Testosteron seviyesi dengelendiğinde çıkan iş de dengeli oluyor
Bundan 10-15 yıl öncesinde mutfakta, o erkek egemen alanda, onca erkeğin tepesinde bir kadının olması pek mümkün görülmezdi. Artık işler değişti. Pırıl pırıl, eğitimli kadın şeflerimiz iddialı restoranların başında. Övünüyoruz, bayılıyoruz yaptıklarına ama alkış tutmak kolay. Acaba buzdağının görünmeyen kısmında neler oluyor? Başarılı kadın şeflerimizin kimi toplumun ve ailelerin işlerini hiç kolaylaştırmadığından şikâyet ederken kimi de kadınların direktif almakta zorlandığından bahsediyor. Zaten mesai saatlerinden çalışma şartlarına kadar çok disiplinli ve yorucu olan bu mesleğin bir de erkek egemenliği altındaymış gibi düşünülmesi işleri daha da zorlaştırıyor. Yine de hepsi kadınların mutfakta daha detaycı ve yaratıcı olduklarına, daha iyi iletişim kurduklarına inanıyor. Ve birbirlerine destek veriyor.
Fotoğraflar: Emre Yunusoğlu
Yeni birçok aşçı adayı kadın var, umutluyum
Pelin Çakar (Lucca, Cantinery)
Bugüne kıyasla bundan 10-15 yıl önce kabul görülmekle alakalı büyük sorun vardı. Daha maskülen bir ortamda ayakta kalmaya çalışan karakterdi kadın. Ama çok şey değişti. Artık daha abla, kardeş, sahiplenen bir figüre dönüştü şeflik. Kadının kendi varoluşundan gelen o estetik ve detaya olan özeni çok fark yaratıyor. İlla ki erkeğin dayanıklılığı kadına göre fazla olabilir ama bu bir denge içerisinde olduğu müddetçe zaten takım oyunu çıkıyor. Çok umutluyum, yeni birçok genç kadın aday var ve ben mutlaka işe alımlarda kadın-erkek dengesine dikkat ediyorum.
Yeni nesil mutfaklarda böyle ayrımlar yok
Burçak Kazdal (Apartıman)
Mutfakta erkeklerle çalışmanın dezavantajlarını sayabilirim ama mutfakta kadın olmanın dezavantajı olduğunu hiç görmedim. Eski mutfak efsanelerinin yeni nesil mutfaklarda yeri olduğunu pek düşünmüyorum. Benim mutfağımda bir şey bozuldu mu tamir edenler genelde kadınlar oluyor. Eli kesildi mi bayılanlar da genelde erkeklerden çıkıyor. Şaka bir yana, kadının varlığı mutfaktaki testosteron seviyesini dengelediğinde, çıkan iş de dengeli oluyor. Eğer ailesinde öncesinde besleyici bir rolü oynamadıysa, erkekler için daha mekanik ve oyuncaklı bir uğraş yemek işi; kadın besleyici, iyileştirici ve tamamlayıcı güdülere sahip. Biri iyi ya da daha kötü değil.
Erkekler taş devrini aşmakta sıkıntı Yaşıyor
Aylin Yazıcıoğlu
Mutfak sınırları içine girdiğimizde kadınların tek beklentilerinin kadın ya da erkek diye ayrılmamak olduğunu söyleyebilirim. Basit bir benzetmeyle kimse artık 40 kiloluk çuval taşımıyor. Yani herkes, her işi yapabilir. Mutfaktan çıktıktan sonra da toplum ve aile işimizi hiç kolaylaştırmıyor. Ayrıca insanların konuşmaktan çekindiği bir konuya da değinmeliyim. Bazı erkeklerin taş devrini aşmakta sıkıntı yaşadığı aşikâr. Bu durumun da genç kadın aşçılara taciz olarak döndüğünü duyuyorum. Ama bu konudaki bilinç ve örgütlenme seviyesinde her gün ilerlediğimiz söylenebilir.
