Haksız eleştiri, çoğunlukla biçim değiştirilmiş övgüdür.

Günaydın haftanın son günlerine doğru yaklaşıyoruz. Bugün Ay balık burcunda ilerleyecek. Ayrıca Venüs ‘ün Neptün ve Satürn ile yaptığı olumlu açılar göz önüne alınacak olursa bugün, sevgi dolu hisleri açıp kucaklamak için güçlü bir gün.

Haberin Devamı

Zorlayıcı sorunlarla başa çıkmak için yeteneklerini iyi kullanan ve istekle çalışanlar adına güçlü başarılar vaat edebilir. Kendimize daha iyi bakmaya kararlı olmalıyız. Güzellik ve romantizm dünyasına daha yaratıcı ve uyumlu olacağımızı ve her zamankinden daha nazikçe birbirimize yaklaşma eğiliminde davrandığımızda başarılı sonuçlar elde edeceğimizin mesajını veriyor gökyüzü.

 

 İlişkilerimizin ruhsal boyutlarını görmeye ve bugün içimizde artan coşkuyla sevdiklerimize karşı romantik ve göz alıcı yaklaşımlar içinde olacağız.

        

Aynı zamanda haftanın başından beri devam eden Güneş-Plüton karesi bir takım adaletsizlikleri, haksız eleştirileri ve üst yöneticilerin baskısını size hissettirmeye devam edebilir. Biraz daha sabır. Unutmayın Allah yapılan kötülükleri yarına bırakır ama yanına bırakmaz.

 

Haberin Devamı

Gelelim günün tavsiyeli hikâyesine;

 

Hz. Musa (a.s) Tur dağına çıkıp Rabbine münacatta bulunurdu. Bir münacatında:
– Ey Rabbim! Bana, kullarına uyguladığın adaletini göster, diye dua etti. Allahu Teâla:
– Ey Musa! Sen atılgan, cesur ve aceleci birisin; sabretmeye gücün yetmez“ dedi. Musa (a.s):
– Senin özel yardımınla sabredebilirim, dedi. Allah (c.c):
– O zaman filan yerdeki çeşmenin yanına git, çeşmenin hizasında, orayı görebilecek bir yere gizlen; kudretime ve gaybî ilmimde sırlarıma bak! buyurdu.
Musa (a.s) çeşmenin yakınlarındaki bir tepeciğe çıktı ve kendini gizleyerek çeşmede olacakları gözetlemeye başladı.
Biraz sonra çeşmeye bir atlı geldi. Adam atından indi, abdest aldı, suyunu içti. Kuşağına bağlı ve içinde bin dinar bulunan kesesini çözerek yan tarafına koydu. Namaz kıldı. Sonra, acele ile atına bindi; altın kesesini orada unutarak çekip gitti.
Atlıdan sonra çeşmeye küçük bir çocuk geldi; çeşmeden su içti, o esnada altın kesesini gördü, onu alarak gitti.
Çocuktan sonra çeşmeye ihtiyar ve kör olan bir adam geldi; su içti, abdest aldı ve namaz kıldı. O sırada atlı, altın kesesini düşürdüğünü anlayınca geri döndü. Çeşmenin yanında ihtiyar kör adamı görünce hemen yakasına yapışıp ona:
“Ben burada az önce bir para kesesi düşürdüm; kesemi bana ver! Çünkü buraya senden önce başka birisi gelmedi!” dedi. İhtiyar kör:
”Baksana ben yaşlı ve kör birisiyim! Nasıl olur da senin keseni görebilirim?” dedi. Atlı, yaşlı adamın sözüne inanmadı, kızdı; kılıcını çektiği gibi adamı orada öldürdü. Yaşlı adamın üzerinde kesesini aradı ama bulamadı. Atına binip tekrar yoluna koyuldu. Musa (a.s) o an daha fazla dayanamayarak:
“Ey Rabbim! Sabrım tükendi. Ben biliyorum ki sen en adilsin. Acaba bu gördüğüm şeylerin aslı nedir?” dedi. O esnada Cebrail (a.s) geldi ve şöyle dedi:
“Ey Musa! Allah (c.c) şöyle buyuruyor: ‘Ben senin bilmediklerini ve bütün gizlilikleri bilenim. Gördüklerine gelince:
– Keseyi alan küçük çocuk, hakkını ve kendisine ait olan malı aldı. Onun babası bu atlı adamın yanında ücretle çalışan bir işçiydi, ama parasını alamamış, alacakları birikmişti. İşte bu altınlar onun hakkıdır. Bu ihtiyar ise kör olmadan önce atlının babasını öldürmüştü. Bu da onu öldürerek (benim katımdaki) kısası uyguladı. Gördüğün gibi her hak sahibi hakkına kavuştu. Benim adaletim çok gizlidir.”

Haberin Devamı

Kısaca eskiler ne demiş; Kula bela gelmez hak yazmayınca 
hak bela yazmaz kul azmayınca,
hak kuldan intikam kul ile alır,
din irfan bilmeyen bunu kul etti sanır.

Mutlu günler dilerim.

Yazarın Tüm Yazıları