Kalbinin açılması için ya kendin kıracaksın ya da başkalarının kırmasına izin vereceksin.

Hareketli ve telaşlı ama neyi neden yaptığımızı bir türlü bilmediğimiz günlerdeyiz.

Bir yerden başlayacaksınız ama nereden?

Ya da yeniden başlamak zorunda mıyım diye soruyorsunuz?

Bir kere olsun yaşam bana mücadele etmeden bir şey sunmayacak mı?

Bu sabah uyandığınızda nereye ait olduğunuzu sorguladınız mı?

Ya da hangi haksızlığın kendi içinizde yenilgisini hazmetmeye çalışacaksınız?

Belki de bir mucizeye ihtiyacımız var ama bunu seslendiremiyor olabilir miyiz?

Hangi hayal kırıklığımı unutacağım?

Size de oluyor mu bu, çok merak ediyorum.

Heveslerimi kaçıran ve beni kendinden soğutmayı başaran insanları gerçekten tekrar aynı sıcaklıkta karşılayamadığıma yine ben üzülüyorum,

Yani düşünün birinden soğuyorum ve ona sunabileceğim tüm ihtimallerimi kafamda kurguluyorum ama sonra karşı tarafın buna değer olmadığını gördüğüm an yine ben üzülüyorum.

Bunun aslında tersi olması gerekmez mi?

Sonra bana neden bu kadar çırpınıyorsun diye soruyorlar.

Çünkü ben eskisi gibi olmayı bilmiyorum.

Çırpınma sebebim,

Karşı tarafa “bak, ben senin fikirlerin değiştiğinde eskisi gibi olamam deme şeklimdir”

Şu dönemlere dikkat! Karma oluşturmayın.

Karma oluşturmak ne demek?

Son günlerde ünlü olarak tabir ettiğimiz ya da popüler kişilerin kariyerleri ile ilgili sert bazı geçişler dikkatimi çekiyor.

Satürn, Plüton ve güney düğüm resmen bir ahlak dersi veriyor.

Ama evren ahlak dersi verirken sizlerin de bu durumlara karşı nasıl yorumlar getiriyor olmanız bir karma oluşturuyor aslında.

Yani olaylar ve durumlar ne olursa olsun. Bizi ilgilendirmeyen konular da yorum yapmak sizlerin de benzer şeyler yaşamadan veya görmeden bu dünyadan ayrılmayacağınız anlamına gelir. Yani kovulduğunu duyduğunuz birine “oh, beter olsun hak etti demek”, ya da rezil olan birine “zaten haksız kazanıyordu, rezil olsun” demek bu da bizlerin ahlak sınavıdır.

İnsan, insanla imtihan olur.

Biraz daha insani ve vicdanlı konuşmalar yapılmalıdır. Bu her zaman her yerde herkes için geçerli olmalıdır.

Dün Bursa’daydım. Şunu düşündüm;

Dünya o kadar güzel öylesine muhteşem bir yer ki, insanın bu dünyaya bir şeyler ithaf ediyor olmaması ya da şair olmaması imkânsız gibi sanki.

Zarafetin doğasında, boş olan tüm yerleri doldurmak vardır.

Dünya da hangi boşluklar var sizce?

Ve siz zarif bir insan olarak hangi boşluğu doldurmak için geldiniz?

İnsanlara, bir insana olması gerektiği gibi davranırsanız bir süre sonra olması gereken kişiye dönüştüğünü göreceksinizdir. Bu yüzden daha yapıcı ve insanları kazanabilir bir tercih içinde olun. Yoksa yaşanılan olaylara ağır eleştiriler getirmek ve empati yapmamak zaten bu toplumun en iyi yaptığı şey. Benden size tavsiye ortamınızda olan insanlar hakkında olumsuz konuşabilirsiniz ama o an ortamınızda olmayan insanlar için hep iyi şeyler söyleyin. Bu fikir sizi çok huzurlu ve başarılı kılacaktır.

Sürekli değişmeli ve yenilenmeliyiz, yoksa acımasız insanlar olup çıkacağız. Bugünler biraz olsun kendimizi toparlamamız için ideal günler. Saçımıza başımıza çekin düzen veriyoruz ama biraz kalbimize ve ruhumuza da çeki düzen vermek gerekmektedir.