Eylülü geride bıraktık ve ekim ayı başladı.
2024 yılı ne kadar hızlı geçti farkında mısınız?
Neyse, acısıyla tatlısıyla onca ayı geride bıraktık, kalan üç ayı da güzel geçirmemiz dileğiyle diyelim.
Biten yazın ardından ben kendimi Orta Doğu’nun gözde şehri Dubai’ye atıverdim.
Hava 34 derece civarında burada.
Gündüzler sıcak mı sıcak, akşamları ise ne sıcak ne soğuk. Bir esinti var amma velakin ısı yavaş yavaş düşmeye başlıyor.
Hatta dün bir yağmur yağdı (ya da yağdırıldı), şehir bayağı serinledi.
Başarılı işler yapmış, kendi hayatını kendi içinde yaşamış, çoğu magazin figürü gibi ortalığı karıştırmamış, polemikler yaratmamış...
Herkesten sevgiyle bahsetmiş ve herkes tarafından da sevgi dolu sözlerle bahsedilmiş...
Evet, Metin Arolat’tan söz ediyorum.
Onunla birlikte çalışmış, çok özel anılar paylaşmış, dostluğunu hep hissetmiş biri olarak, ölümü karşısında büyük üzüntü duyduğumu söylemek istedim.
52 yaşında gelen bu erken ölüm, hepimizi şoke etti.
Ölüm sebebi olarak serum deniyor, zayıflama iğnesi deniyor, o deniyor bu deniyor şimdi. Bu saatten sonra bir kıymeti var mı?
Şarkında da söylediğin gibi ‘yine bir başıma’... Geldin ve gittin Metocum.
Geçen hafta başlayıp pazar gününe kadar devam eden fuar için dünyanın her yerinden insanlar Fransa’nın yazlık şehri Cannes’a akın etmişti.
Ben eksik kalır mıyım? Tabii ki atladığım gibi uçağa kendimi orada buldum.
36 saatliğine gittiğim şehirde hayatımın en keyifli zamanlarını geçirdim desem abartmış olmam.
Sokaklar cıvıl cıvıl, restoranlar dolu, eğlenceli yer bulmak zordan da öte neredeyse imkânsızdı.
Peki ben 36 saate nereleri sığdırdım biliyor musunuz? Hemen anlatayım...
“Ne taktiği Cihanna, ne diyorsun” demeyin, aklınızın ucuna yazıverin bu ufacık hileleri.
Geçen hafta Paris’e gittim 2 günlüğüne.
Oradaki mekânların servis elemanlarının taktiklerine dikkat ettim.
Açıkçası bir önceki gittiğim yerde de başıma gelmişti, önemsememiştim.
Şöyle ki...
Bir mekânda yemek yediniz, hesap geldi. Adisyondaki maddeleri tek tek incelediniz. (İnceleyin mutlaka, çünkü bazen eklemeler had safhada olabiliyor!) Sorun yoksa hesabı nakit ödediniz ve para üstü bekliyorsunuz.
Garson getirdi, adisyonun üstünde duran para üstünü aldınız ve kalktınız.
Ama öyle biri var ki, yıllara meydan okuyan güzelliği, tavrı ve zarafetiyle diğer yıldızlardan ayrılıyor.
Kim kim kim dediğinizi duyar gibiyim. Tabii ki Nicole Kidman!
Sarışın afet asaletini kırmızı halıda konuşturdu.
Neden bu kadar zarifsin? Neden bu kadar güzelsin? Neden bu kadar zayıfsın? Neden neden neden!!! Dünyadaki kadınların örnek alması gereken tek rol model Nicole Kidman’dır, nokta.
Muhteşem ikiliyle yeniden
Zamansız iki dünya starı...
Geçen haftaki rotamız, Côte d’Azur yani Fransa sahil şeridiydi.
Dünyada kötü giden ekonomi, Güney Fransa’yı da vurmuş belli ki, oralarda da fiyatlarda indirimler yapılmış.
Size mekânlardan bahsedeyim, ajandalarınıza eklersiniz...
∆ Casa Amor:
St. Tropez’nin en popüler mekânlarından biri. Şehre giden herkesin listesinde mutlaka bulunur. Yemekleri, eğlencesi ve servisiyle gözdedir. Giderseniz, DJ kabininin önünde bir fotoğraf çektirin.
∆ Bagatelle:
Dünyada “eğlence” denilince akla ilk gelen mekânlardandır. Burada masa tepelerine çıkıp dans etmek, şarkılarda peçete sallamak ve ülke bayraklarıyla şov yapmak inanılmaz keyifli oluyor.
A Milli Kadın Voleybol Takımımızın 2024 Paris Olimpiyatları’ndaki yarı final maçında Çin karşısında sergilediği oyun gerçekten müthişti.
Hele galibiyet sayısını atan Elif Şahin’in o akıl dolu plasesi!
Of of of diyorum.
Hop oturup hop kalktık maçın bitiş düdüğü çalana kadar.
Maç sonunda resmen mutluluktan ağladık.
Tebrikler kızlar, tebrikler Daniele Santarelli!
Ülkemize yine, yeniden başarılar getireceğinize, mutluluklar yaşatacağınıza eminiz ve tüm kalbimizle yanınızdayız.
Geçen haftaki yazımda iyisiyle kötüsüyle Mikonos’tan bahsetmiştim sizlere.
Dün, buradaki tatilimin son günüydü ve arkadaşlarımla beraber Nammos Beach’e güneşlenmeye gittik.
Herkes bilir Nammos’u.
Eğlenceye yön veren mekânlardandır.
Amma velakin burada fiyatlar uçmuş!
Beş arkadaş şezlonglarımıza yerleştik, denize girdik, kahvelerimizi içtik, sohbet ettik falan filan derken sıra geldi hesaba.
Yediğimiz içtiğimiz 400 Euro, şezlong kullanım ücreti ise 1000 Euro (36 bin TL) tuttu!