Kadın mutfakta ateştir, güçtür, yaratandır,
Çiğdem Alagök (Sardunya)
Kadınlar her zaman çalışkan, hayal gücü yüksek ve sabırlıdırlar. Mutfakta kadın olarak var olmak da kendine inanmaktan ve içimizdeki gücü fark etmekten geçiyor. Ne olursa olsun yoluna devam eden, erkek egemen bir alanda mücadele eden, yoğun iş temposundan yılmayan, stresten korkmayan, etrafını aydınlatan pozitif kadınlar mutfakta başarıyı yakalayabiliyorlar. Mutfakta kadın ateştir, sudur, güçtür, yaratandır, toprak anadır. Unutmayalım ki kadının dahil olmadığı hiçbir şeyin yaşaması ve sürdürülebilir olması mümkün değildir.
Bence kadının beyni her zaman daha iyi çalışır
Şemsa Denizsel
Mutfak kolay bir yer hiç değil. Çok koşturmalı, çok sıkıntılı, çok uzun saatler, çok ter; daha doğrusu kan, ter, gözyaşı diye tarif edebileceğimiz bir yer. Yani mutfak ister kadın ol, ister erkek her şart altında zor. Ben kadın olarak mutfakta zorluk çekmedim çünkü kadın olduğum için herhangi bir şeyi daha az iyi yapabileceğimi düşünmem. Kadınların mutfaktaki en büyük probleminin emir-komuta zinciri olduğunu düşünüyorum. Kadınlar verilen direktifi hemen alıp uygulamakta biraz fazla direnç gösteriyorlar. Ama mutfak çok disiplinli olması gereken bir yer. Bazen de susmayı becerebilmemiz lazım. Erkeğin fiziksel gücü daha fazla ama hep şuna inanırım: Kadının beyni her zaman daha iyi çalışır.
Biraz pozitif ayrımcılık yaptığım bir gerçek
Çiğdem Seferoğlu
Mutfakta olmak bence kadının olabileceği en güzel yerlerden biri çünkü kadının olduğu mutfakta hijyen oluyor, kadının olduğu mutfakta disiplin, kadının olduğu mutfakta bereket oluyor, verim oluyor. Kadın-erkek ayrımının olmadığı bir mutfağım var ama biraz pozitif ayrımcılık yaptığım bir gerçek. En çok da üreticiler konusunda. Eken, biçen, üreten kadınlara daha çok destek olmaya çalışıyorum.
‘Balığım nerede kaldı, geliyor mu abi?’ demek gerekiyor
Müge Ergül (Sanayi 333)
Mutfakta her zaman güçlü olmak zorundasın, kadınlar için en zoru bu bence. Yorulmamaya çalışıyorsun. “Ağır kaldırmaksa kaldırırım” diyorsun, hani mahcup olmamaya çalışıyorsun. Sonuçta kadınsın; dönemlerin var, reglin var, ağrın var ama asla duygusallaşamıyorsun.
Tedarikçilerimizin çoğunluğu erkek ve bu ortamda da sürekli onlara uygun bir jargonla konuşmak zorundayız, yani onların anladığı dilden; “Beyefendi bunu yapar mısınız, şunu yapar mısınız?” gibi değil. “Balığım nerede kaldı, geliyor mu abi?” gibi. Çünkü o zaman işleri yaptırmak çok daha kolay oluyor.
Kadının olduğu ortamda mutlaka bir hassasiyet var. O tabağa da yansıyor, mutfağa da yansıyor. Tabii bir de bir titizlik
var. Ve kadınlar biraz daha detaycıdır ya.
E tabii tabak da detay.
Kadınlar daha iyi komünikasyon kuruyor
Didem Şenol (Gram)
Mutfakta kadın veya erkek olmaktan çok severek mutfakta olmak fark yaratıyor çünkü mutfak o kadar zorlu bir ortam ki azmederek çalışmak gerekiyor. O zaman insanlar size saygı gösteriyorlar. Ben mutfağımda çok fazla kadınla çalışıyorum. “Ne fark var?” derseniz, çok daha iyi komünikasyon kurduğumuzu, birbirimizle daha çok konuştuğumuz için de problemleri daha iyi çözebildiğimizi düşünüyorum.
