Çocuklarda el-ayak-ağız hastalığı

Son aylarda sık karşılaşılan ve ebeveynlerin mutlaka hakkında bilgi sahibi olması gereken el-ayak ve ağız hastalığı hakkında konuştuğumuz İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Çocuk Doktoru Fatma Pehlivan, bu hastalığın genellikle 2-10 yaş arası çocukları etkileyen ancak bazen yetişkinlerde de görülebilen yaygın bir virüs olduğuna dikkat çekti.

Haberin Devamı

Kırmızı sulu döküntü

Hastalığın belirtilerini yüksek ateş, el ve ayaklarda önce kırmızı, sonra içi su dolu döküntüler ve ağız içinde aft benzeri yaralar olarak ortaya koyan Pehlivan, “Sıklıkla yazın veya sonbaharın ilk aylarında görülür.

Çocuklarda el-ayak-ağız hastalığı

Hastalığa Coxsackie virüsler neden olur. El ve ayaklardaki döküntüler genellikle 5-7 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir. Özellikle küçük çocuklar ağızlarındaki ağrılı yaralar nedeni ile su içmekte zorlanabilir ve vücutta sıvı kaybı oluşabilir. Her ne kadar adı el-ayak-ağız hastalığı da olsa, her zaman tüm bu alanlarda döküntü görülmeyebilir. Sadece ağız yaraları veya sadece deride döküntüler şeklinde gelişebilir. Nadiren tüm vücudu tutar. Hastalık sonrası çok nadiren beyin zarı iltihabı (menenjit) oluşabilir. Ateş, baş ağrısı, boyun tutulması veya sırt ağrısına neden olur. Çok daha nadir olarak beyin iltihabı (ensefalit) oluşabilir. Çoğunlukla çocuklarda 4 hafta içinde el ve ayak tırnaklarında düşme görülür. Bu durum geçicidir ve tırnaklar tıbbi tedavi gerekmeden tekrar büyürler” dedi.

Haberin Devamı

Çocuklarda el-ayak-ağız hastalığı
 

Hasta izole edilmeli

Hastalığın kuluçka süresi ortalama 3-6 gün olduğunu belirten Pehlivan, öksürme, hapşırma, yakın temas sonucu virüsün bulaşabileceğini ifade etti. Hastalığın bulaşıcılığının çok yüksek olduğunu ve hasta kişilerin belirtiler ortadan kalkana kadar izole edilmesinin faydalı olduğunu vurguladı.

 

NELER YAPILMALI

* Hastalıktan korunmak için geliştirilmiş bir aşı yoktur.
* Hasta bireyler ile temastan kaçınmak ve bazı temel temizlik kurallarına dikkat ederek hastalıktan korunmak gerekir.
* Ellerinizi özellikle tuvalet kullanımı sonrası veya bez değiştirdikten sonra, yemek hazırlamadan veya yemeden önce mutlaka su ve sabunla yıkanmalısınız.
* Oyuncaklar da dahil olmak üzere kullanılan tüm malzemelerin dezenfeksiyonunu doğru yapmalısınız.
* Hastalarla yakın temastan (öpüşme, sarılma gibi...) ve ortak tabak bardak kullanımından kaçınmalısınız.
* Hastalığın özel bir tedavisi yoktur. Belirtileri hafifletmek için bazı önlemler alınabilir. Ağrı ve ateş için ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılabilir. Ancak çocuklarda aspirin kullanılmamalıdır. * Ağrılı ağız yaraları için gargara, ağız suları veya spreyler kullanılabilir. Ciltteki döküntüler için kurutucu losyon ya da kremler kullanılabilir.

Yazarın Tüm Yazıları