gibi kendi de hanım hanımcık.

Yaprakları eliptik, meyvesi oval, sarısı bol, yumuşacık bir yeşili var, çok zarif bir zeytin.

Çanakkaleli emekli öğretmen, Zeytinin Türküsü dükkanının sahibi Mustafa Öz sayesinde tattım ilk kez. Mustafa Öz’le tanışmama da zeytinyağı konusunda bir başka emektar akademisyen Renan Tunalıoğlu vesile olmuştu.

Mustafa Bey, köy okulu öğretmen emeklisi.

Emeklilikle birlikte çocukluğundan beri hayatının parçası olan zeytinciliğe gönül veriyor, tadım kurslarına gidiyor, mümkün olan her şekilde kendini bu konuda geliştirmeye çalışıyor.

Özellikle de bölgeye özgü Hanım Parmağı çeşidini yetiştirenleri bahçe bahçe saptayıp, sadece bu zeytinden, tek çeşit sıkım yapmak için emek veriyor.

Bölgede yeni bir zeytinlik kuran, zeytinyağını en iyi kullanan şeflerimizden Mustafa Otar da Hanım Parmağı’na kayıtsız kalmadı. Çok tercih edilen Gemlik yanına Hanım Parmağı da ilave etti.

Mustafa Otar’ın Bayramiç’teki zeytinliğinin vereceği sonuçları sabırsızlıkla bekliyorum.

Mücahit Hoca, Hanım Parmağı’nı ilk kez bu yıl doğru şartlarda sıktıklarını ve çok iyi sonuçlar aldıklarını söylüyor.

Adı güzel, kendi güzel, bu topraklarda binlerce yıl var olmuş bir zeytinden iyi sonuç almamak ihtimal değil kanımca ama elbette bilim böyle bir şey...

Kanıt lazım ki onlar da gelmiş.

Hocanın verdiği bir güzel haber de bölge üreticilerinden Buta Assos’un bölgede Hanım Parmağı’na yatırım yapması, araştırmalara destek olması.

Azeri iş insanı Nurlan Yusifov ve eşi Elvira Hanım, zeytinyağı markası Buta Assos’un bölgede ciddi bir yatırımı var.

İtalyan Mori Tem makinelerini kullandıkları bir tesis kurdular.

İtalya’da başyapıt dendiğinde akla ilk gelen isimlerden Mori.

Toscana’nın en iyi üreticilerinden Ranocchia’nın danışmanlığında sıkım yapıyorlar.

Bu sene iki farklı dönemde sıkılmış Ayvalık çeşidi yağlarını tatma fırsatım oldum.

Geçen sene de tatmıştım Ayvalık’larını. Bu sene daha dengeli, daha başarılı bir ürün almayı başarmışlar, sezonun zorluğuna rağmen...

Üreticilerin her sene biraz daha iyisini yaptıklarını görmek çok güzel.

Buta Assos, zeytinliğinin bir kısmını Hanım Parmağı ile aşılayarak, yeni fidanlarla, sadece bu çeşidin olduğu bahçe oluşturarak bu çeşidin ciddi bir tesiste, tüm özelliklerini gösterebilecek imkanlarda sıkılmasının önünü açtı.

Akademi, yatırımcı, üretici, toprağına sevdalı emekli öğretmeni, şefiyle harika bir başarı hikayesi olma yolunda ilerliyor Hanım Parmağı.

Mücahit Hoca, Mustafa Öz, Şef Mustafa Otar, Buta Assos... Bu harika zeytine emek veren tanıdığım, tanımadığım herkes, iyi ki varsınız...