Kıdem tazminatının dünü, bugünü, yarını: 45 yıllık kıdem

HALİ hazırda; işten ayrılan çalışanın işvereninden kıdem tazminatı alabilmesi için iki temel koşul var.

Haberin Devamı

En az bir yıl çalışmış olması ve işçinin kendi isteğiyle değil, işverenin isteğiyle işten ayrılması. Bu iki koşul sağlandığında işçiye her bir çalıştığı yıl için; bir aylık (30 günlük) brüt ücreti (Tavanı: 4.092,53 TL) ödenmekte. Kıdem tazminatından Damga Vergisi (Binde 7.59) dışında bir vergi de kesilmiyor.

Temel şartlar böyle olmakla beraber, işçinin kendi isteğiyle işten ayrılmasına rağmen kıdem tazminatına hak kazandığı durumlar da var. Şöyle ki;

- Erkek işçinin askerlik hizmeti nedeniyle, kadın işçinin evliliği nedeniyle (evlilikten sonraki bir yıl içinde),
- Yaşlılık, emeklilik veya malûllük aylığı almak amacıyla,
-İşçi tarafından sağlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle,
-En az 15 yıl sigortalı olan çalışanların SGK’dan alınacak “Kıdem Tazminatı alabilir” yazısı ile (08.09.1999 tarihinden önce işe girmiş olmalı ve 3600 prim günü şartıyla. 08.09.1999 sonrası işe girenler için daha yüksek prim gün şartları gerekiyor.) çalışan kendi işten ayrılsa da kıdem tazminatını işvereninden alabiliyor.

Ayrıca İşçinin ölümü nedeniyle de kıdem tazminatı (mirasçılarına) ödenir.

Çalışanın ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları nedenleriyle iş sözleşmesi sona erdiğinde ise işveren için kıdem tazminatı ödemesi söz konusu olmuyor. Çalışanların; 2016 yılında mevcut uygulamaya göre ve farklı ücretlere göre alınabilecek tazminat tutarları tablodan görülebilir.
Bahsettiğimiz bu koşulların hepsi 1971’de yayımlanan 1475 sayılı İş Yasası’nın “kıdem tazminatını” düzenleyen bir maddesine (Md.14) dayanıyor. Aslında bu ‘eski İş Yasası’ ve bu eski yasanın yalnızca bir maddesi (kıdem tazminatı) yürürlükte. 2003 yılından beri 4857 sayılı ‘yeni İş Yasası’ yürürlükte.
Kıdem tazminatının dünü ve bugününden sonra şimdi yarınına göz atalım... Basına yansıyan açıklamalara göre, tasarlanan ‘kıdem tazminatı fonunda’ şunlar olacak:

1-) Çalışanın hak ettiği tazminatı işvereni değil, devlet-fon ödeyecek. Ödeme zorluğuna düşen işverenden alınamayan kıdem tazminatı vakaları ortadan kalkacak.

2-)Çalışanlar fonda biriken tazminat tutarlarını istedikleri zaman (SGK’nın sitesinden geçmiş çalışma günlerini görebildikleri gibi) fonun internet sitesinden görebilecekler.

3-)Mevcut uygulamaya göre; bir işyerinden ayrıldığında kıdem tazminatı alınmamışsa işçi için bu hak yanıyor, sonraki işyerinden tazminat alınsa bile yalnız son dönem (son işyerindeki) çalışması tazminat hesabında dikkate alınıyor. Yeni uygulamada; her bir işyerindeki çalışma süresi karşılığı için fonda birikim olacağından tüm çalışma süresi için tazminat öngörülüyor.

4-)Biriken fon tutarı ve fondan çekiş hakkı: Her bir çalışma dönemi için çalışan adına fona para yatacağından, işçi için bu tutar üzerinden tazminat birikimi de(ve neması) oluşacak. Burada tereddüt olmadığını anlıyoruz. Ancak; biriken tutarların çalışana ödenmesi için hangi koşullar olacak? (en az 10 yıllık çalışma süresi, ev almak amacıyla çekilebilir, kendi isteğiyle ayrılsa da çekilebilir gibi...)

5-)Hali hazırda her bir çalışma yılı için bir aylık ücret tutarında tazminat hesaplanırken, yeni tazminat uygulamasında da 30 günlük ücreti tutarında mı tazminat hesaplanacak? (15 gün veya 20 günlük ücret tutarında tazminat hesaplanacağı çokça telaffuz edildi.) 30 gün de olsa işten çıkış anında işverende ödeme baskısı olmayacak. (İşveren zaten her ay fona çalışanı adına ödeme yapmış olacağından)

6-)Yeni yasa yürürlüğe girmeden önceki döneme ait hesaplanacak kıdem tazminatları için işverenin önüne iki seçenek sunuluyor. Ya geçmiş dönem kıdem tazminatları tutarı hesaplanıp işçiler adına fona yatırılacak veya geçmiş dönem için şu an geçerli mevzuata göre ödeme şartları oluştuğunda direkt çalışana ödeme yapılacak.

Belli ki; ilk üç madde için uzlaşma görüşmeleri hızlı sonuçlanacakken sonraki üç madde içinse çetin müzakereler yaşanacak. İşçiler için ‘hayati bir gelir kalemi’ olan, işverenler içinse ‘yüklü bir gider kalemi’ olan kıdem tazminatı konusunun, çalışma barışını güçlendirecek sonuçlar elde edilerek yasalaşmasını diliyoruz.


Kıdem tazminatının dünü, bugünü, yarını: 45 yıllık kıdem

Yazarın Tüm Yazıları